Bu iş için 1-1,5 kiloyu pek geçmemeli;balıklarımızı yedik,mezeler tükenmek üzere,yani masa sallantıda,muhabbete takviye lazım.Fakat mangalımız tam kıvamında,ateş çökmüş,ısısı azalmış ve küllenmiş;tam zamanı!!.Büyükçe bir folyo parçasını tercihan iki kat yayıyoruz.İki üç dal taze kekik vede üzerine tam ortalama ahtapotu yerleltiriyoruz,kollarının arasına bir defne yaprağı,üzerine sızma zeytinyağını gezdiriyoruz,mümkün olduğu kadar buhar kaçırmayacak şekilde bohcalayıp,mangalın içinde açtığımız çukura yerleştirip küllede bolca örtüyoruz.Minumum 45,maksimum60 dakika sonra masada lezzet patlamasını garanti ederim.Afiyet olsun. Not;Tabiiki önce Ahtopotu en az 100 defa çarpıp,sürterek köpürtmeyi unutmuyoruz,lokum gibi pişmiş ahtapotun sırrı hazırlanışındadır.dövülürken uzayan bacaklar,kıvrılıp,gövdeye doğru toplanmaya başladımı pişmeye hazır demektir.
offfffffffff.......... Ya abi bu nasıl bir tariftir, sanki yapılırken oradaydım...bu hayali harika mezeye , hayali bir ŞEREFE...!
adaş.perşenbe,engec cuma günü gökova da boncuk koyuna kamp kuruyorum.15-20 gün cadırım,teknem ile balık meditasyonu yapacağım.ahtapot yakalarsam kulaklarını cınlatır bir kadeh kaldırırım.görüşmek ve tanışmak ümidi ile sağlıcakla kal.
Eline diline, tuzuna biberine sağlık üstadım, En yakın zamanda deneyeceğim. İzniniz ile tarifinize ayışında bir tutam muhabbetti de eklemek isterim. Saygılar,
teşekkürler oktay abicim. ya bişey duydum bu ahtapotu dövmek yerine buzlukta şoklamak da aynı işi yapıyormuş dorumu acaba. geçenlerde biz yaptık keşke o zaman alsaydım. neyse ilk fırsatta deneyecez artık...
Ah be Oktay Bey, oldu mu bu yaptığınız şimdi ? Yemin ediyorum gözümün önünde canlandı manzara. Doğayı seven bir insanım, kamp, çadır, dağ, bunları İstanbulda yapabiliyorum ama deniz kıyısında kamp mümkün değil maalesef. İstanbul'da ahtapotu nerden bulacağız, hadi bulduk diyelim deniz kenarında nerde ateş yakıp rakımızı içeceğiz, taze kekik, sızma zeytinyağını hiç saymıyorum. Yazınızı kesip saklıyorum, ben de ileride her İstanbullu gibi güneyde veya ege de biryerlere yerleşmeyi düşünüyorum, o zaman kesin yaparım. Hiç olmadı önümüzdeki yaz denerim.
İnşallah bir gün kısmet olurda,gönlünüze göre bir yerde yapar, tadına varırsınız.Ben bu işi Gökovada denize sıfır bir koyda yapıyorum, Kışın İstanbulda aklıma bile gelmez Rastgelsin...
Ahtapot avcılığı konusunda hiç deneyimim olmamasına rağmen, avlandıktan sonra defalarca bir yerlere çarpılarak öldürüldüğünü biliyorum. Belki konusu "balık avcılığı" olan bir forumda byöle bir laf etmek tuhaf olacak ama; sırf yakaladıktan sonra bir yerlere çarpmaya kıyamayacağım için asla ahtapot avı yapamayacağım kesin gibi
Yakup abi bildiğim kadarı ile ahtapotun avlandıktan sonra bir yerlere çarpılması,vurulması; öldürmek yerine vücudundaki bazı salgıları salgılaması ve yumuşatma amaçlı. Ama benim de ahtapot avı üzerine pek bir tecrübem yok, bu söylediklerim dışında farklı sebepleri de olabilir