Arkadaşlar, Abiler, Konuyu tam nereye açacağıma karar veremedim ama sonucu balığın tadını etkilediği için buraya açmaya karar verdim. umarım daha önce aynı konu geçmemiştir. forumda aradım ama bulamadım. - Sorum: Livarın boş olmasımı yoksa su ile dolu olmasımı hem balıkların lezzeti açısından hemde balıkların acı çekmeden ölmesi açısından daha faydalı olur ? balıkların acı çekmeden daha doğrusu daha az acı çekerek ölmesi daha önemli olmakla beraber. çok uzun saatler kaldığımız avlarda suyun içinde ölen ve orada bekleyen balıkların tadı bana bozuluyormuş gibi geliyor. bu konuda görüşlerinizi almak isterim. Şimdiden herkese teşekkürler. Mevzusu geçen Livarınız boş kalmasın Rastgele !
Livarın suyu sürekli yenileniyorsa ve balıklar canlıysa sorun olmaz ancak, balık düşük oksijenli suda hareket ederek vücudundaki laktik asit seviyesini yükseltir. Bu durum balığın tadını değiştirir. Şahsen ben hava soğuk olduğu sürece balığı suyun içine koyma taraftarı değilim. Denenmiş ve hızlı ölen balığın daha lezzetli olduğu tespit edilmiştir.
Baliklarin çabuk ölmesi Için Kafasinin üstüne Sert Bir Cisimle Vurmak Tek çözüm. Bazi Tehlikeli Baliklarin Sandalda çirpinmasi Mahsurlu Olduğundan Bu şekilde Bloke Edilmeside Faydalidir Ayrica.
Slm. Bir belgeselde izlemişdim, balıklar stres altında olduklarında vücutları değişik bi hormon üretmeye başlıyor ve bu da balık livarda uzun süre canlı kalsa bile tadını çok değiştiriyor. Hatta aynı belgeselde anlattığım sebeplerden dolayı japonyada balıkcıların tutulan balıkların hemen kafasını kesip ana kılçığın içerisine ince bi tel sokarak öldürdüklerinden bahsediyordu. Teknede de sadece bu iş için birkaç kişi çalışıyor ve palamut boyundaki balıklara dahi bu işlem tek tek uygulanıyordu. AYNI BAŞLIK ALTINDA BİR SORUDA BEN SORMAK İSTERİM MÜSADENİZLE. YAKALANIP LİVAR İÇERİSİNDE BEKLERKEN ÖLEN BALIKLARI YEMENİN DİNİMİZCE BİR SAKINCASI VARMIDIR? LİVARDA SU İÇERİSİNDE ÖLEN BALIK MUNDAR OLURMU ACABA ? ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM SORMAK İSTEDİM. Elazığdan sevgiler
En lezzetli balıkların zıpkınla avlanan balıklar olduğu söylenir. Ayvalıktaki bazı balıkçı lokantalarının zıpkıncıların vurduğu balıklara oltacı yada ağcıların balıklarından daha çok para verdiklerini duymuştum. Ancak balık illaki livara konulacaksa kanaatimce enine geniş olan livarlara yerleştirilmeli ki balık rahatlıkla yüzebilsin. Çünkü balıkların geneli solunum için ağızlarını açıp kapamaktan ziyade yüzerken solungaçlarından geçen suyla teneffüs ederler. Oksijen ihtiyacı çok az olan kaya balığı gibi balıklar livarda ve kovada en uzun süre yaşayabilen balıklar olmasıda bunu gösterir. Özellikle kefal ağzı çok küçük olması nedeniyle hiç durmadan yüzmek zorunda olan bir balıktır. Ağız yapısı büyük olan balıklar daha kolay teneffüs edebildiklerinden daha az hareketlidir. İslam Dininde suda ölen balıkların caiz olup olmadığını bende araştırmıştım. Sonuç olarak kendi imkanlarla yakalanan balıkların suda ölmeleri yada karada ölmeleri arasında bir fark yok. Ancak suda ölü olarak bulunan balıklar ölüm nedeni bilinemeyeceğinden tahmin edilebilse bile emin olunamayacağından kesin olarak caiz değilmiş.
Bilgi için teşekkürler, ufuk beyin sorusunu okurken aklıma geldi, sormak istedim.Size katılıyorum. Ek olarak , av etinin atılması ,heba edilmesi günah olur diye tahmin ediyorum bende. Tekrar teşekkürler.
Ben sırtıya genelde zodiak botla çıkarım. En büyük riskim irice levreklerin çırpınırken botu yırtmaları. Yakalandığı anda öylesine kabarıyor ki ilk başlarda elimi bacaklarımı kanattığı oluyordu. Artık refleks olarak balığı yavaşça bota alarak bacaklarımın arasında sıkıştırıp bismillah çekip gırtlağındaki solungaçlarını yırtıyorum. Botun içi bi hayli kan oluyor ama en güvenilir yöntemim bu. 2 kg lik bir levreği zaptedmek için ensesine vurmaya çalışmak botta imkansız. Ama büyük tekneyle çıkınca bende ensesine bir demirle vurup bayıltıyorum. Ama hayatımın balığını yakalarsam bir gün botta ne yaparım bilemiyorum. Heralde kıyıya ulaşmak için çabalardım
Bilgiler ve görüşleriniz için hepinize teşekkürler, sanırım livarı susuz kullanmak balık lezzeti açısından daha yararlı, ancak su olmadığı zamanda boş livarda çırpınan balıklar ses çıkararak aşağıdaki balıkları ürkütüp avlağı bozmazmı ? kafasına sert bi cisimle vurmak konusunu pek içim almadı açıkcası :S ama balığın selameti için gerekiyorsa yapıcaz artık =)
İşin doğrusu balık ya tam doğal şartlarda yaşayacak, ya da hızlı öldürülüp soğuk muhafaza altına alınacak. "Balığın başına galsamasına, göğsüne bıcak saplayarak öldürmek" de sanıldığının aksine insancıllık ve balığın az acı çekmesini sağlamak için değil, tazeliğini ve nefasetini korumak içindir. Stres ve düşük oksijen konsantrasyonlarında balık tüm diğer hayvansal organizmalar gibi kas dokularında biriktirdiği glikojeni kullanır. Glikojenin ise metaboliti (artıkları) laktik asittir (bildiğiniz süt asiti). Laktik asit dokularda hızla yıkıma neden olur, et sümüksü bir hal alır ve lezzetini yüksek oranda kaybeder. Balık ölüm sertliğine geç girer, bu da odunsu bir et oluşmasına neden olur. ======- Buraya kadar tamam ama önemli bir konuyu da hatırlatmadan olmaz. ============ Lezzet kategorisinde son sıralarda yer alan pek çok balığı, pek çok kişi beğenerek yer ve lezzetli bulur. Herkese ekim ayında Karadeniz'den avlanmış 500 gramlık lüferin ızgarasını yedirip lezzetin ne olduğunu anlatma imkanımız olmadığına göre... Ben yaptım ama balık hala lezzetliyidi diyenlerin yanlış söylediğini iddia edemem...
