Merhaba Arkadaşlar Cumartesi Gecesi Bir Arkadaşım Galataya gitti Gece itibari ile Sabah 04:30 a kadar 3-4 Kılo çinekop ve Mırmır almış konu ile ilgili bilgisi olan varmı?; Yada Arkadaşım benimle Kafamı Buluyor ; Böyle bir duyum alan oldumu Balık Hakkında , Teşekkürler
merhaba ; Ben 13 yıldır koprude avlanan birisi olarak sadece şunu diyebilirim size ... Ticari çıkar ve yalan raporlar neticesinde bir çok boş geçen gecelerim ve avlarım oldu galata köprüsü için yazılan hiç bir yazı veya rapora her kim olursa olsun imtiyazsız gözümle görmeden inanmam sizinde inanmanızı tavsye etmiyorum burda bulunan takımcı ve yandaşlarının gazlarına ve göz boyamalarına gelmeyin ben hayatım boyunca hiç bi takımcıdan hiç bir malzeme almış değilim ilk günümüden bugunume kadar almamda toptan alıp kendi işimi kendim görürüm bilmiyorsamda araştırır sorar öğrenirim
Kemal Bey , Bu kanuda bende size katılıyorum Fakat Arkadaşım ısrarla Yemin dahi etmek de ve o Arkadaşımı alıp Bu Akşam mutlaka galataya Gidicem ; İnşallah pişmanlık yaşamam ,
Ben pazar gunu köprüden gectim mırmır göremedim ama capari ile alınan kefal ve cinekoplar gördüm.. kefaller birhayli fazla cinekoplar ise 8-10 parca idi.. ayrıca 1 adet levrek alınmış gece haber saglam kesinlikle asparagas degildir.. gecen senelerde de levrek alanları gözümle görmüştüm yanı sora bilirsinizki dubaların ayakların altı eşkina yapar mırmır yapar levrek nadirdir..
Geçen sene bu zamanlar ispendek alan arkadaşlarım oldu. Herhalde bu sene de çıkıyordur. Ancak Galata Köprüsü'nü pek sevmediğim için uzun zamandır gitmiyorum....
? özel bir sebebi yoksa nedenini anlatırmısın... bu arada malzemecilerin uyanıklıkları konusu gerçekten önemli ve dikkatli olmak gerekiyor... dalgıçlık yapan birisiyle sohbet ettiğimde malzemecilerin denize halat attığını bu halatlara takımların takıldığını bütün takım elde etmek için malzemecilerin yaptığı bir dümen olduğunu ve daha bir çok sahtekarlık yaptıklarını anlatmıştı... tabi bu arada işini düzgün ve hakkıyla yapanları tenzi ederim...
ben balık tutmayı çok seven biri ve hastası olarak amacım her gidişimde şu kadar balık tutucam diye gitmiyorum. kraça katliamı yapacak kadarda insafsız değilim. ben bu işi ticaret olarak değil hobi olarak yapıyorum ben galata köprüsünde bunlardan baska bir şey görmedim nacizane düşüncem.
Galata köprüsünde insan ya katil olur ya da maktul!! Orayı parsellediğini düşünüp orada krallığını ilan eden o kadar cins varki, arkadaşın biri eşkina demiş, orada eşkina çıkan yerleri parselleyenler ise yanlarına yaklaştığında insana domuza bakar gibi bakıyorlar, dediğim gibi insan orada ya katil olur ya maktul!! Hiç işim olmaz hiççççç!!!!!
harbıden cok uyanıklar ya şu malzemecıler pazar gunu bılgısızlıgımdn gıttım yanlıs sahte alım dedım adama hangı balıga atcagımı soyledım cıkardı verdı bana bıtane orda balıkcı bı abıye sordum nasıl takılcagını falan adam bu olmaz falan dedı herneyse gerı goturdum adam gerı almıo malzemesını boyle bı esnaflık olamaz ya sen verıyosun yanlıs malzeme bana sorada gerı almıyosun anlamadım gıttı
Galatayı komple balık avına kapatmak tek çözüm. Hem pislik içinde bırakıyorlar köprüyü hem çevredekiler için büyük tehlike arzediyorlar. Pet şişelere işeyip işeyip yolun kenarına dökmeleri, kovadaki balık sularını köprünün üstüne dökmeleri.... inanın yazın kokudan yürünmüyor güzelim köprüde. Uluç'un dediği gibi çapariyle yığılı lüfer alsalar bana da bir kişilik yer ayırsalar yine de gitmem oraya. Ayrıca oradaki çakalların yer tutup kiraladıkları haberlerde verilmişti, bu devletin zabıtası falan yok mu gidip "napıyon sen aga ? " diyecek, bu nasıl iş anlamadım.
Galata köprüsü ustaların uzak durması gereken bir acemi ocağıdır. Avladığı kıraçaları 0,5 lt'lik pet şişelere koyanları bile gördüm. Verimli noktaları parselleyen müdavimler ise sizi yanlarına yaklaştırmazlar, 2'şer 3'er tahta rampa koyup araya girmenizi engellerler.
1- Bir kere çok kalabalık ve bu kalabalığın içinde çevresine saygılı, kültürlü insan sayısı oldukça az. Tabii ki iyi ve kültürlü insanları tenzih ederim. 2- Oradaki oltacılar ile muhattap olmaya veya sonunda karakolluk olmaya hiç niyetim yok. 3- Boğazda uzağa atmayı severim dibe indirilen olta ile işim olmaz. 4- İnsanların pet şişeye işedikleri bir yer gideceğim son yerdir. 5- Köprü yaw bu. Apaçi, at hırsızı, densiz ne kadar tip varsa orada hayatta işim olmaz. 6- Stres atmaya doğa ile iç içe olmaya gittiğim bir yerde dahada stres olamam.
Çok değil, bundan 8-10 sene kadar önce geceleri galata köprüsü bir mesire yeri gibiydi. Eşini çocuğunu alan balığa gelir, oltasını atar çayını içer muhabbetini yapardı. Hiç balık tutmasa bile o muhabbet ortamı stresini alır ve rahatlamış olarak eve dönüp yatağına uzanmasını sağlardı. O zamanlarda densiz insanlar vardı tabii ama şimdiki gibi hırslı ve medeniyetsiz değillerdi, yada etraftaki aile kalabalığından bu yüzlerini gösteremiyorlardı.. Gün geçtikçe medenileşeceğimize, "ne kaparsak kardır, ben bugünü bilirim yarına Allah kerim" zihniyetine kapılıyoruz..İşin garibi gayet düzgün insanlarda bu zihniyet arttıkça ya mecburiyetten yada sinirden bu kategoriye dahil olup onlar gibi davranmaya başlıyor. İNSAN olma güdümüzü gittikçe kaybediyor ve ilkelleşiyoruz gibi bir korkuya kapılmaya başladım.
Cehalet Köprünün üzerinde pet şişeye işeyip kaldırımın kenarına koyan YAŞLI BİR ADAMA Amca neden böyle yapıyorsun dedim.Köprünün üstünden denizemi işiyim aşagıda restorantlar var ayıp olur diye cevap vermişti.Gülermisin aglarmısın zihniyeti.Birde zaten prostatmış az işeyebiliyomuş.
50 kişi olsak eminöonu belediyesine mail atsak... bakın neler oluyor yazması nekadar basit geldi bilemezsiniz birlik beraberlik oLmayınca hersey nafile degilmi ÜLKEMDE...
Haklısın Yavuz İstanbulun güzide ve turistik yerlerinden birinin böyle içler acısı halde olması çok acı bir durum. Bişeyler yapmak lazım. Ben cocukluğumda giderdim. Artık unuttuğum bir mekan. Galata köprüsünde en son balık tutuşum bir kaç sene önce seninde katıldığın eşkina avıydı bir daha gitmek içimden gelmedi. Bu konuya özel bir başlık açılıp bir örnek dilekçe oluşturulursa daha etkili olur ve katılım oldukça artar. Ayrıca yönetimin de destek vermesiyle somut sanuçların alınacağından şüpem yok.
Ben de dibinde oturduğum halde boğaza gitmeyi tercih ediyorum.Harcadığım benzin parasının haddi hesabı yok ama bu pisliğe ortak olmak istemiyorum.Köprüden her gün binlerce turist geçiyor onlara her gün rezil oluyoruz ortalıktaki pisliğin Hindistan sokaklarından hiç bir farkı yok.Hala köprüde balık tutulmasına izin veren zihniyeti de anlayamıyorum.Bu arada lafım köprüde adam gibi avlananlara değil ama maalesef bu oran en fazla yüzde otuzu geçmez.En son iki sene önce balık tutmak için gittim insanlığımdan utandım.Burda tek tek saymak istemiyorum ama her türlü pislik var.Umarım en kısa zamanda yasaklanır da hem rezil olmaktan kurtuluruz hem de kıraçalar biraz nefes alır.Yada yasaklamıyorlarsa koysunlar delikanlı iki sivil polis ortalığı pisleyip adam gibi davranmayanlara kanuni yaptırım uygulansın bakın bir ay içinde herkes muma dönüyor mu,dönmüyor mu...