Balıklarda beslenme konusu

Konu, 'Yemler ve Yemleme' kısmında mufi tarafından paylaşıldı.

  1. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun

    Degerli forum üyeleri ,ortak merakımız dogrultusunda aklıma gelen her konuyu saatlerce , günlerce hatta aylar süren bir süreçte araştırırım . yerli yabancı siteleri kurcalarım olmadı, Ege-Sufak taki hocalara danışırım birşeyler öğrenmeye çalışırım ,notlar alırım..

    Balıgın yemimizi alıp almam , ilgi göstermesi gibi konularda bir derleme hazırlamıştım onu sizlerle paylaşmak istiyorum..

    Balıklarda besine yönelim vücuttaki peptit lerin uyarımı sayesinde olur. Ayrıca sindirim sistemindeki malzemenin boşalmış olması da önemlidir. Beyindeki bir merkez tarafından verilen sinyaller ile balık besine yönelir.mesela ,.Galanin ve Ghrelin denilen peptit türleri balıklarda besine yönelmede en büyük rolü oynar (peptit 2 yada daha fazla amino asidin birbirine baglı olarak oluşturdukları molekül) yapılan araştırmalarda yumurta lı dişilerde bu peptit lerde düşüş olduğu ve bu nedenle de iştahsızlık görüldüğü saptanmıştır.

    Tüm canlılarda bilinen bir biyoritm vardır yani iç saat günlük – yıllık - mevsimlik vs

    Balıklarda da aynı alışkanlık vardır doğal ortamda da bu alışkanlık yavrudan ergenliğe devam eder.
    Balıklarda da diğer tüm canlılarda olduğu gibi farklı beslenme saatler vardır .Bazı türler gece beslenir bazıları gündüz beslenir.

    Aslında tüm balıklar için bu sabah akşam olayı geçerli değildir bizim tutugumuz ve yediğimiz ekonomik değeri olan balıkların dışında da birçok tür oldugu unutmamak lazım

    Balıgın beslenme şekline ve özelliğine göre etobur – ot obur - böcekçi vs saatleri farklı olabilir. Mesela kefal üzerine yapılan yıllık süreli bir araştırmada kefalin midesindeki doluluk oranının saatler e göre mevsimsel olarak bile değiştiği bilinmektedir. Her mevsim, aynı aylarda aynı saatlerde farklı doluluk oranı saptanmıştır.

    Doğadan alınan bir balık deney ortamında beslenmeye başlanır ve belli bir sistem uygulanırsa balık buna uyum sağlar..canlı türünün bir özelliğidir.

    Nitekim kafes balıkları gün içinde periyodik olarak aynı zaman aralıklarında beslenmesi yapılır ve kafes balıklarının da bu zaman durumuna göre kendilerini ayarladıkları iç saatlerinin de buna uyduğu görünür. yem zamanı balıklar su üstünde toplanmaya başlar..yem teknesi yanaştıgında balıklar hemen harekete geçer...

    Sonuç olarak doğadaki balıklarda ki ve diğer canlılardaki bu biyolojik saat – biyoritm –hislerin oluşumu tetikleme nin sırrı bilinmemektedir

    dürtü.beyinsel bir sinyal olduğuna göre belki de çok hassas manyetik değişkenlerinde önemi olabilir suda yayılan sabah akşam güneş ışığının açıları vs olabilir.. ve bu olay bir kere başladımı türün doğal ortamda yaşamı boyunca devam etmektedir buna da sindirim sistemi düzeni de eklenince..belli beslenme saatleri oluşmuş olabilir.

    Mesela , en çok bilinen mırmır balığının neden gece daha iyi av verdiği nin sebebi bu türün gece avcısı oldugu anlamına gelir ki gece boyunca bu balığa yem olacak diğer canlılar ortalıktadır..

    Kılıç balığına yem olacak sardalye sürüleri dersek bunlarda ancak gün ışığında göründüğünden bu türde görebildiği saatlerde avlanır..

    avcılıkta bu hususlar zaman içinde tecrübe ile amatörün bilgisi dahiline girmiş olur..

    iyi bir amatör avcının mutlaka canlılar dünyası hakkındaki belgesellerede meraklı olmasını dilerim türlerin yaşam mekanları farklıda olsa yaşam düzeni ,sisteminde ortak noktalar olabilir.. izlenen her belgesel canlılar dünyası hakkında birer ip ucudur.. ögretidir..bağlantıdır, vs..:)

    kolay gelsin
     
  2. genarex

    genarex İlker virlan

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    31
    Şehir:
    Muğla
    Paylaştığınız faydalı bilgiler için teşekkür ederim.
     
  3. hangisidogru

    hangisidogru MUHARREM

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    59
    Şehir:
    istanbul
    En İyi Avı:
    kendim
    Selam

    Ellerinize sağlık,gerçekten dikkat çekici ve merak uyandırıcı olmuş :)
     
  4. 1gülüm

    1gülüm ali kömür

    Yaş:
    64
    Mesajlar:
    114
    Şehir:
    istanbul /adana
    Favori Kamış:
    dam
    Favori Makine:
    dam
    En İyi Avı:
    165 yayın
    usta sağol çok güzel bi paylaşım :)
     
  5. volkan07

    volkan07 Volkan

    Mesajlar:
    461
    Şehir:
    Antalya-Kıbrıs
    En İyi Avı:
    Doğaya iade ufaklıklar
    ellerinize sağlık, teşekkürler.
     
  6. merkury33

    merkury33 HASAN

    Mesajlar:
    1.427
    Şehir:
    Tarsus
    Favori Kamış:
    tahta, el oltası
    Favori Makine:
    mercury90
    yemi attığım zaman saklanır balıkların davranışlarını gözlerim.
    Kefaller ve sokar Genelde 3-5-10 gibi sürülerle gelirler, yemin etrafında dolanırlar, bir sağdan bir soldan, sonra kuyruğunu çarpar ya da ben öyle zannederim. sonra sokar birden yemin üstüne atlar hart diye ısırır, o sokar oltada.
    Kefaller ise yemeye karar verdiğinde ...nasıl anlatim, sanki dondurma yer gibi somurmaya başlarlar. ama hissetmezsin. biraz daha yiyincede 3-5 yerinden takılır, sonra yavaş yavaş (yırtılmasın diye) çekersiniz.

    bir diğeride, avcılar, onlarıda, şu ana kadar gördüğüm kadarıyla, benim yemlerimi (canlı balık) hep dolanıp, arka - yandan gelip, tam kuyruk sokumunun olduğu yerden çarpıyor, balığın kafasını sevmiyorlar galiba, kafalar elimde kalıyor. bende bu olayı gördükten sonra balığı kuyruğundan yemeye başladım.

    bir de birgün at-çek yaparken bir yengecin inanılmaz hızına şahit oldum. suyun içinde benim çektiğimden daha hızlı bir kaçış kaçıyordu. ama fazla kaçamıyor 3-5 sn. sonra durup bekliyor.

    bunların hepsini su altında görmek isterdim ama dalma tecrübem yok.
     
  7. Pastelrenk

    Pastelrenk M. Bülent YILDIZ

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    58
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    SHIMANO Vengeance / 240m C.w 10-30g
    Favori Makine:
    SHIMANO Nexave 3000SFC
    En İyi Avı:
    Lepistes 3cm :)
    elinize emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.