Kıyıdan klasik dip oltasıyla avcılıkta en büyük problemim özellikle küçük balıkların yemlerimi anında tüketip büyük balıklara bir şey bırakmamalarıdır. Avlandığım merada büyük balık var biliyorum fakat küçük balıklardan yemlerimi kurtaramıyorum. Nasıl oluyorsa 2 tık tık anında yem gitmiş.Yanıç,sülünez,tavuk göğsü,kurt murt sonuş hep aynı. Yemleri misina ile kancaya bağlamayı bile düşündüm. Bu problemin çözümü için ne yapabilirim.Şimdi sardalya takmayı düşünüyorum.Sizce sonuç gene hüsran olurmu?
yemleri misinayla değil de yem ipiyle sarabilirsin.umarım yardımcı olur http://www.avmarketi.com/asp/product/13458/Bait-Elastic-yem-ipi
http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=20485 Vedat Abayoğlu Abi'nin ''madya'' yemi kullanımı ile ilgili yazdıkları işinize yarayabilir..
yem ipi harami balıklara karşı yeterli önlem degil.bi yere kadar koruyo ama %100 degıl. onun için hedef balığa uygun sert yemleri kullanmanızda fayda var.
iğneniz büyük , yada yemi fazla takıyorsunuz . İğneye yemi taşmayacak kadar takmalısınız. İğnenin ucu görünmeyecek şekilde ama parmağınızın ucuyla dokunduğunuzda sivriliği hissedebileceğiniz kadar çıkarmalısınız. Sarkan yem parçası olmamalı. Sizin orada sokar balığı çoktur. Bunlar tırtıklıyor olabilir. Ağızları küçücüktür , yemi kapar kaçarlar.
yemi kurut ..az daha sertleştir..tavuk etini aynı şekilde tuzla sertleşsin..sardalya takarsan unuda tuzla ve iple sar.. denizin kuralıdır önce acemi ufaklar gelir yeme.. ufak balık çoktur ve çabuk büyümek zorundadır.. hep yer...bunlar.. büyüklere klavuzluk eder bazen.. eger tehlike yoksa büyük arkadan gelir..zaten o gelince ufaklar dagılır.. sabır ve kısmet...
Yok abi bunlar başka.Ben 8-9 yaşımdan beri balığa giderim bunlar gibisini görmedim. Dediğiniz yem takma yöntemlerinin hepsini denedim. Küçük taktım büyük taktım,yemi pürüzsüz olması için tornadan geçirdim. Yok 2 tık tık yem mafiş... Benimle oyun oynuyorlar,en son buna kanaat getirdim. Sinirlenip yakalayınca ben size sorarım diyorum ama bazen kancaya takılıp gelince de bu minik mırmırları kancadan onlara zarar vermeden çıkartmaya uğraşmakla geçiyor vakit.
Valla balık tutmak için derviş sabrı gerek ki yazdığınız cümlelerden bu derviş sabrı ve anlayışı gayet güzel hissediliyor. Sözleriniz bu akdenizin tuzlu deniz suyuyla yanmış bağrıma buz gibi bir kaynaktan fışkıran tatlı su gibi geldi...
Kalamar kullan. Solucan gibi uzun uzun 4 Cm civarı kes, iğneni kalamarın içinden geçecek sekilde tak. O küçük yaramazlar, tırtıklasalar bile kapamayacaklardır.
Sağolasın abi. Bende düşünüyordum kalamar takmayı.Kendimize yemek için alamıyoruz ama balıklara feda olsun. Kalamarları solucan kadar ince kesmeliyim ve solucan takar gibi takmalıyım yanlış anlamadıysam...?
Bir yemlik kes ve iğnene tatbik ederek boy ve kalınlığını iğne boyuna göre ayarlayabilirsin. Takmak için ise, iğnen dışarı cıkmayacak şekilde hortuma takar gibi tak. Taktıktan sonra sadece iğnenin ucu, tırtığına kadar çıksın yeter.
Dün akşam evde tavuk ızgara tava drumstik dedikleri piliç but un kemiksiz açılmış kısmını yemek olarak pişirmeye hazırlanırken, etin göğüse göre sert ve dayanıklı olduğunu farkederek bir deneme yapmaya karar verdim. Etden biraz keserek küçük parçalar halinde akvaryumda bulunan balıklarıma(sarı prenses ve yunus ciklet)ikram ettim. Kapışarak yediler. Bir daha ki sefere ava giderken biraz kalamar,biraz tuzlanmış drumstikten birazda tuzlanmamışından götürüp denemeye karar verdim.
Birde siyah et dene. Hele hele yumuşak yerinden yağsız ve bonfile kısmından olursa, bak keyiflerine sen o zaman.hihi hihi Sarı prensesin ve yunus cikletin 4 gözle yolunu gözleyeceklerdir. Böyle kobaylığa can kurban.hihi hihi
Tevfik abi iyi hoş diyosunda bizim eve kırmızı et bayramdan bayrama giriyor. Kurban bayramını bekliyecekler artık...
Ah abicim o rakamlar eskidendi et olmuş 35,rakı olmuş 40... Ne içmesi ne yemesi,ayda yılda bir balık tutarsak yanınada 35 lik tekirdağ alırız belki... Kimbilir...cry
bende mümkünse farklı saatlerde avlanmayı deneyin derim. ufaklıklar özellikle hava karardıktan sonra yem olmamak için pek ortalarda gözükmüyor fakat büyükler bu konuda daha rahat.
Bende günbatımından sonra avlanmayı önerecektim. Antalya'da özellikle yazın öyle bir küçük balık popülasyonu olur ki, cidden illallah dedirtir. Papaz mı dersin, diğer türlerin yavruları mı, ne ararsan var, ama minicik Çözüm ancak kalamar gibi sert yemleri çok iyi takmak ya da gece avlanmak olabilir. Soner abi bu sarı prenses - yunuslarla deneme yapma yanılırsın, bilirsin bunlar sivrisinek düşse atlar bazı türler var koluma saldırıyor, buraya düşen her yabancı madde yemdir diye bakıyorlar ne de olsa. Alışmış kudurmuşlar. Ben sırf bunun için Antalyaya dönüşten sonra tonluk bir Akdeniz biyotopu kurmayı, davranışlarını ve yemlere tepkilerini gözlemlemeyi bile düşündüm. Allah gönlüne göre versin...