s.a youtubede gezinirken gördüm izledim gercekden bizim denizlerde mi balık tükenmişne her atcekde boş geliyoz son 1 aydır videoda levrekler barakudalar yanyana kaçar tane özellıkle 4 .dakıkadan sonrasını izleeyin.. http://www.youtube.com/watch?v=sob93PLj9ZA kullandıkları sagteler raglo silikonlar
Yunanistan kiyilarinda bu kadar bol balik var demek ki... hayret, balonlar Ege'nin diger kiyisini basmamis henuz hihi ...
adamlar işi çözmüş ufak ve fazla balıkların hepsi denize dönüyor. bizde ise 3-4 cm lik kıraça bile kovaya giriyor malesef
balıkların büyük kısmını suya iadede ettikleri gözden kaçmamıştır sanırım.siz balık olsaydınız hangi kıyıları seçerdiniz???
İşin tuhaf tarafı şuki o balıkları yakalayan arkadaşlar saldıkları balıkların yaşamasını pek istemiyor gibiler.Çünküüü balık suya nazikçe tekrar söylüyorum NAZİKÇE bırakılmalıdır.Karpuz atar gibi suya adeta fırlatmaları o balıkların bir kısmının ne yazıkki ölmesine sebep olur.Nasılmı?? hemen tarif edeyim.Balığı fırlattıkları yükseklik ile balığın boyunu oranladığımız zaman ortaya korkunç bir misli çıkıyor.Kaldıki birde ağırlık faktörü balığın stres boyutunu da eklediğimizde ortaya vahim bir tablo çıkar.Denize o şekilde balık bırakıldığında balığın damarlarında adeta şahmerdan etkisi yapar ve o caanım balıklar iç kanamadan ölürler.Balık bolluğuna gelince.Aslında balık stoklarının heryerde belirgin biçimde azaldıkları bir sır değil.Lakin amatör olan amatör balıkçılarla profesyonel olan amatör balıkçılar arasında da fark var.Tabiki usta yani amatör balıkçılar da eli boş döner zaman zaman.Ama bu çaylak oltacılar kadar olmaz.Ben balık tutmanın sıkı bir disiplinden geçtiğine inanırım hep.Bana göre akşam balığı değil sabah balığı daha etkilidir.Sebebi malum.Bütün gece hem avlanıp hem av olmamak için bütün balıklar ciddi bir mücadele verirler.Gecenin sonunda yorulan av balıklarını(kefal,likkoz izmarit vs) gece boyunca takip eden avcılar(levrek,ıskarmoz,lüfer,kofana,minekop vs)daha aç oldukları için avda pek seçici olmaz.Disiplindeki en önemli nokta yanına ekleyeceğimiz tecrübedir.Tecrübeli bir amatör,doğru zamanda doru yerde olan balıkçıdır.Oltasını atar balığını tutar ve yine çok fazla oyalanmadan sabah suyu biter bitmez evine döner.Ben benden daha tecrübeli olan büyüklerimin yanına yetiştim.İlk olarak 6 yaşımda babam bana el oltasını verdi elime ve 9 yaşımda kendi misinamı bağlıyordum.Son birkaç aydır spin oltacılık yapıyorum ve emin olun bu disiplinden şaşmadım ve en kalabalık olan bölgelerden de hiç başka biryere çıkmadım başarı oranım %90 dı.Hiç boş dönmedim diyebilirim.(raporlarımda da mevcuttur.)ama makbul olan ama makbul olmayan balıklar yakaladım.Balık sayısı azaldı bunu kabul ediyorum.Ama disiplinli amatör balıkçıların da sayısı azaldı bence.
Yunanlılardan zerre hoslanmam,ama helal olsun burda kofanada olur,lüferde olur,levrekte olur,baracudada olur..ne diyeyim kendi bacagına kurşun sıkan bir miletiz vesselam
Kadir Abi (KADİR LEVREK PEŞİNDE) gibi balıkçıların oranı %90 olaydı bu memlekette bizde tutardık o balıkları , çocuklarımızda .... (salıvermeleri görünce aklıma ilk gelen o oldu ki Kadir Abi çok daha nazikti)
El oglunu ovmek, kendimizi yermek degil maksadimiz fakat dogal kaynaklarimizin, bulunmaz nimetlerimizin kiymetini anlayabilmek icin bu soruyu kendimize sormamiz lazim... Yunanistan, Italya gibi Akdeniz ulkeleri, diger bir Akdeniz ulkesi olan Turkiye'den ciftlik cipurasi ve levregi ithal ediyorlar. Acaba niye? Onlarin sularinda deniz cipurasi, levregi yok mu? Sorunun cevabi videoda belli. .... ve hatta cerceveyi buyutursek sayet, tum Ortadogu Amerikan askerinin postali altinda inliyor. Acaba niye? Amerika'da petrol, dogalgaz yok mu?
şimdi gençler öyle çok değil 70li 80li yıllarda öyle çok balık vardıki balığa gitmek demek akşam yemekte balık yemek demekti. evden siparişlerlen balık tutardık. yok ben levrek sevmem bana sinarit getir yok ben lagos isterim yok çupra isterim falan diye. levrekler kıyıda dolaşırdıda bizden korkmazdı inanın. zaten levrek insandan pek ürkmez. ama açıklarda tirolcüler açıktaki balıkları bitirdi. kıyılardada dinamitçiler levrekleri bitirdi. bide zıpkıncılarda bu işte az suçlu değil. onlarda eşkinayla lagosu bide orfozu bitirdi. zıpkıncılar kafalarını kayaların içinden çıkarmadılar. bide denizler çok kirliydi. oda balığı öldürdü tabi. oda ayrı bişey. yani ezcümle işbirliğiylen balığı bitirdiler 90larda. şimdi sizin yaşlar biraz daha genç. çok bilmiyosunuz rahmetli özala kadar dinamit işi öyle çoktuki hemen her mahallede her sokakta eli kolu kopuk bi adam vardı. dinamit atarkene ayarlayamayıp ellerinde patlatırlardı . iş o kadar serbesttiki sokakta jandarmanın yanında dinamitle gidebilirdi balıkçılar. arabanda dinamit çıktımı jandama ne iş diyodu balık tutucam dedinmi haa tamam geç diyodu. iş yasak değildi yani. belkide yasaktıda bişey demiyolardı. ama bakkallarda bile dinamit satılıyodu vallaha billaha. şimdi bakıyorumda bazıları diyoki yakaladığını geri sal yok yumurtalı balığı yakalama falan. tamam siz öyle yapında bu balıklar öyle bitmez abicim. senin yakaladığın üçbeş balıklan denizdeki balık bitmez. adam dinamiti bi yolladımı en az bin tane balığı katlediyodu. bi günde 20 30 kere atıyodu. tabi bin tane ölüyosa o 50 tanesini alıyodu gerisi sonradan kıyıya vuruyodu. şimdi ağ atanı jandarmaya söylüyosunda gelmiyo ya. işte o zamanda dinamit atanı söylüyodun gelmiyodu. o kadar vahimdi yani. sonra bakın 80lerde 12 eylülden sonra falan tirolu gırgırı zıpkını öyle arttıki 90larda balık hiç kalmadı. şimdi şimdi balıklarda bi artış var. yani artış derken enazından çıkıyo. bi ara levrek nesli tükendi diyolardı. sonra noldu denize yavrumu saldılar yoksa çifliklerden balıklarmı kaçtı bilemiyorum. levrek falan bi çoğaldı sanki. ama tabi öyle çok değil tek tük görünür oldu işte o. yani işin özü belli . dinamit hala atılıyo tirolü hala çeviriyo zıpkıncılar olayı iyce abarttı. adamın zıpkınında balık bulucu varmış o kadar. eh yine bu balıklar iyi dayanıyo be.