18 Kg Kuzu Ve Bir Ustalik Resitali Son raporumu okuduysaniz cok sevgili dostum ve Ustadim Turgay'i artik yakindan taniyorsunuzdur. Sevgili dostum, aramiza yeni katilan arkadasimiz Kerime'yle iki gun once beni aradi. Kerime Turkiye'den buraya dil ogrenmeye gelmis bir bayan kardesimiz, oda oldukca balikciliga ve dogaya merakli.Turgay ,Coremendal denilen , yasadigim sehir Auckland'a 300kmden fazla uzaklikta ki bir yarim adanin, asagi yukari en ucunda bulunan bir liman olan Port Jackson'a yakin bir yerlerde, Kingfish (Kuzu) avciligi icin muhtemelen cok iyi bir avlak buldugunu ve aksama burayi denemek icin yola cakicaklarini soyledi.Elbette ki bu bir davetti ayni zamanda.Benim de onlara katilmami arzu ediyorlardi.Ancak cok ani gelen bu teklife ne yazik ki is yogunlugum yuzunden "evet" demem mumkun degildi. Dostlarimin yola cikacaklarim aksam Turgay ve benim yakin arkadasim Avni'nin evinde bulustuk. Tabii icim gidiyor.Coremandel iri kuzulariyla meshur bir yerdir ve buraya gidememek o an benim icin olum.Arkadaslarim da benden umutlarini kaybetmemisler, habire israr ediyorlar...Kerime cocuklar gibi mutlu.Gozlerinin ici guluyor.Her ne kadar balikcilik deneyimi cok fazla olmasa da cok merakli. Daha onceki bir kac balikcilik seferimde ona olta kullandirdim, maasallah kismeti de bol. Turgay'sa zaten yillarin amator balikcisi.2m boy, ser verip sir vermeyen bir nemrutlugun ardina gizlenmis , balikla, dostlukla yumulmus kocaman bir kalp."Boyle bir ekiple , boyle bir sefer kacar mi?" demeyin...Yapabilecek hic bir seyim yok.Gitmeme imkan ihtimal kaf daginin ardinda...Ne yapalim. Sevgili Avni , ben ve amator balikci dostlarim, sarkilarla , muhabbetle, cayla , kahveyle ve Google Haritalarinda uzun tartismalarla muhtesem bir aksam gecirdik o gece. Yeni Zelanda'da kiyiya cok dik inen kiyi kusagi yuzunden kiyidan balikcilikta hem uretken, hem de iyi balikcilik yapilabilecek kondisyonlarin oldugu, guvenli bir avlak bulmak cok zordur. Turgay'in daha once bu sahilde hic tecrubesi olmamamis.Yolu bilmiyor.Avlagi balikcilik malzemeleri satan bir dukkanda calisan bir Yeni Zelandali'dan duymus. Ancak burda kimse kimseyle oyle kolay kolay avlagini paylasmaz. Bu satici ona cok kaba bir tarif vermis.Tabii bu tarifle 300km oteye gidip, en yakin koye 1 saat uzaklikta ucsuz bucaksiz kayaliklarin oldugu bir sahil seridinde tek bir kayayi bulabilmek cok zor.Ancak ben Coremandal'da yillardir balikcilik yapiyorum ve o mintikayi iyi bilirim. Turgay'la kafa kafaya verdik. Bu balik malzemesi dukkanindaki saticinin youtube'da bu kayanin uzerinde cekmis oldugu videolar var.Onlari actik, seyrettik.Arabalarinin gectigi guzargah, yolda karsilastiklari engeller ve oylesi verdikleri bilgileri birlestirdik. Kayanin goruntulerinden manzarayi, orayi cevreleyen ve bize yon gosterebilecek nisanlari belirledik. Google Haritasindan santim santim Coremendal kiyi seridini icelemeye aldik. Sonunda assagi yukari , ama asla emin olmadigimiz cok kucuk bir korfeze burun yapmis kayalikta karar kildik. Son dakkaya kadar icimde avaz avaz bagiran "onlarla git" diyen , artik nasip perisi mi, yoksa isimin gucumun dusmani seytan mi oldugunu kestiremedigim sese kulaklarimi tikadim.Saat gece 1 gibi, dostlarimi , kalbim parcalanarak yola vurdum. Sabah Turgay aradi gene.Mintikaya vardiklarini , agir yagmur oldugunu, sirilsiklam islandiklarini ancak buna ragmen avlagi bulmayi basardiklarini soyledi.Ona "Emin misim" dedim. Bir kez daha buyuk bir kesinlikle onayladi. Bunun nasil bir mujde oldugunu bilemezsiniz. Artik yepyeni ve muhtesem baliklar cikarabilecegimiz , muhtesem bir avlagimiz var.Boylesi bir noktayi bulmak, piyangodan para cikmasi kadar mutluluk verici... Telefonu kapattiktan sonra bir sure hayallere daldim.Dev kingfislerin ruyasini gordum.Icim icime sigmiyordu.Sonra gunluk telesin icinde her sey tekrar bildik yeknesakligina dondu.Takii bu son gorusmeden 2-3 saat sonraya kadar... Daha fazla uzatmiyacagim... Dostumdan aldigim bu son mesajda duyduklarimi size seyrettirecegim. Muhtesem bir cekim. Kerim'e kardesim kamerada...Ustadim oltasiyla, makinasiyla el ele vermis hayatinin en buyuk kingfisiyle savasta...Ama ne savas. Ancak yillarin tecrubesini icmis bir oltaci boylesini , boylesi bir baliga karsi verebilir... Cok tehlikeli bir kayaligin ustunde, yanlis bastigi bir adimda yuvarlanip dusebilecegi, Allah muhafaza kendine zarar verebilecegi bir ortamda ve her an bir dalganin kotu supriziyle herseyin farkli ve istenmeyen bir boyuta donusebilecegi bir okyanusun yamacinda... Bastigi yere dikkat etmesi lazim, balik bir saga bir sola jilet gibi kayiyor.Dip her an oltayi patlatabilecek ,misinayi lime lime edebilecek kayalarla dolu...Avda avcida hayatlarinin resitaline kalkmis kiyasiya dans ediyor. Ama bu isin sirri nezaketinde, kontrolunde, kalama ayarinda, sakinliginde...Arkadasim oltasina , etrafina , olasi risklere o kadar hakim ki... Sanki 18 kiloluk bir kuheylanla guresmiyor, oltasina kaba bir istavrit takmis cekiyor. Lutfen bu ayrintilara ozellikle bakarak seyrediniz. Oyle yabanci videolarda gordugunuz abartili , sert , hava atan , cayir cayir ciyaklayan, iki buklum, sere serpe bir acemiler kiyida goruntusunu bulamiyacaginiza yemin ederim. 2-3 Kiloluk baliklara panik yapip, eli ayagina dolasip olta patlatan bir tecrubeniz mi var?Eger bu videodaki haleti ruhiyeyi kaparsaniz, artik oyle bir derdiniz cok sansiz bir gun denk gelmezse artik olmayacak.Buyuk bir balikla cok buyuk kuvvet, cok kalin misina, karga tulumba asilarak, santim vermeden savasla mi basa cikilacagini saniyorsunuz? Fikirleriniz tamamen degisecek... Boyle bir balik , boyle bir yerde tek basina, kakicsiz kiyiya alinamaz... Ustadimin o kakici nasil kullandigi epik bir goruntudur... Pardon ...Cok ozur dilerim...Kendimi kaybettim... Daha fazla uzatmiyacagim demistim, degil mi... Iste burda... Ustad Turgay'in 32 tekmili birden hayatinin en buyuk avlarindan bir tanesiyle amansiz mucadelesi... http://www.youtube.com/watch?v=aq8REy0-F0s Ustadimi cani gonulden tebrik ederim...Her balikcinin ayakta alkislayacagi muhtesem bir av...Helal olsun... Bu goruntuleri yarin tepesinden cekerek, bizlere seyretme olanagi taniyan Kerime kardesime de cok cok tesekkur ederim... Yep yeni maceralar , essiz avlarda sizlerin yuksek yuregiyle tekrar bulusabilmek umuduyla, Yeni Zelanda'dan hepinize saygi ve sevgilerimizi sunuyoruz.Gonlunuzdeki butun guzelliklere ....Rast gelsin
Aslinda ustaliktaki tasviri daha iyi anlamak için ankara civari bir gölde 3 tane zipirin turna ile macerasini yapistirmak lazim bu videonun altina da dümdüz küfür gitmisler hayvancagiza. Tebrik ederim cidden tecrübe ön plana çikmis. Bir çogumuz ya patlatirdik orda takimi yada suya düserdik herhalde
Şimdi heyecanla okudum ve videoyu izleyemiyorum. (iş yerinde video açmıyor) Çok heyacanlı bir anlatım olmuş, balığı tutan, videoyu çeken ve bizimle buluşturan size teşekkür ederim. İçin içini yemiştir, onlar balığa giderken. (benim içim kıyıldı, gözümde canlandırırken) Nice güzel avlar dilerim.
Kıyıdan olta ile kuzu... Ağlamak istiyorum. Antalya'da kuzu yakalayacağız diye saatlerce palamutları suda yem olarak gezdirip, öğleye kadar vuruş alamayınca, yem diye kullandığımız palamutları sudan çıkarıp yediğimiz zaman geldi aklıma. Turgay bey balığı aldıktan sonra ne kadar rahat bir tavırda öyle. İnsan azıcık bağırır, çığırır, çığlık falan atar. Öyle zorlu bir merada, balığı yorma çabaları ve sonra balığı alma keyfi bir çığlığı hak eder kardeşim, o ne sakinlik öyle. Yok yok, çok dokundu bana bu durum, Turgay beyin kesin bu konuda ders alması gerekiyor. Aslında videoda, sanki balık çok rahat alınmış, mera da öyle zorlu bir mera değilmiş gibi duruyor. Oysa oraya ulaşana kadar gidilen yollar, o kayaların videoda görünmeyen sarplığı, öyle bir balığa karşı kullanılan güç ve yorma çabası gerçekten zorlayıcıdır. Meranın zorluğunu buradaki tecrübelerimden anlıyorum ama hiç o büyüklükte bir balık tumadığım için, o savaşımı ne yazık ki anlayamıyorum. Ne güzel bir keyiftir kimbilir. Turgay beyi bu güzel avından ötürü kutlarım. Kerime hanıma da yaptığı çekim için teşekkürler, görüntülemeseydi, şimdi bunları izleme keyfine erişemeyecektik. Dilerim Bize de böylesi bir av nasip olur da, bizler de paylaşma fırsatı buluruz. Daha nice bereketli avlar dilerim. Ahh Hüseyin ağabey, bu avı nasıl kaçırdın? :caked:
Hüseyin ağabeyim, Seni çok özledik, nerelerdesin? Son özel durumundan sonra umarım herşey yolunda gitmiştir ve diliyorum ki seni aramızda tekrar sıkça görebiliriz. Sen bu paylaşımla beni tam 9 yıl geriye götürdün ve beni çok mutlu ettin, o anları tekrar yaşadım. Madem sen bu güzel anları bizle paylaştın, bende bu balıkla ilgili anımı sana anlatacağım. Turgay beye selam ederim. Sene yanılmıyorsam yıl 2002 olmalı. Bu forumlar ve siteler hiç yokken, Çeşmenin ıssız ve bakir sahillerinden birinde karşılaştığım bu balığın kan kardeşi Akya idi. Bırakma takımıyla gerçekleştirdiğim ama o günden bugüne unutamadığım ve beni hiç olmadığı kadar heyecanlandıran bu balıktı. Sabit ağır bir kaya ile desteklenmiş kasnak ve yine muadil bir kayaya birkaç tur attırılmış misina ile beklerken, o benim bile zorlukla yerinden oynatabildiğim kaya parçasını top gibi nasıl yuvarlandığına bizzat şahit oldum. Bu nasıl bir güçtür, nasıl bir mücadeledir. Takım ile aramızda en az 100 metre vardı, ben daha yanına gidene kadar kasnakta kalan son misinaya kadar boşalmış bir makara ve gergin bir misina ile karşılaştım. Ancak bu aşamadan sonra balığı kıyaya almak hiç zor olmadı, hatta yanımıza kadar geldiğinde o bakışları o kadar güzeldi ki, sanki ister beni kepçeye koy, ister kucağında karaya atıver, diye teslim oldu. Bırakma takımı aslen levrek içindi ama bu büyük bir sürpriz olmuştu. Ne yazık ki Hüseyin ağabeyim beni en çok üzende, o dönem dijital makinelerin yaygın olmaması, muadillerinin bile çok pahalı olması, cep telefonu ile bile çekmeye imkan vermeyen bir dönemdi ki, zaten çok bakir bir yer, ne yaptıysak, analog bir makine bile bulamadık, balığı ancak bir kaç arkadaşımla görsel olarak değerlendirerek günü sonlandırabildik. Boyu 88cm idi bunu ölçebildik ama tartamadık. Hüseyin ağabeyim, şunu itiraf etmeliyim ki, o günden sonra avladığım balık hangisi olursa olsun, o heyecanı alamadım, alamıyorum. Turgay beyin açıkçası sakinliği benimde dikkatimi çekti. Belkide buradaki populasyon ile oradakinden oluşan açık fark yüzünden, Turgay bey sürprizlere açık olabiliyor. Hal böyle olunca da, sükunet korunabiliyor ve bu tür ciddi boyutta balıklarında kıyıya alınabilmesinde büyük bir avantaj sağlıyor. Hatasız ve eksiksiz. Sayenizde bizlerde bu görüntülere ortak oluyor ve ziyadesiyle mutlu oluyoruz. Turgay bey başta olmak üzere, özellikle de sana, bu paylaşıma bizleri ortak ettiğin ve bu vesileyle buluşmamızı sağladığın için teşekkür ediyorum. Bu sayede bende o günlere bir an için olsa da döndüm ve hatırdım, şimdi daha bir kıymet bilen olduk ama denizlerimiz açısından durum ne olacak, bunu da zaman gösterecek. Nice yeni paylaşımlarda buluşmak dileğiyle.
Açıkçası bugüne kadar izlemekten en çok keyif aldığım av videosu, mücadele gerçekten harika, sıfır heyecanla ustalıkla balığı kıyılıyor gerçekten.. Rapor ise bir kitap sayfası çevirir gibi, bir solukta.. Bence örnek olarak gösterilebilecek kadar güzel bir rapor, elinize emeğinize sağlık..
Huseyin agabey, harika paylasim icin tesekkurler. Turgay beye muthis av icin, Kerime hanima da profesyonel cekim icin tebrikler. O girintili, cikintili, yosunlu, kaygan kayalarin uzerinde elleri bosta yurumek dahi zorken, ustad bir elinde kamis, ucunda kocaman kuzu, diger elinde kakic ile usta bir silahsor gibi, oyle rahat ve kendinden emin hareket ediyor ki gercekten soyleyecek soz yok. Zamanlamasini mukemmel yapmaya odaklanmis, acelesi yok ama baligi kaybetmeye niyeti de yok, kakici tek bir kez vuruyor ve aliveriyor koca kuzuyu. Belli ki iri yari, boylu poslu, genc, kuvvetli bir adam arkadasiniz, fakat burada fiziki gucten ziyade tecrube, bilinc ve sogukkanlilik one cikiyor ki hepsini bu videoda gozluyoruz. Tum amator balikcilar icin egitim videosu olacak kadar var bence. Google haritalardan hareket ederek, o kadar uzak bir bolgedeki belki yuzlerce burun, kayalik cikinti, yukselti arasinda o noktayi tespit edebilmis olmaniz ise ancak balik sevdasi ile aciklanabilir herhalde. Sagolun agabey, saygilar...
Sevgili <kardeşim bu güzel anlatımın için sana teşekkür ederim .. aslında yazılacak çok şey var ama tek kelime il muhteşem diyorum ..
Abi yine çok güzel bir anlatımla müthiş bir av raporu ve video paylaşmışsın bizlerle. Avı yaşamış kadar olmamızı sağlayan başta sen olmak üzere diğer arkadaşlarına teşekkür ve selamlarımız olsun İstanbul'dan.
Hakikaten ders niteliğinde enfes bir görsel, ve ne desem kifayetsiz.Emeği geçen 3 kişiyede teşekkürler..Daha da iyileri de rast gelsin inşallah....
Sevgili Hüseyin Alparslan kardeşim valla söylenecek fazla söz bulamıyorum, çok güzel görüntülr ve anlatım çok teşekkürler, valla az kalsın kalbim duracaktı , o ne kadar güzel bir mücadele ve heyecan sevgili Turgay kardeşimizi candan tebrik ederiz sizlere sevgiler, selamlar hoşça kalın.
Degerli arkadaslarim, Yeni Zelanda Turkiye arasindaki 11 saatlik zaman farki, hafta sonu ve cuma gunleri gunde 18 saate varabilen is yogunlugum ve ardindan kimi zaman baliga kacisim ve acmis oldugum raporlari cok genis bir kitleyle paylastigim icin gelen mesajlarin coklugu beni cogu zaman mesajlarinizi cevaplayabilmekde oldukca yavas birakmakta... Bunun icin ozur diler, durumu anlayisla karsilamanizi rica eder, mumkun olan en kisa zamanda mesajlariniza karsilik verecegime soz veririm.
Kusura bakmayiniz dostlar bu paylasimimla zamaninda gerektigi gibi ilgilenemedim.degerli yorumlariniza simdi cevap verebiliyorum.Affiniza siginirim. Sevgili Roy Ilk satir beni oldukca guldurdu...Aci, traji komik ama gercek dimi...Sakinlige dikkat cekmissin.Ustadim, arkadasim Turgay zaten oldukca agir bir kisilik ve sakin bir insandir.Cok da iyi bir olta balikcisidir.Simdi burda tecrubenin cok onemli etkisi var ancak bir diger olayda video bu kavganin son 5 dakkasini goruntuluyor.Ondan once en asagi bir on dakkalik mucadele daha var.Balik orda su goruntulerden cok daha kuvvetli...Ustadim onu kalama vererek yoruyor ki bu kalama en asagi 150m ilk kosuda.Ondan sonra baligi daha zaptirapta alarak cekiyor.Ancak kiyidan kuzu her zaman biraz sansdir.Cok buyukleri cikiyor burda(20+).Onlardan oltaya vurdugunda %50sini kiyiya alabiliyorsaniz bence buyuk oltacisiniz...20kg altinda sansiniz daha kuvvetli ama garanti degil hic bir zaman.Yani baligi tutmak bir dert cikartmasi baska bir dert.Yeni Zelanda da bir balikcilik sozu vardir..."Burda baligi tutmak kolaydir, cikartmasi zordur."Kingfish tam bu tanimlamaya uygun bir balik. Birde bahsetmek istedigim psikolojik faktorler var.Bu Ulkede hayat oldukca durgundur.Dolayisiyla bizde de bir durgunluk var.Cok yalniz sahillerde , insan yuzunu belki yuz km geride biraktigimiz avlaklarda avlaniyoruz. Yani o arkadas ortaminin, sicak muhabbetin ve boylesi bir baligin bir birini etkileyen delicesi coskusunu pek hissedemiyoruz.Ben acikcasi daha duygularini belli eden bir insanim.Boyle bir balikta illaki bir gulumseme ve duygularimi daha ifade eden cumleler benden duyardiniz... Degerli yorumun icin tesekkur ederim kardesim. Gorusmek dilegiyle, saglicakla kal. Sevgili ve cok degerli dostum Volkan, Insallah bir firsatin olurda bana misafir olursun sana da tuttururuz bu guzelliklerden.Kolay degildir.Ama olmayacak bir sey de degildir.Bu memlekette balik coktur. her olta balikcisi hakkini verirse cok guzel avlarla donebilir.Ancak buranin da kendine has zorluklari vardir. Degerli yorumun icin cok tesekkur ediyorum. Daha nicelerinde bulusalim kardesim. Saglicakla kal. Cok zordur sevgili Sennur, boyle bir balikla mucade etmek gercekten zordur.Bazen butun ipleri onun eline vermek zorunda kalirsin, sonra sen kontrolu elegecirmeye calisirsin.Daha bastan baligi zaptedecegim diye ugrasmak genelde aninda olta patlatmaktir.Birde swel denilen bir hikaye var.Bunlar genligi cok genis dalgalardir.Gorunmezler.Birden bire yigilirlar.O yuzden balikla mucadele ederken swelden de gozunu ayirmaman lazim.Her sene burda cok olatci kiyilarda, boylesi kayaliklarda can verir. Pesine dusersen er yada gec illaki olur.Boylesi bir trofeyi yakalamak her yerde hazirlik, denemeler, arayislar gerektirir.Turkiye'de bunun cok daha zor ve mesakkatli bir calisma gerektirecegi aciktir.Ancak ben imkansiz olduguna inanmiyorum.Cunku kiyidan suya girerek zipkinla avlananlar bu baliga erisebiliyor.Demek ki kiyidan bir duzenekle, ugrasla ve elbette ki kismetle bu yapilabilir. Ben olsaydim o cigligi muhtemelen duyardin.Duygularini arkadasima gore daha yogun yasayan bir insanim.Insaallah yakinda benim videomu da yayinlariz. Sana sevgilerimi ve saygilarimi sunuyorum.Insaallah boyle bir balik bir gun nasibin olur. Gorusmek dilegiyle, saglicakla kal. Sevgili Murat, 88cm bir sari kuyrugun 6-7 kgmi vardir.O baligi el oltasinda cikarmaksa oldukca zordur.Simdi burdan Sennur'a seslenecegim, "demekki Turkiye'de de kiyidan bunun balikciligi olabiliyormus.Yakaliyan yakaliyor... " Insaallah boylesi baliklari gani gani yakaliyabileceginiz denizlere tekrar kavusursunuz.Baligin olmasi bir sey ancak boyle baligin pesinde kosabilecek zamani yaratabilmek de bir dert Ulkemde.Insaallah o zamaniniz da olur. Heycana gelince dedigin gibi cok buyuk baliklar hayatinda yakalamissan bir yerden sonra o adrenalin firtinasini oyle her balikta bulamazsin ve dolayisiyla bulabilecegin baliklarin pesinde kosmaya baslarsin.Sanirim bunun adi tecrube oluyor. hele cok buyuk baliklari kacirmissan cok daha temkinli, cok daha ince eleyip SIk dokuyan , daha sogukkanli bir durus sergilersin.Ama her zaman aslinda saglam bir balik kiyiya cikana kadar icin icin sana seni yedirir.Keyfide bu dur zaten. Sevgili dostum, degerli kardesim kendine iyi bak.Hepinizden cevaplamakta geciktigim icin ozur dilerim.Baska seyler girdi araya... Saglicakla kal... Gonlundekine rast gelsin.
Yakalar tabi, O swel mi görüyor avlandığı sığ sularda. Üstelik kimse bilmese de, Murat gerçekten usta bir balıkçı. Hem balıkçılığı hem de bunun yanında kişiliği ile, yaşına rağmen usta olduğunu pek çok kez göstermiştir. En azından benim nazarımda öyle. Her ne kadar kıskansam da, benden çok daha tecrübeli bir balıkçı olduğunu inkar edemeyeceğim. Dolayısı ile ben yakalayacak değilim tabii ki, elbette O yakalayacak. Şaka bir yana, yakalamasına yakalanır elbet ve aslında bunun için uğraşmıyor da değilim ama ha deyince de olmuyor. Şu ana kadar böyle bir balık yakalayamadım, yakalayabilir miyim onu da bilmiyorum ama denemesi bile çok keyifli. Öyle bir balık için herşeyden önce seyahat etmem (zira İstanbul'da böyle balıklar görmek çok zor artık), ekstra bir bütçe ve vakit ayırmam gerekiyor. Bu vakti ise ancak tatilden tatile bulabiliyorum. Zaten yaz tatilleri artık balıkavı tatillerine dönüştü bizim için. Başka bir konudaki arkadaşımızın deyimi ile "senede bir kez" böyle bir avın peşinden gidebiliyoruz. Dediğim gibi, bir gün bana da nasip olur mu bilmem ama (kıyıdan sürpriz olur ) eğer olursa kendime sözüm var, kesinlikle alıkoymayacağım. O büyüklükte bir balığı salmayı çok istiyorum, inşallah kısmet olur. Bu arada, dilerim senin çığlığını da duymak nasip olur. Hakikaten seni o sevinçle görmeyi çok isterim Hüseyin ağabey. Son yazdığımızdan bu yana zaman geçti, vesile ile oradakilere de bir kez daha selam göndermiş olalım. Sevgiler...
Ne güzel görüntü,balikcilik bambaska bir duygu,bazen kayalik üzerinde,bazen derin ormanin icinde,yanliz veya bir iki kisi ile yapilan balik avi gibi insani dinlendiren baska bir spor bilmiyorum ben,tesekkürler bu sunum icin...
Yok Selim ağabey. Palamut dediğime bakma, onlar palamut değilmiş zaten, o zaman bilmiyorduk. Tuttuklarımız yazılı orkinosmuş. Şimdilerde o balıkları İstanbul'da palamut diye kakalıyorlar insanlara. Allah günah yazmasın ama, tadı çok sasıydı. Fakat aynı gün tuttuğumuz bir de ıskarmoz vardı ki, işte onun tadı hala damağımdadır, söyler söyler dururum.
