Merhaba, Bir kaç gün önce Tarabya sahilinden Sarıyere doğru geziyordum. Balıkçıların tuttuğu balıklara baktım, boylarının ufak olduğunu gördüm yine. Herkesin balıkçı olma bilincine ve bilgisine sahip olmasını bekleyemeyiz. Ancak zaten balık sayısı ve türleri bakımından sıkıntıya doğru giden İstanbul'da, balık tutan insanları bilinçlendirmek gerekikiyor. Bu bakımdan benim bir başlangıç düşüncem var. Amatör balıkçılıkla ilgili sirkülerin kısa özeti, balık boyları ve sayıları ile ilgili sınırlandırmaları içeren bir yazıyı balık tutan insanlara dağıtmak. Belki kısa bir bilgilendirme yazısı da olabilir. Bu konu ile ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Ortak çalışmak iyidir.
kesinlikle katılıyorum sirküler oldukça uzun okumayan bir toplum olarak okumaktan sıkılıyoruz sirküleri daha kısa ve öz hale getirip balık tutulan bölgelerde dağıtılması veya bununla ilgilenen kurumla birlikte tabela yapılıp konulması gerçekten iyi olur
Aslında belki bu konuda bir çalışma yapılabilir. Sirkülere çok hakim olan bir üstadımız bize gerekli kısaltmalar konusunda yardımcı olursa fotokopi yoluyla çoğaltır hafta sonu amatör balıkçılara dağıtırız. Altına da www.balikavi.net yazarsak hem daha çok kişi bizi ziyaret eder hem de bilinçli avcılık konusundaki sıkıntıları azaltma yolunda bir çaba göstermiş oluruz en azından
değerli dostlarım, duyarlılığınızı ve desteğinizi canı yürekten kutluyorum. Bu konu ile ilgili sitemizde planlanan çalışmalar var yapılan organizasyonlarda sirkülerin dağıtılmasıda amaçlanmaktadır ancak zaman yetersizliği nedeni ile henüz hayata geçirilemedi.
Bu da Benim Fikrim Sayın Caner ; Fikir olarak çok ince ve güzel bir fikir olsa da uygulama da pek bir işe yarayacağını zannetmiyorum (Hatta biliyorum ) Kafa yapısı olarak, balıkcılığı hobi olarak değil de marifet olarak gören o kadar çok bilinçsiz insan var ki ! Bunlara bu bilinci kazandırmak ''Deveye hendek atlatmaktan'' inanın daha zor. Adamlar 2 tane kıraçayı, 2 tane yaprağı çekdi mi '' Dünyayı ben yarattım '' diyecek kadar cüretkar olabiliyor ve adama anlatamıyorsun ; '' Kardeş tamam olta senin , keyif senin ama denizler hepimizin.'' İşte bunu anlayacak, düşünecek kapasite yok çoğunda. Zaten adamın içinde birşeyler olsa inanıyorum ki kimsenin kendisine telkinde bulunmasına bile gerek kalmayacak. Kimse beni yanlış anlamasın ama bu konuda çok doluyum. Çinekop dışında hiçbir balığın avına sırf bu gibi nedenlerden dolayı gitmiyorum. Hee bu dediklerimden sonra hiçbirşey yapmayalım demek mi bu.KESİNLİKLE HAYIR... Ama demek istediğim insanımızda bu bilinç olmadıktan sonra ne kadar debelensek boş. Daha çok insana ulaşıp doğruyu gösterebileceğimiz platformlarda (İnternet,televizyon vs.vs.) bunları aşılayabilirsek sanırım bir nebzede olsun faydamız olabilir
Serkan "Ama demek istediğim insanımızda bu bilinç olmadıktan sonra ne kadar debelensek boş." lafına katılmıyorum. Herşeyin bir başlangıcı vardır. Ben bu siteye üye olmadan önce sirkü denen birşeyden haberim yoktu. Yani demek istediğim, insanları sirkülerden haberdar etmek. Düşünsene bilinçsizce avlanan 100 kişiye bu sirküleri verdin. İçlerinden 5 tanesi bile uygulasa al sana potansiyel bir bilinçlenmiş insan. Bu bilinçlenen insanlarda çevrelerini bilinçlendirir ve bu böyle çığ gibi büyür. Haa hızlı büyüme olmaz. Ama nekadar olursa olsun sonuçta bilmeyenlere öğretilir. Yani, bizim insanımız buna uymaz bilinçsiz demekle bu iş olmaz. Zaten amacımız bilinçsiz avlananları uyarmak. Saygılarımla
Öncelikle bu tür bir faaliyet, ilan-reklam-bildiri kapsamına girer. Dahası elden dağıtmak maliyetine göre makul olmayan bir çözümdür. Benim tavsiyem ilgili kuruluşlardan izin alalım. Bu kuruluş genel olarak muhtarlık, belediye veya ido vs. olacaktır. Balık tutulan yerlere bu mevzuyu açıklayan yazıları münasip, çevre kirliliği yaratmayacak şekilde pano haline getirip asalım.. Mesela, galata köprüsünde köprünün korkulukları, sarayburnunda bir kaç küçük pano vs. vs. gibi. Bu hem daha etkili olur hemde daha uygun olur.. Böyle yapınca bu bir bilinçlendirme faaliyeti olarak sponsor filanda bulabilir..
Selçuk Abi, Ben birşey yapmayalım demiyorum ve de tüm balık tutanları aynı kefeye koymuyorum. Kasteddiğim bilinçsizce pervasızca balık tutanlar. Bu adamlarda zaten öyle bir mantık var ki senin benim söylememle anlayabilecek kapasitede mantıkda insanlar değil diyorum. Ya zaten birazcık mantıklı,birazcık düşünceli avcının sirküleri bilse de bilmese de uyduğunu düşünüyorum. Çünkü abi, zaten sirkülerde bahsedilen yasaklar sınırlamalar, limitler öncelikli olarak doğanın ve denizlerimizin korunması maksadını gütmüyor mu ? Abi bilmiyorum ! Bana kalırsa her bilinçli amatör avcı farkında olmadan da olsa tuttuğu ve saldığı avlarla sirkülere uyuyor. Yeter ki azıcık da olsa düşünceli olsun. He daha geniş kitlelere bu düşünceyi yaymak istiyorsak ; kitle iletişim araçlarıyla farkettirmeden sıkmadan bunu aşılamalıyız diyorum. Saygılarımla....
Biz de balikavi.net yazmak yerine broşürleri dağıtırken t-shirtlerimizi giyeriz Bir şekilde "bilinçlendirilen" birisi, yakın çevresine bizim yerimize biz ordaymışcasına ve bizim gibi dikkat edeceğinden ben de bu bilinçlenme mekanizmasının çığ gibi büyüyebileceğini düşünüyorum. Denemekten ne çıkar? en 500 tane basabilirim.
Arkadaşlar ve abilerim,Bende bu oluşumda bulunmaktan mutluluk duyarım.Özellikle bu iş belediye veya muhtarlıkların denetiminde olmalı ve balık tutan herkes bilgilendirilmelidir.Bence en çok katliam haftasonları sahile gelen bilinçsiz avcılar tarafından yapılmaktadır.sahilde takım satan kişilerle irtibat kurulup bir anlaşma yapılmalı ve bilinçsiz kişiler az çok onlar tarafından bilinçlendirilmelidir.
arkadaşlar abiler herşey iyi güzel birşeyler yapalım o zaman önce forumumzdan başlayalım bir haftadır dikkat ediyorum serçe parmak kadar kıraçaları av olaraka önümüze sunuyorlar bir güzelde tebrik ediliyor bu konu tatlısuda mesela vay senin turnan küçük sirkülere aykırı vs.. laf eden arkadaşların bir cogu bu resimli romanları es geçiyor ben tepki gösterincede çıbanın başı gibi oluyorum madem bilinçlenmekten bahsediyoruz önce kendi içimizdeki arkadaşları biliçlendirelim lafla peynir gemisi yürümüyor böyle bir av resmi ve konusu geldiginde gerekli uyarıları yapalım
Arkadaşlar sitede şun kaç kişi var neden ilgilenilmiyor T-shirt olayıyla yanlış birşeymi yapmak istedik istemeyen arkadaşlarda var ise burda nedenlerini yazsınlarda bilelim dimi biz o kadar uğraşıyoruz artık gece rüyama bile t-shirtler girmeye başladı...
Evet üstadım ben de katılıyorum bu söylediklerine... Yalnız dikkat ediyorum da bu gibi mesajlara tebrik yazanların da avları genellikle bu paralelde oluyor. Yoksa üstadlarımızın hiçbirinin bu şekilde bir avı tebrik ettiğine rastlamadım. Peki üstadlarımız neden tepki vermiyor diyorsanız, sanırım onların söylemekten dillerinde tüy bitti...
valla ulaşcım bilmiyorum son günlerde bu ve bir iki çinekop vs tutup kendini artık en kral balıkcı sanan arkadaşlara sıkılmaya başladım hadi bir grup olsa tamam tek başına gittim tuttum çektim yayınladım yok böyle bir şey ben her hafta bu forumdan bir veya bir kaç arkadaşla sabahlıyoruz hiç bitrinden bahsetmiyoruz bahsetmek için yeri gelince bunu herkesle paylaşıyoruz ama solo yapılan ve 2 tane tutulan balıgın nesini yayınlıyor arkadaşlarımız,biliyorum bu yazdıklarım çok tepki alacak ama bu konu sadece benim canımı sıkmıyor bende giderim kıraçaları toplarım parmak kadar balıgı yakalayamayacak kadar eşekmiyim bende biliyorum ince çapariyle o balıkları tutmayı PEKİ YARIN NE OLACAK ŞİMDİ LÜFER KAYIP YARINDA İSTAVRİT KAYBOLCAK YOK BÖYLE BİŞEY ARKADAŞLAR BİZDEN ÖNCEKİLERİN DÜŞÜNÜP YAPAMADIGINI BİZ YAPALIM ÇOCUKLARIMIZADA BU ZEVKİ TATTIRMAK İÇİN BİLİNÇLİ AVCILIK YAPALIM
Bilgilendirme Bu kadar çabuk tepki aldığımı görmek güzel. İşin hukuki tarafını çözmek sorun olmaz bence. Bu konu ile ilgilenebilecek bir komite oluşturmayı öneriyorum. Böylece daha iyi araştırabiliriz. İlgilenenler lütfen özel mesaj atsın ki bi araya gelebilelim. Teşekkür ederim.
deniz yıldızı Bir zamanlar yazilarini yazmak üzere okyanus sahiline giden aydin bir adam varmis. Calismaya baslamadan önce sahilde bir yürüyüs yaparmis. Bir gün sahilde yürürken plaja dogru baktiginda danseder gibi hareketler yapan bir insan görüntüsü görmus. Baslayan güne danseden biri olabilecegini düsünerek gülümsemis ve ona yetisebilmek icin adimlarini hizlandirmis. Yaklastikca bunun bir genc adam oldugunu ve dans etmedigini görmüs. Bir kac adim kosuyor, yerden bir sey aliyor ve yumusak bir hareketle okyanusa firlatiyormus. Biraz daha yaklasinca seslenmis: " Günaydin. Ne yapiyorsun böyle ?" Genc adam durmus, basini kaldirmis ve cevap vermis : " Okyanusa deniz yildizi atiyorum." " Sanirim söyle sormaliydim demis Bilge adam... - Neden okyanusa deniz yildizi atiyorsun ?" "Günes coktan yukseldi ve sular cekiliyor. Eger onlari suya atmazsam ölecekler." "Ama delikanli görmuyormusun ki kilometrelerce sahil var ve bastan asagi deniz yildiziyla dolu. Hicbir sey fark etmez !" Genc adam kibarca dinlemis, egilerek yerden bir deniz yildizi daha almis ve dalgalanan denize dogru firlatmis. - "Bunun icin farketti." Bu cevap bilgeyi sasirtmis ne söyleyecegini bilememis. Geriye dönmüs, yazisinin basina gecmek uzere kulubesine gitmis. Gün boyunca birseyler yazmaya calisirken genc adamin görüntüsü gözünün önünden gitmemis. Aklindan cikarmaya calismis, bir türlü olmamis. Nihayet aksama dogru farketmis ki, bu gencin davranisinin özünü kavrayamamis. Cünkü bu gencin asil yaptiginin; Evrende bir gözlemci olmayi ve olup biteni gözlemeyi degil, evrende bir oyuncu olmayi ve fark yaratmayi secmek oldugunu anlamis ve utanmis. O gece sikinti icinde yatmis. Sabah oldugunda bir sey yapmasi gerektigini bilerek uyanmis. Yataktan kalkmis, giyinmis, sahile inmis ve o genci bulmus. Ve bütün sabahi onunla okyanusa deniz yildizi atarak gecirmis.
Sevgili kardeşim, sana yüzde yüz katılıyorum...Ama inan ki avcının içinde olmadıkça, iyilik ve temizlik, sen ona zorla hiç bir şey veremezsin. Bu da nasıl olur biliyormusunuz; çevresinde avlanan kişiler bilinçli ise, kurallara uyuyorlar ise ister istemez, utanarak ve sıkılarak inanın ki o da yapılması gereken her şeyi yapar. Bence bizler bilinçlenmeliyiz ki sanırım buradaki kardeşlerim hepsi öyle, çevremizde yavaş yavaş bizler gibi olacaktır...sevgiyle kalın...
Devamı yok Sanırım ortaya attığım fikir ile beraber kaldım kimse ilgilenmediğine göre. Tabi İstanbul şartlarında iş güç var iken bunlarla uğraşılmaz değil mi?
