ocak ayında ağ ile avlanan balıkçılar

Mahir abi,her yer aynı malesef,duyarlı bir görevli cıkmıyor .Bizim buralardada sazan balığı yasağı başladığında balıkcı tezgahlarında sazan balığı hiç eksilmiyor.Gereken yerlere haberler veriliyor fakat malesef bir önlem alınmıyor nedense..


Bülent bey,teşekkürler..

 

suç üstüde işe yaramıyor arkadaş burada azmağın döküldüğü yerdeki levrekleri bilen bilir.gece ışıklarla dalan adamları gördüm.bu yaz.sahil güvenliği aradım.biz uzaktayız jandarmayı ara dediler.jandarmayı aradım.ihbarı yaptım.değerlendireceğiz dediler.bende dönüş yolundaydım.ertesi gün tekrar geldim balığa.teknecilerden biri tanıdıktı.olayı anlattı.BİZİM ARKADAŞLARDAN BİRİ GECE DALIYODU.kusura bakmayın yazacaklarım için.bunlar bana denio ŞEREFSİZİN BİRİ JANDARMAYI ARAYIP ŞİKAYET ETMİŞ.ALLAHTAN KOMUTAN TANIDIKTA CEZA YEMEDİK.BİDAHA YAPMAYIN DEDİLER GİTTİLER.eh be birader.daha ne yazılır.abilerim bana kızıyo forumlarda.bilmediğiniz konuda eleştirme yapıyorsunuz diye.ama durum bu.
Sorumsuz bir ülkede ya şı yo ruz

 

Mehmet ve Eray kardeşlerim

Peki, bu vurdumduymazlık nasıl yok olacak?
Tabii ki sizler gibi duyarlı insanların baskılarıyla.
Suçüstü ne demek?
Avlanması yasak olan bir balığın tezgahta bulunması, suçüstüdür.(Bana göre, hukukçu da değilim, aksi gibi.)
Belediye Zabıtası'nın bunu denetleme yetkisi var.
Şimdi e- devlet uygulamaları var.(Yapanlardan Allah razı olsun)
Oturduğumuz yerden yazıyoruz.
Mesela bilgi edinme hakkı var.
Her yere bu kapsamda yazamaz mıyız?
Şöyle mesela:

Bu ayda avlanması, sirkülerle yasaklanan turnalar, tezgahlarda nasıl satılıyor?
Bunlar ithal mi, yoksa kaçak av mahsulü müdür? gibi sorabiliriz.

Bimer, valiliklerde bir görevli bulunduruyor e- müracaatlar için.
Şuraya, buraya bildirdik, cevap vermediler diye onlara da yazabiliriz.
Valilik kanalıyla ilgili yere gönderilir bu defa.
Mutlaka sonuç alana kadar devam etmeliyiz biz.
Bu işler, daha yeni, görevliler de adam sende'ye alışmış, ama bunun artık kırılması lazım.
Avrupa Birliği sakızı da bu konularda çok iyi tat veriyor doğrusu.

Hadi gayret lutfen, bize çok iş düşüyor, yakınmaktan başka yapacak daha ciddi işlerimiz var, hep birlikte, birbirimize dayanarak, çoğunluk oluşumuza güvenerek.
Yılmak yok, pes etmek yok.
Kolay gelsin.

 

Burak

Tamam o zaman, bırakalım, herkes istediği gibi davransın.
Hatta bırakmakla kalmayalım, biz de O yapıyor, ben niye yapmayayım, enayi miyim filan diyerek aklımıza eseni yapalım.

Böyle mi olsun?

Peki öyleyse niye şikayet ediyoruz,?
Burada kafa mı buluyoruz, kendi kendimize?

Madem hiç bir şey olmuyor, biz de boşverelim.

Yok, kardeşler, böyle demeye hakkımız yok.
Bu memleket bizimse, şikayet ettiğimiz konular düzelene kadar, benim uyduğum yasalara, herkes uyana kadar mücadele edeceğiz.
Belki mutlu sonu biz görmeyebiliriz.
Çanakkale şehitleri de Cumhuriyet'i göremediler ama onlar sayesinde biz görebildik.
Allah hepsine rahmet eylesin.

Bilmem, anlatabildim mi?

Selam ve sevgiler.

 

elbette.ama bi formülü olmalı.başlarında beklesen bu adamlar zaten sorumsuz insanlar,sana zarar verir.şikayet etsen ilgilenen olmaz.başka bir metod bulmalı.ama ne. insan sinirleniyor bunlar aklına gelince.buradaki gırgırlar 1.5 ton akya çıkardılar denizden.akyaların boyları 25-30 cm.yakalandılar.küçük bi cezayla kurtuldular.hala avlanıyorlar buralarda.
hiçbirşey yapmayalım demiyorum.ama daha güçlü bir ses lazım.yoksa değil çocuklarımız.belki biz bile balık yiyemeyeceğiz.çocuklarımız balığı akvaryumda yetişen bi hayvan sanacak.