kamış : okuma v system 2,40 makina : Daiwa E 4000 misina : effe latex 0,28 sahteler : beyaz silikon, sea horse, spro, meps eskiden yılda bir kez kayseri pınarbaşı'na gider 1-2 gün kamp kurar avlanır, stres atar dönerdik. son 5-6 yıldır çeşitli nedenlerle gidemedik. bu yıl ekip yine bir araya geldi ve kayseriye gitmeye karar verdik. geçen cuma günü iş çıkışında iskenderun demirçelikte çalışan bacanağım, büyük bacanağım, dayım ( aynı zamanda bacanağım ) ve ben akşam saat 18'de yola çıktık. kona göçe gece 23 :30'da pınarbaşı'na vardık. ancak yıllardır gitmediğimizden, suların da aşırı yüksek olmasından gece vakti her zamanki yerimizi bulamayıp bulduğumuz ilk düzlüğe yanaştık ve gerekirse sabah yerimizi değiştirmek üzere çadırları kurup yattık. gece saat 02'ye kadar uyku tutmayınca kalkıp suyun kenarını dolaşmaya çıktım. kıyıda bir koyda uyuyan 300 - 400 gr.lık bir alabalığın gözüne kafa lambasını tutunca afallayıp yan yattı ve olduğu yerde bir iki tur dönüp toparlandı ve kaçtı. eh, dedim, en azından balık var, geri dönüp yattım. sabah 04:30 da tekrar kalkıp alakaranlıkta suyun kenarına indim. su yüzeyinde acayip bir kovalamaca hareketi vardı. bu aralar denizden kalan bir alışkanlıkla önce river2sea rover 98'i takıp su üstünü yoklamak üzere hareketin ortasına fırlattım. daha ilk atışta, sahte daha suya düşer düşmez, henüz ben kılavuz telini kapamadan bir anda ortalık karıştı ve benim sahte kayboldu. hemen sarmaya başladım, oltanın ucunda bir balık vardı ama odun gibi çırpınmadan geliyordu. balığı çıkarınca 400 gr civarı bir tatlı su kefali ( kasna ) olduğunu gördüm. kendisinden hiç haz etmediğimden, yan tarafta sabaha kadar olta sallayıp hiç bir şey tutamayan arkadaşların hayret dolu bakışları eşliğinde suya iade ettim. ikinci atışta yine kargaşa olduysa da yakalanmadılar. üçüncü de yine bir tane, sonraki atışlarda ya saldırı ya balık var. ben her seferinde balıkları suya atıyorum. bu durum yarım saat devam edince bacanaklar '' yahu birader, madem atacaksın hiç yakalama, balığın hareketli saatini harcama, turna yakala '' dediler. ben de hak verip kayseride meşhur olan silikon işine girdim. beyaz silikona fosforlu turuncu zoka takıp attım. kısa süre sonra 30 cm.lik bir turna yakaladım. almaya niyetim yoktu, suyun kenarına yatırıp bir fotosunu çekeyim dedim. makinayı çıkarırken iki takla atıp suya ulaşınca fotoğrafı çekemeden göndermiş oldum. beş altı dakika sonra 40 cm.lik bir turna daha yakaladım. ancak kısa süre sonra silikonu, suyun içinde kalan bir ağacın tepesine taktım. ilerde avlanan ustamın yanına gidince 2 adet 50 cmlik turna yakaladığını gördüm, hatta birinin ağzında da daha önceden kopardığı bir misinaya bağlı 2 numara bir meps de vardı kendisi kırmızı kafalı sarı gövdeli sea horse gagalı sahteyle avlanıyordu. ben de benzer renkteki bir sahtemi takıp yakınında atışlara devam ettim. bacanak o ara yaklaşık 60 cm.lik bir turnayı kıyılattı ama sudan oldukça yüksekte olduğundan, arabadaki kepçeyi de yanımıza almaya erindiğimizden balığı kaçırdı. biz bu sahtelerle devam ederken diğer bacanak da kırmızı kafalı beyaz sahte ile avlanıyordu. ama gün boyu tık yok. dayımda ise balıkçılık yok, sadece, yıl boyu dersane öğretmenliği yaptığından kafasını dağıtmak amacıyla geldi. bu yüzden olta sallamıyor. o bize kahvaltı ve yemek hazırlamayı kendine iş seçti bizim de işimize geldi. balıklar seyrek şekilde akşama kadar devam etti, akşam üzeri alabalık için denediğim 4 numara meps'e de turna yakalandı. ben meps atarken diğer bacanak kırmızı beyaz sahteyi söküp yanıma geldi ve yahu bana da dürüst bir sahte ver de şeytanın bacağını kırayım dedi. benim sahteyi çıkarıp verdim. ikinci atışta '' aldım '' dedi ama uyarılarımıza rağmen hızla çekince balığı kaçırdı. dördüncü atışta aynı yerden turnayı alınca sevincini görmeliydiniz ben dinlenince sahtemi istedim, gönülsüzce verdi, ben de kendisine bir meps verdim ve buna bu göldeki her avcı balık vurur dedim. ancak akşam üzeri çıkan kuvvetli rüzgar gece yemli olta ile yapmayı planladığım yayın ( sekizbıyık ya da karabalık ) avı planını yatırdı cyrr çadıra girip kuvvetli rüzgarda güçlükle sabah ettik. sabah da rüzgar kesmemişti. ben yine erkenden kalktım ve duramayıp rover 98'i salladım. yine bir kasna ve suya iade. ancak bu sefer turna olduğunu tahmin ettiğim bir balık müthiş bir atak yaptıysa da sahteyi alamadı. ben de yeniden gagalı sahteye döndüm ve yine bir adet turna aldım. ekibin geri kalanı rüzgardan uyuyamadığı için geç kalktılar ben o ara iki tane de alabalığı kıyılatıp çıkaramadım. ustam kalkıp yanıma geldi ve atar atmaz turnayı aldı. az sonra da diğer bacanak kendisine verdiğim mepsle bir turna daha yakaladı. yolumuz uzun olduğundan pazar günü öğlenden önce avı sonlandırıp yola çıktık. 3 kişi ile toplamda 25 civarı turna ve 7-8 adet kasna ile avı sonlandırdık. balıkların küçükleri ve bacanağın aldığı bir kasna dışında kasnalar serbest bırakıldı. balık seyrek de çıksa, umduğumuzdan küçük de olsa neşemiz çok iyiydi balıklar 5-6 tanesi hariç genelde sınırda veya sınırın az üstünde balıklardı. her atışta, kol gibi 3-5 kg.lık bir turnayı hayal etsek de olmadı av boyunca çeşitli sahteleri, kaşıkları ve silikonları denedim. bunlardan biri de savagear 4 play herring turna sahtesiydi. sırtı sarı, yanları beyaz, altı turuncu. benim gibi attığı sahtenin ok gibi gitmesine alışkın biri için atış mesafesi ve havada taklalar atışı rezaletti. her 4 atıştan 3'ünde iğneler misinaya dolandı. klipsi söküp doğrudan bağladığımda dolaşma biraz azaldıysa da yine de sinir bozucuydu, verdiğim paraya acıdım. tatlı su kefallerinin tutup tutup atarken fotolarını çekmek aklıma gelmemişti, ama bir tanesi turnalardan bir öpücük almıştı onu fotoğrafladım. av esnasında da ara ara bazı balıkları fotoğrafladım. balıkların büyüklerini genelde ustam yakaladı. iskenderunda oturan bacanağım soldan sağa - dayım, bacanağım mustafa, ustam - bacanağım ahmet abi soldaki ben
Ellerinize sağlık çok güzel bi rapor olmuş. Bu sea horse un bikaç modeli var bende ve en son aldığımda tuzlu su turnası için olanı. Sizin ustanınkinin aynısı. İş yaptığını görmek sevindirici. Rapala x-rap in birebir kopyası kendisi. Satıcı satarken yan yana tuttu renk model boy vs aynıydı. Yüzüşleride güzel sea horse ların. Fiyatlarıda 15 tl. Mersinde oldukça kullanan var.
bilge raporun için teşekkürler. gerçekten güzel hafta sonu macerası olmuş size. balıklarda yanlız bırakmamış daha ne olsun. bir sürü raporda görüyyoruz sizin yakaladıklarınızı bulamayan var
abicim harika bir rapor harika bir ortam ve gelen balıklar . kıskandım doğrusu . daha bol bereketli avlar geçirmeniz dileği ile rastgele
buna da şükür, maksat sadece gezmekti, yoksa daha yakınlarda da balık yakalama imkanları var. balık da cabası oldu
teşekkürler, aslında bu bölge bilmediğimiz bir yer, sadece suya bakıp burada balık olur dediğimiz bir yer. yerli avcılardan daha iri balıklar çıkan yerler konusunda tavsiyeler aldıysak da zaten kısıtlı olan süreyi avlak arayarak tüketmek istemedik. ancak önümüzdeki yıllar için planlarımızda kurtboğazını ziyaret edip tatlı su levreğinin tadına bakmak da var
hem de nasıl iş yaptı. balıklardan 3 tanesini daha sahte suya düşer düşmez, hiç yüzdürmeden, hatta makinanın kılavuz telini kapayamadan yakaladım. o an aklıma sen geldin. eğer telefon numaran olsaydı kesinlikle arayacaktım ayrıca barınakta da iş yapıyor
Peki hangi modelleri önerirsiniz bunun dışında? Atçekte yeni sayılırım envanterimi genişletmek istiyorum.
turna için diyorsan turnanın acemisiyim, elimde ne varsa onu atıyorum. ama denizde çeşit çok. bu yıl balık yakalayanlar eurofish aragon combat minnow - rapalanın maxrap'ine benzer ama fiyat olarak onun 5'te biri ( eurofish bulamazsan fortuna salti, pelikan nitro ), sea horse, strike pro jl 120 f 005 ve 206 A kodlular, adana işi denen su üstüler, rover 98, arada bir de GES. ayrıca silikon yemler hem tatlı suda hem denizde etkili yemler. ama renk, boyut, takılan iğne - zoka vs. gibi ayrıntılar hedef balığa göre değişiyor. nedense ben silikonu sevmediğimden dha etkili olduğu halde pek kullanmıyorum. bunun dışında çook methedilen ve fiyatları 40 TL.den başlayan maria princess, chinupen, daiwa saltiga vb. sahtelerle siftah yapamadık ne hikmetse
Teşekkürler abi. Ben sea horse un hangi çeşitlerini alayım diyordum. Hem ucuz hemde yüzüşleri güzel. Yozuri ve rapala taklitleri olduğu için bunlardan alabilirim. Siz hangilerini kullanıyorsunuz sea horse ların?
hiçbirinin kutusu yok malesef, ama kafaları kırmızı ve gövdeleri sarı olan gagalı bir model. bir de aynısının yeşil olanı
biz de mutlaka anlatanlar boş konuşmuyordur deyip her avda şans tanıyoruz ama demek ki kısmette olmayınca olmuyor.