ŞEYTAN OLTASI (Yapımı ve Kullanımı)

Konu, 'Olta Düzenekleri ve Yeni Sistemler' kısmında karayel tarafından paylaşıldı.

  1. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Şeytan oltası favori oltamdır. Hakkında cilt cilt ansiklopedi yazabilirim. Kullanmasını çok zevkli bulur ve çok severim. Burada Şeytan Oltası konusundaki tecrübelerimi elimden geldiğince aktarmak istiyorum.

    Yapılışı:

    Sadece 0.15 -0.20 mm kalınlığında bir misina ve ucunda bağlanmış, avlayacağınız balığın büyüklüğüne göre 8-12 no arası en keskininden siyah sinek kanca…

    İşte şeytan oltası budur.

    [​IMG]

    O kadar basittir ki, balık avlama yeteneğini de görünce bu olsa olsa şeytan işidir diye düşünülerek adına Şeytan Oltası denmiştir.

    Kullanılacak misina ince olduğu kadar kolay gam yapmayan yumuşak, mümkünse silikon tiplerden olabilir. Krokodil ve Bayer marka 0.20 mm lik poşet misinalarla da rahatlıkla 1 kg luk balığı çekebileceğinizi unutmayın. Albada satılan SILSTAR marka misina benim bu güne kadar gördüğüm en kaliteli ve en ucuz (fiyat / performans oranı en yüksek) misinadır. Yine BULK LINE görünmez ve yumuşak ama biraz pahalı misinalarıyla benim favorilerim arasındadır. ASSO lar biraz sert kaçıyor, Siglon da isteğimiz çeşide her zaman ulaşamıyoruz, Diğer markalardan da istediğim performansı çok fazla alamıyor poşet misinayı tercih ediyorum.

    Kancalara gelince;
    Şeytan oltasında kullanılacak kanca balığın boyuna göre küçük olmalıdır. Amaç balığın kancayı iyice yutmasını sağlamaktır. Fakat mutlaka sağlam ve keskin bir kanca kullanmak zorunludur.
    Daha çok sadece Mustad ve Japon Malı (asla Singapur yada başka ülke malı kullanılmamalı) teli kalın siyah sinek kanca kullanırım. Numara aralığı yılarya ve kıraçada 10-12, izmarit, istavrit ve kefalde 8-10, ısparozda 7-9, çupra, çinekop, sazan ve eşkinada 6-8 dur. Levreğe, lüfere ve turnaya 4-6 no, Kalkana, Kuzuya 1-3 numara uygundur.
    [​IMG]
    resimde yanlışlıkla beyaz kanca yazılmış
    Sinek kanca dışında çapraz beyaz galvanizli veya krom kanca, sazana çapraz kısa saplı bronz kanca, alabalığa altın kaplama sinek kanca, pek çok balığa Owner markanın bazı krom tipleri de kullanılabilir.
    Önemli olan kancanın sağlam, küçük ve keskin olmasıdır.

    Bu oltaya at çek balık olan yerler hariç ikinci kanca bağlanmamalıdır. İkinci kanca balığın az ve nazlı olduğu yerlerde verimi düşürür. Yemi çalmaya gelen ince balıkların artmasına neden olur.

    Kurşun yada ağırlık kullanımı;

    Bu oltanın esasında ağırlık yoktur. Fakat az miktarda rüzgar ve akıntıyı yenmek için 1-2 grama kadar kağıt yada boncuk kıstırma kurşun kullanılabilir.

    Kullanım Alanları:

    Öncelikle şunu belirtmekte yarar vardır. Bu olta aşırı rüzgarlı ve akıntılı yerlerde kolay kullanılabilen bir olta değildir. Daha ziyade durgun-sakin sularda ve rüzgarsız havalarda verimli olur. Yine en fazla 15-20 metre derinliğe kadar kullanılabilecek bir olta olup daha derin sularda (dipteki balıkların avcılığına yönelik olarak) kullanılamaz.
    Fakat; rüzgarı arkanıza alarak ağırlık bulunmayan bu oltayı çok uzaklara atabileceğiniz zamanlarda alışılagelmiş takımlardan daha verimlidir. Örneğin zargana avında ve kayalık kıyılarda kayalardan uzağa atış gerektiren lüfer, kofana, lahos avında çok verimlidir. (balık türüne göre kanca ve yem seçilmeli, fakat en iri balıkta bile 0.25 mm misina kalınlığının üzerine çıkılmamalıdır)

    Diğer yandan Ege ve Akdenizde bol miktarda küçük balığın (lapina, çırçır, vs gibi) oltadaki yeme musallat olduğu liman içleri gibi yerlerde de başarısız kalacaktır.

    Başta istavrit, izmarit, ısparoz, barbunya, karagöz, melanurya, sarpa, kupez, kefal-yılarya, çinekop-lüfer ve zargana olmak üzere levrek, çupra gibi büyük balıklardan sazan, alabalık gibi tatlısu balıklarına kadar pek çok türün avlanmasına uygundur.

    [​IMG]

    Kullanımı:
    Bu oltanın avantajı; atıldıktan sonra süzüle süzüle dibe inmesi ve en yüzeydekilerden başlayarak suyun her kesiminde yaşayan balıkları taraması, bu nedenle çok çeşitli türlerden balıkları avlamaya fırsat tanımasıdır. Balık bu otayı kolay hissetmez. Kurşun olmaması nedeniyle boşta gibi duran yemi korkmadan alır ve uzaklaşır.

    Günümüzde satın alınabilen pek çok 0.18 mm misinalarla rahatlıkla kiloluk balıkları çekebilirsiniz, acele etmeye hiç gerek yoktur.

    Balık yemi ağzına aldığında kancayı iyice yutmasına fırsat tanıyacak kadar peşinden kaloma bırakmalısınız.
    Sonra kontrollü bir zımba (tasma) atarak kancanın balığın çenesine geçmesini sağlayınız.
    Balık yemi midesine kadar indirmiş olacağından yem kusma derdi yoktur.
    Sert tasma atıp misinayı kırdırmayın.
    Çekerken balık kafa atarsa da peşinden kontrollü şekilde misina salın gitsin, yorulsun... sonra çekersiniz.
    Kontrollü diyorum, çünkü bomboş salınan kalomanın balığın yorulmasında etkisi yoktur.
    Elinizde tuttuğunuz misinanın sınırlarnı en iyi siz biliyorsunuz. Ne zaman kırılacağını en iyi siz hissedebilirsiniz.
    İşte bunu dikkate alarak ancak belli bir zorlamanın üzerinde misinanın parmaklarınızın arasından çıkmasına müsade ediniz.

    Bu oltada sigara külü düşürme, kayaya sürtme, üstüne basma, düğüm, fazla gam ve kırıklığa tolerans yoktur.
    Her seferinde kullanılan kısmı kırıp atın (AMAN ESKİ MİSNALARI DENİZE ATARKEN ÖNCE ELİNİZE SARARAK TOPLAYIN, SONRA BIÇAKLA HALKALARIN TAMAMINI KESEREK EN UZUNUNUN 20 CM KALMASINI SAĞLAYIN). Kancayı temiz uca bağlayıp ava devam edin.
    Misina koparsa sakın düğümle birleştirmeyin.
    Kırışırsa gergince iki ucundan tutup pantalonunuza sürterek ütüleyin, düzelmezse kırın atın.
    Giden sadece 5-10 metre misina olacaktır. Kaçacak balığın manevi ve maddi değeri çok daha yüksektir.

    Çeşitleri:

    Bu basit şeytan işi oltanın aslında çok farklı tipleri vardır;

    İlk tip; Akıntılı, rüzgarlı ve derin yerlerde kullanılan küçük miktarda kurşun içeren oltalardır.
    Yine Şeytan Oltası na özgü şekle sahip biçimde misina ve en uca bağlanmış tek bir kancadan oluşur. Eklenen kurşun yaprak (kağıt) tipte ise izmarit, istavrit, kupez, sarpa, melanur, ısparoz ve karagöz avında 1 cm x 1 cm, çinekopta 2 cm X 1 cm boyutlarında olabilir. İnceliği dosya kağıdının en fazla iki katı olmalıdır.
    Kıstırma kurşun kullanıyorsak, en büyüğü kırmızı mercimek büyüklüğünde ihtiyaca göre, 1 ile 5 adet arasında kurşun takılabilir. Kurşunlardan en küçük 1 yada ikisi kancadan 15 cm yukarı, diğerleri ondan 5 cm yukarıdan başlayarak 2 şer cm aralıkla yerleştirilirse oltanın performansına zararı olmaz.

    İkinci tip; Halkasız göl kamışı ile kullanılan Şeytan Oltası dır.
    Normal olarak göl kamışları şamandıralı olta ile kullanılır. Alabalıkta zeytin çekirdeği, sazanda kalem, turnada ceviz + kalem tipinde şamandıra, uygun ise stoper hatta fırdöndü ve ağırlık ile kullanılır.

    Fakat şeytan oltasının göl kamışıyla kullanımında şamandıra ve kurşun bulunmaz. Eğer kaliteli markaların amortisörlü uca sahip kamışlarından değil de ucuz kamışlardan kullanıyorsanız uçtaki basit tel halkaya güvenmeyiziniz. Halka yerine misinayı önce kamışın uçtaki parçasının 1 karış içerisine bağlayıp sonra uç halkacığından düğümlemeden geçiriniz.
    Bu tip şeytan olyası özellikle sakin denizde sabahları rıhtım önlerinde yığılan istavrit, izmarit ve kefal avcılığı ile gece ışıklı iskelelerde ışığa toplanan istavrit ve kupez gibi balıkların avında çok iş görür. Hatta kayaların üzerinde yem dağıtan değersiz balıkların bol olduğu yerlerde 6 metrelik bir göl kamışıyla kıyıdaki kayalardan 10-12 metre açıktan rahatça balık yakalayabilirsiniz.

    Bu şekilde ucunda tek bir kanca bulunan misinadan oluşan şeytan oltasını yapı ve kullanım şekli olarak çok çeşitli biçimlerde kullanabilir ve kendiniz de yeni çeşitler üretebilirsiniz.

    Kullanılan Yemler:

    Bu konuda sınır yoktur. Sazan ve kefalde ekmek, izmarit, ısparoz, karagözde teke, midye, sülünez, alabalıkta sinek ve çekirge, başka balıklar her ne yem yiyorsa (solucan, tavuk eti, sardalya, hamsi, istavrit (bütün yada dilim olarak)) Şeytan Oltasına takılabilir.

    Şeytan oltasında yem konusunda yemin takılışı daha önemlidir.

    Avlama tekniği yutturma anında tasma atmaya dayanıyorsa yem kancanın ucuna koklatılır (ufacık takılır). Ama ileri atıp süzüle süzüle diplemesini istiyorsak 8 no sinek kancaya gerekiyorsa parmak boyunda hamsi bütün olarak takılır (örneğin, zargana ve lüferde).

    Biz yaygın olarak ıspara ve izmarit avında kullandığımız bu oltaya 9 no sinek kanca takıp el ayası büyüklüğündeki kara midyenin içinin tamamını parçalamadan çıkartıp öylece takarız. Zargana avında ise zarganadan kestiğimiz sigara kalınlığında ve 5 cm kadar uzunlukta yem takarız. Bu durumda oltayı 20-25 m kadar ileri atma imkanı doğar.

    Sürükleyip götüren ve peşinden kaloma bıraktığımız balıklarda kanca ucunu gömmeye gerek yoktur. Fakat izmarit, yılarya ve istavritte koklatma yem takıyorsak sadece kancanın ucunu kapatacak yem kullanmak, hassas balıklarda büyük yem kullansak ta kanca ucunu yeme gömmek gerekir.

    Kamış dururken şeytan oltasının cazibesine kapıldığım bir günün fotografı.
    [​IMG]
    [​IMG]

    Sinop İskelesinde Şeytan Oltasıyla Bereketli Bir Günün Hasılatı
    [​IMG]
     
    uydu-net bunu beğendi.
  2. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Süper üstadım gerçekten ellerine sağlık. konu bizi çok ama çok uzaklara götürdü.
     
  3. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Keşke şeytan oltasına sardırdığım zamanlarda dijital fotoğraf makinem olsaydı :) :) :)
    İstavritin bol olduğu zamanlarda çaparicilerin altından şeytan oltası sallardım, çapariciler onar onar kıraça-istavrit çektikleri halde ben kovamı onlardan önce doldururdum, yakaladığım balıklar(ispari-izmarit) 1 karıştan küçük olmazdı. Şeytan oltası gerçekten mükemmeldir.
    Hocam çok eğitici bir yazı olmuş, teşekkürlerimizi sunarız..
     
  4. stratejist

    stratejist A.ÖZDEMİR

    Mesajlar:
    184
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Shimano Nexave CX 2.40 MH, Tolee Kawahagi 2.10 MH, Mitchell Elite 602L 2/8 (1.83 UL)
    Favori Makine:
    Shimano Symmetre 500FD, Solstace 1000FI, Solstace 2500FI, Solstace 4000FI
    En İyi Avı:
    Olta ile 2700g.lık bir levrek
    Kullanmaktan en çok zevk aldığım olta bu oltadır. Çocukken Tekirdağ'da bu olta ile çok isparoz ve istavrit yakalamışımdır (hey gidi günler..)
    Balığa gittiğim zamanlarda mevki ve zaman uygunsa ben de sizin gibi çoğu zaman kamışı bırakır (özellikle Altınoluk-Küçükkuyu tarafından mendireklerde) ve bu oltayla avlanırım. Özellikle iri isparozlar ve karagözler tutulduğunda alınan keyfi açıklamak hiç kolay değildir. Bu oltayla yakalanan 350-400grlık balıktan aldığım zevki kamışla yakalanan kiloluk kefallerden ve levreklerden alamamışımdır...
     
  5. point.shot

    point.shot rıfat kayar

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    1.377
    Şehir:
    Kayseri
    Favori Kamış:
    Spro Precision Hot Spin 210 cm 5-15 gr
    Favori Makine:
    Shimano Stradic 3000FI
    En İyi Avı:
    Anadolu Alası Gökkuşağı 63cm
    Ya bende merak edip duruyordum Yakup abinin profil bölümünde yazan favori olta kısmındaki şeytan otası neymiş nasıl bişeymiş, canım bildiğimiz şeytan oltasıymış iştteeee:D:D:D

    Abim, ellerin dert görmesin sırf bu yazının hatrına inşallah bir şeytan oltası hazırlayıp şansımı bir deneyeceğim. Bakalım şeytana pabucunu ters giydirebilecekmiyim :D
     
  6. mallaca

    mallaca Halil Barış Şengül

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    4.027
    Şehir:
    Bursa
    Favori Kamış:
    Makinalı kamış olta,her türlü el oltası,rapala
    En İyi Avı:
    Kiloluk mırmır,Kiloluk iskorpit
    Kanımcabir balıkçıyı Şeytan oltasız düşünemiyorum.Balığın vuruşlarını,tırtıklamasını elimde hissetmek kadar zevkli bir şey yok.Açıkçası bir şeytan oltası üzerine bu kadar uzun bir metin yazılabileceği aklıma gelmezdi.Çok faydalı bir yazı olmuş.Teşekkür ederim.
     
  7. themad2

    themad2 Serdar

    Yaş:
    33
    Mesajlar:
    887
    Şehir:
    İstanbul
    Müthiş bir paylaşım..
    Benimde kullanmayı en çok sevdiğim tiptir,balığın vuruşunu hissetmek ayrı bir tad verir.
     
  8. eozsoyeri

    eozsoyeri Erdem Özsoyeri

    Mesajlar:
    1.976
    Şehir:
    İstanbul
    Yakup abi döktürmüşsün gerçekten ,çok güzel paylaşım olmuş,teşekkürler.
     
  9. drasty41

    drasty41 Recep

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    1.326
    Şehir:
    Kocaeli
    Favori Kamış:
    lineaeffe unicast, spro spin2,70 ve 2,40
    Favori Makine:
    shimano exage ryobi ekusima4000
    arkadaşım klavyene sağlık paylaşım için çok teşekkürler..
     
  10. esabi

    esabi SENIOR MEMBER

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    4.881
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    reklama gerek yok
    Favori Makine:
    favori kamışım bölümünde yazıyor
    En İyi Avı:
    pulu imzamda
    Hocam bir olta ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi emeğinize sağlık:)
     
  11. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Hocam ellerinize sağlık, yüreğinize sağlık.

    Bu olta ile yakalanacak "balığın manevi ve maddi değeri çok daha yüksek" olacaktır. Bundan eminim zira, sunumunuz bu anlayışı beynimize ve yüreğimize nakşetti.

    Selamlar, sevgiler.:)
     
  12. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Arkadaşlar çeşitli yerlerde şeytan oltasını sık sık anlattık. Oralardan toparlayıp derledik.
    Yeni nesil aramıza katıldıkça adı çok geçen bu oltayı soruyor.
    Oysa yeni nesil bizim kadar şanslı değil. O kadar çok malzeme var ki, balığa merak salan hemen bir kamış-makine alabiliyor.

    Biz metre işi 0.25 mm misinadan 10 metre bulduk mu, kofanaya kadar pek çok balık garanti derdik. Eğip bükebileceğimiz parlak bir metal bulduğumuzda kaşığın hasını yapardık (vallahi bir şeye benzemezdi ama balığı kırardık) Balık ta o kadar boldu.

    Şimdi malzeme çok, balık az.

    Ama yine de eski usta balıkçılar tahta kasnaklardan, mantarlardan, zokadan, uzun oltadan vaz geçemiyor. İstikrarlı ustalar içinde kamış ve makine kullanarak doğru dürüst balık avlayan benim tanıdığım tek kişi Vedat Abayoğlu ustadır. Sorun Reis amcaya, Aliço reise ve diğer İstanbul ustalarına, kamış makineye hala oyuncak gözüyle bakarlar. Hala takımlarını tahta sandıkta saklarlar. Çapari için tüy lazım olduğunda ya martı avlamaya giderler, yada bir avcı arkadaşlarından ördek, kaz, martı, kuzgun tüyü rica ederler.

    Yeni nesili bu malzeme bolluğunda klasik takımlarla balık avlanacağını ikna etmek zor. Üç kancalı dip oltası ve ipli-simli dandik çapari denizin, küspeli olta ve yine üçlü dip oltası içsuların hakimi olmuş.
    Diğer takımlar süslü takım çantalarında dura dura çürüyor, çantada balığa değmemiş onca kaşık, sahte balık varken, marketlerin raflarında her görülen oyuncakta insanın gözü kalıyor. Av raporlarında adını duymadığınız kanca çeşitleri ve türlü çeşitli misina forumlarda çokça methediliyor.

    Yeni nesilin işi bu nedenle zor.

    Balık yok şimdi diyoruz ya, aslında var, arayan buluyor ama şimdi hayat çok telaşeli. İştrn güçten, bilgisayar başında oturmaktan deniz-su kenarına inebilsek, şehirden yarım saat uzağa, kıyıdan 300 metre açığa gidebilsek balığı bulacağız ama vakit yok.

    Koca şehirlere tıkıldık, her yer kalabalık, her şey çok... Her şey göze batıyor. Sinop iskelesinde lüfer sezonunu dışında 5 yıldır olta sallamadım. Çünkü balık olsa da olmasa da eline kamışı alan iskelede olta atıyor. Eskiden istavrit haziranda ara verir ortalık bizim gibi dip balığı avlayanlara kalırdı. Şimdi şeytan oltasıyla bir izmarit yakalasan kafandan aşağı 10 tane 100 gramlık kurşun atıveriyorlar. Çapariyle o balığı tutacağını sanıyor çocuk, bilmiyor ki, ne etsin.

    Artık biz de zamana teslim olduk, geçenki seferde olduğu gibi tekne güvertesi gibi dar mekanlarda şeytan oltamızı makine-kamış sistemiyle kullanır olduk.

    Zaman değişiyor, ne kadar dirensek de biz de ona uyuyoruz bir şekilde.

    Hepinizin oltasının dolması, neşenizin daim olması dileğiyle.
     
    Son düzenleme: 6 Ağustos 2009
  13. duzensizifade

    duzensizifade Hüseyin

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    313
    Şehir:
    Silivri / İstanbul
    birde karışmasa atarken :) usta işi, sabır işi şeytan oltası.
     
  14. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Hocam klavyenize ve ellerinize saglik,benim kulanmayacagim bir yöntem olsada ögrenmek,bilmek her zaman iyidir,tesekkürler...
     
  15. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Yakup hocam emeğinize sağlık. :) Bu takımın her türlüsünü kullandım (her türlüsü nasıl oluyorsa işte. :)) Kurşunlu, kurşunsuz, teleskopik kamış, teleskopik olmayan kamış v.s. Antalya'da sokar tutmuştuk teleskopik olmayan kamışla, İstanbul'da da izmarit, ispari v.s. için teleskopik kamışla kullanıyorum. Kasnakta bir kaç kez kullandım ama o zamanlar öğrenciydim, çok da iyi bilmediğim şeylerdi takım çeşitleri. Kulakları çınlasın, bize şamandıralar yapan bir Kudret amcamız vardı, okul kampüsünün yanındaki göletten balık tutmaya giderdik birlikte ve şeytan oltasıyla balık avlardık. :) Şeytan oltasını en son, yanlış hatırlamıyorsam Yücelusta ile gittiğimiz izmarit avında kullanmıştım, ki yaklaşık 1 sene olmuştur sanırım. :)
     
  16. ugur58

    ugur58 UGUR

    Mesajlar:
    160
    Şehir:
    istanbul/beylikdüzü
    En İyi Avı:
    1.5 kilo mırmır.sıra lüferde...
    ben buna genelde 85 gr lık kurşun takıp at çek yapıyodm.gayet güzel mırmır yakaladım.deneyin sizde farkı görürsünüz:cool:
     
  17. simendifer

    simendifer Sennur

    Mesajlar:
    9.177
    Şehir:
    İstanbul
    Benim burada anlamadığım bir şey var, 85 gr. kurşun kullandığınızda, takım nasıl şeytan oltası oluyor? Şeytan oltasının esası, yemin süzülerek aşağı inmesini gerektirir. 85 gr. kurşun ile bu nasıl mümkün oluyor? Yoksa ben mi bir şeyleri yanlış ya da eksik biliyorum? :confused:
     
  18. duzensizifade

    duzensizifade Hüseyin

    Yaş:
    39
    Mesajlar:
    313
    Şehir:
    Silivri / İstanbul
    şeytan oltasının güzel bir kullanımı ise suyun içinde. boyun hizamıza kadar suya giriyoruz, deniz gözlüğümüzü takıyoruz, oltaya ufak kurşun 1-2 gr ve yemi takıp 3-5 metre önümüze atıyoruz yem süzüle süzüle iniyor ve balığın yakalanışını naklen izliyoruz. etrafta mırmır ispari bolsa zevkine doyum olmuyor. tek zor olan kısım suyun içinde yakalanan balığı oltadan çıkarması. elden kayıp kaçırma vakaları bolca başımıza gelebiliyor. kimi zaman papuç kadar mırmır kayıp gidebiliyor avuçlarımızdan.
     
  19. aliozen

    aliozen Ali ÖZEN

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    41
    Şehir:
    Bursa
    elleriniz dert görmesin, harika bir yazı olmuş...
     
  20. themad2

    themad2 Serdar

    Yaş:
    33
    Mesajlar:
    887
    Şehir:
    İstanbul
    Abi şimdi konuyu görünce aklıma geldi,benim bildiğim şeytan oltası bu değil.Şeytan oltası denilen şey motordaki misinaya bir kurşun ve onun 20 cm üzerine 1 metrelik tek köstekle yapılan takım.2 takımında adı aynımı acaba ?