Havadan Batı Karadeniz kıyı turum (1)

Konu, 'Makaleler' kısmında Talip Girgin tarafından paylaşıldı.

  1. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    [​IMG]
    Sevgili arkadaşlar bildiğiniz gibi 20.11.2011 tarihinde yayınladığım bir bildiride; birkaç günlüğüne Karadeniz sahillerinde ne var ne yok bir gezintiye çıkacağımı yazmıştım. Hatta “Karadeniz’de küçük bir Tsunami olsa Sazlıbosna da (Sazlıdere) kalkan balığı tutabileceğimizden bahsetmiştim!
    Nihayet bu gezimi sonlandırmış bulunuyorum. Tek kişilik hava aracıma bindiğim gibi (!) İstanbul boğazından çıkış yapıp rotamı batıya çevirdim. Hedef noktam İğneada. :)
    [​IMG]
    Rumelifeneri’nden’ başlayıp, Kumköy, Terkos, Karaburun, Yalıköy, Çilingoz, Kastro, Kıyıköy, Panayır iskelesi ve İğneada sahillerini karış karış inceledim. Gördüğüm her şeyi siz değerli okuyucularım ile paylaşmak için birkaç gündür harıl harıl çalışıyorum.
    Öncelikle, Karaburun Kilyos arası Karadeniz’e paralel kıyı şeridimizdeki toprak ve yeraltı sularımızın kaybına büyük ölçüde zarar veren madencilerin, köstebek gibi topraklarımızı kazdıklarına şahit oldum.
    *Maden çıkarılması için yapılan kazılar sonucunda çevre bozunmaları yaşanmaktadır. Arazi yapısı değiştiği için toprak yapısı, yeraltı ve yerüstü sularının drenaj sistemleri bozulmakta ve kirlenmektedir. Doğal bitki örtüsü ve toprağın verimli kısmı yok edilmekte, bunun sonucunda toprakta zehirli maddeler birikmektedir. Maden ocaklarında açılan boşluklar doldurulup buralara hızlı büyüyen ağaç türleri dikilerek çevreye verilen zarar en aza indirilebilinir.
    ** Açık madencilik doğa alanlarını, ormanları ve yaban yaşam alanlarını tahrip eder. Bu da erozyona ve tarım alanlarının tahribatına sebep olur.
    Yağmur, kaybedilmiş bitki örtüsünün altındaki toprağı akarsulara ve su akıntılarına taşıdığı için biriken tortularla suyolları kirlenir. Bu balıklara ve diğer su canlılarına zarar verir ve nehir kanallarının ve akışın yönünü değiştirerek sellere neden olabilir.
    Ağır metaller alt üst edilmiş bu topraklardan geçip suya karıştığında yerüstü sularında ciddi bir kirlenme riski oluşur, sulak alan suyunu kaybettiğinde su yatakları tahrip olur.
    Açık madencilik madenlerde yaratılan kömür tozu ve toprak yüzeyini yok eden makineler nedeniyle toza ve ses kirliliğine neden olur.
    Kömür madeni kapandıktan sonra da arazi uzun bir dönem boyunca kirletilmiş olarak kalır.
    Pek çok ülke açık kömür madenciliği alanları için ıslah etme çalışmaları istese de, su kaynaklarına, tahrip edilmiş yaşam alanlarına, kötü hava kalitesine verilen bütün çevresel zararların geri alınması çok uzun zaman gerektiren ve sorunlu bir süreçtir. Toprak tahribatı çok büyük boyutlardadır. Amerika’da, 1930-2000 yılları arasında kömür madenciliği 2,4 milyon hektardan daha çok orman alanını tahrip etti. Madencilik tarafından yok edilmiş alanları yenilemek oldukça zordur çünkü madencilik süreçleri toprağa ciddi anlamda zarar verir. Örneğin, Montana’da yeniden ağaçlandırma projelerinin başarısı %20-30 oranında, Kolorado’da ise bazı eski maden alanlarında dikilen meşe ağaçlarının sadece %10u hayatta kaldı.
    Çin’de kömür madenciliği 2004 tahminlerine göre tahmini 3,2 milyon hektar arazinin toprak kalitesini düşürdü. Madenlerin atık arazilerinin yenilenme oranı ise sadece %10-15.

    [​IMG]

    Bu önemli bilgileri size aktardıktan sonra gelelim bu maden ocaklarının son durumlarına. Yer altı sularının üzerindeki toprak baskısı azalınca, yer altı su kaynaklarımız bulduğu çatlaklardan yeryüzüne çıkarak mevcut maden ocaklarını yapay göl haline getirmektedir.
    Oysa yukarıda da söz edildiği gibi; “Maden ocaklarında açılan boşluklar süratle doldurulup buralara hızlı büyüyen ağaç türleri dikilerek çevreye verilen zarar en aza indirilebilinir.”
    Ancak doğaya ve eko sisteme verdikleri zararları görmezden gelenler bu göletleri adeta onur nişanesi gibi birde adlandırmışlar. Ahmet’in, Mehmet’in, Avukatın, Doktorun, Kasım ağanın, Abbas Beyin gölü veya göleti gibi. Denizlerimizdeki balık stoklarını tartıştığımız bu günlerde yer altı su kaynaklarımıza, ormanlarımıza, yaban hayata verilen zararı görmemek bu katliama seyirci kalmak demektir!
    Doğal bitki örtüsü ve toprağın verimli kısmı denizlere dolgu malzemesi olarak kullanılmakta, yok edilmekte, bunun sonucunda açılan oyuklarda kalan ağır zehirli metaller toprakta birikmektedir. Bu yapay göletlere bırakılan balıklar ağır metallerden etkilenmeyecek kadar güçlü karakteristik bir özelliğe sahip midirler? İnsan sağlığı için bir tehlike oluşturup oluşturmadığı araştırılmış mıdır bilinmez!
    Bu göletler hakkında üniversitelerin veya yetkili birimlerin bir çalışması var mıdır bilmiyorum ama gördüğüm manzara hiçte iç açıcı değil. İsteyen Google Earth’tan söz konusu toprak yüzeyini görebilir. Açılan maden ocakları resimde de görüldüğü gibi birbirlerine o kadar yakınlar ki ilk resimde de görüldüğü gibi bazıları deniz ile birleşmişlerdir. Tabi ki bu bir sistemin, projenin bir parçası olarak kıyılara yakın kazılan kömür ocakları zaman içinde denize ilave edilerek yeni erozyonlara sebep olmaktadır.
    Denizlere yapılan dolgular Karadeniz’in kalkan, tekir, mezgit, dil, salyangoz, kum midyesi, pavurya, vs gibi yerleşik balıklarına, darbe yapmakta ve süratle bu kıyılardaki stokları yok etmektedir. Aşağıdaki resimde de görüleceği gibi Karadeniz’in söz konusu kıyıları adeta çamur deryası görünümündedir.

    [​IMG]

    Karadeniz’in bu kesiminde oluşacak bir Tsunami; tüm göletleri birbirine birleştirerek suyun fazlalığını, ta içerlere kadar taşıyacaktır. Bu açıdan baktığımızda Karadeniz’e özgü kalkan balıklarını, tabi kalırsa önce Sazlıbosna’da sonra K.Çekmece gölünde yakalayabileceğiz! reeling
    Konu devam ediyor...

    Yararlanılan kaynaklar
    *www. bilgiustam.com
    ** Greenpeace
    ***Google Earth
     
  2. achills

    achills Murat Tunalı

    Mesajlar:
    347
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    El oltası
    En İyi Avı:
    Kofana,kalkan,kırlangıçlar
    Paylaşım için teşekkürler.Devamını merakla beklemekteyim..
     
  3. shadowpane

    shadowpane Hakan

    Mesajlar:
    2.318
    Şehir:
    İstanbul/Düzce
    Favori Kamış:
    Shimano Antares/Vengeance/SuperAero Lineaffe_Spider Surf Okuma_VSystem/hellios/x-safina
    Favori Makine:
    Daiwa_Entoh/Ballistic Shimano_Aernos/KİSU/BULL'S AlbaStar.Pasha 60
    En İyi Avı:
    Yayın/Turna/Alabalık Eşkina/Levrek/Palamut/Lüfer/Kalkan
    paylaşım için teşekkürler,

    maden ocaklarınıda açılan boşlukların doldurularak ağaçlandırma işi minimum ekonomi ve maksimum ekoloji demektir. bu çok önemli bir husus.
     
  4. greenfish

    greenfish q

    Mesajlar:
    313
    Şehir:
    q
    şu araçdan bahset :suspicious:
     
  5. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Devamında güzel görseller ve küçük bilgiler var. Daha çok yöresel özellikler ile alakalı. Talan edilen kıyı şeridi daha çok bu yazdığım muhitte var. Selamlar...

    Bende öyle düşünüyorum sevgili kardeşim... umarım bir çaresini düşünüyordur devlet büyüklerimiz :) Selamlar...

    [​IMG]
     
  6. cousteau

    cousteau Hüseyin MISIR

    Mesajlar:
    341
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Yabomax SURF 4.20
    Favori Makine:
    Shimano ActiveSURF 採用
    En İyi Avı:
    Torik, 2.5 kg.
    "Talip bey araçtan bahsedermisiniz" şeklinde rica etmek daha uygun olurdu sanırım.