Olta başında 70 yıl-Yaşayan Bir İstanbul Tarihi: İrfan YÜRÜR

Konu, 'Genel Konular' kısmında tarcan tarafından paylaşıldı.

  1. tarcan

    tarcan ...

    Mesajlar:
    6.700
    Şehir:
    Hatay
    Favori Kamış:
    .
    Favori Makine:
    .
    En İyi Avı:
    Kefal 325 gram
    Değerli arkadaşlarım
    Samatya balıkçısı ve çok eski bir İstanbul beyefendisi olan İrfan Yürür amcamız hakkında bir yazı buldum,
    Sizler ile paylaşmak istedim.


    Ustalarımızın Ustalarına Saygılarımız ile...



    Alıntı hakkında not :
    Bu yazı bu linkden alıntıdır.Her türlü tasarruf hakkı linkde bulunan künyeye aittir.
    Sadece amatörce bilgipaylaşımı yapmak için eklenmiştir.
    http://www.habervesaire.com/haber/168/
    Konu sahibi olan sayın "Sait Özgür Gedikoğlu " na teşekkürler...



    Olta başında 70 yıl
    22/01/08 - 20:23


    Fotoğraf: Sait Özgür Gedikoğlu
    İrfan Yürür (81), günlerini geçirdiği Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı'ndaki balık müzesinde.
    [​IMG]
    [​IMG]
    Sait Özgür Gedikoğlu

    “Denizlerde tutmadığım hiçbir balık kalmadı inan bana” diye giriyor söze… İlkokul ikinci sınıfta (1934 yılından bahsediyor) Ermeni bir arkadaşının verdiği bir toplu iğne ve bir makara dikiş ipi ile başlamış balık avlamaya. Sirkeci vapur iskelesinde oltasına takılan ilk balığı bugün bile hatırlıyor: “Hey babam hey diye sevinç çığlıkları atarken birdenbire karşımda babamı gördüm. Beni takip ediyormuş. Hayatımdaki en kötü dayağımı o gün yedim.” İrfan Reis, hep takım elbiseli ve rugan ayakkabılı hatırladığı babasını anlatırken “Şef garsondu, Atatürk İstanbul’a her geldiğinde hizmet için onu çağırırlardı. Otoriter bir adamdı, benim balıkçı olmamı hiç istemedi” diyor. Fakat deniz aşkı, evdeki otoriteye baskın çıkmış; İrfan Yürür ortaokulu terk ederek kendini teknelere atmış. Ve meslek hayatı boyunca sadece olta ile avlanmış. Bugüne kadar sahip olduğu 16 teknenin ilkini de Ayvansaray’daki ustalara yaptırmış. Bu kürekli ilk sandalıyla yakaladığı orkinosun hikâyesini de hatırlıyor: “Tam 106 kiloluk bir balıktı. Kendim taşıyamadım tabii ki, hamal tutmak zorunda kaldım. Balığı balıkhaneye indirdikten sonra, uzunca bir süre ayağa kalkamadı hamal” diyerek gülüyor.

    At kuyruğundan misina
    Kalın ip ve çelik telden oluşan Orkinos misinası dışında hazır malzemenin bulunmadığı 1940’larda, bütün oltalarının iğne ve misinalarını balıkçılar kendi hazırlardı. Olta iğnelerini demircilerde büktürür, misinalarını ise “at kılı”ndan yapardı. “Atların kuyruk kıllarını koparır, büker misina yapardık. 50 metre misina için on beş yirmi beygirden kıl koparırdık” diye anlatıyor İrfan Reis. Arabacılardan çok dayak yemişler: “Kıl koparırken hayvan bir huysuzlandı mı, adamın kavun karpuzu dökülür, yarılırdı. En sonunda at sahipleri çözümü, atlarının kuyruklarını topuz yapmakta buldu.” Büyük emeklerle yaptıkları bu olta takımlarının kopması ise büyük bir felaketmiş. “Birçok balıkçı nazar boncuğu takardı oltasına” diyor. Ancak deniz yine de cömertmiş o yıllarda: “Bugün olta ile balıkçılık yapmaya çalışırsan aç kalırsın, o zamanlar ne naylon misina var ne de başka bir şey! Ama o kadar boldu ki balık, emeğimizin karşılığını verirdi bize.”


    Sarayburnu’ndaki foklar
    “Neler çıkardı en çok” diye soruyorum, “Marmara’da olmayan bir şey yoktu ki” diyor gülümseyerek: “Şu kaplumbağalar var ya şimdi koruma altında olanlar (Caretta caretta’ları kastediyor), çoktu mesela. Orfoz, akya, sinarit de öyle keza. Ayıbalıkları (fok) Sarayburnu’nda sahile çıkardı. Köpekler ulumaya başlayınca “hah” derdik, “çıktılar gene.” Adalarda zaten çoktu. Boğaziçi’ndeki yalıların kayıkhanelerinde bile yuvalanırlardı.
    Adalar açığında orkinos avlarken, oltalarına bir iki tonluk köpekbalıklarının atladığı da çok olmuş. Özellikle 1950’li yılların sonunda talepten fazla torik avlanıp ihracat da olmayınca, tonlarca balık denize atılmış: “O dönemde çok yoğundu köpekler, hem balık kokusuna, hem de ılıman geçen kış aylarının etkisiyle Adalara kadar gelirdi.” 1958 yılında bir köpekbalığını o zamanın parası ile 100 liraya satmış. Alıcı da, Karaköy’de üstünü bir brandayla örtüp, sergilemeye başlamış: “Hani Atatürk’ü kaybettiğimiz zaman, nasıl insanlar katafalka bir ucundan girip diğer ucundan çıkıyordu. Aynı onun gibiydi, sekiz metrelik bir brandadan çadır yapmış adam, etrafı kapalı, bir ucundan giriyor, bir ucundan çıkıyor ve tenekeye 25 kuruş atıyordu.” Balıkçıların istemeden yakaladıkları köpekbalıkları, çoğunlukla orkinos oltalarına yem olarak takılan toriklere saldırıyorlarmış. Ancak bazen oltadaki 200 kiloluk bir orkinosu bile yutarak oltaya yakalandıkları olmuş. “Çok obur hayvanlardır, karınlarından yunus, kılıçbalığı, orkinos ve torik gibi balıklar çıkardı” diye anlatıyor. Bir arkadaşı Samatya açıklarında geceleyin orkinos avlıyormuş. İlk balığı avlamış, teknenin yanına bağlamış. Yeni yakalanmış olduğu için, kuyruğu denize sarkıyormuş. Gerisini İrfan Yürür’den dinliyoruz: “O anda, balığı takip eden bir canavar (köpekbalığı) su üstüne çıkmış, orkinosu sadece kafasını bırakacak şekilde almış. Tabii balık teknenin yanında bağlı olduğu için, küpeştenin de bir kısmını sökmüş köpekbalığı. “Sahile bir geldi, tekne neredeyse battı batacak. Koca orkinosun kafasını gösterdi arkadaş, hemen hanımı çağırdım. Dev orkinostan geriye kalan kafayı görünce tutturdu, bir daha çıkmayacaksın denize… Ya deniz ya ben!”

    Marmara ölüyor
    Ancak yaşadığı hiç bir şey onu koparamamış denizden. Marmara’nın pırıl pırıl sularında cirit atan 300 çeşit balık, zamanla dört beş çeşide düşmüş. Ne orkinos kalmış denizde, ne de köpekbalıkları. Orkinosu Japonya’ya yapılan ihracat, denizi de trol ve gırgırların bitirdiğinden şikâyet ediyor İrfan Yürür: “1980’li yıllardan itibaren Japonya, orkinosa çok yüksek para vermeye başladı. Soyu tüketildi adeta. Zaten deniz de iyice kirlenmeye başlamıştı.” Trol ve gırgır tekneleri için, “küçücük ağ gözleri kullanıyorlar. Beş tane büyük balık yakalayacaklar diye, on binlerce balığın telef olmasına sebep oluyorlar. Resmen cinayet yaptıkları şey. Lüfer tutmak için bile Çanakkale’ye gitmek zorunda balıkçılar artık” diyor.

    İrfan Yürür ekmeğini Marmara’dan çıkartamayacağını anlayınca, Gelibolu’ya, Gökçeada’ya gitmeye başlamış. İrfan Reis isimli teknesi ile, her sene dört beş ayını bu sularda geçirmiş. 1993 yılında son teknesini satmış. O günden sonra ender çıkmış denize. Ama olta avcılığındaki hüneri ve oltalarının şanı devam etmiş. Bir keresinde, Kıbrıslı bir işadamı kendisini bulmuş: “Çok methimi duymuş Saros’daki, Çanakkale’deki arkadaşlardan, illaki çağırıyor beni Kıbrıs’a. Gelemem dedim, hanım da gitmek istemiyor. Ertesi gün aradı, uçak biletin hazır, seni bekliyoruz diye. Utana sıkıla gittim Kıbrıs’a. Çok balık tutturdum kendisine, hiç tutmadığı büyüklükte balıklar, 30-40 kiloluk lagoslar.”
    İrfan Reis 27 yaşında evlendiği ve çok sevdiği karısıyla Samatya’da yaşıyor. Gündüzleri Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı’ndaki kahvede artık tek tük kalan eski arkadaşları ve balıkçılarla kâh sohbet ediyor, kâh kâğıt oynuyor. Her ne kadar kendini emekliye ayırmak istese de, mali zorluklar onu çalışmaya zorlamış. Herhangi bir sosyal güvencesi de yok. İstanbul’daki balık malzemeleri üreten bir şirkete hazır olta takımları yapmaya başlamış. Bir yandan da, kendisini özel olarak tanıyan arkadaşlarına ve müşterilerine olta takımları hazırlamaya devam ediyor.
     
  2. alcedo

    alcedo ümit

    Mesajlar:
    321
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Abu Garcia 2.40 7-28 gr
    Favori Makine:
    Abu Garcia Cardinale 3
    En İyi Avı:
    5,5 Kg aynalı sazan, 2,250 Levrek
    Nerdeeeen nereye. İrfan Reis'in Marmara ve Boğaz'da tuttuğu balıklar bizim için hayal. Güzel paylaşım teşekkürler....
     
  3. serhat57

    serhat57 serhat

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    50
    Şehir:
    İstanbul
    bunu paylaştığınız için çok teşekkürler irfan amca için söylenebilicek tek şey bu adam gerçekten yaşamış en azından benim açımdan : ) saygılar
     
  4. FuRkAn *

    FuRkAn * FURKAN

    Yaş:
    34
    Mesajlar:
    847
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano Spin Power 425 bx
    Favori Makine:
    スーパーエアロ フリーゲン /
    En İyi Avı:
    Torikler, Kofanalar - Levrekler Vs. Vs.
    çok güzel paylaşım teşekkürler tarkan bey
     
  5. OTTOMAN

    OTTOMAN

    Mesajlar:
    482
    Şehir:
    Afyonkarahisar
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    1 kilo aynalı sazan :(
    güzel paylaşım için teşekkürler...
     
  6. pirana19

    pirana19 Serhat ÖZER

    Mesajlar:
    451
    Şehir:
    ÇORUM-GİRESUN
    Favori Kamış:
    OKUMA SALİNA 240 10-40
    Favori Makine:
    SHIMANO BIOMASTER 5000CFB
    Keşke bende şuanda 80 yaşında olsaydım da o günleri yaşamış olsaydım. Yüzümde buruk bir gülümsemeyle okudum tüm yazıyı baştan sona. Torunlarımız öyle güzel günler görürler mi acaba?*
     
  7. enginson

    enginson engin

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    2.161
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    daiwa crossfire(spin) okuma salina
    Favori Makine:
    shimano catana 400 fb, ryobı ecusima 6000vi, okuma avanger 65
    çok güzel bir paylaşım abi teşekkürler. okurken şöyle bir geçmişe gittim geldim keyifle okudum teşekkürler tarcan abi.
     
  8. Tarzan

    Tarzan Erman

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    227
    Şehir:
    Manisa-İzmir
    hayranım böyle adamlara benim dedemde farklı bir çeşidi anlattıklarını hala ağzım açık dinliyorum. ustalar bizim için ansiklopedi gibi insanlar neler görmüşlerdir kim bilir neler yaşamışlardır. Çok merak ediyorum, biz yine Allaha şükür bişeyler tutuyoruz torunlarımız ne tutucak acaba? çok umutsuz olmakla beraber umarım bir gün bizim denizlerimizdede birşeyler olumlu yönde gelişir en azından var olanı koruyabiliriz.
     
  9. evrim_basar

    evrim_basar EVRİM

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    84
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    okuma cedros 4.20 yabomax POISON 4.20
    Favori Makine:
    BAWRA BOSPHORUS80 OKUMA SAFİNA PRO
    En İyi Avı:
    16 kg lık halat herkese nasıp olmaz
    GÜNAYDIN GÜZEL YURDUMUN DUYARLI İNSANLARI Herkese MERHABA kesınlıkle çok güzel bi paylaşım olmuş sezonun acıldıgı şu günde insanı gercekten düşündüren bi yazı emeginize saglık acıkcası çok duygulandım
     
  10. Zıpkıncı İbo

    Zıpkıncı İbo İbrahim Can

    Mesajlar:
    2.915
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Cressi, Mares, Tusa
    En İyi Avı:
    18 kg Akya
    Yasayan efsaneymis gercekten de... harika paylasim icin tesekkurler..
     
  11. deePblue

    deePblue na

    Mesajlar:
    1.573
    Şehir:
    aa
    İrfan Reisi oturup saatlerce dinlemek lazım.
    Neler anlatır daha kimbilir.
    Keşke anılarından bir kitap derleme şansı olsa.
    Tarkan abi paylaşım için teşekkürler
     
  12. afacan

    afacan engin aksakal

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    169
    Şehir:
    İSTANBUL gaziosmanpaşa
    En İyi Avı:
    Yeni geldim daha Siftah yok
    Benim torunlarımın çok şanslı olacakları kesin.(Eyer yaşarsam) dedeleri accayip maceralar anlatacak.
     
  13. KULL64

    KULL64 Emrah

    Mesajlar:
    1.836
    Şehir:
    TURKIYE
    Favori Kamış:
    Guan2000gr
    Favori Makine:
    Ticagt4000
    En İyi Avı:
    ...
    Paylasim icin cok tesekkurler.Balikci dayinin anlattiklarini okurken en eski siyah beyaz Turk filmlerini hatirladim.Ve birsey cok hosuma gitti.Adam hep olta ile avlanmis.Hakikaten tebrik ederim onu.Gercek amator balikci ruhu.
    Rastgele...
     
  14. nihatkr

    nihatkr Nihat

    Yaş:
    55
    Mesajlar:
    606
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Kesinlikle El Oltası :) ve TELE SURF 4,20 MT 150 GR
    Favori Makine:
    RYOBI ECUSIMA 8000Vi MAKİNE
    En İyi Avı:
    Bir yakalayabilsem
    Çok güzel bir paylaşım Teşekkürler.
     
  15. NedimBugrul

    NedimBugrul nedim

    Mesajlar:
    687
    Şehir:
    İzmit
    Favori Kamış:
    Albastar
    Favori Makine:
    70 lik Sheaskpere
    En İyi Avı:
    1.5 kg lık karagöz
    paylaşım için teşekkürler.çok güzel.
     
  16. istavrit

    istavrit Boğaç

    Mesajlar:
    2.365
    Şehir:
    İstanbul
    Samatya Efsanesi İrfan abimiz...o konuşur biz dinleriz ...lakabını bir biz biliriz ...Allah sana uzun ömür versin ,hala bana palamut takımı sözün var :)
     
  17. SahEmre

    SahEmre Emre

    Mesajlar:
    2.481
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Okuma Salina 4.20 Salina 100-200 - Lineaeffe Extreme Cast 4.40 180gr. - Okuma V-System 240 10-40g
    Favori Makine:
    Ryobi Proskyer Nose Power - Shakespeare Mach 1 XT
    En İyi Avı:
    Küçük beyaz; 7 cm. Kuzey batı Antartika Sığlıkları..
    Sanırım şimdi kendimi şanslı hissediyorum.
    Yaşım üstadlara göre genç sayılsada (29) gerek Yeşilköy de oturmam gerekse Yeşilköy Su Ürünleri Kopperatifi Kahvesinde uzun zaman geçirmem sayesinde İrfan amca ile çok uzun sohbetler yapma onun bilgilerindne yararlanma imkanı buldum.

    Ve nihayet bugünde kendisi ile sohbet etme imkanı bulduk. Anlatırken bir anda parlıyor sanki 40 sene önceki balığı bugün elinde tutuyormuşcasına heyecanlanıyordu. İrfan amca geldiği anda bir anda masanın etrafında 7-8 kişi olduk eski günlerden konuşurken gözlerinde bugünlere ve denizlere dair gördüğüm umutsuzluk ciddi anlamda içimde büyük bir boşluk yarattı ve kendimi çok kötü hisettim. O günleri yaşayamamanın ve belkide bir daha yaşayamayacak olmanın dayanılmaz hüznü..
     
  18. king_barracuda

    king_barracuda

    Mesajlar:
    482
    çok güzel paylaşım ...

    şimdi norweçe izlandaya giden ustalarımızın resimlerine bakıp bakıp vay anasını diyoruz.

    eskiden o balıklar bi olta atımı uzağımızdaymış .

    söyledikerlnin fazlası vardır eksiği yoktur.

    ben aynı yerde 10 yıl önceki balığı göremiyorum ..
     
  19. enis59

    enis59 enis

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    458
    Şehir:
    tekirdağ
    Favori Kamış:
    shimano catana 2.70 mh, shimano catana ax te surf 400 mormora
    Favori Makine:
    okuma avanger av 30, okuma avanger av 45, shimano alivio 4000 fb
    Paylaşım için teşekkürler
     
  20. cousteau

    cousteau Hüseyin MISIR

    Mesajlar:
    341
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Yabomax SURF 4.20
    Favori Makine:
    Shimano ActiveSURF 採用
    En İyi Avı:
    Torik, 2.5 kg.
    Fevkalade değerli bilgiler için minnettarız