öncelikle başlığın sonundaki üzgün surat ifadesinin nedenini raporu okudukça anlayacağınızı belirteyim... pazartesiler her ne kadar sendromu bol olsa da benim için balık günüdür. Ekim ayının girmesi ile balıksız geçen günlere son vermek için az da olsa bir umutla balığa gitmeye karar verdim. Son zamanlarda deniz bana pek cömert davranmıyordu. küreğe biraz bakım yaptıktan sonra, kurt çıkartmak için güzel havadan da faydalanarak koyuldum yola. çok ilginç bir gün olacağı ilk kürekte kendini belli etti. sağlam olmadığı için küreğe fazla yüklenmiyordum ama yine de normalden fazla kurt çıkıyordu. hem de bütün olarak. hayatımda hiç bu kadar rahat kurt çıkarttığımı hatırlamıyorum. işte çıkan kurtlardan üç tanesi [/url][/IMG] avlağa vardığımda 2 tane teyze, yaşlarından beklenmeyecek çeviklikle denizde yüzüyordu. Ekim ayında denize girmek, hem de tekirdağ'da gerçekten oldukça ilginçti. Teyzeler sudan çıkana kadar ben de yemlerin suyunu değiştirdim, mekanı ayarladım, fosforu oltanın ucuna taktım, oltayı açtım. Balık tutmak için her şey hazırdı. sadece teyzelerin sudan çıkmasını bekliyordum. Teyzeler sudan çıkınca 18.20 gibi ilk atışımı gerçekleştirdim. Oltanın boşluğunu alırken fark ettim ki yosun vardı bu avlakta en sevmediğim şey yosun. öyle ki balık yemi görmediği için hiçbir şansımız kalmıyor, oltayı biraz kıyıya çekip kumu buldum sonunda. yarım saatlik beklemenin ardından, oldukça fazla olan yemlerime de güvenerek, oltayı çektim. tahmin ettiğim gibi yemler yerinde, üzerlerinde yosun vardı. canım çok sıkılmıştı. bir sonraki atışta yönümü biraz değiştirdim. sonra ilk vuruşu aldım. hedef balık minekoptu, vuran balık ise bariz mırmır, hem de yavru bu başka avlardaki gibi canımı fazla sıkmadı, çünkü bol yem vardı yanımda. bir müddet bu durum tekrarlandı. bu arada 2 adet yavru mırmır suya iade edildi. tam umutlar tükenirken... Evet tam umudumu kaybetmek üzereydim. sonuçta avlakta tektim ve canım sıkılmıştı. ben oltaya dalmışken, hayatımda ilk bir oltam bu kadar eğilmişti. hemen balığa tasma attım. attım ama bir sorun vardı. benim 4.50 lik kamış U şeklini almıştı. balık asılıyor ben asılıyorum. kalamayı açınca duyduğum sese kulaklarım inanamadı. aynı anda makineye baktım o zaman da gözlerim inanamadı. balık delirmiş gibi boşaltıyordu misineyi. o anda balığını yapmak istediğini tahmin ettim, balık kayalıklara doğru yanlamasına yüzüyordu. misine azalırken mücadele etmeye başladım. bir müddet kalamayı kapattım geri geri giderek balığı hedefinden çevirmeye çalıştım, makine hiç sarmıyor. geri geri gitmekte de başarılı olamadım, ya kamış kırılacaktı ya da misine öyle bir heyecan duyuyordum ki kalp atışlarımı inanın duymakta hiç zorluk çekmedim. galiba bu benim hayatımın balığı olacaktı. geçen sene tuttuğum 3 kilogram civarı minekoplara hiç benzemiyordu, o sırada bu balığın levrek olabileceği geldi aklıma. mücadele devam ederken, tekrar kalamayı açtım yol verdim. ben sarıyorum balık kaçıyor. bir korku çöktü içime, mücadelenin kazanını belliydi aslında ama ben bırakmadım sonuna kadar savaşmalıydım. bu savaş belli bir süre devam etti, işte o süre benim hayatımın balıkçılık hayatımdaki en zevkli anları idi, başka bir alemdeydim sanki ve sonra beklenen oldu, oltanın ucundaki ağırlık azaldı, olta kıyıya geldiğinde, bir ilki daha yaşadım. beden yerinde, kurşun yerinde, alttaki iğne yerinde, üstteki iğnenin kösteği yerinde ama ucunda iğne yok. balık iğneyi bağladığımız yeri çözerek kurtulmuştu. o kadar üzgündüm ki, nasıl giden iğnenin yerine yenisi yaptım, nasıl yemi taktım, oltayı nasıl suya attım inanın bilmiyorum. Dokunsalar ağlayacaktım resmen, bu durumda en iyi yapılacak şey bir ses duymak olmalıydı. Selçuk hocayı aradım, sesimin tonunu, üzgünlüğümü, heyecanımı ve şaşkınlığımı buradan yazar Selçuk hocaya tam duygularımı anlatırken birden olta yeniden eğildi, hemen Selçuk'a balık vuruyor dedim ve teli cebime attığım gibi tasmaladım. ama biraz önceki mücadelenden sonra gelen sanki mırmır yavrusuydu. balığı hiç zorlanmadan kıyıya aldığımda bir minekop olduğunu anladım. işte resmi; [/url][/IMG] [/url][/IMG] Bu balığa sevinemedim bile, aklım o giden balıkta kalmıştı. 1 saat daha avlakta kaldım ama bir vuruş alamadım. bugünkü avımı kaçan ve hayatım boyunca merak edeceğim bir balık ve bir minekop ile tamamladım...daha iyi bir makine almanın zamanı geldi galiba... son olarak Yer: Tekirdağ takım: biri 4 numara biri 2 numara ikili takım kurşun: 4 numara fırtına (piramit) kurşun yem: kobra
tebrikler dostum gerçekten güzel vede heyecanlı bir av olmuş. kaçan balık kısmet değilse yapacak bir şeyimiz yok malesef. balıklar nasıl yapıyorsa bizim elle açamadığımız iğneyi açmayı başarıyorlar. geçen avdada benim başıma geldi. balık kaya altı yaptı olta takıldı. oltayı serip beklemeye koyuldum 30 dakika kadar ara ara kontrol ederek beklemeden sonra herşeyi göze alıp oltayı koparttım. nede olsa balığın gelme şansı hala vardı. ve geliyorduda yolda bir kafa ağırlık boşaldı. çektiğimde üst köstek kopmuş alt kösteğin ise düğümü açılmıştı. herhalde balık kafa sallarken düğüm gevşiyor
Çok zevkli bir mücadele olmuş Gökhan. Bende merak ettim o denli güçlü balığın ebatlarını. Mücadele etmek yine nasip olsun.
Gökhan çok güzel anlatmışsın mücadeleyi ve o anları.. avladığın o güzel minekop için tebrikler... Ama inan benim bile aklım kaldı o kaçan balıkta neyse bunada şükür minekop teselli ikramiyesi olmuş bir bakıma... Rastgele :thumb:
Sanki o anı sizinle birlikte ben de yaşadım, güzel anlatım için ve minekop için tebrikler. Kaçan balık için ise geçmiş olsun İnşallah aynı hazzı tekrar yaşatacak balıklar oltanıza atlamaya devam eder.
Cok heyecanlı anlar yasamıssınız. zannederim en az 10 dk surmustur. Ben de gecen hafta tekneyle Yeniciftlik NATO limanı acıklarında benzer bir durum yasadım. yaklasık 45 dk sırtı yaptıktan sonra vurus alamayınca rapalayı denizde bırakıp capari ile istavrit avlamaya basladım. Sırtıyı tamamen unutmusken, birden sırtının mantarı birsey tarafından hzılı bir sekilde cekilerek denize dustu. Hemen motoru calıstırarak pesinden gittim. Zorlu bir kovalamaca sonrasında mantarı denizden alabildim. Aldıgımda ucunda cok kuvvetli bir balıgın oldugunu anladım. Fakat ne yazık ki oltayı elime almamla 0.50 lik misinanın kopması bir oldu. Anlayacagınız balıkla az da olsa mucadele etme imkanı dahi bulamamıstım. Siz yine benden bir miktar sanslıymıssınız
Olsun gökhan bunlar hep tecrübe. Demekki iğneyi iyi oturtup bağlamamız gerekiyormuş. fırdondüleride. yoksa bizi ağlatmaya devam ederler. bir dahaki sefere inşallah Hayalllerindeki balığı yakalaman dileğiyle Rasgele.
tebrikederim güzel balık yakalamışsın.ben o kaçırdığın balık için çok fazla üzülme derim.o0 civarlarda bu aylarda çoook iri vatozlar köpek balıkları gezer.muhtemelen onlardan birisidir.
tebrik ederim Gökhan hocam,kaçan balık için enaz senin kadar üzgünüm. kobralar yine üzerine düşen görevi fazlasıyla yapmışlar.reeling
Kardeşim telefon çaldığı an minekop mu aldın diye açtım ve sen anlattıkça sanki ben çekip mücadele edip kaçırıyordum balığı. Sesinin titremesinden zaten herşey anlaşılıyordu kısmet değilmiş napalım bir dahaki sefere inşallah 2-3 kez gerçekleştirdiğimiz mırmırlı avlarımızdan sonra bu av herşeye rağmen güzel sinyaller veriyor. Demekki benim olmamam gerekiyormuş avda Herşeye rağmen bu balık hobisini bukadarda çekici yapan gelenin ne balığı olduğunu alana kadar bilmemek büyüklüğünü tahmin edememek ve balığın kaçma şansının olması. Birgün aynı haycanı inşallah yine yaşarsın.
geçmiş olsun, ben iğneleri bağladıktan sonra önce kargaburnuyla çekerek misinaları sıkabildiğim kadar sıkar, sonra da misinayı bezle birlikte elime dolar, iğneyi de kargaburnu ile tutarak var gücümle çekerim. kopacak, kırılacak varsa orda olsun. ben de yıllar önce yıllar önce iri bir levreği yanıma kadar getirmeyi başarıp tam kaldırıp dışarı alacakken iğnenin düğümden sıyrılması ile kaybetmiştim ama dikkat etmeme rağmen gene de olmuyor mu ? oluyor. daha bir ay önce bubble pen balıkla birlikte gitti
Oncelikle guzel minekop yakalamissiniz tebrikler. Pazar aksami senin yasadigin olayin benzerini ben de yasadim. 2 olta goturmustum yanimda ilk oltayi attim ikinci oltayi hazirladim attim zilini taktim ama ilk oltaya zil takmadigimi farkettim. Ona da zil takayim derken elimdeyken vurus aldim cektim orta boy bir mirmir. Diger oltada alarm vermeye basladi cektim cok agirdi ve bir saga bir sola geziyordu.. ama nasil olduysa misina ve yosun karismis ve belli bir yerde takildi kamisin ucuna elle cekmeye calistim ama balik kacti.. bende makinaya bagli misinanin yarisini denizde birakmak zorunda kaldim.. hissettigin duygulari az cok anlayabiliyorum
teşekkür ederim teşekkür ederim, her ne kadar balık kaçsa da benim için unutulmaz bir anı olarak kaldı, öyle balıkların varlığını bilmek bile heyecan veriyor teşekkür ederim, inşallah bundan sonraki avlarımızda da oltalarımızı ziyaret ederler teşekkürler, inşallah niceleri bizi yalnız bırakmazlar teselli ikramiyesi diye düşündüm ben de büyük ikramiye ne zaman denk gelecek acep teşekkür ederim... bu gece umarım rövanşı alırım o açıdan bakarsak evet ben sizden şanslıyım, hayatım boyunca anlatacağım anılarım arasına ilk sıradan giriş yaptı sizin başınıza gelen durum ise tamamen şanssızlık olsa gerek umarım daha iyileri oltalarımızı ziyaret ederler... kesinlikle haklısın abi, bu takımı oltadan hiç çıkartmadan 3. kez avlanışımdı. tembelliğimin cezasını çektim diyebilirim. bugün için takımımı evdesakin kafa ile yaptım, hayırlısı teşekkür ederim, artık üzülmüyorum çünkü balık kaçsa da muhteşem bir anım var, balık da inşallah iğneyi vücudundan atabilir teşekkürler abi, kobrayı her zaman tek geçiyorum her ne kadar kötü ve soğuk havada ulaşılması imkansız olsa da en çok verim aldığım yem... teşekkür ederim dostum... sesimin o haline bugün okulda oldukça güldük zaten. bu deneyimi en kısa zamanla seninle de yaşarız inşallah, trofe konusunda sen uzmansın nasıl olsa teşekkür ederim, bugün takımı daha sağlam hazırladığımı umuyorum... Ekim ayı benim tekirdağ da en çok verim aldığım aydır. doğru zamanda doğru yerde olunca adım arkadaşların arasında minekopçu ya çıktı güzel dileklerini belirten herkese tekrardan çok çok teşekkür ederim. bugün bir rövanş yapmayı düşünüyorum, umarım bu sefer gülen taraf ben olurum
Allah bilir kaçan neydi, değil mi ? Sizin yakaladığınız, ömrümde görmediğim "gazete boyu minekop"un sevincini azaltacak bu balık Acaba neydi ? Belki bizden sonraki nesiller ekrandan izleyecek sahtenin etrafında ne var ne yok görecek Başarılı avlarınız daim olsun.
Gökhancım öncelikle tebrikler.Kaçan balık hep büyük olur Benimde başıma böyle şeyler geldiğinde keşke görseydimde sonra gitseydi diye düşünürüm.Kurtlarında maşallahı var az daha kalsalar yılanım ben diye dolaşacaklar ortada
geçen hafta sorun gece avında bir arkadaşım 2.5 kg civarında bir minekop aldı tamda anlattığın gibi oldu gözlerimin önünde sanırım senin kaçan balıkta böyle bişey olmalı
Gökhan hocam geçmiş oslun. O kadar balığı yorduktan sonra böyle kaçması çok üzücü. Neyse kısmetindeki trofeyi en kısa zamanda alman dileğiyle rastgelsin. Bu arada bende levrek-meinekop tecrübelerime dayanarak söylemeliyimki o kaçan asla minekop değildi.