Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, balıkçılara ve balıkçı teknelerine yönelik kuralların sil baştan belirlendiği "Su Ürünleri Kanun Tasarısını" tamamladı. Tasarıya göre, 18-60 yaş arasındaki kişilerin spor veya dinlenme amaçlı balık avcılıkları Bakanlık iznine bağlanacak. Gölde, deniz kenarında oltayla ya da kayık ve teknelerle hobi amaçlı balık tutanlar önce Bakanlıktan izin alacak. Bunu ihlal edenler 200 lira para cezasına çarptırılacak. 1971'de çıkarılan Su Ürünleri Kanunu'nun ardından 42 yıl sonra sil baştan yeniden yazılan kanun tasarısı taslağında, "su ürünleri ve avcılık" ile ilgili izinleri düzenleyen 5'inci madde, balıkçılıkla ilgili yeni bir tartışmayı da alevlendirdi. Söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında, "Ticari olmayan dinlenme ve spor amaçlı su ürünleri avcılığı yapacak olan 18 ile 60 yaş arasındaki kişiler Bakanlıktan izin almak zorundadır" ifadesi yer alıyor. Söz konusu madde genel olarak "hobi amaçlı balık tutmayı" ifade ettiği için deniz kenarı ya da göl gibi yerlerden olta sallayarak balık tutanların da bu kapsama gireceği ifade ediliyor. Buna göre Boğaz'da, Haliç'te oltayla balık tutanlar da Bakanlık'tan izin belgesi almak zorunda kalacak. 'SINIRLARIN BELİRLENMESİ GEREKİR' Uzman görüşlerinin alınmasının ardından son şekli verilerek Meclis'e gönderilecek olan "Su Ürünleri Kanun Tasarısı Taslağı"ndaki söz konusu madde için net bir sınır çizilmesi gerektiğini ifade eden Amatör Olta Balıkçıları Derneği'nden (RastgeleDer) Kahraman Melek, aksi takdirde kapsamının çok geniş olacağını söyledi. Melek, şunları dile getirdi: "Bu tip bir belge özellikle iç sular için çok önemli. Ama eğitim karşılığı verilmesi gereken belgenin bir tür ticari kazanç kapısına dönüştürülmemesi gerektiğini düşünüyorum." ÖNCE EĞİTİM SONRA BELGE Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın getireceği yeni kanun tasarısında dinlenme ve spor amaçlı balıkçılık yapacak kişilere verilecek izin belgesi, belli bir süre eğitim karşılığında olacak. Temel balıkçılık eğitimini alacak kişiler, izin belgesi ile istedikleri yerde avcılık yapabilecek. Bakanlık bürokratlarından edinilen bilgiye göre, düzenlemenin esas amacı balık türlerinin kayıt altına alınması ve korunmasını sağlamak. Bakanlık belge ve eğitimlerin içeriğini ayrı bir yönetmelikle düzenleyecek. 100 bin liraya kadar ceza Tasarıdaki diğer düzenlemeler şöyle: DİPLOMALI BALIKÇI DÖNEMİ: Gemi sahiplerinin en az ön lisans düzeyinde eğitim almış personeli gözlemci olarak istihdam etmesi zorunlu olacak. ELEKTRONİK KAYIT CİHAZI GELİYOR: Su ürünleri avcılığı yapanların av faaliyetleri ve avladıkları su ürünlerine ilişkin kayıt defteri veya elektronik kayıt cihazını bulundurma, doldurma zorunluluğu getirilecek. SPOR AMAÇLI AVCILIĞA İZİN ZORUNLULUĞU: Dinlenme ve spor amaçlı su ürünleri avcılığı yapacak olan 18-60 yaş arasındaki kişiler Bakanlıktan izin almak zorunda olacak. ELEKTROŞOKLA AVLAMAK YASAK: Elektrik şoku yöntemi ile avcılık da tamamen yasaklanırken, her türlü patlayıcı, zehirleyici uyuşturucu maddeler ve sönmemiş kireç de balık avcılığında kullanılamayacak. TİCARİ AVCILIK İÇİN KİRALAMA İZNİ ALINACAK: Van Gölü hariç iç sularda ticari su ürünleri avcılığı veya dalyan kurarak ticari su ürünleri avcılığı yapılabilmesi için kiralama yapmak suretiyle izin alınacak. KURALA UYMAYAN BALIKÇIYA 100 BİN LİRA CEZA: - Su ürünleri ile yaşam alanlarını kurutarak bu alanları doldurana 100 bin liraya kadar para cezası verilecek. - İç sularda izinsiz ticari su ürünleri avcılığı yapanlara 5 bin lira, denizlerde ticari su ürünleri avcılığı yapanlara ise 20 bin lira idari para cezası verilecek. - Ticari olmayan dinlenme ve spor amaçlı su ürünleri avcılığı yapanlara 200 lira idari para cezası verilecek. İNGİLTERE VE ABD'DE OLTA LİSANSI VAR Olta ile yapılan hobi balıkçılığına ilişkin yurtdışında da sert düzenlemeler bulunuyor. İngiltere ve Kuzey İrlanda'da 12 yaş altı çocuklar için bedava lisans edinebilirken, 12-18 yaş arası gençler 5 pound (15 TL) karşılığında lisans alması gerekiyor. Yetişkinlerin ise göç etmeyen balık ve deniz ürünleri avlamak amacıyla gereken lisansı almak için yılda 27 pound (81 TL), göç eden balık ve deniz ürünlerini avlamak için de 72 pound (216 TL) ödemesi koşulu var. ABD'de ise eyaletlere göre değişiklik göstermekle birlikte lisansız bir şekilde olta ile hobi balıkçılığı yapmak yasak. Ülkede 16 yaş altına bedava lisans verilirken, 16-17 yaşlarında olanlardan ise yıllık 5 dolar (10 TL) alınarak lisans temin ediliyor. Yetişkinlerin ise yılda 22 dolar (44 TL) ödemesi gerekiyor. Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Yasam/2013/11/12/halicte-olta-sallamak-izne-baglaniyor
bence yasa tam olarak uygulanırsa hiçbir sıkıntı yok lisansı versin ücretini de alsın ancak denetimi de yapılsın. Hep söylenen bir söz var olta balıkçılığı denize zarar vermez diye doğrudur belki ama tuttuğumuz balığa avlandığımız meraya saygı göstermemiz lazım şuan tam lüfer familyasının zamanı allah aşkına meraların haline bir bakın hobi avcılığımı yapılıyor yoksa dinlenmek içinmi yapılıyor avcılık 10 cm lik çinekopun peşinde birçok kişi hemde sadece yemek düşünerek.İş böyle giderse bizim için bir hobi veya dinlence olmaktan çıkacak çünkü makul ve mantıklı bir ücret karşısında da söylenecek söz yok iki sahte az alırız rahat rahat avlanırız
Ben de lisansla balık avcılığının denetimler tam olarak yapılırsa faydalı olacağını düşünüyorum.Özellikle 18 yaş sınırını çok beğendim.Daha geçen hafta iskelede avlanırken 5-6 tane 11-12 yaşlarında çocuk ellerinde oltalarla geldi,önce birisi oltayı yanında ki adamın oltasına dolaştırdı,hemen arkasından birisi atış yaparken nasıl becerdi bilmiyorum ama kendi şaçlı derisini sıyırttı,tampon yaptık ama bayağı bir kan aktı,allah korusun daha kötüsü de olabilirdi.Yanında yetişkin birileri olmadan 18 yaş altında ki kişilerin avlanmasını sakıncalı göryorum...
denizlerimizde ki sınırlı sayıda ki gırgırı, trolü,kaçak av yapanları,hal dışı vergisiz satış yapanları,limit altına ağ atanları denetleyemeyen bir sistem, binlerce avcıyı nasıl denetlicek anlayamiyorum. (istanbul için söylüyorum) umarım daha iyi olur ama anladığım kadarı ile "kör tuttuğunu, topal yakaladığını" gibi bir durum söz konusu olacak gibi geliyor..
Bence doğru bir uygulama ama uygulanabilirliğini çok zayıf görüyorum.Arkadaşların da ifade ettiği gibi dev gırgırlar bile denetlenemiyorken,milyonlarca insan nasıl denetlenir.Şu bir gerçek çi herkesin kafasında oltacının denize verdiği zarardan ne olur gibi bir düşünce var.Buna kesinlikle katılmamaktayım.Özellikle İstanbul'da,5 litrelik pet su şişlerine kaç milyon tane parmak kadar kıraçanın doldurulduğunu herkes çok iyi biliyor.Gittiği meralarda kirlilik adına ne kadar duyarsız olduğumuzu hepimiz biliyoruz.Bu işin 3-5 duyarlı avcı ile çözelemeyeceğini bence anlamak zorundayız.Kesinlikle biz kıyı oltacılarına birlerinin dur demesi lazım.Hepimiz biliyoruz,milyonların arasında 3-5 bin duyarlı avcı hiçbirşey ifade etmemektedir.Geç öğrenen ve genelde öğrenmek ve anlamak istemeyen bir toplum olduğumuz için bence bizi artık yasalar durdurmalıdır...
Aynen.... Yaygın kanının aksine sadece yasal düzenleme ile bu sorunun halledilmesi mümkün değil. Bunun uygun ve yaygın şekilde denetlenmesi de gerekli. Peki kim ve nasıl yapacak bunu? Her bir su sisteminin bir(ya da birden fazla) birimin denetimine verilmesi gerekir ki bu kısıtlı personel ve maddi kaynaklar düşünüldüğünde çok zor. Jandarma, polis, ilgili bakanlık... Hiçbiri bu hususa eğilecek güce sahip değil. Bir diğer konu da bilinçlendirme çalışması. Bu düzenlemelerin tüm halka uygun biçimde anlatılması gerekir. Peki bu konuda bilgilendirme yapılacak mı? Tabiki hayır... Bu durumda ne olacak? Tüm iyiniyetiyle bir olta almış ve hasbelkader bir su kenarına inmiş kişiye lisanssız olduğu için ceza kesilecek ama zıpkıncısı, tırıvırıcısı, bırakmacısı (yüzlercesinden bahsediyorum), ağcısı daha "sote" yerlerde olduğu için istediği gibi bohçacılığını yapacak... Bir hocamın dediği söz hiç aklımdan çıkmaz... Anomi(kuralsızlık)'nin sebeplerinden birisi de çok fazla kuralın bulunmasıdır.
Sizlere katılıyorum. Bugüne kadar olan sorunların kaynağı kanunların yetersizliğinden çok pratikte denetlenmeyişindendi. (Kıyı balıkçılığı için) Yeni bir düzenlemeyle ne değişecek açıkçası çok umutlu değilim. Parayı bastırıp kayıt olacak bir çoğumuz hepsi bu. Eğitim nerede nasıl verilecek, sınav sistemi olacak mı? Denetleme için nasıl bir ekip kuruldu? Ben şu haberi okumaktansa; eğitim için şu adımlar atıldı. Sınav sistemi şu olacak, denetleme için bilmem kaç kişilik ekip kuruldu vs. gibi haberler okumayı isterdim. Foruma yansıyış şekli bile bakış açısını gözler önüne seriyor aslında. " Balık tutmak paralı olacak"
Aynen katılıyorum. Milliyet gazetesi bile haberi ana sayfasında "yok artık dedirten haber" başlığıyla vermiş. Herkes biliyor, 50-100 TL ne ise bir para verip belge alacağız. Sonra her şey eskisi gibi devam edecek. Devletin kasasına ek bir kaynak girmiş olacak. Şurada İstanbul'un göbeğinde her gün önünden geçtiğim balıkçılarda satılan 10 cm'lik çinekoplara gelip ceza kesemeyen bir sistemin iyi niyetinden filan hiç kimse bahsetmesin bize.
Aynı konu forumda başka yer de de açılmış.. Orada da dediğim gibi denetim olursa iyi olmazsa yasal soyguna girer bu iş Denetim kelimesini bile unutur olduğumuza göre ?
Arkadaşlar herşeyi para tuzağı olarak görmek bize yakışmıyor.. Eğitim verilecek sertifika verilecekse kötü mü olur yani.
ilçe tarım müdürlüklerinden... bir fotoğraf, kimlik fotokopisi ve orada verecekleri formu dolduruyorsun. 10 dakikada çıkarıyorlar.
Ön yargı mı, ileri görüş mü? Şimdi haberin veriliş ve ön proje aşamasına bakıyorsun. Eğitim verilecek deniyor. Soruyorum : Nerede, ne zaman ve nasıl? Sınav sistemi nasıl olacak? Bu yasal düzenleme pratik hayattaki neyi düzeltecek? Düzelme olması için denetleme olması da lazım. Haberde tarım, köy işleri ve hayvancılık bakanlığı bu sene 1000 tane içsu, 100 tane de denizlerin kıyı kesimlerini denetleyecek personel alımı yapacak diye bir haber olsa, ciddi bakacağım çalışmaya. Var mı eleman alımı, şu an yok. Sorun nerde vardı zaten? Denetlemenin yok derecede olmasından, eleman yetersizliğinden. Eeeee peki bu yeni durum neyi düzeltecek, veya düzeltecek mi? Veya düzeltmek için mi yapıldı? Haberden de anlayabiliyorsun aslında. Kompozisyonlar ve genel makaleler giriş, gelişme sonuç bölümünden oluşur, sizler de bilirsiniz. Makalenin son paragrafı sonuç bölümü olduğuna göre sizi son paragrafı okumaya davet ediyorum. ABD ve İngiltere deki fiyatlandırmayı göreceksiniz Keşke düzelecek olsa, keşke iyi niyetli olsa, keşke denetlense, bizde bayılsak parayı, ben razıyım kendi adıma.
Amac para almak denetim yapacaklarını sanmıyorum. Denetim yapacaksalar bence iyi yok amac sadece milletten biraz daha para almaksa o zaman kötü
Maalesef yıllardan beri yaşadıklarımızdan alışa gelmiş olarak negatif düşünerek, parayı verip belgeyi alacağız sonra yine eski tas eski hamam... Belkide tam tersi olur diye düşünmeden edemiyorum, nasıl sigara birçok yerde yasaklandı..... Belkide bu işin başlangıcı? İlerde o 10cm lik çinekopçulara gelecek sıra?? Kim bilir.... Birde arada bir denetim olduğunu düşünün? Hani zabıta gelince işportacılar anında kayboluyorya.... Bir anda Galata köprüsünün boşaldığını sadece üç beş kişinin kaldığını veya Kuleli, üsküdar sahilinde hafta sonu sen ve 3-5 kişi daha kalıvermişsin . Zaten kalabalıktan o kadar sıkıntı çektimki, kalabalık günlerde gitmiyorum bile. Özelleştirilmiş bir yer olsa, olta başına para alsa, ispark gibi gidip 3-5 kuruş verip orada olta atarım, o kadar bıktım artık, Özellikle saygısızlardan. Acemilerden yana çok sıkıntım yok. Öğretmek bazen keyifli oluyor. Hayırlısı bakalım daha neler göreceğiz???
Bu yasanın çıktığını varsayalım.. bizler de bastık parayı girdik sınava aldık belgeyi.. denetim olmayacağından (ki buna eminim) onca zahmete girip belge alan da, hiiç umursamayan da yine gidip yanyana boğazda olta atacak.. ondan sonra da birileri yine kendini enayi hissedecek, diğeri kurnaz..
Fransada belge için egitim-sinav yok. Belgeyi alan tebligi uygulayip yasal yükümlülükleri yerine getirmek zorundadir. Burda da kaçak avlanan oluyor. Haziranda bir gölette kontrol esnasinda muhabbet ettigimiz görevli çinli ve romenlerin kanun disi avlanma sayisinda lider olduklarini söylemisti. Cebinde vandalizme karsi sprey tasiyordu. Senede 4-5 kez kontrol ediliyorum taniyan bile belgen yaninda di mi diye soruyor.
Şu forum da böyle bir düşünceye inanamıyorum desem yeridir... Balık avı için özelleştirilmiş bir veya birkaç yer yapsınlar, birde üstüne para alıp öyle av yaptırsınlar, İspark gibi öyle mi ? Devletin bütün heryerini, her kurumunu özelleştirdiler zaten nerdeyse, birde balık avlanan yerleri yapsınlar tam olsun diyosunuz yani, maşallah demekki iyi kazanıyorsunuz ki balık avı keyfiniz için malzemelerin parası haricinde, devletin yapabileceği böyle bir saçmalığada para harcarım diyorsunuz... Peki o bahsettiğiniz acemilerinde,saygısızlarında aynı sizin gibi para verip yine özelleştirilmiş mekana girebileceğini hiç düşündünüz mü ?? Hani ispark gibi olsun diyorsunuz yaa, İspark'ın çöktüğü yerlere sadece çok iyi araba kullanmayı bilenler mi parkedebiliyor, yoksa her parayı bastıran mı ?
az önce galata köprüsündeydim, hemen hemen tüm tv kanalları orada balıkcılarla konuşuyor, çekim yapıyor.. akşam haberlerini kaçırmayın derim..