Uzun süreden sonra yeniden çalışmalar başladı... Bazı beklediğim malzemeler vardı... geldiler. bir de adalı balıkçıları özlemiştim... 3 günlüğüne gidiyorum dedim... bende zaman kavramı olmadığı için galiba 10-15 gün sonra dönmüşüm! Bu gün elektrik motorunu denedim... daha doğrusu geçen gün denemiştim... dakka bir gol bir... tık yok motorda! neyse İsmet Agabey aldı beni işin tam uzmanına götürdü... taa Yalıçiftlik'deki tersaneye gittik... http://www.youtube.com/watch?v=384lASDt6tc devamını aşağıdaki linkde anlatıyorum... hepsini burada yazamam çünkü keyfim çoook yerinde... bila içiyooom! http://utatuka.blogspot.com/2011/08/ezginin-melodisi-yapm-yeniden-baslad.html not: videolar icin burada da orada da beklemeniz gerekiyooo! aaa bi de şunu söylemeyi unuttum... motorun pervanesi ile 20 santim yukarı arasındaki bölgeye yağ koymak gerekiyomuş... şans eseri motoru çalıştırdıktan sonra yazıyı gördüm... açtım vidaları yağ konan yerin... ne yağı... içinde pas... boya artıkları falan... benim üfürüğüm yetmedi... ben de bastım zeytinyağını... daha yeni döndüm şehir merkezinden... yani anlayacağınız yarın turgutreis dip altı denizinde yangın çıkartacak ilk balıkçı olacağım!
Utku, bende diyorum bizim deli nerede bugün. Ohhh yarasın! Bende cumartesi günü, meteor yağmuru altında patlatacağım ama bila değil lakı.
ooh bee... evet birayı bıraktıktan sonra bi ooh be çekeceğim... ekimde... az kaldı... ama çaylar senden! kusura bakma 12 yaşımda başladım biraya... biraz zor geliyor bırakmak!
Her sene bu zamanlar olan bir şey, gökte bulut mulut olmazsa bir kaç meteor kayıyor sende seyrediyorsun... aaa bak kaydı, ahaaa kaymaya devam ediyor, anam büyüyor bu, hyaaaa buraya geliyor kaçııın şeklinde
değil bi kelem hiç de bikelem... onlar yıdız... yıldızlar kayıyor... o kocaman yıdızlar yörüngelerinden çıkıp deniz kızısına dönüşüyor ve balıkçılara dil çıkartıyor.. benim uzay mühendisi arkadaşım var balıkçı... o söyledi!
Ben bu mevzuyu, kafası çalışır bildiğim bir abiyle yapmak zorunda kalınca, geri dönüşümü olmayan bir dumur yaşamıştım. Yıldız kayıyormuş gerçekten abiye göre. Aman dedim kaydığı yere dikkat etmez bunlar. Arkamızı dönmeyelim neme lazım.
Son sözler; - Boromir abi, şu üstümüze doğru gelen parlak şey nedir be abi? - Kumbasan abi bak boy veriyorum abi! - Lombak abi, nefesimi tutup dalıcam. 20 dakikaya kadar çıkmazsam dal çıkar beni abi. - Alo, karıcım! Lombak daldı çıkmadı, onu çıkarmak için dalıcam. Yemeğe bekleme
dahası da var o da bişey mi... bizim adada bi abi yıllar önce babama sormuşdu... abi bu ada nasıl batmıyor diye! ben de demiştim ki... bu dünyayı taşıyan kaplumbağa nası batmıyosa o da ööle batmıyo işte... şaka yapıyosun galiba dedi! aslında dünya da dönmüyo... sıcaktan bizim kafalar dönüyooo!
12 sinde rasathaneden bakılıyormuş yıldız kaymasına, ankara universitesinde öyleyse bizim Mersinde hiç gözükmez. çünkü akşamları havaya baktığımda sisten rutubetten değil yıldız kayması bir tane bile normal yıldız göremiyorum mübarek memlekette
antalya mersin antalya arası kaç mil? aslında değer gitmeye... bildiğim kadarı ile orda dağda rasathane var... çok da ilginç bir kuruluş öyküsü vardı bir yerlerde!