iki gün önceden sözleşmemize rağmen cumartesi günü bacanağıma ulaşamadım. akşam saatlerinde ise telefonu bacanağın küçük kızı açıp babasının uyuduğunu söyledi. ben de şimdi uyandırma, ama uyanınca beni arasın dedim. gece 1'e kadar beklediysem de arayan olmadı. gece yine 3'te ve 4'te uyandım elim telefona gitti ama ya gitmekten vazgeçtiyse diye rahatsız etmeyeyim dedim. sabah 06 :30 gibi telefonum çaldı. bacanak arıyor, önceki gün çok yorgun olduğundan uyuyup kalmış, uyanamamış, keşke tekrar arasaydın, hazırlan geliyorum dedi. ben de zaten hazırım ama bu saatten sonra deniz havası alırız dedim. yine de bacanak aldığı boru kurtlarını kullanmak istediğinden hemen yola düştük. dörtyol barınağa varınca ben hemen rahmetli spin takımımı balığın götürdüğü yere vardım. bacanakta yan tarafımda 5 m. göl kamışıyla mantarlı atıyor. ben kurşunlu dip oltası at desem de geçen yıl sargoz avlarken kayaya takılan olta kurşunu, misina gerilince yerinden kurtulup gözüne çarptığı ve görme kaybına neden olduğu için mantarlı takımda ısrarcı. ben de bir oltayı karidesle attım, diğeri ile de at çek yapıyorum. çünkü barınak çok sakin ve barınak içinde aşırı bir kovalamaca hareketliliği var. bu esnada benim yemli olta defalarca yattı, bir kaç kez balığı kıyıya kadar getirsem de kurtuldu. bacanak ise sadece küçük melanurları ve sargozları tutup suya iade ediyor. bir saat kadar sonra dayanamayıp geldi ve 10 gr. kurşunla iğne istedi. hemen bir yemli takım bağlayıp az öteye attı. daha misinanın boşluğunu alırken balık asıldı. güzelce bir çipura aldı. sonra oltayı yeniden attı ve kısa süre sonra bir sargoz aldı. sonra bir daha, bir daha derken öğlen saatine kadar 4 balık aldı. ikisi epeyce iri olan 5 - 6 balıkta ne hikmetse kıyıya yakın kendilerini kurtardılar. tabi bacanak gece gelmediğimiz için epeyce pişman oldu. gündüz vakti de kıyıdan çipura avı ancak bu kadar olur. bu adam, 1995 yılında bana at çek işini öğreten ustam, bu gün artık bacanağım, ve yakaladığı balıklar. bu arada ben ne mi yapıyorum aslında balık umrumda değil, diğer oltanın giden yemlerini bile takmıyorum artık. aynı yerde 5 gün önce kaybettiğim spin oltamı arıyorum. o gün at çekten sıkılınca orda avlanan bir arkadaşın verdiği bütün karidesi 1 no iğneye takıp bütün olarak atmıştım. misinanın boşluğunu aldım, tam o anda 10 m. yakınımdaki amca bıçağımı isteyince oltayı kayaya sıkıştırıp oraya yöneldim ve balığın biri, oltayı sıkıştırdığım kayanın arasından sökmeyi başarıp denize uçurdu. lineaeeffe rapid cx spin kamışla okuma trio 30s makina tarih oldu. ben de dün 20 -25 gr kurşunun arkasına büyük boy iğne takıp atçekle tabanda tarama yapıyorum. olur ki oltayı yakalarım diye. öğlen saatlerinde yakaladım da, ama çıkaramadım. oltanın kurşunundan yakaladım ve çektim. kurşun tam elime ulaştığı anda misina tabana takılmış olduğundan artık gelmez oldu. ben bağlı takımı ve klipsli fırdöndüyü görür görmez benim rahmetli olduğunu anladım. takılan balık, misina kayalara sıkışınca 0,26 asso double strenght misina ile bağlı iğneyi takımdan koparıp gitmiş, kurşun hala duruyor. bu esnada misinayı kayalara o kadar sürtmüş ki her yerini lime lime etmiş. bacanağım, ben suya girer kayanın diğer tarafından misinayı kurtarırım dedi ve girdi. ama misina zaten çok yıpranmış olduğundan çok hafif bir gerginlikte kopuverdi. benim umutlarım bir kez daha tam anlamıyla suya düştü kısmet değilmiş deyip eve döndük
dostum iyiki gece gece gelmemişsiniz. ben pazar günü osmaniyeye giderken sabaha karşı barınaktanda attım oltamı minik yavrulardan başkaca birşey yoktu. kaybettiğiniz birşey yok yani. orda 1 saat takıldım barınağın çaşitli yerlerine baktım. yemimde kıpır kıpır boru kurdu ve sülinez idi. olmadı çay boğazına baktım saat 08:30 da demekki yok diyerekten ve raporda bahsettiğim üzere balık avına dayanabilirsem temmuza kadar ara verdim
Bacanağınızın gözüne üzüldüm, geçmiş olsun. Giden spin takımınıza da Allah rahmet eylesin (yapacak bişi yok.) Güzel balıklar yakalamışsınız, devamına rastgelsin...
teşekkür ederim, bu balık merakı nasıl bir şeyse, başına türlü türlü iş gelmesine rağmen adam hala '' 10 ay sonra emekli olacağım, 8 m.lik tekne alıp balıkçılık yapacağım '' diyor. aslında ben kaybettiğim gün ümidi kesmiştim ama bacanak haftaya gözlük ve şnorkelle dalıp bakmak niyetinde. ben denizden korkarım ama bacanağım çok iyi yüzücüdür. geçen hafta sabah 6 civarı, bu balıkları aldığımız yerde genç bir arkadaş canlı karidesle ( teke falan değil bildiğiniz kocaman karides ) 1,5 kg civarı bir levrek, 700 800 gr. civarı bir minakop ve 300 - 400 gr civarı 8 tane çipura aldı, ben de izledim. işte o arkadaş giderken de karidesleri bana vermişti, o da benim spin oltanın sonu oldu yer güzel, yeter ki uygun yem olsun.
yerini denk getirememişsindir, çünkü öğlen 12'ye kadar yemlerimize dokunan küçük balık olmadı. yalnız dikkatimi çeken şey birimizin oltasına balık vurduktan saniyeler sonra diğer oltalara da balık vurmaya başlıyor, kesilince hepsi kesiliyor. biz bunu balığın sürü halinde yemelenerek sürekli hareket halinde olduğuna bağladık. uzak atışlarda balık vurmadı, bu yüzden atışları en fazla 20 - 25 m yaptık. üstelik yem de kokmuş, erimiş boru kurdu. yoksa taze sülünez ve kurtla erken saatte güzel bir av yapılabilirdi, hele de canlı teke olaydı
Bacanağınızın azmine bayıldım Herşey iyi güzel de şu levreği keşke yazmasaydınız. Hastalığım depreşti gene. Güzel sohbet için teşekkürler...
levrek lafı duyduğum zaman ben de dayanamıyorum. aslında moralim bozuk olmasına rağmen levrek kovalamacalarını görünce dayanamayıp dün sabah bir saat kadar at çek yaptım. rover 98'le iki ciddi takip aldıysam da sonu gelmedi. sarı kırmızı GES'e de yandan saldıran bir levreği alamadım.
Bilge abi, hatay-dörtyol başlığını görünce içim kıpır kıpır oluverdi birden abi bu gidişle kamışı makinayı bulcan ahada buraya yazıyorum... Senin dikkatini çektimi bilmiyorum da alttaki çupra farklı geldi bana, çiftlik çuprası gibi diğerleri alyanak çupra (yabani ) balık zamanı buralardayız yahu ... Saygılarımla değerli büyüğüm,,, Şans herzaman yanında olsun...
teşekkürler kardeşim. çipuraların farklılığı benim de dikkatimi çekti. tür farkı da olabilir, belki cinsiyet farkı da olabilir. çipuraların % 20 si erkek olarak doğup hayatı boyunca erkek olarak yaşıyormuş. % 80'i ise çift cinsiyetli doğup iki yaşına kadar erkek, sonrasında dişi olarak yaşıyormuş idk
tanıdığım zıpkıncı yok malesef. dün yakınımda biri vardı ama güvenemedim. tanımadığım bir insana şurda oltam var alır mısın ? desem belki de suyun içinde görse bile yok diyecek, ben gidince alacak idk bilemiyorum ki
Bilge yüreğine sağlık, harika bir günce hazırlamışsın. Bacanağını ve seni canı gönülden tebrik ederim. Şu takım; inşallah bulunur, zira kendini yeterince konsantre edemiyorsun gibi bir hal sezdim.
Bilge barınağın içini dışını hafızaya işlemiş biri olarak cin kazım hangi kayalara oturur hangi teknelerin arasından atar hele birde resim eklemişsiniz ya. adamıda tarif ediyorsun kasnak gezer kurşun diye. Sence benim oraya nokta atışı yapmama imkanım varmı.? Tam bahsettiğiniz vede resimlerden onayladığım nokta. bütün atışlar kıyıdan 20 metre öteye atıldı. sadece uzaklar 1 yada 2 kez deneme maksatlı atıldı. ama dediğin gibi artık şu balıkların yemlenme zamanı diye bir takvim buldum onuda kontrol ettim ve tam uyuyor. o hesaba göre balıkları aldığınız günden sonra hergün 50 dk ekleyerek üzerine gideceksin. ama bazı günler hiç balık vurmaz yazıyor. tam uyuyor. hatta perşembemiydi cumamıydı o oltayı düşürdüğün gün o günde kuşluk vaktini işaret ediyordu. Benim avladığım günde saat 9 civarını işaret ediyorduki sizin barınağa geldiğiniz saat benim ayrıldığım saat. neyse bayağı uzun oldu
Anlaşıldı, beni c.tesi avlağa dikeceksin sabahın köründe. Ayrıca bence çupralar temiz, çiftlik çuprası olduğunu sanmıyorum en alttakinin. Tamam şekil olarak biraz farklı, gıdısı çıkmış ama rengi çok temiz, çok güzel. Bariz şekil bozukluğu yok. Kulaklar kara değil gibi. Kaçkın olsa bile çoook uzun zaman olmuş kaçalı.
aslında benim söylemeye çalıştığım da o, yer aynı yer de, yemlenme zamanı değişiyor. balık bir vurmaya başlıyor sonra kesiveriyor. kestiği ana denk gelirsek balık yok diyoruz, vurduğu ana denk getirirsek seviniyoruz işte senin bahsettiğin takvimi ben de yer imlerine eklediğimi sanıyordum ama bulamadım şimdi, demek ki eklememişim.
uzun süredir bu avlakta avlanıyorum ama hiç bu kadar çok saldırı görmemiştim. sanırım yavru balıklar çok fazla olduğundan bizim sahtelere çok rağbet olmadı. çok yakınlarda gerçekleşen saldırılarda saldıran balıkların bazılarını net olarak görebildik. grida, levrek, çatalkuyrukları çok net gördük. bir de az uzakta küçük balıkları sıkıştıran ve havadaki martıları coşturan bir sürü vardı, sanırım çinekop sürüsüydü. atış mesafesindeydi, kaz tüyü çapari atacaktık ama vazgeçtik, lüfer olsunlar da öyle gelsinler dedik.
evet abi, balıkları görünce azıcık coşuyorum ama hemen hevesim geri kaçıyor. aslında çok sayıda makina ve kamışım var, içinde kaybettiğim takımdan daha kaliteli olanı da var. ama o takım elime o kadar uyum sağlamıştı ki, kullanırken gören arkadaşlar bilir, sanki elimin uzantısı kadar rahat kullanıyordum. akşama kadar WTD yapsam yormuyordu, makina 300 gr. kamış 127 gr. kısmetten çıkmış demek ki, daha da çıkaramazsam aynısısından bir tane daha alacağım artık
