Arkadaşlar.Dikkatlice okumanızı tavsiye ederim. Ben Gazeteden okuduktan sonra Sizler ile paylaşmak için konuyu açtım. Offf of Buradan Alıntıdır. DOĞASEVER ve denizsever Erdal Batmaz, "Orada kimse var mı?" diye seslenerek Saroz Körfezi’nin her geçen gün katledildiğini söylüyor... Batmaz’ın uyarısı şöyle: Gözü dönmüş bir güruh, her gün artan bir süratle Saros’un balık stoklarını bitiriyor! ’Dur’ diyen yok, ne olduğunu anlayan yok. Yetkilisi ilgisiz, ilgilisi bilgisiz! Saros’lu balıkçılar, balıkçılık kooperatifleri, eskisi gibi balık avlanılmadığını, bereketin bittiğini, Saros’un yerli balıklarının tükenir olduğunu, ’orfoz’ balığının uzun yıllardır olmadığını, uskumru, sinarit, kılıç balığının, orkinosun, mercanın, karagözün yani Saros’un yerli balığının artık avlanmaz noktasına geldiğini bilmiyorlar mı? Her geçen gün daha fazla ’ağ’ teknesi marye ve dip ağı atanlar Saros’a doluştu. Nasıl balık avı yasağı ise bu, teknelerin sayısı artarken, kullandıkları ağ takımlarının ölçüsü büyüdü de büyüdü. SESİMİZİ DUYAN VAR MI Sesimizi duyan var mı? Su ürünleri, sahil güvenlik, Tarım Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, ’Deniz Temiz’ Derneği (TURMEPA) üyeleri ve yerel yöneticiler... Bu tekneler derin sulara dahi (200 ila 350 m.) ağ atar oldu hem de minimum 6 kilometre... Gelibolu yarımadasının Kemikli Burnu ile Enez arasında, Gökçeada ile Kabatepe’ye doğru, ağ atmadıkları yer kalmadı. Bu nasıl yasaktır ki, bu nasıl ölçüsüzlüktür ki bu avcılığa dur diyen yok. Bu ağların bir parçası dipte kalsa, ki kalıyor, canlı yaşamaz o taşlarda. Bu balıklar ’akım’ balığı değil, Saros’un yani bizim suların yerli balığı... Ama artık bitiyor! PARAKETE ATILMASI YASAKLANMALI Ne yapmalı? 1- Saros denizi, milli parkı yapılmalı... Denizine ve doğal çevresine önem veren ve içinde Ortadoğu ve Afrika ülkeleri bile olan 17 ülkenin yaptığı gibi (!) Saros’un Kemikliburnu ile Enez arasına çekilecek bir ’sanal’ zincirden gerisinde ticari av yasaklanmalıdır! 2- Bu sahada sadece denize kıyısı olan Saros’taki yerlerdeki küçük balıkçı ve balıkçılık kooperatiflerinin üyelerine, belirlenmiş sınırlarda izin verilmelidir! 3- Derin deniz ağları kullanımı yasaklanmalıdır. 250 m.’den uzun marye ağları ve 250 iğneden fazla ’parakete’ takımı atılması yasaklanmalıdır! 4- Saros’ta her gün denize on binlerce iğneli, uzunluğu binlerce metreye varan parakete takımları atılıyor. Bu takımlardaki iğnelerden biri bile yerde takılı kalsa sonsuza kadar o taşı kirletiyor ve balık sahasını öldürüyor. Her gün atılan parakete takımlarından en az yüzde 1’i yerde kalıyor; en iyimser tahminle. 5- Saros’un ’deniz milli parkı’ kavramı ve yönetimi ’Gelibolu tarihi yarımada milli parkı’ ile birlikte organize edilmeli, Saros’un ve yarımadanın hem savaş batıkları hem de doğal sualtı zenginlikleri ’dalış’ turizmi için şimdi olduğundan daha sağlıklı biçimde kullanılmalıdır. 6- Saros, amatör balıkçılık turizmi için birebir alandır. Buna uygun düzenleme yapılmalıdır. 7- Bu bölgede oluşacak gelirden bölge balıkçıları pay almalı, sahanın korunması ve gözetilmesi için doğal ortak ve kontrol mekanizması sağlanmalıdır. 8- Yöre balıkçısı bu yolla amaçlanan çözümün de ortağı haline getirilmelidir. 9- Bölge gırgır ve trol avına kesinlikle kapatılmalı. Hangi mevsim veya derinlik ya da sahile yakınlıkta olursa olsun..." Erdal Batmaz, ’Duyun sesimizi’ diyerek yazısını bir örnekle bitiriyor: "Gökçeada’nın 4 mil yakınındaki Semadirek Adası’nda bol balık varken ondan daha zengin bir faunaya sahip Saros Körfezi ve Gökçeada’da balığın bitmesinin bir nedeni yok mu?"
BUnun için nerelere mail atılması aranması gidilmesi vesaire gerekiyorsa ben buradayım, hali hazırda başlatılmış bir faaliyet var ise şimdiden beni de ekleyebilirsiniz. Artık balıkçılarımızın balığın kökünü kazıyarak para kazanmasına karşı sesimizi çıkartmamız gerekli. Turistik sportif balık avı sektöründen binlerce insanın fazla uğraşmaksızın ve balığı tüketmeksizin ekmek yeme ihtimali varken 3-5 tekne sahibi denizin dibini kurutup parsayı götürüyor. Ha diyeceksiniz ki "o teknelerde çalışanlar var" ben de size şunu söyleyebilirim, bana teknede çalışıp balıkçılıkla geçinebilen bir adam gösterin. Tekne sahipleri parayı götürürken tayfa 3-5 kuruşa sigortasız ve çalışma saati belli olmaksızın çalışmaktadır. Oysa Sportif balık avcılığı sektöründe hem ülkeye döviz girdisi olmakta hem de binlerce insan vasat bir sermayeyle yaşanabilir seviyede gelir sahibi olmaktadır. Acilen Saroz Körfezi gibi alanların ticari balıkçılığa kapatılıp Sportif balık avcılığının teşvik edilmesi gerekmektedir diye düşünüyorum.
yahu bugun bogaz tarafında geziyorum hesapta sahilde yürüyorum ama sahile dikilen yalılardan köşklerden sahili görmek imkansız paki hani sailller herkesin kullanımına açıktı nasıl olacak bu iş böyle, hem sahilde yürü bogazda hemde deniz görme(!) onun için( deveye sormuşlar senin sirtın niye yamuk oda demiş nerem dogru ki) bu kafayla balıkların degil halkın bile kökünü kurutur bu bürokrasi
Yazdıklarınıza aynen katılıyorum.Açıkları bırakın kıyılar ağla çevrili.Bu işe birileri dur demeli.Lise yıllarında Erikli sahilinde o tertemiz kumsallarda top oynarken yıllar sonra geçen sene gittiğimde sahildeki kirlenmeden top bile oynanamaz hale geldiğini gördüm.Sahildeki yerleşmlerin nüfusları yazın onbinleri bulduğu için yerel yönetimler buralara yetemiyor.Buraların yönetimi için acilen çözüm bulunmalı.
herturlu savunmaya varız sız sadece edreste yardımcı olun mail se mail telefonsa telefon olmadı gıder kapılarında yatarız. abı ınsanın ıcı parcalanıyo yabancı arkadasın gelse gezdırırken adam goruyo bune ya dıyo bu devlet nasıl calısıyo bırak devlete halk neyapıyo 3 5 capulcu turklerı turklugu ulkeyı rezıl edıyo. temızlık ımandandır.
ben enezden bugün döndüm heryer ağ heryer paraketa dolu kimse ses çıkarmıyo balıkçılar ne bulursa suya atıyo hele enez limanı içler acısı koca liman 5 - 10 balıkçıya kalmış heryer pislik içinde suda poşetler şişeler ağ parçaları kenarda kokuşmuş ağlar bu olaya birileri el atmalı denizi kirletenler ve yasak avlananlar cezalandırılmalı. İnşaatı yeni biten sultaniçe limanı bile daha şimdiden kirlenmiş çöp dolu balıkçılar güzelim limanları koruyacaklarına batırıyorlar. On sene snra söz konusu limanların çevresine değil balık insan bile yaklaşamayacak. Yetkililerin uyarılması gerek diye düşünüyorum.
hiç bir şey yapılmayacak. bu rant kapısı kapatılmayacak, neden mi? herkes "gününü" düşünüyor. adı Ülke olan bu teknede baştakiler, kıçtakiler, iskele ve sancaktakiler, kamarada uyuyanlar ve durmaksızın pislenen güverteyi silmeye çalışanlar, livarı hortumlayanlar, dümene yapışıp kalanlar! ve herkes "gününü" düşünüyor. fırsatım 4-5 yıl deyip cep doldurma yarışındalar. kimin umrunda evcil orfoz, dişli sinarit, pembiş mercan veya menevişli uskumru? nasıl olsa doldurdukları ceplerinden çıkartacakları dolarlar ile balık bitince onu da su, elektrik gibi ithal ederler parıltılı resepsiyonları için. ithalat zaten başladı. en son kaç yıl önce yediniz taze taze yerli uskumruyu? en son ne zaman çektiniz beşiktaş fındıklı'dan kafa atan mercanı? en son ne zaman gördünüz sarosta sıçrayıp kuyruk selamı çakan heybetli kılıcı? ne zaman?
Malesef sarozumuz elden gidiyor ,saroz un bir özelliği vardır kendi kendini temizler saroz körfezi ,denizi ,kumu, harikadır ama son yıllarda gerçekten kötü durumda her yaz ben yaylaya giderim ,yaylada ,danişment orman kampına giderken enez yolu üzerinde 25. km den sonra sola sapılıyor ,geçen yıl vatandaş çekirdek yiyor kumsalda ,yediklerini kumsala atıyor ,daha sonra gidiyor ne kadar pislenmiş diye birde ağıt yakıyor ,sen pisletiyorsun sen yapmaki başkalaırına örnek olku belki onlarda senden görüp atmazlar ,ağ parakat olayına gelince evet kıyılarda ağlar ,var olta atamıyorsun ,bir gün yayla limanına gidicem ne kadar ağ varsa suda keseceğim ,belki bu yazdıklarımı okuyan ağcılar vardır ,ona göre yapıcam ya efendi gibi avlanırsınız yada siz bilirsiniz saroz bizimdir ,milli servet bu yerler nerlerden insanlar geliyor ama bizler değerini bilemiyoruz inşallah kaybettikten sonra değerini anlamayaız
Tarkan bilgiler ve duyarlılıgın için teşekurler kardeşim.. Bence tek sorun var.. Tepki gösteremiyoruz.. Millet olarak hepimiz herkonuda fikir sahibiyiz ama tepki sahibi olmayı beceremedik..Bu gunku siyasal ,ekonomik, sosyal butun sorunların temel nedeni yapılanın ,yapanın yanına kar kalmasından kaynaklanıyor olmasındandır.. Adam gulluk korfezinde denizi dolduruyor,gelen kameralara da cezasının ne oldugunu biliyoruz,neyse oderiz diyebiliyor..Ama halk tepkisi olsa ,o iş makinaları oraya girebilirmi.İllaki halk anarşi yaratsın araçları taslasın demiyorum..Gazetelere firmanın yaptıklarını anlatan ilanlar versin,kaymakamın valinin ,belediye baskanının yolunu kessin kısaca tepki gostersin yeter.. Ne olur biraz duyarlı olalım ve tepki gosterelim..Goreceksiniz bircok konu hallolacaktır..
Tepki gösteremiyoruz değil Hakan, Tepki göstermiyoruz. İstesek öyle bir yaparız ki... Ama üzerimize bir tembellik çökmüş, bir vurdumduymazlık kaplamış her yanımızı. Hiç mi olmadı bu sitede "hadi arkadaşlar tepki gösterelim" dediğimiz konular? Dilekçeler hazırlanmadı mı? Kaç kişi sadece 1 dakikasını ayırıp da, hazır dilekçeyi kopyala yapıştır yaparak, hazır verilmiş adrese gönderdi? Eski bir konu var mesela, bulursam linkini vereyim de gör, cevap verilmiş mail gönderdiğimiz yerden ve dilekçe gönderen herkesin adına cevap verilmiş. Altta dağıtım diyor ve cevabın mail gönderen herkese verilmiş olduğunu belirterek isimleri yazıyor. 8 ya da 9 kişinin ismi var sadece. Bu sitedeki bu kadar insandan sadece 9 kişi. Gerçekten tembellik ve vurdumduymazlık mı, yoksa bir şeylerden mi çekiniliyor bilmiyorum. Ama tepki göstermiyoruz. Kılımızı bile kıpırdatmıyoruz. Millet olarak herşeye alıştırılmaya çalışılmışız ve bizler de hiç itiraz etmeden alışmışız. Vatandaş olarak, ilk görevimizi unutmuşuz. Bizim ilk görevimiz, seçtiğimiz insanların görevlerini yerine getirmelerini sağlamak olmalı. KKGM koltuğunda oturansa sorumlu O'na, Vali ise valiye, artık hangi merci ise tepkimizi göstermeli ve kardeşim görevini yap, bunu engelle diyebilmeliyiz. Ama demiyoruz, yaparlarsa yapsınlar, yapmazlarsa da bana ne diyoruz. Sonra da böyle, orası elden gidiyor burası elden gidiyor diye ağlıyoruz. Beklemeye gerek yok ki, yazalım bir dilekçe, hepimiz gerekli neresi varsa gönderelim. Tarım müdürlüğüne, su ürünlerine, valiliğe, başbakanlığa, belediyeye v.s. her yere gönderelim var mısınız? Burda bu kadar adamız, biz göndeririz, çevremizdekilere de göndertiriz, binlerce kişi tepki gösterebiliriz diyen var mı? Varsa ben hemen şimdi dilekçeyi hazırlamaya gönüllüyüm arkadaşlar ama iş havada kalmasın yeter ki. Üç beş kişi gaza gelip tepki verecek gerisinden ses çıkmayacaksa, ben de vaktimi boşa harcamayayım. Çok yaşadım çünkü bu durumu.
Dediğiniz gibi bişeyler yapmalı bende böyle diyorum hepimiz diyoruz ama hep birini bekliyoruz biri çıksa arkadan diğerleride gidecek belki. Ama her geç kaldığımız gün dahada kötüleşiyor durum bu yaz Enezdeydim herzamanki gibi daha önceki senelerde 1 akşamda 300-400 gr civarı 10-12 mırmır 2-3 çupra yanında birkaç ispari ve kupa aldığımız çok geceler sayabilirim. Bu sene 5 kez çıktım toplasanız 5-6 balık anca çıkardım 100-200 gr geçmez onlarda Nedendir diye bi araştırdım aslında çok araştırmayada gerek yok enez limanına giderseni görürsünüz sarosun ve enezin ne hale geldiğini 6-7 adet Trolcü nereden gelmişlerse artık dadanmışlar limana balık tutuyorlarmış alın terleriyle 1-Sorarım size alın teri limandan 20-30 metre çıktıktan sonra ağlarınızı atmakmıdır. 2-limanda(deniz tarafı) yada sahilde balık tutanları görünce 15-20 metreeye ağ bırakmakmıdır alın teri 3-Yoksa av sezonu açılmadanda özel izinlerle trol yapılmasımıdır. ve bu olaylar sahil güvenliğin;(bilmiyorum yetkisi varmıdır ama) 100 metre önünde olan olaylar herkes 3 maymunu oynuyo adamlar öyle bir dibi parçalıyorlarki ağlarından deniz dibindeki taşlar bile çıktığı söyleniyolar bukadar aç gözlülük olmaz katliamdan başka birşey değildir bunların yaptıkları ama kim napacakki:????? yönetimdekilere haftada 1 yemek ısmarlanırsa isim vermek olmaz ama sorumlulara el altından avanta verlrse bunun önüne geçilmez zaten. Bence tek çözümü bununla ilgili bir bakanlık kurulmasıdır.Zaten ottan boktan bi sürü bakanlık var. Enazından biraz ses getiri bu yöntem..