BİR TURNA HİKAYESİ

Konu, 'Tatlı SU Balık Avcılığı' kısmında night fisher tarafından paylaşıldı.

  1. night fisher

    night fisher fatih

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.135
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    kendisinin dizayn ettiği muhtelif kamışlar
    Favori Makine:
    çançinçon çinişi makineler
    En İyi Avı:
    kırlangıç 8.4 kg
    Kırk gün oldu,bir daha gidemedim.Beş kere falan niyetlendim,Ulubatlı dostum Salihi arıyorum her seferinde,durum hiç iç açıcı değil.'' Balık sazda, çok iri turnalar var ama tek tük! Sular ısınmadı,boyuna kar suyu geliyor göle,biraz otlanması lazım ki hayvan sazdan çıksın'' diyor.
    Kırk gün önce Eski karaağaçtan çıkmıştım açılış maksadıyla,nefis bir havaydı.Hemen kumbaraları dolaştım büyük umutlarla,iki saat , tek vuruş yok.
    Geçen yıl kuraklıktan göl seviyesi yükselememişti baharda,dolayısıyla sazlıklar pek sualtında kalamadı,yumurtlayacak balıklarda derelere hücum etti,dere kıyılarındaki sazlara, ağaç köklerine yumurtlamak istediler.
    Haberler gelmeye başladı daha şubatta,eline çırpma takımını alan,Ulubat
    göl çıkışına hücum etmiş,bi yandan tırıvırı,bi yandan üçlü çırpma takımlarıyla katliam boyutunda balık tutuyorlar diye.
    Bir önceki sezon sonu gölde günlük ,amatörü profesyoneli ortalama yüzlerce tekne avlanıp,binlerce balık(turna) tutmuşlardı,ikiyüz metre mesafede on vuruş almak gayet normal aksiyondu.Turna yıllarından biri yaşandı.
    Amatörlerin limitlere uyduğunu farz etsek bile,profesyoneller, tekneleri balıkla doldurmadan dönmüyordu.
    Balıkların çoğu erken havyara girmişti.Bir kaç yetkili ile görüştüm,sezonun erken kapanmasını,bu gidişle balık neslinin tehlikeye düşeceğini belirttim.Hak verdiler ama mevzuat izin vermiyordu,yasak tarihleri merkezden tespit edilip,herhangi bir değişiklik talebinin kabulüne kadar iki ay geçeceğini,bir ay kalan sezon içinde, herhangi bir yasaklamanın mümkün olmadığını söyledilerdi.
    Korkularım gerçekleşmiş miydi acaba diye düşünüp duruyordum bi yandan o gün,kumbaralar bir bir boş çıkarken.
    ''Canım kökünü kurutacak değildiler ya,sular soğuk bu yıl daha,sivri sinekler ortada gözükmüyor,onlar uçuşacak göl üstünde,küçük balıklar onları yemek için açıklıklara yüzecek,harami turnalarda onların peşinden. Erken,erken daha,bak bu sene temmuza kadar gölde su çekilmez,dağda üç m. kar var hala.'''
    C.tesi sabahı düştüm yola,bot motor takım taklavat üç gündür arabadaydı,üç gün önce vermiştim kararımı ama içimde bir heves oluşmuyordu,ya boşaltacaktım arabayı yada....

    GÖLE ULAŞTIM AMA BENDEN HIZLILAR VAR:)
    [​IMG]

    Sabah 8.00,güneş şimdiden kavuruyor adamı,36 derece olacakmış bugün hava.
    '' Bir aydır durdun bu günü buldun ya!!! piş bakalım''
    Salihi aradım,durum ne diye cevap aynı
    ''balık sazda!!!'' ne sazmış be arkadaş,su ya elimi soktum hamam suyuna dönmüş,neyin sazında bunlar yahu!!!
    - Ben çıkıyorum,dönüşte buluşur muhabbet ederiz
    -iyi rastgele,sen tutarsın beyağ,balıklar iri,bi dağne tuttunmu sana yeter zati,en ufağı 3-4 kilo.
    Köprünün dibinden soktum botu suya,üç km kadar dere yatağında gidip göle girdim,aslında her yer su ama,yataktan ayrılmamak lazım,kütüğü var,ağacı var,altımda bot var neticede.
    Hadi bismillah deyip indirdim oltayı suya,rolantide gidiyor,30 m kadar arkamdan kaşık yüzdürüyorum saz diplerinden.Ara ara saz aralarında aynalara girip at-çek yapıyorum.

    NİLÜFER TARLASI

    [​IMG]

    BEYAZ NİLÜFER (Nymphaea alba)

    [​IMG]


    KARABATAK CENNETİ

    [​IMG]

    Nilüferler açmış,bahriler(Podiceps cristatus) yavrularını yüzdürüyorlar ,bazen sırtına alıyorlar,pek şirin oluyor kerataların civcivleri.
    Karabataklar(Phalacrocorax pygmeus) çok bu sene,siyah ibisler(Plegadis falcinellus)(çeltikçi)gelmiş,karabaş sumrular(Sterna hirundo) sürüler halinde nilüferlere konuyorlar.Nesli tehlikede büyük karabataklardan(Phalacrocorax carbo) bol miktarda gördüm.
    Pelikanlara(Pelecanus onocrotalus) ne oldu?sanırım mayısa kalmıyorlar gölde,oysa nisanda büyük sürüler olur her zaman.Geçen geldiğimde yine nesli tükenmekte olan pasbaş patka(Aythya nyroca) ördeklerden yüzlercesini görmüştüm,onlarında çoğu terk etmişler gölü,ama bol miktarda yerli elmabaş ördek (Aythya ferina)var,yeni yeni yumurtaya gelmiş gibiler,sazdan kalkan bir tur atıp dönüyor aynı noktaya. Sakarmekeler(Fulica atra) daha kur aşamasında,bir kovalamaca tutturmuş gidiyorlar,su tavukları(Gallinula chloropus )eş haldeler ama yuvalar hazır değil sanırım

    SAZLIKLARDAN HAVALANAN ELMABAŞLAR GİBİ SESİN...

    [​IMG]

    Farkındasınız,balık malık yok,belgesele bağladım kendimi,doğayı seyrediyorum:) Bu bölgedede kumbaralar tükendi.Belirtiler zaten negatif,ortalıkta martı yok gibi,hadi onlar iyice çektiler kendilerini doğadan,çöplüklere,insanın kalabalık olduğu rıhtımlara, simide dadandılar da,tek bir parakete yok ortalıkta.Oysa yüzlerce metrelik pareketelerin arasından geçit bulmak sıkıntı olurdu herzaman( sadece turna avı için,canlı yemlik balık takılarak yapılan,bir metre arayla yüz iğneli parekete takımları)
    Ne parekete var ortalıkta nede yemlik ağları.
    Bende Fatihsem, şu gölde tek turna kaldıysa, onuda ben tutacam moduna girmeye başladım artık,sırtım ağrımaya,güneşten nar gibi kızarmaya başladığımda.
    Tırıs tırıs gide gide bi on km tepmiştim kıyı kıyı.
    ''Balık karşıda,topla oltayı!', karşı dediğin on km! ,kasmasan kendini bu kadar... yahu bass,battı balık yan gider''
    Gazı kökledim,suda hafif bir çalkantı var,uçuyorum üstünde,gözler karşı sahile kilitli,zaman zaman 30 cm üstü dalgaya denk geldimi sudan havalanıyor tekne,sımsıkı tutuyorum kolu,bi yandanda yandaki ipi.Botun handikapıda bu,en ufak dalgada süratli yolculuk imkansızlaşıyor.
    Sol koluma kıramp girdi,ağrı değil,acıya döndü hissetiğim.Yirmi dakika sonunda karşıdayım sonunda ama pilim bitti,sırtım kasılmaktan taş kesildi.Bi saz arasına girip uzandım sırt üstü,yine belgesele geçirdim kendimi,Uludağın karlarına bakıyorum yattığım yerden,bu sene onbeş yıl ara verdiğim kayağa oğlanın baskısıyla tekrar başladım,teknik yerinde hala da,dizlerin dermanı kalmamış,ama yinede tecrübeyle bayağı dikkat çektim,acemilerin yoğunlukta olduğu düşük seviyeli pistlerde, üstad muamelesi gördüm epey:)

    YORGUNLUK ATARKEN
    [​IMG]

    Neyse,sırt düzeldi biraz,şimdi çalışma zamanı. Orayı zorla,burayı yokla yok!!! tık yok ,takip yok,kılçık yok!!!
    Bu bölge daha bi otlu,ara ara ot topluyor kaşık,turna hayvanıda aynı ota takılmış gibi vurur oltaya,ama bu otlar ince,saç şeklinde Elocharis palustris denen tür,bir ay sonra su üstüne ulaşıp çiçek açacaklar,sular çekilince karada kalacak,sertleşecekler ama şu an pek sağlam değiller,bir boynuz otu(Ceratophylum demersum) yada tilki kuyruğu (Myriophyllum spicatum) gibide öbeklenmezler,dolayısıyla olta ağırlaşmaz,otun takıldığını hissetmek zordur,tek bir sap,tel takılsın kaşığa ,turna o iri keskin gözleriyle farkedip,atlamaz asla.
    Bu kadar botaniğe girmeye gerek varmı?Var! Biir, bastığın toprağı yüzdüğün suyu tanıyacaksın,ki içtiğin meşrubatın kutusunu,yediğin gofretin ambalajını atarken iki defa düşünesin, iki,bu hikaye bi yerlerde boynuz otuyla kesişecek, sabredip buraya geldiysen göreceksin:)

    ROTA!
    [​IMG]

    '' Yok!!! burdada olmayacak,poyraza bakıyor ya,şu lanet elocharislerin kopuk saçları,suyun heryerine yayılmış,atar atmaz bir parça ot sarıyor kaşığı! Saz içlerinemi girsem??? aynalar vardır içerilerde.Len yürü!!! onüç sene oldu ,ava tövbe ettiğinden beri girmişliğin yok o patikalara,kimbilir ne kadar değişmiştir,kaybolup gidecen bide altında botla!!! ''
    Son bi yer kaldı, ince bir saz şeridi,ardı sığlık çimenlik gidiyor. Saz kıyısında gezinirsem,orda varsa cezbederim belki turnayı sazdan çıkmaya,zaten bi tane tutayım,çıkacam gölden,pişirilmeye değmez boydaysada salacam geri ,en az iki kiloluk olmalı.
    Tekrar geri döndüm,bu defa kıyı kıyı gittim,yol uzadı ama esinti,çalkalayamıyordu suyu bu sefer,çarşaf gibi suda,yağ gibi kaydı bot.

    KIYI MOLASI
    [​IMG]

    Hadi bismillah tekrar,iyice yapıştım saz dibine ,tın tın gidiyorum,burdada o meşhur boynuz otları var,su nispeten sığ olduğundan,kaşık bir metreden fazla batınca öbekle topluyor otu.Bir, iki çektim öbeği,temizledim söylene söylene,biraz hızı artırdım,suyun yarım metre altından geliyor kaşık.
    Derken yamuldu kamış!. Diktim havaya ucuna bakıyorum,hareket yok,biraz daha kastım ,yok....iri bi öbek bu,b.k çuvalı gibide ağır!!!
    Kamışı kasıyorum biraz sarıyorum... Birden suyun üstünde kara bir sırt beliriyor,onbeş metre geride.Ahha! gelmiş koç!
    Kalama aslında saza maza takılırsa takımı bırakmamaya ayarlı ama cuk oturdu bu ayar.Suyun üstüne çıkınca tekrar dalmaya kalkınca anladım kalama ayarının uygunluğunu.
    Bi sağ yaptı durdu,biraz kastım kamışı ,bir iki sardım,biraz sol, yine aynı işlem,birde baktım dibimde,iki metrede, hala bi hırçınlığı yok,ulen balığın mazbut huylusunumu yada körünümü denk getirdin,nedir.Resmen al beni diyo bu yahu!
    Suyun üstünde salınıyor, iğnenin biri oturmuş alt çeneye,sağlam duruyor ama çokta debelenirse kurtulur.Tek elle kepçeyi suya soktum ama kupkuru katlanır kepçenin filesi suyun üstünde kaldı,balıkta gözleri dikmiş beni kesiyor.
    Şimdi bi fırlarsa havaya,vedalaşacam ben bunla diye içimden geçirip kepçeyi geri alınca,o da daldı dibe,bıraktım kepçeyi yarı kalama yarı kamışla yol veriyorum kısa kısa balığa,bir ara nilüferlerin arasına girdi,Allahtan kamışların arasında ufak bir nilüferlik alanın dibindeyim.Hafif çektim döndürdüm kendime biraz yoruldu galiba,iyice uysallaştı,tekrar suyun üstünde,gözlerini bana dikti. Ben tetikte ona bakıyorum,o tetikte bana.Sanki güç topluyor gibi,soluk alıyor gibi bir salınım içinde,bense hamle yapıp kaldırayımmı,ya yeterince yorgun olmayıp,kaldırırken fırlarsa ikilemi ile boğuşuyorum beynimde.
    Derken ya ALLAH dercesine fırladı sudan,dimdik yukarı, bi yandan kuyruk atıyor,kafasını çılgınca sallıyor.Tetikte olduğumdan,misinanın gerginliğini tamamen gevşettim o an,bende karşı hamlemi yapmıştım.Bir metreden fazla yükseldi sudan tosun,suya indiğinde, üzerime epey bi su sıçradı.Usulca getirdim botun dibine,takadı kalmamıştı sanki,kaşığın dininden tuttuğum gibi kaldırıp aldım içeri,botun bir avantajı suya yakınlığı,30 cm aşırdınmı içerde balık.
    Üzerine hemen bez atıp,gözlerini kapadım,kafasını sıkıca tuttum enseden.Nerden baksan 70 cm lik,sırtı kalın bi erkek turna,iki çırpınsa ağzında kaşıkla, botuda delecek,hatta tekrar suyada atlayabilir,kas yuvası resmen,yakalanınca mücadele etmemesi,korkusuzluğundan,dur bakalım noolucak diye takip eder derim ben hep,taaki seni fark edinceye kadar tıpış tıpış gelir. Kaşığı kolayca çıkardım,bi hamlelik hali kalmış iğnenin girdiği bölgenin. Bir fotoğrafını alayım diye bezi kaldırdım,derin derin soluk almaya çalışıyor,gözler yine bende.Bir poz çektim debelenmeye başladı,bezi üstüne bastım.

    KOÇ TEKNEDE
    [​IMG]
    Karnını yokladım bomboş,niyet balığı yemek,özel turna yemeye göl restoranlarına gidecek( Mudanyada oturuyorum!) kadar severim tadını.Havyardı,süttü bişey çıksa hemen salacam suya,tamda yenecek boyutun üst sınırında,bu günün ödülümü olsun bu,ne yapsam diye düşünürken,bir patırtı daha yaptı ayaklarımın arasında can havliyle kafasını bastım elimle ama bu sefer enseden değilde biraz daha öne kaydı elim,alt dişlerden biri zonk diye girdi parmağa,bıçağı sokuverdim iki gözünün arasına, kıpırtı sona erdi.
    Vahşete son vermekde vardı ava tövbe etme sebeplerim arasında,doğayı seviyoruz aslında,doğanın bekçileriyiz,kralların sporunu yapıyoruz biz diye yirmi sene avunup,av peşinde koştuktan sonra '' canilik lan bu aslında,alayıda cani bu avcı milletinin,sende canisin,iç güdülerinin esirisin'' diye asıverdim bi gün tüfeği. 21. Yüzyılın sporu değil,kara avcılığı, öldürdüğün her hayvan ile zaten yok olan doğaya bir tekmede sen vuruyorsun.
    Vahşiliğimden kalan bir izdi sanırım bu yaptığım,parmağımın kanaması bir dakika sürdü ama turnanın hiç şansı yoktu.Neyse'' her canlı ölümü tadacak'' diye avutayım yine kendimi....
    DETAYLI BİR FOTODA ALDIM (71 CM 2600 GR.)
    [​IMG]

    İki yıl daha böyle uzun bir hikaye yada makale yazmam herhalde:) yazımı okurken sıktıysam affola,herkese rast gelsin...

    Bir notta yönetime, yeni sunduğunuz fotoğraf yükleme butonu uygulaması,fotoğraf yükleme adedinin beşle sınırlı olması,fotoğraf aralarına notlar koyamamak yada başlıklar atamamak,konu bütünlüğünü bozmakta olacağı için pek kullanışlı değil. Sanırım hızlı resim vs. ile yola devam edeceğim.
     
  2. shadowpane

    shadowpane Hakan

    Mesajlar:
    2.318
    Şehir:
    İstanbul/Düzce
    Favori Kamış:
    Shimano Antares/Vengeance/SuperAero Lineaffe_Spider Surf Okuma_VSystem/hellios/x-safina
    Favori Makine:
    Daiwa_Entoh/Ballistic Shimano_Aernos/KİSU/BULL'S AlbaStar.Pasha 60
    En İyi Avı:
    Yayın/Turna/Alabalık Eşkina/Levrek/Palamut/Lüfer/Kalkan
    tebrikler fatih abi,

    güzel bir serüven olmuş. suyun sıcak olmamasına rağmen havalar ısınmadığı için mi acaba sinekler türemedi? sinekler türemediği için mi turna saz altından çıkmıyor? Umarım yapmış olduğunuz tespitler yerini bulmaz ve bol sayıda balık olur.
     
  3. night fisher

    night fisher fatih

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.135
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    kendisinin dizayn ettiği muhtelif kamışlar
    Favori Makine:
    çançinçon çinişi makineler
    En İyi Avı:
    kırlangıç 8.4 kg
    o kırk gün önceki tespitimdi,c.tesi börtü böcek bol ,balık yoktu:(
    önümüzdeki yılda sular bol olursa,bu yılın yeni doğanları ergin boya ulaşır,nüfus normale döner sanırım,ama turna yılı dediğim sezonlar,6-7 yılda bir oluyor,aslında göl dengesi bozuluyor,ama insan etkisi olmasa bile denge tekrar kuruluyor. Sanırım önümüzdeki bahara kadar gölde turna avına gitmeyeceğim artık;)belki manyası bi yoklarım:)
     
  4. roy

    roy roy

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    4.646
    Şehir:
    dünya
    Favori Kamış:
    Ron Thompson heavy telecoast, daiwa crossfire,lineaeffe extreme,Pezon&Michel Rafale pro pike
    Favori Makine:
    Daiwa tournement entoh 5500, Mitchell compact gold 7000 , Okuma Razor 65, Daiwa procaster A 4000
    Harika. Cok zevkle okudum. Gozun kaldi yayin tutamadim bu sene daha :) 5ci av oldu tik yok. Cenabetligi atmak icin bir saat erken toplayip perch icin kastim. Maksat sudan bir canli cikarip stresi ve cenabetligi atmak. 20cmlik bi tane tutup biraktim rahatladim :) bu sene heryerde sezon gec baslayacak gibi
     
  5. MertYılmaz

    MertYılmaz Mert Yılmaz

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    106
    Şehir:
    Ankara
    Fatih abi tebrikler.
    Güzel rapor ve resimler içinde teşekkürler.
    Selamlar.
     
  6. night fisher

    night fisher fatih

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.135
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    kendisinin dizayn ettiği muhtelif kamışlar
    Favori Makine:
    çançinçon çinişi makineler
    En İyi Avı:
    kırlangıç 8.4 kg
    Yayın balığı(ergin) yıllık besin tüketiminin yüzde yetmişini üreme mevsimi olan baharın üç ayında yapar.Türkiyede amatöre haziran ayının 15 inde açılıyor avı,erzurumda 15 ağustos!!! gelde tut. Geçenyıl,kızılırmağın çorum -samsun arasındaki on yıl önce avlandığım yerlerine gitmeye niyetleniyordum, Bayat-boyabat arasına üç baraj kondurmuşlar,earthden bakınca şok oldum,benim inler,anaforlar sular altında:( .Yeşil ırmağada geçecektim,kelkit çayından girecektim.Yine earthden bakınca 200 km lik çayın,doğal yatağından aktığı yer uzunluğu 20 km ya var ya yok, kanala dönmüş koca kelkit çayı!,on km de bir hidro elektrik bendi,Öyle avrupadaki nehirlerdeki gibi değil,beton kanala alıyorlar suyu,on km hızlandırıp,trübünden geri yatağa.Az ilerde bi daha,bi daha!!!. Balıkmı kalır orda!!!
    Anlayacağın benim yayın işi iyice sarpa sardı,temmuzda,ağustosta et vermiyor yakın çevre zaten. Barajda avlanmayıda pek hazetmiyorum,hapis balığı tutmuş hissine kapılıyorum.
    Benim 30 yıl önce bir günde tuttuğum yayın adedine ulaş bi öncede(şimdiye kadar tuttuğun toplam adedi kast ediyorum),kıskanıp kem gözle bakayım:D
    Her zaman destekledim seni yahu:D ben tutmuş kadar oluyorum dedim.
    Şimdi yayının en oynak zamanı,o sana gelmiyorsa sen ona git,suların daha az debide olduğu bölgelere ak,ah ulen ben olcaktım orda var ya:D dedirtme adama...
     
  7. night fisher

    night fisher fatih

    Yaş:
    59
    Mesajlar:
    2.135
    Şehir:
    bursa
    Favori Kamış:
    kendisinin dizayn ettiği muhtelif kamışlar
    Favori Makine:
    çançinçon çinişi makineler
    En İyi Avı:
    kırlangıç 8.4 kg
    Sağol Mert,nasıl gidiyor Ankara hayatı,gidiyormusun hiç kesikköprüye falan.
     
  8. roy

    roy roy

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    4.646
    Şehir:
    dünya
    Favori Kamış:
    Ron Thompson heavy telecoast, daiwa crossfire,lineaeffe extreme,Pezon&Michel Rafale pro pike
    Favori Makine:
    Daiwa tournement entoh 5500, Mitchell compact gold 7000 , Okuma Razor 65, Daiwa procaster A 4000
    Kem gozle baktin demedim, gozun kaldi dedim :D lutfen sayin Fatih abi 70 milyon bizi izliyor olaylari carptirmayalim :D

    Vurmuyo iste :) nisan yagmurlari gec geldi, kis yapmadi, suyun debisi cok yuksek, hayvan gec yumurtaya girdi, halamin biyigi cikmadi vs...