Tüm amatör balıkçı arkadaşlara selamlar, Ülkemizde sık sık gündeme gelmesine rağmen sürdürülebilir balıkçılık için ne yazık ki hiçbir adım atılamıyor. Yapılan yasa dışı ve kaçak avlar da haber olmaktan öteye gidemiyor maalesef. Bu konuda çaba gösteren insanlar bir elin parmaklarını geçmezken hem bu işten geçimini sağlayanlarca hem de biz amatörlerce verilen destek yeterli olmadığından gerekli düzenlemeleri yapacak birimleri harekete geçiremiyoruz. Amatör avcılar arasında boy ve miktar konularında umut verici eleştiriler görsek dahi başka canlıların hayatı üzerinden egosunu tatmin eden, çok balık yakalamayı ustalık sayan, bu işe yeni başlayanları kibirle aşağılayan, her şeyin en iyisini bildiğini sanan tüm bunlara rağmen kendisine amatör diyen avcılarda az değil. Maalesef bu işi sadece zevk için yapan ve insanlara bir şeyler öğretmek niyetiyle yola çıkan pek çok insan belki kırgınlıktan belki yorgunluktan bu camiadan elini eteğini çekmiş. Yeri gelmişken amatör avcılıkla ilgili Salih Bahtiyar Bey’in yazdıklarını hatırlayalım, ”Amatör ifadesinden de anlaşılacağı gibi ticari veya maddi bir çıkar gözetmeksizin, zaman geçirmek, dinlenmek amacını güder.Bu etkinliğin sürdürülebilir olması için yasal ve etik kurallara uyulması, sorumluluk bilinciyle doğal ortamın korunması ve saygı gösterilmesi bir zorunluluktur. Sürüdürülebilir bir balıkçılık için önce balık stoklarının ve yaşam alanlarının korunması, geliştirilmesi ve akılcı bir plan içinde avcılık yapılması hepimizin yararına olacaktır.” bu tanım çok beğendiğim ve oldukça kapsamlı bir tanımdır. Yakaladığımız balıklar bir amatörün hedefi olmamalıdır. Asıl amaç keyif almak,doğayla baş başa dinlenmek olmalıdır. Hedefin balık olması zamanla çok balığa dönüşmekte daha sonrada şimdilerde gördüğümüz gibi en çok balığı tutma yarışına dönmektedir. Usta balıkçı çok balığı, büyük balığı tutan değildir benim gözümde. Usta balıkçı doğaya ve çevresine saygılı, kurallara ve yasalara uyan, çevresine örnek olabilecek kadar olgun, tuttuğu limit harici ya da havyarlı balığı salabilen arkasından huzurla el sallayabilen, limiti dolunca avlağı arkasına bakmadan terkedebilendir yani benim gözümde her yiğidin harcı değildir. Velhasılıkelam Avrupa Birliği tarafından yakın zamanda levrek türünün stoklarının tükenmesini engellemek için alınan bir kararı(http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/mare/itemdetail.cfm?item_id=20186&lang=en) burada paylaşmanın iyi niyetli amatör avcılar için faydalı olacağını, onlara yol göstereceğini düşündüm. Özellikle levrek avında hangi boydaki balıkların alıkonulabileceği ve hangi boydaki balıkların salınması gerektiği hususunda (ülkemizde bu konuda akademik bir çalışma bulamadım, bulabilen olurda paylaşırsa memnun olurum) kriter olabileceğini düşünüyorum. Karar İngilizce olmakla birlikte özetle; Ocak-Nisan arasında üreme döneminde bulunan levreklerin nisan ayının sonuna kadar aşağıda göreceğiniz English Channel, Celtic Sea, Irish Sea ve southern North Sea bölgelerinde (nerdeyse tüm güney İngiltere çevresindeki denizler) pelajik trolle avlanmasını yasaklıyor. Günlük limiti 3 adet balıkla sınırlı olan olta ile yapılan avlarda minimum 42 cm boydaki balıkların alıkonulabileceğini belirliyor. Pelajik trol dışındaki diğer ticari avcılık metodları içinse en kısa sürede bölgeye komşu ülkelerle yapılacak bir toplantı ile gerekli düzenlemelerin yapılmasını karara bağlıyor. Yasaklanan av şekli ile ilgili detaylı bilgi profesyonel balıkçı sitesinden(balıkcılar.net) alınmıştır. Pelajik Trolü (ORTA) su trolü Bu tip troller yakın ve diple ilişkisi bulunmayan pelajik bir başka deyişle yüzeysel veyahut yüzeye yakın balıkların avlanmasında kullanılırlar. Bu çeşit trollerin dip trollerinden farklı olarak trol kapıları hidrodinamik kaidelere uyarılarak inşa edilmiştir. Bu kapılar, üzerindeki tertibat sayesinde nispeten satıha yakın olarak yüzdürülebilecek şekilde yapılmışlardır. Halk arasında göçmen balığı veya yüzey balığı diye isimlendirilen balık grubunun avlanmasında kullanılırlar. Bu yöntemle yapılan avcılığın deniz zeminiyle hemen hemen hiç ilgisi yoktur. Ve genellikle hamsi, sardalya, palamut, uskumru gibi balıkların avcılıklarında kullanılır. Okyanuslarda avcılığın esasını oluşturur. Çok amaçlı bir ağ olarak aynı zamanda dip trolü gibi de kullanılması mümkündür. Teknik özellikleri dip trol ağlarında olduğu gibidir. Ancak dip trol ağlarında kurşun yaka mantar yakanın gerisine geldiği halde orta su trolünde her ikisi de aynı hizadadır. Dip trol ağlarında kapı ve muhafaza bu ağlarda olmayıp, çift tekneyle çekilmektedir. Ayrıca orta su trolünde torbanın önünde torbaya giren balıkların girmesini engelleyici bir perde bulunmaktadır. Çekim hızı dip trolüne göre daha fazladır. Çekim hızı bittikten sonra tekneler birbirlerine yanaşırlar. Buradan da ana ve yardımcı teknelerle balıkçılığın yapıldığı anlaşılmaktadır. Avrupa Birliği tarafından sürdürülebilir balık avcılığı için her yıl yakalanan balık miktarları ve stokları takip edildiğinden stoklar kendini yenileyemeyecek hale gelme sınırına doğru ilerlediğinde bu düzenleme acilen gerçekleştirilmiş. Ülkemizdeki stoklar ve yenilenme durumları ile ilgili bir çalışma ne yazık ki bulamadım tek bulabildiğim yakalanan yıllık balık miktarlarının kayıtları yani mevcut stok durumumuzu bilmiyoruz. Aşağıdaki veriler Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sitesinden alınmıştır.Kabaca bir değerlendirmeyle doğal su ürünleri stoklarımızın her yıl azaldığını söylemek yanlış olmaz. Toplam miktarlarda doğal avcılıkla üretim sürekli düşerken yetiştiricilik aradaki açığı dolduruyor. Bu şekilde devam edersek sonumuzu tahmin etmek çokta zor değil. Bu açıklamalardan sonra bilimsel dayanağı olmayan balıkçılık tebliği hakkında haklı şüpheleri olan amatör avcı arkadaşlarımızdan levrek yakalayanlar umarım 42cm den küçükleri alıkoymayacak ve bu muhteşem balığa üremesi için bir şans vereceklerdir. Amatör avcı arkadaşlarımıza katkılarımızı mera ve sahte markası söyleyerek değil onlara tutabilecekleri balıklar bırakarak yapalım. Bize bırakılan doğal mirası bizden sonraki nesillere aktarmak için elimizden geleni yapalım, herkesin elinden geleni yaptığı günler gelecektir… Saygılarımla, tüm amatörlere rastgele!
Bunu ben yapıyorum ama avlarını anlatırken 60 tane yakaladım daha da yaklardım adam geldi ışık tuttu hiç birşey klamadı diyenler var. Bir merade karşılaştığım biri doğruluğunu olabilirliğini bilmediğim 100 küsür kalkanı 5-6 saatte yakladığının ama yaklama yöndetemini anlatmayacağını söyledi. Bunlarda amatör ( sözde balıkçı ) benim dışımda gerçek manada bilemiyorum. Mera paylşamayı bıraktım hatta av yaptığımı ve balık yakaladığımı bile söylemiyorum. Youtuba bakın millet öyle güzel video çekiyor hiç bir yeri saklama cabası yok balıkta bol. her üreticilerin rapala denemesinde bir sürü balık yakalanıyor biz eli boş geziyoruz
Öncelikle bu çok duyarlı ve bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim.Çok güzel noktalara temas etmişsiniz. Özellikle ''Amatör avcı arkadaşlarımıza katkılarımızı mera ve sahte markası söyleyerek değil onlara tutabilecekleri balıklar bırakarak yapalım.''cümlenizi çok çok beğendim fakat bu durum biraz arz-taleple ilintili. Yani bu hobiyi yapan veya öğrenmeye çalışan birçok insan için öncelik işin felsefesi değil; sahte markası ve mera bilgisi üzerine.Çünkü hemen sonuca ulaşmaya çalışan,didinmeden ödüle ulaşmayı hedefleyen ve gerisini düşünmeyen bir toplum olduk.Eski ahlakımız yok artık her konuda olduğu gibi,balıkçılık ise sadece bir örnek. Bu değerli yazınızı yazarken bizdeki akademik çalışmaların da ne kadar kısıtlı olduğu gözünüzden kaçmamıştır.Elimizde yeteri kadar veri yokken neyi,nasıl koruyabiliriz?! Üzülerek belirtmek isterim ki,edinmiş olduğunuz ve grafikte belirtmiş olduğunuz veriler son derece sağlıksız olup,gerçekteki rakamlar son derece farklıdır. Yine de birşeyler yapıyor olma gayretiniz,bu hassasiyeti taşıyan birçok insanı mutlu etmiştir.Umarım sayılarınız yüzleride değilde milyonları bulur ve bu camiada birşeyler değişir...
Üzülerek yaptığınız tespitlere katılıyorum çok daha kötülerini gördüm ve duydum ama elimizden geldiği kadar çaba göstermeliyiz, genelde savunma mekanizması oltacının tuttuğuyla balık bitmez ticari tekneler balığı bitiriyor bana karışmayın gidin onlarla uğraşın şeklinde. Fakat bireysel çaba göstermeden herkes birbirine suçu atarsa hiç bir yere varamayız. Gösterdiğiniz duyarlılık, bilinçli avcılık ve doğaya saygınız için teşekkür ederim. Rastgele!
Nazik mesajınız için teşekkür ederim. Sizin de belirttiğiniz üzere eski ahlak anlayışımız kaybediyoruz. Amatör avcılık konusunda ise neredeyse hiç fikrimiz yok. Yanlış örnekler bu işe yeni başlayanları daha yolun başında yanlış yönlendirerek et için avcılık yapan, her zaman daha çok balık tutmak için her yolu deneyen, bunu bir mücadele ve müsabaka alanı zanneden, en kötüsü de bireysel anlamda kendini ispat edebilmek dahası övgü alabilmek için doğayı katleden insanların sayısını arttırıyor. Doğru örnek olabilme potansiyeline sahip çok kıymeti amatör avcılar ise ölçüsüz yorumlar ve yer yer hakarete varan söylemlerden dolayı forum alemlerinden uzaklaşmış durumdalar. Geri dönerler mi? Meçhul Ülkemizde deniz ve balıklarımız hakkındaki akademik çalışmalar sizin de belirttiğiniz gibi çok az. Uzun süredir bu konularda araştırma yapmama rağmen erişebildiğim kaynak neredeyse sıfır düzeyinde. Bulduklarım ise daha çok ticari balıkçılığın geliştirilebilmesi üzerine yapılmış deneysel çalışmalar ve deniz balıkçılığı açısından pek yararlı değiller. Yeterli araştırmayı yapabilecek sayıda Su Ürünleri Fakültesi olduğu halde sürdürülebilir balıkçılık ve stoklarımız hakkında hiçbir veriye ulaşamadım. Yeterli destek sağlanamadığından mı? Yeterli önem verilmediğinden mi? Orasına karar veremedim. Gerçeklerle arasında ciddi farklar olduğunu belirttiğiniz veri resmi anlamda erişilebilen tek veri Bu durum bile konunun vahametini anlatmaya yeter aslında. Hassasiyetimi paylaşmanıza memnun oldum. Bu konuyu okumuş ama yorum yapmamış amatör avcılardan bir kişi bile ürememiş bir balığı iade etse benim için kıvanç kaynağı, hepimiz için kazançtır. Rastgele!
