El oltası herkesin bildiği gibi kıyıdan uzağa zor atılır ama el oltasındaki iğnelere yemi taktıktan sonra bir sapan alıp kurşunu taş atar gibi atarsak zahmetsizce uzağa atmış oluruz denenmesi gereken bir yöntem bence bu yorum ve görüşlerinizi yazarsanız sevinirim
Halis, genelde bu durumda, bir kaç sebepten canın yanar. İğne bir yerine girer, misina bir tarafa dolaşır vs. vs. Bunu yolu bu olmaz. Yapılması gereken, yemleri kurşuna yada en azından bedene bağlamak, sonra çevirip çevirip yollamaktır uzağa. Şimdi diyeceksin ki, iyide yemi kurşuna bağlayınca.. Bu iş için suda eriyen şeyler vardır. Sazancılar pek sever. Torba, iplik vs. olarak bulunur, adına PVA denir. Onlarla bağlarsın. Böylece atarken sorun olmaz, suya düşünce erir, kurtulur, yem boşa çıkar.
Mantık olarak mantıklı aslında ama gerçekten sakat bir yöntem üstadın dediği gibi sapanı fırlatırken iğne eline bir girerse çekiceğin acıyı tahmin bile edemezsin bence sende deneme böyle bişeyi ama şöyle bi fikir sunayım, pet şişeyi huni şeklinde kesip ağız kısmına ufak bir balon koyup bu fırlatma işini daha zararsız bir şekilde yapabilirsin diye düşünüyorum.
Beğenmek başka bir mesele halis.. Kurşun giderken misinanın sapanın çatalına takılması, yay gibi gerilip sonra tekrar geri gelip seni hastanelik etmesi gibi durumlardan bahsediyoruz. Bu, bir beğeni meselesi değil maalesef.
Olmaz çünkü misina sapandan hızla ayrılırken aynı hızla senin ellerine yani sapana doğru yükselecek yada yönlenecektir.Ne şkilde yaparsan yap tehlikeli...
Sevgili Halis, bir musibet bin nasihata bedeldir derler, ama sen yine de buradan seni uyaran büyüklerinin sözlerini dinle bence, önerdiğin yöntem uygulanması imkansız bir yöntem değil ancak riskli bir yöntem, ayrıca yaptığın atışlardan az kısmı başarılı olacaktır. Unutma ki avlayacağın hiç bir balık senin sağlığından önemli değildir.
Bence böyle teorik olarak konuşmaktansa işi direk pratiğe dökmekte fayda var. Bir kaç denemeden sonra bu yöntem işe yarar mı yaramaz mı belli olur. Bana göre işe yaramaz, iğneler ya üstümüze ya da elimize batar.
ben öğrenci olduğumdan dolayı malum dersler var deneme yapamıyorum işte denemek isteyen biri varsa denesin en iyisi sonuçlarını görelim
Sonuç şu; Sapan kullanarak sadece yemini uzağa atmak istiyorsan, başka ağırlık yoksa göl ve ırmaklarda belki istediğin yere ulaşabilirsin.Ancak yem ile misinanın sarılı olduğu makina-kamış ise yanına bir yardımcı alacaksın.Yardımcı, sapanla yemin fırlatıldığı istikamete kamış ve makinayı doğru tutmalı.Yani fırlatan ile fırlayanı tutanın istikameti ve duruş şekilleri iyi ayarlanmalı.Kasnağa sarılı ise yine bir yardımcı şart.Bu kez misinanın kasnaktan boşalma şekline göre ve çok sağlam bir duruş gerekli.Kasnağı elinden bırakabilir.Kurşun takılı yem veya çapari atımı ise çok daha zor.Sapan denizde 100-125 gram kurşunu kamış kadar uzağa atamıyor.Kaldı ki bu atışı deniz kenarında ,başka insanların da bulunduğu ortamda denemek çok çok tehlikeli. Bence en önemli şeylerden biri de atarken uygun pozisyonu almak için her seferinde kaybedilecek zaman oluyor.
Kamışla pek sorun değil; makine misinayı derli toplu tutar güzelce, kamış kılavuzları yol verir, genelde pek sorun olmaz. Ama el oltası olunca, iş biraz karışık. Diğer yandan, elbette sapanına filan bağlı ama, genel olarak doğru dürüst bir kamış + makina + atıcı, sapanla gideceğindne daha uzağa atar.
Kamışla sorun olmaz mı? Bir kere kurşun takılı çapari ve yemli çinekop takımı atamazsın.Atarsan da yanına atarsın.Duruşu santim santim ayarlayacaksın.Fırlatacağın nesne sapandan çıktığında geriden gelen misina hangi hızla kamışın önüne geçecek ve aynı doğrultuda gidecek.Ufacık bir hata çapariyi vücuduna kurşunu da ya senin yada yanındakilerin kafasına indirir. Sapan atışında fırlatılan nesnenin arkasından gelen başka bir nesne daha olursa hızını çok düşürüyor. Tatlı suda mesela sazana atarsan da sadece yem göndereceksen hafif kalıyor. Ağırlıkla gönderirsen de iki ayrı nesne istenilen hedefe değil kendi çekimlerine göre yönlendiriyor. Ben de bunu ilk düşündüğümde çeşitli planlar yapmıştım.Ama pratik çok farklı. Merak eden dener.
Halis , yeğenim bu kadar büyüğün sana olmaz diyor sen hala ısrar ediyorsun, birde başkası denesin sonuçlarını görelim diyorsun , sen bu kadar insanla dalgamı geçiyorsun bundan sonra sakın fikir beyan etme çünkü çok kızmaya başladım, büyüklerin ne diyorsa dinle.