Merhabalar, benim sorum, bazen sahteme takip oluyor ama balık saldırmıyor. Bunun nedeni nedir acaba bu gibi durumda ne yapmalıyım?
Sahteyi 1 kulaç kadar %100 FC misina ile bağla. Ava giderken, parfüm, güneş kremi, el kremi, parfümlü sabun vs. kullanma. Suya atmadan önce sahteyi, balık eti, karides, midye eti, en olmadı biraz yosunla vs. iyice ovala. Sahteye bulaşan kokular gitsin, yemek gibi koksun balığa. Atıştan sonra saklan, balık seni görmesin. Başında şapka varsa, yana çevir siperliğini.
Serdar abinin yazdığı, görsel, koku durumlarına elbet katılıyorum ama uygun şartlar oluştuğunda, balık atlayacaktır. Uygun şartlar, bulanıklık, dalga, köpükler vs.vs. Sanıyorum ki şartlar aslen uygun değil. Bir levrek yakalamışsın bir zaman benzer şartlarda, şimdi atlamıyor, takip ediyor diyorsun sanırım. Levreği yakaladığın zaman av zamanı olarak uygun zaman olabilir. Yani levrek pek seçmeden atlamış olabilir. Ancak şu anda avlanma zamanı olmayabilir (Ay takvimine göre). Balık iç dürtüsel olarak takip ediyor ama şartlar olgunlaşmadığından ve saldırgan dönemi olmadığından saldırmıyor olabilir. Tam çözülmüş birşey değil aslında, tahmin yürütüyorum. Öncelikle avlanma zamanın ne zaman bilmiyorum ama sabah 4:30'dan 07:00 arası yaparım ben olsam. Sonra tabure gibi bir yere oturarak veya çömelerek atış yaparım. (Avlak tipini bilseydim iyiydi) Sahilse; nerede takip alıyorsan, oranın 20 metre sağına veya soluna tulumla dize kadar girip, paralel atışlar yapabilirsin. Silikon kullanıyorsan, aşağı yukarı yönlü dikey zikzaklarla aksiyon vermek levreği kışkırtabilir. Levreğin 1. avlanma şekli yemlik balığı yüzeye doğru sıkıştırıp alttan hamle yapmak. Avlandığın bölge kumluksa böyle avlanacaktır levrek. Dipten yükselen balık görünümlü bir slikon fark yaratabilir. Benim aklıma gelenler ve bilgim bu kadar, umarım işine yarar.
Serdar'ın koku ile ilgili uyarılarını çoğu kişi dikkate almaz. Fakat ben önemli olduğunu düşünenlerdenim. İlk balığı aldıktan sonra arkasının gelmesi belki de buna bağlı. İlk balığın taze kokusu sahteye bulaşmakta ve sonrakileri kandırmak kolaylaşmakta. Oysa biz ne diyoruz; "iyi iyi, anca balık yapmaya başladı" Ha bir de sigara içiyorsan, kokusunu sahteye bulaştırma.
Volkan, doğru dediğin şartlar ne? Bulanık, zor görünen su. Levrek sesinden, ki bu silikonun kuyruk sallamasıyla çıkan ve insanın duyamayacağı seste olabilir, avının yerini gözü kapalı olsa bile bulabilir. O yüzden bulanık suda görememesi doğal. Ama, su temizse, levrek sahteni görüp balığa benzetemiyor, misinayı görüp ürküyor vs. vs. Yani, şartlar senin ymauk yumuk takımının kusurlarını kapatıyor. O zaman, eğer sen doğru düzgün takım yaparsan, dalgaya, köpüğe vs. ihtiyacın kalmayacaktır. Koca denizi alıp dalga, köpük, bulanık vs. yapamayacağına göre, ya takımı düzelteceksin, ya da doğal olarak o şartların olduğu bir vakti bekleyecek, denk getireceksin. İkincisi kadercilik bildiğin. Ama ilkini tercih edersen, olay senin elinde, atmosfer basıncı, bulut ve güneşin ihsanına mahkum kalmayacaksın.
Serdar abi yamuk yumuk takım derken son günlerin "pahalı sahte ve taklit ucuz sahte" tartışmalarında olduğu gibi pahalı kaliteli sahtelerin daha avcı olduğunu mu kastediyorsun.:thumb:
Ya yüzüşü balığa garip gelip uyandırıyordur ya da yakınlaşınca misinanı farketmiştir.Ben sahtemin takip aldığını farkettiğim zaman çekişimi hızlandırırım. Çünkü kaçan kovalanır.Avcı balık bir avı takip ederken av bunun farkına varıp kaçmaya hızlanmaya başlar. Taner sen de bence sahten takip aldığı zaman veya takibi farkedemeyeceğin ortamlarda takip ihtimaline karşın sahteni arada kaçır,paniklet, hızlandır ki levrek hiçbir zaman burnunun dibinden kaçmayan balığa saldırmaz. Avcı balıkların en büyük özelliklerinden biri de kışkırtılmaya müsait olmaları ve hırçınlıklarıdır bence...
Benim yamuk yumuk takımım %99'un yamuk yumuk takımıyla aynı Serdar abi. Senin takımını iyileştir dediğin ucuna 1,5 metre FC misina eklemek sanırım. Başka bir öneri göremedim. FC misina ekleyince sahteyi balığa benzetecek mi? Levrek yakalamak için şartlar belli. O şartların bir kısmı oluşmadan şansa, kadere daha çok kalıyor bence.
Tam tersine, bence levrek avında 1 TL'lik silikon, olmadı bir lolipop çubuğu, o da olmadı biraz poşetten kesme naylon en birinci sahtelerdir. Konu, sahte değil, TAKIM. Yani, sen sahtenin ucuna kocaman snap denen klipslerden tak, parmak gibi misina kullan, sahtenin boyası dökülsün, PVC'den yapılıp suda ardında koku bıraksın vs. vs. Levrek sese gelir, yüzüşe bakar, yeneceğini anlar, ortalığı kolaçan eder tehlike var mı diye ve saldırır, olay biter. Ses çıkarmayan sahteye levrek gelmez. Ancak levrek zaten ordaydıysa, şans işte. Düzgün yüzmeyen kuyruk sallamayan vs. şey levreği ikna etmez. Yenecek gibi durmayan, pis kokan, rengi falan yediği şeylere benzemeyen şey levreği ikna edemez. Levrek, lüferin tersine, renkli görüşü çok iyi bir balıktır. Eğer ortada bir tehlike sezerse, levrek önce karnını değil, canını düşünür, gene saldırmaz. Olayın özeti bu. Takım, sahteden taaa size ve dikildiğiniz yere kadar olan bir bütündür.
Bazen takımı değiştirmek o 1.5 m misinadan ibaret olabilir. Bazen o bir buçuk metreyi 10 m yapmak olabilir. Ama şunu unutma. Levrek varsa, ki vardır genelde, yiyecek bir şey arıyor olacak. O orada ve tutamıyorsan, bu senin sorunun, iklimin veya denizin değil. Sorununu çözmek, senin işin olacak haliyle.
Bayağı cevaplar gelmiş cevaplar için teşekkürler hepsini değerlendiricem. Ama galiba benim sorun balığın beni görmesi, çünkü hep ben balığı gördükten kısa bir süre sonra bırakıyor zaten o sırada da sahte bana bayağı yaklaşmış oluyor. Hatta bu sabah wtd aksiyonu calisiyordum sahte yaklaştı bana dalga bir yukseldi , bi baktım benim Rover 98 ,i usulca bir balık takip ediyor boyutuda fena değildi, kısa süre sonra bıraktı.
Şöyle bir vaziyeti anlatayım. Zargana, tamam levrek değil ama, bu açılardan son derece benzer ve iyi bir örnek. Klasik zargana avında, topun arkasında, yemi kovalayan, yemi yoklayan zarganalar kolayca görülür. Sararsınız, bakarsınız, zargana ğeşinde iyice dibinize kadar yemi takip eder gelir. Ama benim takımlarda bana böyle vakaları görmek nasip olmaz. Küt, tek vuruş, balık iğnede olur. Şimdi konu bana gelince, zargana huy mu değiştiriyor? Dibimdeki arkadaşın yemini takip edip gelen, yakalanmadan önce topun arkasında baya bir vakit arzı endam eden balık, neden benim yemi hiç takip etmez, hiç arkasında bir iz göstermez? Ve yanımdakiler ortalama 10-12 kez aynı yemi atıp çekerken, ben neden her attığım yemle ya yakalarım, ya balık iğneyi açar, ya da yolda çekerken bir şekilde kurtulur sık sık? Şimdi buna, kader, şans, kısmet vs. herşey denebilir. Ama sudan çıkarır bakarsanız, benim takım, yem, top filan tamamen farklı bir düzenek. Yani, her zaman söylerim, balık atlamıyor, gelmiyor, saldırmıyor vs. vs. ise, yok diyerek, şu bu diyerek kabahati balığa yüklemeyin. Sorun sizde, stiliniz, takımınız vs. herneyse onda. Havayıdeğiştiremezsiniz. Suyu değiştiremezsiniz. Balığın huyunu değiştiremezsiniz. Ancak takımınızı, stilinizi değiştirebilirsiniz. O halde, ya onu değiştirirsiniz, ya da hiç bir şey değişmez, doğru mu? Bir şeyler değişmeden, bu durumların değişmesini beklemek mümkün mü?
Zargana ve levrek ilginç bir karşılaştırma olmuş. Benim tecrübeme göre bazı balıklar gibi levrek balığı avcılığı da deniz hava şartlarıyla doğrudan ilgili bir balık. Arada istisnalar olsa da kıyılarda takılan ispendekler harici iri bireyler gerekli şartlar olgunlaşmadan kıyılamaz bile. (Liman içleri hariç) Hatta aynı bölgede havasal şartlara göre avlanma noktaları bile değişebiliyor. Burada avcının sorması gereken en güzel soru, ben levrek olsam nerede avlanırım diye kendine sormasıdır. Durgun ve berrak suda levreği kandırmak genelde çok zordur. (Belki benim takımım kötü bilmiyorum) İstisnai şanslı avlar yapılsa da aynı takım, aynı avlak aynı yemle ertesi gün aynı başarıya ulaşılamıyor. Top arkası FC misinasından, koku durumuna dikkat edilmesinden tut da, içi kurşunlu ses çıkaran toplara kadar, birçok çeşitli sahtelere kadar hemen hemen bildiği herşeyi denemiş biri olarak diyebilirirm ki levrek avında garanti diye birşey yok. En mükemmel takım oluşturulsa, FC iğne teknolojisi bulunsa bile doğru şartta, doğru konumda olmadıktan sonra takım çalışmayacaktır. Belirli şartları kovalamayanlar takımları ne olursa olsun genelde boş dönecekler, yahut acemi ispendek tutacaklardır. Levrek balığında şartlar 1. derece de önemlidir bence. Bulanıklık, basınç, yağmur, ısı vs.vs. avın başarısında çok etkin bana göre. İş takımda falan bitmiyor bence, insan dışı etkenler de var. Levrek avını cazip kılan da aslen bunlar. Bu şartları en iyi okuyan, en iyi avlağı seçen balığı alıyor. Birde sık yoklayacaksın, o balık her zaman orada değil. Daha fazlasını yazmak, bu bölgede büyük tüyoya girecek, bu kadar yeter.
Serdar abi sesten kastın bizim duyamadığımız titreşimler mi yoksa bizim de duyabildiğimiz tıkırtılar mı? Eğer tıkırtılardan bahsediyorsan silent sahteler ile deli gibi levrek yakalayan japon arkadaşlar tanıyorum:thumb:
Ben de Levrek avında doğru zamanda doğru yerde olmanın 1.faktör olduğunu düşünenlerdenim. Volkana katılıyorum. Ama bazen şartlar olgunlaşsa bile olmadı mı olmuyor. İşte o zaman da malzeme seçimi, takım seçimi önemli bir faktör oluyor. Bu işin bence en önemli faktörü de "kısmetten ötesi olmaz" faktörüdür.
Şu konuda bir yanılgı söz konusu, genel bir şey, çok yaygın. Levrek, boyuna habire yiyip durmak durumunda olan bir balık. Nasıl yakalanmaz ki? Olur mu hiç öyle bir şey? Ama levrek, gayet kurnaz, görüşü son derece gelişmiş, koku alma duyusu köpekbalığına yakın, sesi algılaması yunuslardan daha iyi. Böyle bir balığı, "aha bak, bu ne güzel, nefis, ye bunu" diyerek kandırmak elbette ki zor. Levrek yemin görüntüsü, sesi ve kokusu tam olmadan onu yemeye çıkmaz. En iyi bilinen ve burada vurgulanan husus, berrak denizde levreğin zor tutulduğu. Elbette, çünkü, duyma ve görme kabiliyetleri öyle suda pek işe yaramıyor. Hayvan aç ama. O yüzden hem çok saldırgan, zira zor yemek buluyor, hem sahtenin sesini, görüntüsünü filan çok seçemiyor. Ama bu balık, hibernasyona girip, su dalgalı olunca yemeğe çıkmıyor, 7/24 yemek peşinde, istisna, malum aşna fişna peşine düştüğü dönemler. Önce anlaşılması gereken bu. Eğer bu hususu kabul edersek, bundan sonrası kolay. Ama "Balık yok" yada "Bu suda tutulmaz" dersek, eve gidip pembe dizi izlemekten başka bir seçenek kalmıyor elde. Peki ne yapalım? Bunu bilemem. Neden bilemem, çünkü her avlağın koşulları farklı olacaktır. Hepsi için ayrı formüller gerekebilir. Mesela, Darıca'da levrek desen herkes yok der, ama boru kurdu ile girişince ne levrekler varmış görüyorsunuz. Şimdi, ahanda levrek yatağı bulduk diyerek, Ekol'deki, Orhan'daki filan ne kadar boru kurdu varsa yağmalayıp gitmeye çıkmayın derim. Zira kullanılan takım vs. bambaşka bir şey. Boru kurtları lazım, bayram geliyor malum. Neyse. Levreği kandırmak için illa boru kurdu da lazım değil orada. Ama şuradan bir rapala yada raglou alayımda, atıvereyim, tutuvereyim diyorsanız, boş gelmeniz garanti. Avlağın yapısına bağlı olarak, kullanılması gerekebilecek bir sürü müştemilat, stil, takım vs. var. Tek tek denemekle şansınız fazla değil. Eğer avlağın yapısı, ekolojik durumu, yani yosunlu, midyeli, sülünesli, kumsal, taşlık vs. akıntı durumu, gibi hususlara dikkat edersek, seçenekleri iyice azaltabiliriz.