Saros Güzeli

Sarosda kocaoğlanı yakalayalı neredeyse 1 ay olmuştu, boğazda takılan balıkçı arkadaşlar palamut çıktığını söylüyor ve devamlı bizi davet ediyorlardı, fakat ne beni nede abimi sarosdan sonra tekrar boğazda ufak balık yakalama fikri cezbetmiyordu! İşyerinde oturup devamlı hava tahminlerine bakıyorduk. Uzun süren soğuk ve yağmurlu havalardan sonra hava tahminleri haftasonu için güneşli ve rüzgarsız diyordu. Aralık ayında böyle bir hava bulmak çok zor olduğundan abimle göz göze gelip zaman geldi dedik! Tabiki de geçen bu 1 aylık zaman içinde boş durmamış, devler için gerekli olan bazı malzemeleri alıp takımlarımızı yavaş bir şekilde özenle hazırlamıştık. Hatta karşılaşabilinecek aksiliklere göre takımların yedeklerinide hazırlamıştık. Artık hazırdık. Cuma günü yola çıkıp haftasonunu orada geçirecektik. Yola çıktık, istanbul'da havanın soğuk ve yağmurlu olması aceba oradada hava değiştimi diye düşündürüyordu bizi. Abim bana dönüp "heralde hasta oldum midem ve sırtım ağrıyor" dedi! Bu hiç iyi bir haber değildi! Ona "boşver o zaman dönelim" dedim. Bana "bişey olmaz sanki eve dönsek oradada hasta olmayacak mıyım! çivi çiviyi söker! sen şu eczaneye yanaş" deyip soğuk algınlığı için ilaç ve suda eriyen vitaminler aldı.
Tam gaz yola devam edip sarosa ulaşmıştık. Akşamı etmiştik, direk otele istirahate çekildik. Cumartesi olmuş ve sıra limana gelip teknemizi suya atmaya geldiğinde başka bir problemle karşılaşmıştık. Rampa oldukça eskiydi ve çukurlar oluşmuştu üzerinde ve tekerliğimiz o çukurlardan birine düşmüştü. çıkartıp kayığı indirene kadar çok sıkıntı çektik. Ben kayığa binip kayığı limana bağlamaya gittim, abimde arabayı uygun bir yere çekip yanıma gelicekti, Fakat gereğinden fazla zaman geçmesine rağmen ortalıkda görünmüyordu. Telefon arabada kaldığından arıyamıyordum. En sonunda söylene söylene geldi. "ne oldu, neden geciktin" dedim. "sorma! adamlar alakasız bir yere beton atmışlar göremedim arabayı oraya çaktım, betonun üstüne oturdu, Allahdan etrafdaki balıkçılar gelip yardımcı olduda bir şekilde kurtardık" dedi. Aksilikler üst üste gelmeye devam ediyordu! Tekneye çalıştırdık, ve sonar cihazımızı bağladık. Oda ne!!! çalışan sonar çalışmıyordu! ne dibi yazıyor, ne balık yazıyor nede derinliği görebiliyorduk! Bağlantı noktalarından mı acaba deyip WD40 sıktık ama para etmedi. Sadece GPS çalışıyordu! Buradanda geçen seferden işaretlediğimiz noktaları görebiliyorduk. Bütün planlar altüst olmuştu! Planlarımızı duruma göre değiştirdik ve bagajdan daha önce ilerya tutmak için yaptığımız transparan kumaşı çıkardık, kenarlarına batsın diye ağırlık bağlayıp liman içinde dibe yatırıp üstüne ekmek attık! Bu şekilde içeri giren 6-7 tane ileryayı yakaladık. Hedef, sadece bu aylarda kıyı şeridine uğrayan dev levreklerdi! Fakat levrek için su fazla durgundu! sıfır kıyıda dolaşmaya başladık, yarım saat sonra bir vuruş geldi geldi, 4-5 metre çekti ve bir anda bıraktı, oltayı çektik yem yoktu! muhtemelen bu bir kalamardı. Artık hava kararmıştı, limana döndük. Tek bir günümüz kalmıştı. Sonarın arıza vermesi elimizi kolumuzu bağlamıştı!

Pazar günü limana geldik. Deniz dahada durgun olduğundan dolayı levrek tutma fikrinden uzaklaştık! Yemimiz yoktu ve vakit kısaydı, kendimize tahmini olarak bir yer belirleyip kalamar avlamak üzere motoru durdurduk. 1 saat geçmişti fakat gelen giden yoktu. Abim "biraz daha derinlere bakalım" dedi. Tam
oltayı toplamak üzereyken oltam ağırlaşmıştı! Bir kalamar gurubuna denk gelmiştik ve bir kaç dakika içinde 3 adet almıştık. Fakat daha gelmiyordu, fazla daha fazla vakit kaybetmeye gerek yoktu! hemen takımları toplayıp GPS'te kayıtlı olan meramıza gittik.

Yemimizi güzel bir şekilde taktıktan sonra aşağı indirdik, tahminen 30-40 metre derinliklerdeydik. Abim oltayı kayalara takmamak için gps de kayıtlı olan yerlerin biraz daha açığından geçiyordu. Balığa ilk tasmayı atmak ve takımı kayalara takmamak için misinayı her zaman elimde tutuyordum. Tam bu sırada inanılmaz bir vuruş oldu! Ben balığa ilk tasmayı attım ve "abi yol verr" deyip hemen misinayı elimden bıraktım, O kadar hızlı ve güçlü bir vuruştu ki, büyük balık için almış olduğum eldivenler elimde olmasa belki bu satırları sizlere yazamıyor olacaktım Mücadele çok çılgın bir şekilde başlamıştı! Zaten ilk vuruştan kendini belli eden balık yaptığı mücadeleylede ufak bir balık olmadığını kamışı kıracakmışcasına ardı ardına eğip bükmesinden anlamıştım. Balığın gücüne saygı duymamak elde değildi! Fakat kamışı her büküp bırakmasında gücü biraz daha azalıyordu. Bende bir yandan balığı yukarı almaya çalışıyordum.
Artık yorulmaya başlamıştı ve yukarı daha hızlı alabiliyordum. Henüz derinlerde olmasına rağmen parıltısı görünmeye başlamıştı! Daireler çizerek yukarıya doğru geliyordu. Abime " Kepçeyi hazırla" dedim. Hemen kepçeyi hazırlayıp yanıma geldi. Balık yaklaştıkça kepçeye sığmayacağını anladık. Kakıçta ters bir yerde olduğundan balığı elle içeri almaya karar verdim. Artık ellerimdeydi fakat içeriye almak çok zor oldu. İkimizde çok sevinçliydik. Şansızlıklarla başlayan hikayemiz mutlu bir son ile sona erdi. Bu balık zaten oldukça büyük olduğundan dolayı daha fazla avlanmaya gerek görmedik. Zaten balığın bize yaşattığı paha biçilmez heyecandan sonra daha fazlasını arzulamak kim isterdiki! Avımızı sonlandırıp istanbul!a doğru yola çıktık.

Daha güzel avların sizlerin olması dileğiyle...

 

Okumak bile heyecanlandırdı Tebrik ederim. kuzunun babasını almışsınız maşallah. Daha da iyileri rast gelsin.

 

bileğinize sağlık. 10 numara tebrikler

 

Hey masallah.. Muhtesem bir balik. Tebrik ederim

 

Bu ne yahu. Dua edin tekneyi batırmamış. Daha büyüğüne de rastgelirsiniz inşallah. Sağlıcakla.

 

Tebrikler, buram buram maceraperestlik, amatörlük kokan, ihtiras dolu bir av. Anlatımla beraber muhteşem bir balık. Sanırım sarıkuyruk.

Nice güzel avlarınız olsun, talihsizlikler yakanızı bıraksın inşallah.

 

Tebrikler abi çok güzel bir av olmuş. Raporu okumak bile keyif vericiydi.Daha iyilerini raporlaman dileğiyle

 

Ooo maşallah tebrikler .biz de sarozda genelde mercan avına gidiyoruz ama her seferinde bize bi iyilik yapıp dülger barakuda vs gibi güzellikler yapar canım saros..sarozda avlanmak ayrı bi keyif akvaryum gibi ne zaman ne geleceği belli olmaz.galiba kuzuyu sırtı ile avlamadiniz.yem olarak ne kullandınız .avlariniz daim oltaniz gergin olsun

 

işte kuzu kuzu gelmiş maşa-allah on numara 5yıldız balık allah nazardan saklasın yazıda süper destan gibi olmuş eline sağlık

 

teşekkür ederim inşallah daha iyileri size rastgelsin

 

sağolun çok teşekkür ederim

 

Çok teşekkür ederim

 

yok canım tekneyi batırcak kadar büyük değil..teşekkür ederim daha iyileri size rastgelsin

 

maşaallah tebrik ederim. harika bir av olmuş.

 

İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim...beğenmenize sevindim sizin avlarınız da bir o kadar güzel ve sürükleyici inşallah daha iyileri size rastgelsin

 

Beğenmeniz beni çok mutlu etti..iyi dileklerin için teşekkür ederim

 

Teşekkür ediyorum. Evet saros gerçekten akvaryum gibi, balığı kalamar sırtısı çekerek aldık..

 

öyle hemen kuzu kuzu gelmedi Beğenmenize sevindim, teşekkür ederim. Daha güzellerinin sizlere gelmesi dileğiyle

 

Bizde 3 kişi 13-14 Aralık 2014 tarihlerinde Sultaniçe ve kıyı şeridinde Levrek peşine düştük ancak Deniz'in çok yatık olması sebebi ile bir tane bile vuruş alamadık

 

Tebrikler, can sıkıcı olaylarla başlayan av gayet güzel bitmiş. Anlatım çok iyi... devamını dilerim.