Kendi suni göletimi inşa etmek küçük yaştan beri en büyük hayalimdi. Üniversite yıllarında bu konuyla ilgili araştırma yapmaya başladım. Amerikanın Pondboss forumlarında bu konuda çok yardım aldım ve profesyonel arkadaşlar edindim. Araştırdıkça, bende Amerikan tatlı su balıklarına karşı bir tutku oluştu. 2012 yılında bu balıkları Türkiyeye getirmenin yollarını aramaya başladım. Onlarca ithalatçıyla görüştüm. Bazıları piyasanın en iyileriydi fakat bunu yapmak mümkün görünmüyordu. Akvaryumcular ABDden balık ithal etmekle uğraşmak istemiyorlardı. Bu çok masraflı ve sıkıntılı bir işti. Onlarca bin lirayı vermeyi kabul etseniz bile Amerikadaki göl balıklarını satın alacağınız balık çiftlikleri ithalat için ihtiyacınız olan sağlık sertifikasını alamıyorlardı. 2015 yazında olayı yerinde çözmek için ABDe seyahat ettim. Burada hem prosedürlerle uğraştım hem de 45 gün boyunca 10 farklı eyalette balık avladım(önümüzdeki aylarda bir belgesele dönüştüreceğim seyahatimi). Başarısız olmak için o kadar fazla ihtimal vardı ki, açıkçası Türkiyedeki akvaryumlarıma su bile doldurmamıştım. Fakat 2015 Temmuzunda bunu bir şekilde başardım. Fakat gerek Amerikada yaşadığım aksilikler, gerekse Türkiyedeki hazırlıksızlığım sebebiyle elimde çok az sayıda balık kaldı. Sonra 2016 yılında yine kolları sıvadım. Bu defa işimi şansa bırakmayacaktım. Gaziantepte kapalı bir alanda 8bin litre su kapasiteli bir mini çiftlik kurdum. 2016 Haziranında yine başarılı bir şekilde balıkları getirdim. Bu defa hemen hemen hiç kayıp yaşamadım. Sistemim de hazırdı. (Balıkları İstanbula getirmek yetmiyor. Otomobille transferini yapmak zorunda kaldık Gaziantepe.) Ve artık konuya gelelim. İşte getirdiğim balık türleri: 1) Largemouth Bass (Kocaağızlı Levrek) Kısaltması: LMB Amerikanın en popüler av balığıdır. Yırtıcıdır. Her sene binlerce turnuva düzenlenir LMB avı için. Meşhur Bass Pro Shops ismini bu balıktan alır. 10 kilo büyüklüğe ulaşabilirler. Avı için sayısız yöntem mevcuttur. 2015'de gelen levreklerden birisi. 350 gr ağırlığında. Gelecek sene üreme yaşına gelecekler. Amerika'da yakaladığım bir levrek. Tahminen 6 kg ağırlığında. 2) Blue Catfish ( Mavi Yayın ) Amerikanın en büyük 3. tatlı su balığı türüdür. Rekor yaklaşık olarak 55 kilodur. Yemli avcılığı yaygındır. Sahtelere atladığı da görülür. Temsili foto 2016 yılında gelen yayınlardan bir tanesi. Henüz çok küçükler. 3) Bluegill ( Mavi Çene ismini uygun gördüm.) Amerikanın en yaygın tatlı su balıklarındandır. LMBnin en temel besin kaynağıdır. 2 kilo ağırlığa ulaşabilirler. Boyuna göre çok mücadelecidir. Avı çok keyiflidir. Küçük sahteler ya da şamandıralı yemli oltayla avcılığı yapılır. Ayrıca fly ile avcılığı da çok popülerdir. Fly ile yakaladığım bir Mavi Çene. 2016'da gelenlerden bir Mavi Çene. 4) Fathead Minnow Piramidin en altındaki balıktır. 7-10 cm boyuta ulaşır. Diğer balıkların besin kaynağıdır. Avcılığı yapılamayacak kadar küçüktür. Facebook sayfamı beğenirseniz balıklarımın gelişimini ve üzerinde çalıştığım mini gölet projemi takip edebilirsiniz. https://www.facebook.com/kocaagizlilevrek Arkadaşlar bu balıkların ekosistemi tehdit edeceğini söyleyen ve yaptığım işi hoş görmeyecek arkadaşlar olacaktır. Fakat bu ülkeye akvaryumcular aracılığıyla her türlü balık giriyor. Örneğin Alligator Gar ya da Snakehead. Bu balıklar yanlış kişilerin eline geçerse benim elimdeki balıklardan çok daha ciddi tehditler oluştururlar. Balıkları getirmemde bana sayısız yardımları dokunmuş olan Burçin Mumcuoğlu, Kenan Ulu, Keith Mcginnis ve Scott Schillige ve sabır gösteren eşime çok teşekkür ederim.
Öncelikle büyük bir azim ve çaba göstermişsin Fatih. Çaban için tebrik ederim. Lakin neden böyle bir çaba içine girdin tam olarak yazmamışsın. Amacını tam kestiremedim doğrusu. Gene de baştan tu kaka ilan etmeden bakmak lazım. Amacın kendi özel göletini kurup, ciddi bir ticari bir faaliyet mi? (Profesyonelce avcılığa hizmet gibi) Yoksa her isteyene bu balıkları verip (satıp) kısa dönemli bir getiri mi bekliyorsun. Tabi kimse 2.si demez ama bu balıkları finanse edecek gücün varmı? Yemlemek, bakım vs. gibi bunları bilmiyoruz. İdealistçe mi yaklaşıyorsun gene tam kestiremiyoruz. Umarım ciddi bir araştırma yaparak bu işe girişmişsindir. Kontrolsüz doğal bir alana rastgele salınmaları beklenmedik ciddi sonuçlar doğurabilir. Doğal bir ortama, rastgele tür eklenmesi veya bir türün o ortamdan çıkartılması kurutulması felaketle sonuçlanabilir. Bunu işkembeden sallamıyorum. İyi bir belgesel izleyicisiyim. Yellow Stone'dan çiftçilerin baskısıyla kurtları yok ediyorlar. Soy kırım yapıyorlar. Bunun sonucunda. Çiftlik hayvanları kısa vadede rahat ediyor, çiftçiler mutlu oluyor ama uzun vadede geyik nüfusu patlıyor. Ağaçları ve otlakları hızla yok ediyorlar. Bitki örtüsü makiliğe benzer çalılığa dönüşüyor, yok olan ağaçlar sebebiyle toprak tutunamayıp, akar suyun yönü bile değişiyor. Doğal habitat 50 yıl içinde çöküyor. En sonunda başka bölgelerden kurt getirtip, yeniden doğal habitata eklemek zorunda kalınıyor. Bir tür eklemek çıkarmaktan daha tehlikeli olabilir. Bu olmadı biz bunu çıkaralım diyemeyebiliriz. O açıdan biraz kuşkuyla karşılamadım değil. Ancak dış ülkelerde yapılan özel avcılık göletleri olduğunu izledim. Hem keyifli, hem kazançlı bir yatırım. Herkesin mutlu olacağı bir çalışma. Böyle bir çalışma ve ciddi bir kontrolle bu konuda geri kalmış ülkemize bir kıvılcım bile çakmış olabilirsin. Sonuçta, değerli bir av balığı. Neden bizim ülkemizde de olmasın. Umarım herşey olumlu yönde gelişir. Hem seni, hem ülkemizi memnun eder sonuçları olur.
Fatih Kardeşim Merhaba, Avlarını ve balık tutkunu canıgönülden takip ediyor ve destekliyorum.Tüm raporlarını incelemişimdir,fakat seninde dedigin gibi bu balıkları yurtdışından getirmene gönlüm hiç razı olmadı. İyi niyetinden balık sevdandan hiçbir şüphem yok ama bu balıklardan birkaçı ekosisteme karışırsa çok yazık olur.Art niyetli birisi,meraklı birisi,hırsız bir kimse bir süre sonra sayısı artan bu balıklarından örnekler alabilir.Hiç kimse almasa bile hayat,yaşam her zaman yolunu bulur. Ayrıca cahil,maddiyat güden akvaryumcuların bu ülkeye balık sokması "seninde ekosistemde yer almayan balıkları getirmeni meşrulaştırmaz." Bırak cahil insanlar 3 kuruş kazanacağım diye böyle işlere girişsinler,biz balık sevdalıları herkesten önce bu konulara dikkat etmeli ve doğayı gözetmeliyiz iyi niyetli olsak bile....
Ayrıca Bluegill, güneş balığına çok benziyor diyecektim ki o ailenin bir üyesiymiş anladığım kadarıyla. Bluegill getirtmen gereksiz olmuş olabilir. Aynı aileyi ülkemizde de bulabilirdin sanırım. Gerçi canlı nakli yasak olabilir. Bildiğim kadarıyla zararlı bir tür.
Volkan Abi, Osman Abi, sizlere teşekkür ederim yapıcı yorumlarınız için. Öncelikle hedefim, gelecekte inşa edeceğim(emlak sektörü patladığı için biraz ertelendi) 2-3 dönümlük suni gölümde bu balıkları görmektir. Bu operasyonun da çıkış noktası budur. Gaziantep gibi suyun olmadığı bir yerde bu bir ticari faaliyete dönüşür mü? İçinde bulunduğumuz yüzyılda bunun pek mümkün olduğunu sanmıyorum. Herkes bu soruyu soruyor ve ben cevap veremiyorum. Kim neden para versin ki bu balıklara? Günün birinde bir özel avlak sahibinin talebi olursa değerlendiririm elbette fakat şu an böyle bir hedefim yok. Bir gün gerçekleşse bile harcadığım parayı amorti etme ihtimali bile yoktur. Ufak bir araba alabilirdim şu ana kadar harcadığım parayla. Bakın Amerika'da sazan istilacı türdür. Kesinlikle salmazlar yakaladıklarında. Öldürürler. Peki Türkiye'ye bakalım bir de. Bana istilacı olmayan bir kaç tür sayabilir misiniz? Atatürk barajındaki endemik türlerimiz , dağlardaki benekli alalarımız ve belki mezapotamya yayınından başka doğal tür yok bu ülkede. Sazan? Sudak? Perch? Ya da ekosistemlerin baş düşmanı olan turna? Hangisi bu toprakların has türlerindendir? Hiçbiri... Yani her ne kadar bu balıkları salmak gibi bir niyetim olmasa da tehlikede olan bir ekosistem olduğuna inanmıyorum. Osman Abi, demek istediğim şudur ki benim yaptığım işe karşı çıkmadan önce gidip 1-2 tane akvaryumcuyla kavga etseniz keşke . Benim yaptığım işin herhangi bir akvaryumcunun yaptığı işten daha kötü hiç bir yanı yok. Güneş balığı dediğimiz balık Pumpkinseed türüdür. Bluegill ve Largemouth Bass de bu balıkla aynı ailedendir. Güneş balıkları ailesi. Pumpkinseed Bluegill'den çok daha küçük bir balıktır ve yakalaması çok daha zahmetlidir. Avcılığı açısından kıyaslanamaz.
fazla bilgili olmadigim bir konu. sadece kit kanaat bilgilerimi aktarabilirim. bildigim kadari ile bu catfish ve bleugill oldukca istilaci ve zararli iki tür. LMB ise tanidigim tum tatlisu balikcilarinin sularda gormek istedigi bir tür.
Bir kaç yıl önce perch hakkında konuşmuştuk seninle o zaman istanbul'da yaşıyordun, böyle bir delilik yapacağın hiç aklıma gelmemişti abi. LMB için konuşmak gerekirse, tatlı suda spin disipliniyle avlamadığım daha bir sürü balık (alabalık,kasna vs.) olmasına rağmen en çok merak ettiğim balık bu LMB'dir. İzlediğim videolarda balığın mücadelesi ve avının bana göre çok kolay olması merak etmem için ayrı bir sebeptir. Azmini hırsını tebrik ediyorum abi, eğerki zamanı geldiğinde Ticari Faaliyete girmek istersen bende kendi adıma destek olmak isterim. Uçağa atlar Antebe gelir kebap yer LMB tutarım, ücreti dahilinde. Tekrar tebrik ederim, allah gönlüne göre versin.
Söylediklerine sonuna kadar katılıyorum Fatih :thumb: İsrail Sazanı gibi bir balık varken sularımızda, sudak, turna, Lmb gibi balıkları "aman salmayalım" demek de kendi adıma komik geliyor ki İsrail Sazanı'nı salanlar kimler ola ki Ula en azından av keyfi var. Yiyeyim dersen İsrail Sazanı mı LMB mi sudak mı turna mı (Siz bana bakmayın :hungry: ) Teklifim halen geçerli; Seyhan Gölü'ne 38.000
Yorumun için teşekkürler Fatih. Bizler her ne kadar düşündüklerimizi yazsak ta çok kıt bilgilerle yazıyoruz aslında. Hiç birimiz uzmanları değiliz bu gibi konuların. Lakin benim gördüğüm, Türkiye de aşı yapılmış hiçbir tür aşı olduğu bölgeye sorun getirmemiş olsun. Hatta kimi yetkililerin elleriyle yapılmış anladığım kadarıyla. (Yanlışım varsa biri düzeltsin) Beni korkutansa, şu kırmızıyla işaretlediğim düşüncen oldu. Bu fikrinden korktum açıkçası. Bizler sonuçlara ulaşıp, harekete geçecek bilgi de, yeterlilikte değiliz. Öncelikle bunu kabul etmeli. Ekosistem 1 senede, 5 sene de falan çökmez belki. Belki 50, belki 100 yıl zamanını alacaktır çökmesi. İlk 10 sene belki çok mutlu olunacaktır avcılık açısından. Belki 20 sene. Ya sonrası... Aşılanan turnalar, sazanlar içinde aynısı geçerlidir. Bugün keyifle rekor turnalar yakalanan göletler ilerinin belki de çölleri olacak, belki de içinde canlı barımayacak. Kimse böyle olmayacağını garanti edemez. Aşı yapılmış göllerde yabancılar halen araştırmalar yapmaktalar. Kesin sonuçlara halen ulaşabilmiş değiller, belgesellerden gördüğüm kadarıyla. Halen yayınlar ve turnalar hakkında yapılan araştırmaları izliyorum. Kesinlik kimse veremiyor. 30 yıl sonra nasıl bir tahribat yapacağını kimse kestiremiyor. Yalnızca su altı olarak ta düşünmemek lazım. Su kuşlarından böcek türlerine, tozlaşmalara kadar yıkıcı etkileri olabilir. Bu her tür için geçerli. Her tür istilacıdır aslen. Bu yaşamın ortak paydası. Olabildiğince üre ve hayatta kal üzerine kurulu bir nevi. O açıdan kısa vadede biz avcıları çok mutlu etse de. Uzun vadede bölgeyi perişan etmiş bile olabiliriz. Bir çok arkadaşın fikrini de görüyorsun. İnan fırsat bulsa 38.000 taneyi halledecek. Şakayla yazılmış bu cümlenin ciddi bir çok savunucusu olacaktır. Bizim avlandığımız yerden yılan balıklarını kozak bölgesindeki göletlere taşıyanlar duyuyorum. Koca ağızlı levreği taşımak için ellerinden geleni yapacaklardır. Uzun vadeli yıkıcılık riski de birçoklarının umrunda olmayacaktır. Sonuçta senin amacın özel göletini kurmak olsa da ülke insanını, şartları ve senin düşüncelerini göz önüne getirince uzun vadede ortaya çok nezih sonuçlar çıkmayacağını tahmin etmek zor değil. Umarım herşey daha iyi olur ama bizler en kötüyü düşünüp, bişey yapmadan önce ince eleyip, sık dokumalıyız diye düşünüyoruım. Bir diğer açıdan şunu da yazmadan geçmeyeyim. Biz insan oğlu en yıkıcı gücüz. Ekosistem düşmanıyız. Bu balık çok zararlı bir tür bile olsa, bizde bu kontrolsüzlük olduktan sonra. Biz o balığı öyle çok tutarız, öyle çok çuvallarız ki, o balığın yıkıcı etkilerinin görülmesi belki 500 seneyi bile bulur.
SEVGİLİFATİH SİTEDEKİ BİR ÇOK İNSANA GÖRE ÇOK DAHA FAZLA MADDİ İMKANINOLDUĞUNU BİLİYORUM.....İLGİNÇ VE SENDEN TANIYANLARIN BEKLEMEDİĞİ BİR ATILIM YAPMIŞSIN.....EMİNİM İYİ ARAŞTIRMIŞSINDIR O YÖNÜNDE KUVVETLİ ZİRA...AMA LMB DIŞINDAKİLER OLMASAYDI DAHA İYİYDİ GİBİME GELİYOR......HATIRLARMISIN TEKNE KONUSUNDA KONUŞMIŞTUK BEN YAZILARINI OKUDUKÇA TAMAMŞİMDİ ALACAK BİR TEKNE HANIMIYLADÜNYA TURUNA ÇIKACAKDİYORDUM SEN FARKLI BİR SAHNEDE ÇIKTIN.....LMB MAKUL ....SEN ADB Nİ AL BİR TEKNE YAP ......NE DERSİN.....? VOLKAN HARİKA BİR YAZI YAZMIŞ DOSTLARIN TAVSİYESİ UYARIDIR ASLINDA.... GEÇEN GÜN BİR YAZI OKUDUM DÜNYA BİZİM DEĞİL ASLINDA BİZ DÜNYAYA AİTİZ.....VE OMUHTEŞEM DENGEYİ BOZMAK İÇİNDE ELİMİZDEN GELEN HER KÖTÜLÜĞÜYAPIYORUZ.....VE GERİDÖNÜŞÜDE AFET OLUYOR FELAKET OLUYOR...SEVGİLERİMLE.....
Bu LMB yi zaten ekosistemi çökmüş olan Gediz Nehrinde üretebiliriz. Youtube den izlediğim kadarıyla bu lmb kanalizasyonda bile yaşıyabiliyor. O halde Açık foseptik durumundaki ölü gediz nehri için yeni bir canlılık olabilir.:thumb:
fransa icin yaziyorum burda sahislarin kendi adina ticari amacla acilan goletleri mevcut suan icin genelde alabalik yetistiriyor denetimleri devlet yapiyor ailenle gidip yasak av doneminde bile kilo ile oltanla tutup satin aliyorsun tuttugun baliklari kesinle olmus olarak sana veriyor ilk zamanlar israr etsemde canli olarak goturmek icin kabul etmedi golet sahibi konuyu acan arkadas sanirim ilerde boyle bir dusuncesi var ki sakin kafayla dusundugunde hicte mantiksiz degil dusunsenize kendinize ait hicbir dereye nehire bagli olmayan golet ve gittigi her avdan eli bos donen balik sevdalilari icin guzel bir kacamak olur
Roy Usta Avrupa'da denenmiş türler değil bunlar. Yalnızca LMB Avrupa'da bir kaç noktada var. Dolayısıyla bilemiyorum ne gibi etkileri olurdu. Gökmen seni şaşırttığıma nedense sevindim . Desteğin benim için çok değerli. Teşekkür ederim. İnşallah beraber avlarız. İnan Abi, toplam elimdeki balığı tartsam 6-7 kilodan fazla gelmez. 400 kadar balığım var fakat bir çoğu yavru . 38 kilo bile hayal şimdilik. Mustafa Abi, teknemi aldım. Çok güzel avlar yapmaya başladım. Facebook'ta beni eklersen avlarımı görebilirsin(Mustafa Fatih Özyurt) . Türkiye'de doğada denge bırakmadılar fakat yine de doğaya salma gibi bir niyetim yok. Sinan Abi Gediz Nehri cennet gibi nehir. Bitik durumda mıymış? Vah vah. Aslında Ege'de tatlı sular iyi korunuyor diye biliyoruz. Fatih Bey, Gaziantep'te yaşıyorum. Kuraklık had safhada. Koca şehrimizin yüzlerce kilometrelik sınırları içerisinde bir kaç tane ufak sazan gölünden başkası yok. Bir yapay avlak en azından 10 dönüm alanda olmalı. Bunu destekleyecek akarsu da bu şehirde yok. Kuyu suyuyla 10 dönümü devam ettirmek çok zor. Hadi yaptınız diyelim. İnsanlarda balık avı kültürü çok zayıf. Adam tuttuğu balığın fiyatını hesaplıyor. Zevkinde değil ki. Örneğin "20 lira karşılığında yakala bırak yöntemiyle tüm gün avlanabilirsiniz" desem "hem para verip hem de etsiz mi döneceğiz eve?" derler. Maalesef...
ABD/Florida'daki yılanlar buraya özgü türler değil ancak gerek evde bakamayanlar tarafından doğaya salınmaları gerekse doğal afetler sonrasında serbest kalmaları dolayısıyla yayılarak çok ciddi bir sorun haline geldiler. Hal böyleyken bu havuzdan kaçacak 1-2 LMB yavrusu da inanılmaz etkilere neden olabilir. Ufak bir sel ya da akla hayale gelmeyen bir olay buna neden olabilir. Perch gibi ülkemize özgü olmayan bir türü bile birkaç yılda tüm yurt çapında yaymayı başaran "balıkçılarımız" da bu hususu da atlamayacaktır. Kısacası Allah sonumuzu hayretsin.
Perch'ü balıkçıların saldığını sanmıyorum, İsrail sazanını da, hatta zamanında Turna'yı da. Bilinçli şekilde bazı bölgelere binlercesi salınıyor ve diğer bütün türlerin kökünü kurutuyor, ne amaçla salınıyor bilmiyorum. Bu balıkta keşke bu perch dolu israil sazanı dolu göllere salınsa, belki onları kurutur en azından her anlamda çok daha değerli bir balık.
çok güzel ve hoş bir macera tebrik ediyorum abi.. facebook sayfasına ulaşılmıyor diyor bir bakarsanız sevinirim benim de ilgimi çeker böyle konular
Geçen hafta ebro da yakaladigim koca agiz. Bizim barajlar bu balik icin gercekten uygun. Ama koca ebro bu baliklarla dolmuş. Her taraf irili ufakli koca agiz dolu. Konu ,maceran gercekten ilgimi çekti. Ama, eger herhangi bir yolla sularimiza inerse bu balik, kimse önünü tutamaz.
Bence LMB de gelsin.Battı balık yan gider misasli.Diğer baskın türleri (perch vs) dengelemesi ve Spin avcılığa yeni bir boyut getirmesi açısından hiçte fena olmazdı aslında...
Bu LMB yani kocaagizli levrek ekosistemi bozabilecek bir balik yani israil sazani veya yayini gibi diger baliklarin yumurtalarini yedigi gibi sorun olur mu veya cok cabuk uremeleri veya buyumuleri cok balik yemeleri sonicinda diger baliklarin neslinin tukenmesine sebeb olabilir mi? Bu konu ile ilgili bilgi verirseniz sevinirim. İyi gunler. Rasgele!
Çok üzüldüm... Yetkililerin nasıl böyle birşeye izin verdiğini de bilmiyorum. Aşağıdaki listede en işgalci balıklarda diye geçiyor, Turna bunlarda yok. Amerika'nın çeşitli bölgelerinde "büyük balık iyi olur " diye 1950'lerden beri 1-2 defa balık yavrularının göllere dökülmesiyle pek çok yerli tür kayboldu. Sudak, Turna, LMB , alabalık.... Heryerde artik boyle disaridan getirilen baliklarin siteme karistirilmasinin cezası çok ağır çünkü ekosistemi yerle bir ediyor. Göletin bağlı olduğu akarsudan ama yavrulari, ama parazitleri ama kendileri taşına taşına, hele bir de "bizim gölde de olsun" diye sağa sola boşaltılarak yerli türleri (sadece balık değil, birbirinden beslenen bir ekosistemi), kurbaga dahil tamamiyle yok ediyor... Benim avlandığım gölün yukarısındaki başka bir göle atılan Turna yüzünden benekli alabalık kalmadı. İç göllerde kalan tatlısu somonu da ayni şekilde. Minnow artık kesinlikle yem olarak satılmıyor, ancak kendiniz üretirseniz. Sözüm size değil, herkes gibi getirmeyi istemekte haklısınız. Bizim ülkeminizin bu konuda daha duyarlı davranıp, buna dair kuralları ve bu kuralları uygulayan bir mekanizması olması gerekli... Hayirlisi olsun, ne diyelim... http://www.mnn.com/earth-matters/animals/stories/10-most-invasive-fish-species-world