Değerli Üyeler Bir avlakta Dülger varsa,onu kandırmanın en etkili yöntemi,yakalanan bir balığı hemen yukarı almayıp,bir süre olta üstünde dipte bekletmek,arada hafifce havalandırıp,aşağı yukarı oynatmaktır. Varsa oda ahtapotta dayanamaz yakalanan balığa hamlediverir ve çoğunluktada yakalanıverirler. Sübyede kalamarda aynı şekilde davranırlar ancak daha sığ yerlerde. Bir şehirde gençler ne yaparlar,hafta sonu tatillerini nasıl değerlendirirler? Çoğunlukla o boğucu kahvelerde Okey,pişti falan oynayaraktan ruhlarını,güçlerini yenilemeden hatta azca kaybederektende. Küçük şehirlerde ve büyük kasabalarda ise durum dahada çaresiz bir haldedir. Ben tenbih ediyorum bana balığa gelenlere,Arada balıkcılıkla henüz tanışmamış arkadaşlarınızıda getirin diye.Kimbilir onlarıda kahve köşelerinden kurtarabiliz diyerekten. ,Yaptığımın bir hizmet olduğuna inanmaktayım.Öyle ya gençler baş tacımız,şahsen ben onlar için elimden geleni yaparım. İlişikte henüz paylaşmadığım,sırada bekleyen avlarımdan bir bölümünü sunuyorum. Elbette sevgi ve saygımla kalınız bu avda az abartmışız affola
Tebrik ederim Vedat amca, çok güzel Dülger, Mercanları da 90 metrelerden yukarı çekerek tutmak çok zevkli olsa gerek... Balıkçılıkla tanışmamış biri yanınızda balığa çıksa eminimki o andan sonra sahiller ve balıklar onun bir parçası olur
tarafımdan yazılan bu hikayecik vedat abayoğluna gelsin...kahramanı o' dur. MERCANLARIN MASALI... O gün yine yorgundu bedeni, ruhu, kulaçla aşılmaz denizlerde geçmiş, hüznünü perdelemişti masmavi deniz ve yıllara dalgalı yıpranmış teknesi boya ile cilalanmış , ama bakışları cilasız berrak ve netti deniz kokulu adamın, temizdide. deniz kokulu adam ava mı çıkmıştı yoksa kurban edilmek için beklemektemiydi mercanlar, sinaritler, altın varak dülgerler bilinmez,bilinen bir şey av ve avcının mitolojik buluşması idi bu ayin.Misafirhanesi teknesi değil yüreği idi yine almıştı misafirlerini su sızmaz batmaz yüreğine; süslü koltukları teknesinin gıcırdayan tahtaları idi eskidikçe sağlamlaşan ve konuşan tahtalar. Ya denizin bağrı orada deniz tüm maviliği ile ilahi sırlarını diplerde mercanlara yengeçlere , süngerlere,yosunlara fısıldamıştı.mercanlar sukunet içinde toplanmış bir masaldan bahsediyorlardı birbirlerine işte bu masalda ; boynuna dökülen beyaz sakalları ,elleri misina kesiği va atalarının eskiden bu deryada bir balıkken günahlarından dolayı kovulan bir insanoğlunun gün gelince atalarının hatalarını affetirmek için onları kendi dünyasında ağarlayacağından bahsediyorlardı.Onun dünyası nasıldı ama bunu kestiremiyor kimi deniz gibi olduğunu kimi gökyüzü denizinde yaşadığını kimi ise deniz ve gökyüzü arasında sandalla gezdiğini söylüyordu.kimi arkadaşları onlara akvaryumdan bahsetmiştiler belkide orada yaşıyordu acaba güzelmiydi akvaryumlar yüzermiydi yunuslar, barbunlar, ıstakozlar saçlarını yolarmıydı denizin ordada yosunları çekerken güzel elleri ile. Her denizin bilgesi vardır derdi ataları onlara ulaşmak için karanlık dehlizleri batıkları geçmek sivri kayalardan sıyrılmak gerekirdi tıpkı bilge müren gibi. Bu masallar onları korkutmuş, o adam babacan ve nazlı bir sevgili olarak hayallerinde canlanıyor canlandıkça iştahları karideslere mamunlara dönüyor burunlarının ucuna taze karides kokuları gelior kendinden parçalanmış karideslerin ne kadar dayanıksız olduklarına gülüyor ve onları top yekün bir saldırıya tabi tutmak istiyorlardı ve başardılarda ağızlarından içeri solungaçlarından çıkarcasına yuttular onları.Ama ne olduysa gayri ihtiyari (bir deniz terimidir ve balıklara aittir)sarsıldıklarını istemeden benliklerinin yukarı doğru yelken balığı edası ile ivme kazandıklarını hissettiler.saniyeler sonra huzur yok olmuş tuzsuz bir denize solungaçları dayanmıyordu şimdi.ve onlar şimdi sıcak bir teknenin tabanında ama yaşadıkları yerin tavanında gözleri patlayana kadar açılmış ölüyorlardı.Ama nedendir bilinmez hepsi birden güldüler ve bir noktaya bakakaldılar . artık mavinin ve yeşilin en güzel tonunu deniz kokulu adamın saydam gözlerinde bulmuşlardı o adem karşılarında her birine yuva olacak misina kesikli elleri ile onları sarıyordu.mercanlar bu masalın gerçek olduğunu kimseye anlatamadılar ve bu yüzdendir ki her mercan ölmeden önce güzel elbiselerini giyer ve gözlerini bu yüzden patlatırcasına açar....12/05/2015 saygılar....
Sadece kendi olaydı,geleni,gideni olmayaydı,o ihtiyar yemek için bile o güzellerin bir tekini bile alıkoymazdı. Güzelliklerini birde yakından görmek için avlanırdı elbet,ama canlarını almazdı,özür diler,teşekkür eder,salıverir giderlerdi. Beni pek duygulandırdın Halil.Hanımı çağırdım birde ona okudum. O benden baskın çıktı dahada duygulandı. Umurumda değil artık,raporlarımın,resimlerimin fazla ilgi görmeyişi. Ben bu foruma yazacaksam,,senin için yazacağım. Beni tenkit,polemik girdabına artık çekemeyecekler,emeğimi köreltemeyecekler,benim Halilim var,buda bana yeter.
Raporlarin ilgi gormeyisi ilgisizlikten degildir Vedat amca. Forum cokmustur coktan. Iki sene evvelinde gunluk yeni mesaj sayisi 3-4 sayfa olurken, bugunlerde bir sayfayi bile dolduramamaktadir. Balik var mi yok mu, nerde ne cikiyor diye bakan paylasimsiz uyeler hali hazirda facebookdan bu bilgilere cok rahat ulasabilmekteler. Artik yeni bir rapor 3-5 mesaj aldi mi konu kapanip gidiyor. Bunu dert etmemek gerekir kannimca.
Sevgili vedat abim benim sana yazdiklarim forumdaki seni seven arkadaslarimizin icindekilerinin bir ozetidir aslinda arkadaşlarımın senin ve benim. birbirimizi anlamamizin bir sebebi de soframizda agirladigimiz baliga bile saygi duymamizdir.
Haklısın sevgili Roy.İlk önceleri mail grupları,sonrasında forumlar ve nihayet Facebook devri devam etmektedir Ben birçok şeyden keyf alabilen ancak diğer taraftanda dertte eden bir yapıya sahibim.
Öyle ki herkes kendi Şaban'ına ağlar durumda. Ve haklıdırlar da nitekim. Rapor açan her kişi diğer tüm üyelerden - Üstad dahil- katılım bekleme hakkına sahip. Ama nerede? Katılım çift yönlü olursa artar, çoğalır. 'Bana katılın/ilgi duyun ama ben kimseye katılmasam da olur' düşüncesi mevcut durumu doğuruyor haliyle. Yoksa 'kendim çalıp kendim oynayacaksam ne anlamı var rapor açmanın?' anlayışı gelir kurulur başköşeye. Nitekim biraz da budur olan forum aleminde.idk
tebrikler. herkes facebook a kaydı çok doğru. orada çoğunun içi boş onlarca resim ve kısa bilgiler var ama forumun yerini tutamaz. kimse üstüne alınmasın, birçok tecrübeli ustalar dahil forumdaki postlara sorulara, tavsiyelere cevap yazılmıyor maalesef artık