İÇİMİZDEKİ KATİLLER + 18

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında Gökhan Aydınlı tarafından paylaşıldı.

  1. Ben bir tarihte, dinimin sportif olta balıkçılığını nasıl karşıladığı ile ilgili bir araştırmamı burada yayınlamıştım. Orada, devletin kanunları çerçevesinde cevaz verildiği ile ilgili paylaşımda bulunmuştum. Dini bu işe karıştırma diyenlerle, demeyenler birbirine girmiş ve konu silinmişti.
    Yani, katillerin neyi bahane ettiklerinin önemi yok. Sana göre Allah'ın isterse denizleri lüferle doldurup taşıracağına inananların yaptığı katliam, bana göre de, günah kavramı olmadığı için bu katliamı yapıyor olsalar gerek. (Örneğin)

    O zaman "sana göre bana göre"yi bırakıp, katili beraber yargılayalım.
     
  2. volex21

    volex21 Volkan

    Mesajlar:
    6.735
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Okuma V System 2.40 Lineaeffe Spirit Surf 3.90 (fiyat performans 9/10)
    Favori Makine:
    Spro Red Arc 20'lik (Fiyat/Performans : 8/10)
    En İyi Avı:
    Levrek (57 cm - 2.100 gr ) Sargoz (700 GR kadar) Palamut (40 cm üzeri), Lüfer 40 cm, Çipura 950 gr
    Yavuz abi, bu konular elbet tartışılabilir lakin senin de yazdığın gibi insanların birbirine girmesine müsait konular. Sanırım yönetim de bundan irdelensin istemiyordur tahminimce.

    Bizler İslam alimi değiliz, ancak tabi ki irdeleyebilir, kendimizi araştırmaya güdüleyebiliriz. Doğru sonuçlara ulaşabilirmiyiz kestirmek güç. Konu çok dağılıp, budaklanabilir.
    Kuran balıklara gelmediğinden tebliğ bazında bilgiler bekleyenler, saptıranlar çıkacak, birçok konu havada kalabilecektir.

    Ancak İslamiyete sığınarak bi takım şeyleri de kendine hak görenleri, İslamı kalkan olarak kullananları da yeri ve zamanı gelirse çürütmek boynumuzun borcudur.
     
  3. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Burada bir asli problem söz konusu.

    Bu ülkede, ülkeyi de bir kenara bırakalım, dünyada bir sürü insan yaşıyor. Biz, vahşi doğadaki canlıları tek başımıza sahiplenme hakkına mahfuz değiliz.

    Konuyu daraltırsak, denizlerdeki balık bizim mi? Değil mi?

    Peki bu biz kimiz? Şu sınırlar içinde yaşayan bu insanlar mı, yoksa, dünya mı?

    Konu balık olunca bu açıdan bakmak gerekiyor. O zaman resim büyüyor. Sonuçta, biz balıklara sahiplenme hakkını kaybediyoruz. Biraz etik olsa da, çok daha ciddi meseleler çıkıyor önümüze. Ne bu balık, lüfer mi?

    Şimdi lüfer, atlantik balığı, bir sürü ülkenin sularından geçip bize geliyor. Sonra da geri dönüyor. Bu durumda ne olacaktır? Olacağı basit, bizim dinimiz bize, onların dini onlara. Yani bizim dinimizce o balıkları katletmenin caiz olması, onların hakkını gasp edeceğimiz gerçeğini değiştirmez. Ve dahası, onlar derse, "valla bizim dinimizce size balık koklatmak günah, hepsini, havyarlı, yavru falan demedik, tutup yedik, maksat size kalmasın."

    Maalesef adamlar adam boyu haklı olur. Eğer konu din ekseninde ise.

    Daha dar açıdan bakarsak, aynı durum ülkemiz içinde geçerli. Bu ülkede, hristiyan, sünni, alevi, tatlı su müslümanı, şıi, şafii, şeriatçı, tariatçı, paralelci, düzcü, ateist, deist, satanist, panenteist vs. bin türlü insan yaşıyor. Biz bunlardan herhangi birinin konuya dair dini algısını, bir kaide yaparsak, diğerlerine zulm etmiş oluruz. Onların hakkını yedirmiş oluruz.

    Kısaca, burada söz konusu olan balık, gerek dünya çapında, gerekse ülke çapında bakılınca, herhangi bir dinin kıstaslarına göre karar verilemeyecek bir olgu olarak karşımıza geliyor.

    Bu nedenle, konunun din ekseninde mübah veya değil olarak ortaya konması zaten baştan kaybeden husus oluyor. Ha, herkesin karşı çıkamayacağı, bir ortak nokta da buluşulur. Her dinin inananı da, bu çerçevede kalmak şartıyla kendi içinde bildiği kuralı uygular. Ama hiç kimse, benim dinim böyle diyor diyerek, bir diğerinin hakkına tecavüz etmemiş olur.

    Bu noktanın ötesi bu. Bu da, aslen o "ama allah bunları biz yiyelim diye yarattı, yaaaa.." çıkışının zaten baştan kaybettiğini sanırım apaçık şekilde gösteriyordur.
     
  4. Ben de onu diyom, sadeleştirelim mevzuyuu...

    Felsefe bir kenara, şu an için yanlış yapanı bu eyleminden alıkoymak veya beceremediysek cezalandırmak, cezalandırılmasını sağlamak gerek.
    Eğitimden evvel denetim şart. Sen adamakıllı denetlersen herkes eğitilmiş olur zaten.
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    İyi de, denetleyemezsin ki? Her adamın başına bir denetçi mi dikeceksin?

    Minare bu, çalan, baktı ki pabuç pahalı, bir kılıfı bulur zaten.