Mercedes, BMW, Audi… Veya Mazhar, Fuat, Ozkan… Hatta Metin, Ali, Feyyaz… Hatta ve hatta Atos, Portos, Aramis... Isterseniz raki, roka, cipura… O bana uymaz derseniz peynir, ekmek, karpuz… Kahvaltida tereyagi, zeytin, recel… Gonullerde Fener, Cimbom, Kartal… TV’de ise Arsenal, Chelsea, Tottenham… Ruyalarda Heybeliada, Burgaz Ada, Kasik Adasi… Ve nihayet Daiwa, Shimano, Penn… Bu muhtesem ucluler listesi boylece uzaaar giderrr… Bunlara soylenecek soz yoktur… Hepsini severiz, cogumuzun gonlunde yer etmislerdir… Fakat bir de Ford vardir… Baris Manco vardir… Sifo Mehmet vardir… Dartanyan vardir... Sumakli sogan salatasi vardir… Kirkagac kavunu vardir... Halis cicek bali vardir… Trabzonspor vardir, Liverpool vardir… Buyuk Ada vardir… Bir de Shakespeare vardir… Baska da soze gerek yoktur… Efsane olmus eski modellerden bazilari: http://www.ebay.co.uk/sch/i.html?_nkw=vintage+shakespeare+reel Resmi site: http://www.shakespeare-fishing.com http://www.shakespeare-fishing.co.uk/ Katalog: http://www.shakespeare-fishing.co.uk/catalogue/
İbrahim Abi, ben Shakespeare firmasının sahibi ya da genel müdürü olsam direk sana iş teklifi yapardım Şöyle marka müdürlüğü pozisyonu gibisinden..
Normaldir volkan. Vintage malzemeleri sevmek için onlarin devrinde yasamis, sende bir hatira birakmis veya o dönem ona ulasamamis olman gerekir. Hepsinin hikayesi farklidir. Ben elimde araba anteninden kamisimla ve 20lik vasat bir no name makina ile avlanmaya basladiktan itibaren (yas 4-5) o gs9 un muhtesem sesi kulaklarima gelirdi. 100lük mitchellerin rüzgar ugultusunu andiran ve adeta güç burda diyen sesine kulak verirdik. Shekspirein tenis raketi sapi gibi yaldizli siyah deri kaplanmis kamislarina, silstarin illede sari uçlu kamisina hayran hayran bakardik. Bunlar gibi birçok örnek... 20 sene sonra sende ava basladigin dönemdeki bir aleti görünce, vay be hey gidi günler diyeceksin
Vintage sigma vardı .. eski günler...hey gidi..o zamanlarda makinelerde sarma telindeki misina yuvasında rulman olmazdı bir müddet sonra kanalı misina keserdi.. kesine yeri 404 ile tıkardık ..
Sevgili İbocan, bu nasıl bir kurgudur, müthiş olmuş:thumb: Yanlız bu yazının telifini mutlaka al, okurken bile gözümün önünde reklamın fragmanı şerit halinde geçti Çok güzel ve zekice bir yazı ve kurgu olmuş, tebrikler dostum
Marka Mudurlugu ha? himmm kulaga fena gelmiyor. Roy cok dogru soylemis. Bunlar gunluk kullanilan alet edevat ama ayni zamanda cogu avci icin anilara sahip degerler. Dunya para verseler satmazsin mesela. Niye? Cunku anilari vardir, ilk baligini onunla tutmussundur veya bir aile buyugunden hatira kalmistir mesela... Kurgu dedigin bir kustur, ucar gider be Isa dostum. Baki kalan gonullerin muhabbeti... Begendigine sevindim... markanin reklami gibi oldu gerci ama hakikaten de efsane.. benim cocukken ilk makaram Shakespeare Omni modeli birseydi. Babam Kibris'tan getirmisti. Kirik dokuk haliyle hala bir kosede durur. Simdiki modeller oyle evladiyelik degil tabi. Sagolasin dostum..
slm ibrahim kardeş hiç unutmam bir Shakespeare makinam vardı sararken çıtır çıtır ses çıkarırdı ne hoşuma giderdi onla avlanmam ama yanımdakileri de deli ederdi hala eskiler arasında duruyor baktıkça hep aklıma o ses gelir
Anisi olunca kiymeti bir baska olur tabi, degil mi... sizin icin efsane o iste. Tesekkur ederim. Sagolasin, eksik olma.
İbrahim abi, o kadar ustaca sunmuşsun ki hemen bir tane varsa Shakespeare edinesim geldi. Ellerine sağlık... Bence de senden çok iyi satış - pazarlama müdürü olur. Sevgilerimle...
o eski efsanelerin tüm modelleri artık azınlık olarak Malezya da çoğunluk olarak Çin de üretiliyor. Global firmalar marka itibarından öte parasal hırsı öne çıkardılar ilk önce diger ülkelerde de imal edilse kaliteli üretim yaptırıyorlardı aşama aşama kalitesize doğru yöneldiler satan razı alan razı misali eskisi gibi bir daiwa al 20-30 sene kullan devri bitti.
Haklisiniz Sami bey. Tuketici urunde once ucuzluk, sonra kalite ariyor. Uretici de ona gore tepki veriyor, mali ona gore uretiyor haliyle.
O zamanlar kolaymıydı öyle makine kamış almak, Galata köprüsünde köprü korkuluklarına ucuna mantar takılı paslı tel bağlanır, köprüden geçenlerin ayağına dolaşmasın diye misina toplanan zemin ıslatılırdı. Çok nadir de olsa kamışla avlananlara kimisi gıbta ile kimisi hasetle bakar müdavim balıkçılar bu insanlardan hoşlanmazdı. Misinalar karıştığı zaman müdavim sinirli bir şekilde: - Hey kamışlı!!! önüne atsana diye çıkışırdı. Bir seferinde arkadaşıma ait Cormoran bir makine kamış setini kılıfıyla beraber çaldırmıştım köprüde. Hiç unutmam 6 ay boyunca para biriktirerek güç bela ödeyebilmiştim bedelini.
Shakespeare markasinin 100. yili anisina 1997'de satisa sundugu sinirli sayidaki (sadece 250 adet) el yapimi ozel sandik icindeki fly takiminin 8 no.lu olani. Acik artirmada £ 102 fiyatla alici bulmus. http://cgi.ebay.co.uk/ws/eBayISAPI....sspagename=STRK:MEDWX:IT&orig_cvip=true&rt=nc Koleksiyoncular ve efsane markanin tutkunlari icin...
benim Shakespeare noperen tulumun cizmesi yanlardan 2 hafta da acildi firma yapistirip aldigim bayiye göndermis,,bayii tamir edilen yere bakip beni aradi,bunlar bastan savma is yapmis dedi,ben bunu sana gönderirsem 1 hafta sonra bana geri gönderirsin dedi,bende tamam dedim ver iadeye,onun yerine baska ürün aldim bayiden,onca yillik bir firma ya bunu yakistiramadim sahsen,2 hafta da sag ve sol cizme acildi,piyasa fiyati 230tl idi tulum,ALLAH dan bayi benden tarafi destekledihihi paramizi kurtardikhihi