mavruşgil balığı nasıl tutulur

Konu, 'Kıyıdan Balık Avcılığı' kısmında ahmetxx12xx tarafından paylaşıldı.

  1. ahmetxx12xx

    ahmetxx12xx ahmet

    Yaş:
    26
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    giresun
    abileirm sanırım forumda en küçüğünüz benim heralde :) giresunnun bi ilçesinde yaşıyorum daha önce mayıs hazıran arası kreçe avına gidiyodum fakat suan mavruşgil avını denemek istiyorum fdakat daha önce bi tecrübem bi bilgim yok bana yardımcı olurmusunuz ??
    bu balık hangi aylarda çıkıyor ??
    ve öncelikle holta nasıl olmalı ??
    ve bunun gibi birkaç şeyi aklınıza ne gelirse benimle paylaşırsanız sevirinirim ... ;)
     
  2. ahmetxx12xx

    ahmetxx12xx ahmet

    Yaş:
    26
    Mesajlar:
    2
    Şehir:
    giresun
    ???

    kimse ıkı uc sıra bırsey yazmıyacakmı ??
     
  3. Aret

    Aret Aret

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    3.438
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Kalkan 4,5 kg. (Boğaz'da)
    Şu an Karadeniz'de tam zamanıdır. Avcılığı mutlaka gece hava karardıktan sonra yapılır. Yemi canlı teke veya canlı kurttur. Kayalık yerlerde, özellikle mendireklerin üzerinde avlanmak gerekir. Oltası şamandıralı 2 veya 3 köstekli olta, ideal iğnesi 2-3 no iğnelerdir.
     
  4. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Eşkina avı demişken, tekenin kokusu nasıl sevgili Aret? Tekenin fosforlu oluşu mu yoksa kokusu mu daha etkili oluyor? Bir konuda boru kurdunun fosforu dolayısıyla etkili olduğu hususuna Serdar muhalefet etmişti. Belki okumuşsundur. O'na göre asıl etken kokusuymuş. Bu işin ustalarından saydığım senin fikrini merak ettim.:)
     
  5. Şimal

    Şimal İsa Sivri

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    12.617
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Surf Mill 4.20
    Favori Makine:
    Daiwa Emcast Plus 5000
    En İyi Avı:
    Balık Avı Dostlarım...
    Aman abi tekrar açma şu konuyu :eek:
    Ondan sonra bilimsel açıklaması var mı diye yine hakarete başlayacak bazıları :p
     
  6. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    "Bilim kutsal bir inektir" demiş şair.:laughing:

    Açılsın bakalım neymiş ne değilmiş İsacan.:)
     
  7. Aret

    Aret Aret

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    3.438
    Şehir:
    İstanbul
    En İyi Avı:
    Kalkan 4,5 kg. (Boğaz'da)
    Serdar Köylü'nün işi burada genel kabul gören bir fikrin tersini iddia edip bunu dibine kadar savunmak. Görürse buraya da damlar birazdan. Bu da onun hobisi ne yapalım, tek hobisi balık tutmak olmayacak ya, zaten balık tutmuşluğunu da gören yok.

    Teke kabuklu bir hayvan olduğu için kokusu balık etine, midyeye, karides içine veya kurtlara göre daha azdır. Balıkları çeken özelliği canlı kullanılması kaydıyla kendine has sıçrayış hareketi ve tabii gece avlarında fosforudur. Zaten 2 tür teke var, bunlardan biri kahverengi olup denizde bulunan çalı süpürgesi benzeri kendisiyle aynı renk bir otun içinde yaşamayı tercih eder. Bu otlar dalga almayan kıyılarda, liman içlerinde dipten başlayıp uçları deniz yüzeyine kadar uzayan ve orada görüntü oluşturan bir cinstir. Sözünü ettiğimiz cins teke fosforsuzdur. Diğer cins teke ise sarı-mavi-yeşil çok hoş renklere sahip olup bacakları ve diğer uzantıları mavi renkte fosforludur. Bu da kamuflaj açısından genelde kıvırcık salata benzeri yeşil yosunları tercih eder. Doğal olarak bu cins teke diğerinden çok daha makbuldür. Ancak eşkina gece görüş yeteneği gelişmiş bir balık olduğu için diğerini de rahatlıkla bulur.

    Kurtlar arasında ise boru kurdu son derece fosforlu bir yem olduğu için gece avında en makbul yemdir. Kafa ışığını bu yeme tuttuğumuzda hologram gibi parlar ve denizde balıkları çeker. Fosforsuz olan kaya kurdundan daha hareketsiz ve kuru olmasına rağmen çok daha makbuldur.

    Geçenlerde 2-3 günlüğüne Yunanistan'a gittim. Orada satılan yem çeşitlerini gördüğümde aklım durdu. Adamlar bize resmen tur bindirmiş. İstanbul gibi yerde tanesi 1 liraya kadar fiyatlara çıkan kaya kurdundan başka yem satılmıyor. Yunanistan'ın küçük bir şehrinde ise 10-15 çeşit canlı yemi koca bir kutusu 2-3 Euro'ya alabiliyorsunuz. Mamun, Sülünez, 6-7 çeşit kurt, çeşitli kabuklular veya yumuşakçalar hepsi değişik amaçlar için satılıyor. Kurtlar içinde akrobatis denilen bir tür var, adı üzerinde çok hareketli, gündüz avlarında kullanılıyor. Boru kurdu fosforlu olduğu için gece avlarında kullanılıyor. Farao denilen büyük kırkayak gibi bir hayvan var, çok göz alıcı fosforlu renklere sahip. Onu da dilim dilim kesip gece paraketelerinde veya yemlilerinde büyük balığa kullanıyorlar. En makbul yem ise petrasolines denilen kaya sülünezi. Bildiğimiz sülünezden biraz daha kısa ve kaya altlarından çıkan nadir bulunan bir yemmiş. İçi fosforlu ve gece avlarında en iyi sonucu veriyormuş. Eğer fosforun bir avantajı olmasa gece avında bu pahalı fosforlu yemi aramak yerine çamurdan çıkan sıradan sülünezi kullanmazlar mıydı?
     
  8. Şimal

    Şimal İsa Sivri

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    12.617
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Surf Mill 4.20
    Favori Makine:
    Daiwa Emcast Plus 5000
    En İyi Avı:
    Balık Avı Dostlarım...
    Kesin Hintli bir şairdir bunu diyen :D
    Selam ve sevgilerimle kal abim :)

    Eyvallah kardeşim, umarım bunada bilimsel bir çalışma istemezler. :rolleyes:
     
  9. balli

    balli m.nuri akkaya

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    9.049
    Şehir:
    erzurum
    Favori Kamış:
    D.A.M Telespin 3 mt. 10/30gr.
    Favori Makine:
    Shimano Hyperloop 4000 RB
    En İyi Avı:
    11,7 Kg. Aynalı sazan
    Bence biraz zor gelir zira aksini iddia edecek olursa seni bulur karşısında. Öyle herkes ben gibi ömründe 1 kez gece avı yapmış onda da borukurtlarını mezgitlere yedirmiş ve neyin ne olduğunu anlamadan avı sonlandırmış değil. Fosfor + koku mevzusunu borukurdu özelinde tam tacrübe edemedim yani. Teke zaten kullanmadım hiç. Dolayısıyla varsa aksine bir diyeceği ne bileyim nedir diye, susup kalırım herhalde. Ama bu yönde hayli tecrübeli dostların elbette işin doğasına uygun diyecekleri olacaktır. Tekenin kokusu nedeniyle fazla randıman vermeyeceği, asıl etkenin canlı oluşu ve fosforunun olduğu tezini kolay kolay reddedemez diye düşünüyorum.:p

    Değerli fikirlerin için teşekkür ederim abici. Fazlasıyla aydınlandım.;) (fosfor misali:eek: :D )