Kusura bakmayın. Hem başlık için hem de bu konuyu buraya açtığım için. Ancak, ne kadar çok kişi görürse o kadar kardır diyerek böyle bir yöntem kullanıyorum. Özellikle İstanbul'da avlanan arkadaşlar dikkat edin. Üsküdar Şemsipaşa'da, Ersin Akyüz adında, 170-175 boylarında, esmer, gözlüklü, şişmanca vücudu, yuvarlak kafası olan bir şahıs var. Kendisini 2 seneden beri tanıyorum. Bu şahıs, İstek Vakfı adına servis minibüsleri olduğunu ve açık kontenjan nedeniyle istenirse araya bir servis daha sokabileceğini söyleyerek benim ve bu siteden olan Gürcan adlı arkadaşımızın hatırı sayılır miktarda parasını alarak kayıplara karışmıştır. Kendisi hakkında pazartesi günü suç duyurusundan bulunacağız. Bizim mücadelemiz bu yolda olacak. Ancak, bu adam illa bir yerlerde balık tutacak, çünkü balık tutmasını seven biri. Facebook sayfasında bir fotoğrafı var: https://www.facebook.com/ersin.akyuz.7524/about İşte bu noktada, kendinize dikkat etmeniz ve bizim düştüğümüz duruma düşmemeniz için sizleri uyarmak istedim.
Kerem Abi hem size hemde Gürcan beye geçmiş olsun resmi falan varsa tanınması daha kolay olacaktır ben facede bir resim buldum kendisinin bardak ve balık hobisi varmış ancak şahsı tanımadığım için bu şahıstır diyemiyorum ve resmini paylaşmıyorum size özelden resmini atayım şayet o ise ve paylaşmayı uygun görürseniz paylaşırsınız
Teşekkürler Mert. Yok o değil. Keşke olsa ama insan durduk yerde neden fotoğraf çeksin. 170-175 boylarında, vücudunun üst kısmı oldukça toplu, yuvarlak hatlı ve çok esmer biri. Gözlüklü, Tekirdağ taraflarından biri.
Oncelikle cok gecmis olsun bahsi gecen sahislari taniyorum ama boyle bir durum ilacagini hic tahmin etmezdim cok uzuldum insan oglu cok garip.
Keremcim geçmiş olsun...Beklenmedik bir durum arada merhaba dediğimiz bir zat .İnsan oğlu huyu suyu, ayrı... Bir yerlerde görürsek kulağından tutarız...
Ya bende inanmak istemiyorum. İki senedir, beraber avlandığımız, çay içip sohbetler ettiğimiz adam. Ve şimdi öğreniyoruz ki söylediği herşey yalan. Kayınpederine ulaştık telefonda ve bize söylediği herşeyin yalan olduğu ortaya çıktı. Para bir yana, insanlara dair son umudumu da alıp götürdü ona üzüldüm. Yazık.
Geçmiş olsun Kerem. Üzüntü verici aynı zamanda sinir bozucu bir durum. Olurya elinize düşerse, rastlaşırsanız o pisliğe elinizi vurmayın. İnsanlık hali bir anlık öfke, sıkıntısı yine sizi bulur Allah korusun. Hukuki yoldan halledilir inşallah.
Her ne kadar bu ülkede hukuka güvenim kalmamış olsa da, elbette hakkımızı yasal yollardan arayacağız. Kaba kuvveti hiç sevmedim. Seveni de sevmedim. Para yerine konur. Ama insaniyet kaybedilen işte. Ona üzülüyorum.
Kerem,facedeki tek fotosuna göz atınca,karşımda resmen ''Sülün Osman'' ın güncellenmiş tipini gördüm be abicim.Adamın gözler felfecir,heryeri oynuyodur bunun.
Ersin Akyüz'le yaklaşık üç yıldır tanışıyoruz. Önceleri sahilde az görürüdük, Çekmeköy'de perde mağazası vardı,iş çıkışı uğrardı. Çoğu zaman yanında takım olmaz bizim takımları kullanırdı. Sonra perde mağazasını devretti, parasıyla 3 adet okul servis aracı aldı. Servis araçları İstek Vakfı'nda çalışıyor iyi de kazanıyordu. Karısının dayısı Hüseyin Karakaş İstek Vakfı'nın yöneticisi Barış Dalan'nın şoförü ve en yakın adamıydı. Öyle ki Bedrettin Dalan yurt dışına çıkarken Barış Dalan'ı dayı Hüseyin Karakaş'a emanet etmişti. Servisçi Ersin sahilde daha çok zaman geçirmeye başladı. Böylece samimiyetimiz arttı, onun deyimiyle kanka olduk. 61.000 TL ye aldığı her bir araç ayda 4.500 TL kazandırıyordu. Şoför parasını yakıt giderini vakıf karşıladığı için bu paranın tamamı Ersin'e kalıyordu.Yalnızca şoförlere ayda 200TL destek pirimi yatırıyordu.Perde mağazasının kira geliri de eklenince belki de sahilin en paralı adamı olmuştu. Olmuştu ama para onu hiç değiştirmemiş şımartmamıştı, aynı samimiyet aynı mütevazi tavırlar... Artık emekli ol birlikte tüm günümüzü balık peşinde geçirelim, dayıyla konuşalım sana da bir servis aracı alalım rahat edersin dedi.Ben gülümsemekle yetindim. Ersin sahilde Gürcan'ı da sevisçi yapacağım diye konuşmaya başlamış.Bu konumalara şahit olanlar bana imrenerek bakıyor, bazıları "Gürcan Ersin'e söyle bizim de birikmiş paramız var üç kuruş faizde beklemesin" diyorlardı.Yok öyle bir şey desem de bir süre sonra ben de inanmaya başladım. Ailece tanışacaktık, Şile'deki yazlığana gidecektik çocuklar birlikte oynarken Karaburun'da kofana avlayacaktık...Arkadaşının kurt köpeği yeni doğurmuştu yavrular sütten kesilince birini kızıma getirecekti... Bir gün sevinçle geldi, dayıyla konuştum iki araçlık yeni kontenjan aldım. Araçları birlikte alalım biri sana olsun..Sen peşin para verme peşinatları ben yatıracağım. Olur mu falan derken bir gün yatırdım diye geldi. Ümraniye'de daha önceki araçları aldığı galeri 2 araç alındığı için indirim yapmış, yani benimde ona faydam olmuş....Ben yazmaktan yoruldum eminim siz de okumaktan yoruldunuz.. Fatih'in yazdığı gibi tam Sülün Osman hikayesi.. Hiç ihtiyacımız olmamasına rağmen kolay paraya tamah ettim... Annesi rahatsız olan bir arkadaşımıza ameliyat parası verdiğini söylemişti laf arasında. Arkadaşıma bugün sorduğum soruyu o gün sorsaydım başımıza bunlar gelmeyecekti. Arkadaşımızın annesinin tedavisini emekli sandığı karşılamış, tedavi masrafı için arabasını satmaya da kalkmamış... Bu adamı gören babam uyardı aman dikkatli ol oğlum, fazla güvenme dedi. Benzer uyarıyı kayınvalidem de yaptı. Eşim de uyardı.. Tüm gün balıkta olma hayaliyle ipnotize olmuş gibiydim. Haberlerini okuduğumuz gördüğümüz, parayı bankadan alıp çöp kutusuna bırakan adamlardan farkım olmadığını düşünüyorum. Onlar korkuyla ben tatlı hayallerle... Cuma sabahı saat 10 da galeriye arabaları almaya gideceğiz.Ersin bana gelecek, sahilden Kerem'i de alıp birlikte gideceğiz. Saat 10 çeyrek oldu Kerem aradı, Ersin gelmedi mi diye sordu. Ersin kaçmış diye şaka yaptım. Kerem hiç ses vermedi dondu kaldı, ancak ben şakaydı deyince güldü...saat 11 oldu Ersin yok. Telefonu kapalı..Senin şaka gerçek oldu dedi Kerem... Kerem'in önerisiyle hemen İstek Vakfı'na gittik, servis müdürleriye konuştuk, onlarda çalışan böyle birinin olmadığını ama ismin yabancı gelmediğini araştıracağını söyledi. Vakıf'ta öğrendik ki aynı aileden iki araç bile çalıştırmazlarmış. Çeteleşmesinler şirketleşmesinler diye. Hiç bir tur şirketiyle anlaşmaz tek tek araç sahipleriye çalışırlarmış... Servis müdürünün araştırmasıyla ortaya çıkıyor, sahiden böye bir dayı var. Kerem'i arayan dayı, Ersin'in adam olmadığını söylüyor, hiç görüşmezlermiş, adam olsaymış Vakıf'ta işe alırmış...Ersin'in Kayın pederiyle konuşuyoruz iki çocuklu bidiğimiz Ersin'in çocuğu yok. Karısı avukat değil.Çocuklar doğunca karısına işi bıraktıran Ersin'in karısı çalışıyor. Evini satıp bana komşu olmak isteyen Ersin kirada oturuyor. Hiç perde mağazası olmamış, servis parası ve kira geliriyle rahat eden babası taksici sürücüsü. Perdecilikle ilgili anlattığı hikayaler uydurma. Belki perdeci dükkanı olan kayın pederinden duymuştur. Şile'de evleri de yokmuş. Ailesi onu Bostancı'da balık lokantasında çalışır sanıyor. Sabah erken halden balık alıp lokantaya bırakınca işi erkenden bitiyor. Ersin'in işinden bir ara şüphe etmiş kayınpeder ama üstünde durmamış. Eve para götürüdüğü için olmalı. Söylediği tek doğru şey ismi. Biz ilk anda şüpheye kapılmıştık.Belki adı da uydurmaydı. Merak ettim tiki gerçek miydi, göbeğine beline dokununca küfrederdi, üstelersen elinden kamışı bile atardı. Bir daha görürsem dokunup test etmek niyetindeyim. Benim adıma galeriye araç bedelini peşin ödeyen adamın babasının kalp ameliyatı olmasına duyarsız kalamazdım. Daha önce rahim kanseri olan annesi yeniden ameliyat olmuştu, hastaneden çıkması için gereken parayı seve seve verdim...Para kaybım servis aracının üçte ikisi kadar. Eşim anlayışla karşılıyor, sakinleştirmeye çalışıyor. Rahmetli kayın pederim arkadaşı tarafından dolandırılmış ardından da kalp krizi geçirip ölmüştü, sanırım benzer bir durumu yeniden yaşamak korkutuyor onu.. Kalbimin sağlam olduğunu düşünüyorum, ölümden korkmuyorum. Şu anda tek önemsediğim kızım. "Ersin Amca'ya sorsana baba köpeğim sütten kesilmiş mi?" derse, ona ne yanıt vereceğimi bilemiyorum.
Ersin'in bizden duyduklarına şaşıran ama her nasılsa çok sakin konuşan kayın pederi dün gece Ersin'in evine gitmiş. Bir süre sonra eşortmanlarıyla gece yürüyüşünden dönmüş Ersin. Duşunu alıp kayın pederin huzuruna çıkmış. Hayırdır baba demiş. Bizim adlarımızı duyunca rengi biraz atmış, ama toparlamaya çalışmış, onlar benim arkadaşım ben kimseden para almadım falan demiş. Karısı paraları ne yaptığını sormadı mı hiç şaşrımadı mı dedim. Şaşırmış. Normal bir aile için facia olan bir durumu oldukça sakin karşılamaları şaşırtıcı. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı duyunca ben yarın sabah hallederim merak etmeyin demiş. Bu arada sabah oldu bile. Yazarak sabahı ettim. Oysa ne hayallerim vardı , sabaha karşı spinle karnına hırsız bağladığım slikonları deneyecektim. Kısmet..
Gurcan abi valla cok uzuldum cok gecmis olsun ama bu adamla ilgili gerceklere hic sasirmadim cok atip tutuyordu vardi bu iste bir is belliydi.
Abi yok bu kadar gelirim var yok ayda bu kadar kazaniyorum baya bi ciddi paralardan bahsesiyodu takim taklavat kilik kiyafet hic uyusmuyodu gahmin etmistim atip tutmaktan kastim budur neyse abi isallah hallolur isiniz.
Gürcan herşeyi yazmış. Bir sohbette bana da söyleyince ben de dedim ki; "Güzel işmiş. Yine bir kontenjan falan açılırsa, haber verirsen sevinirim." Yani ben kendim kaşındım biraz. Aynı akşam bana telefon açtı ve "Kanka (kendi tabiri), senden sonra Vakıf'a gittim, dayıyla konuştum. Son bir araçlık kontenjan varmış. Şansa bak dedi. Ama sonra vazgeçersen ben yanarım. Ona göre tamam diyeceğim dayıya dedi. Bende tamam dedim. Sonra bu ertesi günü "Kanka ben senin adına 5000 TL yatırdım. Vakıf sana 4500 TL geri yatıracak 15-20 gün sonra. 500 TL yi kesiyorlar ama merak etme. Bu sayede şoför yemeklerini kantinde yiyebiliyor. Acele etme, benim şu an nakit paraya ihtiyacım yok. Olursa söylerim" dedi. Sonra 1 hafta sonra abisine yüklü miktar para verdiğini söyleyip nakit paraya ihtiyacı olduğunu söyleyince bende hipnotize olmuş gibi (aslında iyi niyetten) gittim parayı eline teslim ettim. O günkü surat ifadesinden anlamalıydım. Yüzünde "Yahu nasıl da kolay verdi 5 bin TL'yi" der gibi bir bakış vardı. Neyse. Daha önce de dedim. Para bir şekilde yerine konan birşey. Ancak ben bu adamın peşini bırakmam. Para yüzünden değil. Bendeki son insanlara olan güven zerresini elimden aldığı için. Not: Bu arada, ben sadece bu forumda yazıyorum. Ancak bu adam dolandırıcı ve dün Üsküdar'da yaptığını yarın İstanbul'un başka bir merasından yapacağından eminim. O yüzden ne kadar insanla paylaşırsanız bu bilgiyi o kadar iyi.
Aynen abi ya bende ara sira semsipasaya giderim fotografina bakmama hic gerek yok direk anladim sohbetim muhabbetim olmasada yukardaki abininde dedigi gibi sülün osman gibi adam tipinden belli