Yaşadığımız Saçmalıklar ve Sinir Bozucu Durumlar

Konu, 'Tebliğler' kısmında trkc tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. trkc

    trkc ...

    Mesajlar:
    57
    Şehir:
    ...
    S.a.

    Bildiğiniz gibi orman içi sulardaki su miktarı da, o sularda yetişen balık sayısı da eskiye göre azalmakta. Bu durumun farkında olan ilgili bakanlığımız "Orman İçi Suların Balıklandırılması Projesi" adında bir projeyi yıllar önce uygulamaya koydu. Proje kapsamında bir dereden alınan doğal alabalıklar tesislerde çoğaltılacak, yeni doğan yavru balıklar tekrar alındığı dereye bırakılacak ve o derede büyüyüp tekrar yavrulayacak. Bu balıkların kazasız belasız istenen boya ulaşabilmesi için o derede birkaç yıl balık avı kesinlikle yasaklanacak. Bu şekilde dere balıklandırılmış olacak. Buraya kadar her şey güzel.

    Bulunduğum yerde bir derede "Bakanlığımızın Orman İçi Suların Balıklandırılması Projesi Kapsamında Balık Avı Yasaktır" tabelasını gördüm. Akşam 3/2 tebliğe baktım. Tebliğde yasak olan yer yasak tabelalarının başladığı yerden yaklaşık 2 km daha yukarıdan başlıyor olarak yazıyor. Sonraki gün DKMP'yi arayıp tebliğe mi yoksa tabelalara mı uymam gerektiğini sordum. Bölgenizdeki DKMP müdürlüğüne sorun dediler. Oraya gittim. Yetkili arkadaşa yasaklı yerleri sordum. Tebliğden baktı. Hatta tam olarak neresi olduğunu da sordum. Bilgisayardan harita programıyla iyice yakından baktık. Tebliğdeki yerden daha geriye tabela konulmuş. Yani yasaklı bölge tabelalardan yaklaşık 2 km daha yukarıdan başlıyor. Tebliğ ise 31.08.2016 tarihine kadar geçerli. Şimdi o 2 km'lik alanda avlanmam yasak mı değil mi? Ya da orada avlanırsam yetkili kişi bana ceza yazmaya kalkarsa neye göre ceza yazacak. Muhtemelen tebliğden ve kurallardan haberi olmayan yetkili! (nasıl yetki verilmişse artık) tabelada gördüğü yazıya göre hareket edecektir. Bu durum karşısında ne yapmalıyız. Tebliğ ile yasak tabelası birbirini tutmuyor. DKMP bu konuda net bir cevap veremedi.

    Bahsi geçen derenin kenarındaki araba yolundan geçerken (tebliğe göre yasak olmayan kısmından) elimde olta ile dereye bakarken plakasız bir araç yanıma geldi ve bana sen hayırdır tarzı konuşmaya başladı. "Ne yapıyorsun?" dedi. "Balık tutuyorum." dedim. Derenin sahibiymiş gibi "Burdan git başka yerde balık tut." dedi. "Aşağıda bekliyorum burdan gittiğini görcem." dedi. Yaşça benden büyüktü ve yanında tahminimce eşi ve küçük çocukları vardı cevap vermeden geçtim. Bu adamda! da kabahat bulmuyorum. Davar gibi konuşması haricinde tebliği bilmediği halde yanlış yere konulmuş olan tabelalara göre de olsa balıklara sahip çıkılması hepimiz için sevindirici bir durum. Polisi aradım balık tutmak için dere kenarında olduğumu ve bu olayı anlattım. Polise plakasız gezmek serbestse ben de plakayı çıkaracağımı söyledim. Plakaya gelen bir çok ceza ödedim çünkü. Adam! bana bir şey yapsa plakasını alamayacağım resmen. Aradan 2 hafta geçti ve o aracı tekrar gördüm. Tekrar polisi aradım o aracın bulunup bulunmadığını sordum. Emniyet binasının önünden defalarca geçmesine rağmen bulamamışlar. Polis de yatıyor anlaşılan. En azından sorumsuz olduklarını anladım.

    Bu derede bir kişinin oltayla tutabileceği balık sayısı günlük en fazla 3 taneyken buna önlem alan kurum (güya balıkları koruduğunu iddia etmekte, güya orman içi suları balıklandırıyor) aynı derede yaklaşık 1,5 - 2 km'lik yol üzerinde neredeyse peş peşe kurulan 3 tane HES'e neden ses çıkar(a)mıyor. Derenin doğal düzenini bozan HES'lere ses çıkar(a)mayan, 3-5 değil binlerce balığın ve deredeki börtü böcek vs. doğal düzeni bozan bu santrallere karşı hiç bir yaptırımı olmayan bu kurumun tarafsızlığı benim için tartışılır durumdadır. (Burada karşı olduğum HES'ler değil kurallara uygun bir şekilde olta atan kişilere karşı yaptırım gücü olan kurumun HES'lerin derelere verdiği kalıcı ve kat kat daha fazla zarar karşısında etkisiz kalmasıdır.)

    Bu durumlar karşısında siz olsanız ne yaparsınız?

    Başımızdan geçen benzer durumları bu konu altında toplayalım. Birbirimizin tecrübelerinden faydalanalım...
     
  2. Dubara33

    Dubara33 Mustafa

    Mesajlar:
    187
    Şehir:
    Mersin
    Kuruma dilekçe yazın. Yazılı imzalı bir tebliğ alın. Ceza yazmaya kalkarlarsa tebliği çıkarın. Yine de yazarlarsa mahkemeye verdiğinizde cezanın iptali için yazılı deliliniz olmuş olur.

    Ordaki davara gelecek olursak; birdaha görürseniz muhatap olmayın. Polis bölgesiyse 155 jandarma bölgesiyse 156 yı arayın. Plakasız şu marka şu model şu renk araç içerisinde bir şahıs beni tehdit ediyor yasak olmayan bölgede avlanmama rağmen avlanamayacağım yönünde baskı yapıyor özgürlüğümü kısıtlıyor deyin. Ayrıca sürekli plakasız geziyor daha öncede gördüm durumu şüpheli deyin. Aracın yerini iyi noktalayın. Polis gelse bile bulamıyor olabilir. Adresi sağlıklı verin. Aracın peşinden gidin tekrar arayın ben peşindeyim şuan şurda diye tekrar adres verin.

    İllaki bakacaklardır. O davar da insanların özgürlüğünün ancak kanunla kısıtlanabileceğini, bir davarın buna yetkisi olmadığını öğrenmiş olur.
     
  3. trkc

    trkc ...

    Mesajlar:
    57
    Şehir:
    ...
    S.a tekrar. Polisi ilk aradığımdan bu yana 1 aya yakın bir süre geçti. 2 gün önce bahsettiğim plakasız aracı emniyet müdürlüğünün karşısında park halinde gördüm. Polisi aradım ve aracı bulup bulamadıklarını sordum.

    - Polis bana: "Neden taktın bu araca bu kadar?" dedi.

    - Ben de: "Adam plakasız bir şekilde yaklaşık 1 aydır trafikte dolanıyor. Ben defalarca plakaya gelen ceza ödedim. Plakasız gezmek serbestse ben neden ceza ödüyorum." dedim. Ayrıca "O araç bir suç işlese, birisini ezse veya başka bir araca çarpsa resmen plakasını alamayacağım ve kaçıp gidecek." dedim.

    - Bana: "Sen bu ilçede hiç ceza yedin mi?" diye sordu.

    - Ben: "Ben burada değil il merkezinde oturuyorum. Hem ne alakası var?" dedim.

    - Bana: "Burası ilçe, biz böyle durumlara müsaade ediyoruz." dedi.

    - Ben: "Plakasız gezmek yasak değil mi? 2-3 gün olsa neyse ama 1 ay oldu neredeyse, bu nasıl müsaade?" dedim.

    Papağan gibi: "Sen hiç bu ilçede ceza yedin mi?" vs. aynı şeyleri söyledi durdu.

    En son tamam abi sen haklısın deyip kapattım.

    Daha sonra il emniyet müdürlüğünü arayıp sadece plakasız gezmek serbest mi diye sordum. Bana plakasız trafiğe çıkmayın dedi. Daha detaylı konuşacaktım ama mesai saati geçmiş olduğu için trafik şubeye aktaramadılar.

    Daha sonra o plakasız araç sahibinin de köy muhtarı olduğunu öğrendim.

    Evet durum böyle. Polis bana resmen suçlu olan adamı savunuyor. Ben 1 aydır emniyetin önünden defalarca geçen aracı plakasız trafiğe çıktığı için polise bildirirken -ki vatandaşlık görevimi yapıyorum- polis bana resmen suçluyu savunuyor.

    Polislik gibi bir görevi, mesleği, onuruyla şerefiyle yapanlardan Allah razı olsun.

    Görevini ihmal eden, suçludan yana olan şeref yoksunlarıyla alakalı takdiri de size bırakıyorum.
     
  4. Senol_Temur

    Senol_Temur Senol

    Yaş:
    38
    Mesajlar:
    1.041
    Şehir:
    Astana - Kazakistan
    Favori Kamış:
    Shimano Alivio CX 240 Medium Light
    Favori Makine:
    Shimano Exage 3000SRC
    En İyi Avı:
    Sudak 59 cm - Turna 86 cm
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.