İzin süresindeki son avım. En güzel avım da bu oldu. En iri levreğimi bu avda yakaladım. 1,300 kg. Bu avda başıma değişik şeyler geldiğinden bunu ayrıca yazayım istedim. Tarih: 23/12/2015 Saat 22:30 Evden çıkıyorum. Gene tek başımayım. 50 km yol gidip kimsenin gitmediği avlağa ulaşıyorum. Su sığ, akım yok gibi bişey, kefal oynamaları yok, çakma yok. Ay ışığı tepede. Elimde olan silikonlarla başlıyorum atışlara. Onlar bile 5 gr'lık jigheadlarıyla sık sık takılıyorlar. 1 saatlik atış sonrası herhangi bir emare olmadığından muhitte teke arıyorum. Avlağı yosun bastığından tekeleri tespit etmek kolay değil. Biraz da suya girince su iyice bulandığından hiç göremiyorum. Amacım 2 teke yakalayıp, hemen hemen hiç akmayan suda sıkma kurşunla teke yüzdürüp, şansımı katlamak. Ancak teke bulamayınca ve avlağı iç açıcı görmeyince 2 balığı tuttuğum avlağa gitmeye karar veriyorum. Diyorum ki bugün eve gidersem sabah gene gelemem. Hem bu son avım. Canım sıkılsa da aksiyon olmasa da sabahlayacam. Sabahlayacaksam zaman bol, avlağa girmeden ilçeye gireyim 3-5 teke bulabilirsem onlarla oyalanırken zaman geçer. İlçeye giriyorum. Teke çıkartacağım yerde kimseler yok, saat 01:00. Birden önüme 2 mini etekli genç kadın fırlıyor. Allah'ım beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum diye düşünsem de, kısa zaman sonra kadınların tavernadan çıktıklarını anlıyorum. Anlayışım güçlü ne de olsa. Onların çıktığı mekanın önünde durup, lahana gibi giyinmiş halimle, balık kokulu üslerim ve kafada kafa lambasıyla iniyorum arabadan. Elde de telden yaptığım, dandik bi teke kepçesi. Gören kadınları kepçeyle yakalayacam sanır. hihi İstifimi bozmadan, kadınların şaşkın bakışlarıyla denizin kenarına inip, sonunda 4 tekeyi güç bela yakalıyorum. Tabi motivasyon yerlerde. Zaten 2 gün önce ahtapot yemişim, yemez olaydım. Avlağa doğru hareket ediyorum. 7-8 km bir mesafe var. Yolda 4 parlak kırmızı göz. Kırmızı göz, tavşana dalalet. Uzunları bir çakıyorum, yolda 2 yabani tavşan. Donup, arabaya bakıyorlar. Yavaş yavaş yaklaşıyorum. Çok güzel bir görüntü ama hemen çalılığa dalıyorlar. Allah Allah var bugün bi tuhaflık. 20 metre ilerden virajı dönüyorum bir tavşan daha bu sefer tam yolun ortasında. Uzun kısa, uzun kısa yapıyorum. Tavşan konturpiyede, öylece bakıyor. Ezmeye yeltensem ezerim ama ben avcıyım. Daha yakından görmek için yaklaşıyorum. Tavşan kendini toparlayıp, hafifçe koşmaya başlamasıyla bende basıyorum gaza. Amacım tavşanın limitlerini test etmek. Arada kadraja kısa bakışlar atıyorum 45 – 50 km hız. 100 metre tavşanı koşturtup, yavaşlayınca yavaşlıyorum. Biz insanla kıyaslanamayacak kadar hızlı. Neyseki sonra çalılığa girerek gözden kayboluyor. Her anı belgesel izler gibi beynime kaydediyorum. Tavşan koşturturken ne çabuk ta gelmişim. Avlakta bir araba var. Arabanın yanında 2 kişi. - Selamun aleyküm. - Aleyküm selam - Varmı bişeyler. - Palaz aldık, bişey yok. Oltaları çıkarmadan su kenarına iniyorum. Diğer avlak gibi değil, güzel akıyor. Karşıda da bi araba var ama olta atan kimse yok. Sanırım akşam suyunda attılar bişey çıkmayınca dinleniyorlar. Belli ki kalıcılar. Dinlenip, dinlenip sabaha kadar atacaklar. Benim olduğum taraftaki avcılar gidiyorlar. Saat 02:00 civarları. Önce yemli takımı hazırlıyorum. İşaret parmağımdan iri tekeyi iğneye geçirip, atıyorum durgun suya. Aslında atçek yapmayacak olsam, akarda yüzdürmem çok avantajlı olacak ama asıl hedefim atçek yapmak. Yemli takım stepne. Atçek takımımı da kurup başlıyorum atışlara. Yarım saat sonra bi araba geliyor. İçimden hey Allah'ım. Bi huzur vermicekler. İlla biri geliyor derken beni arabamdan tanıyan Cüneyt'in sesi geliyor. - VOLKAN - Eheyyy - Ben Cüneyt, varmı bişey? Biraz önceki düşüncelerim dağılıyor. Mutlu oluyorum. Tek başına sabahlamak zor. Tanıdık biriyle hafif muhabbet eşliğinde avlanmak güzel. Hele gelen tek başınaysa daha güzel. - Yok Cüneyt'im hoş geldin. Bende yeni geldim daha. Ben biraz kıyada kalıyorum. Yemli takıma da göz kulak olayı diye. Cüneyt çayın biraz içine giriyor. Başlıyoruz atışlara. 1 saat kadar herhangi bir işaret, aksiyon yok. Sonra Cüneyt'in kısık sesi duyuluyor. Aldım Volkan. Kamış bayağı eğri, belli ki fena değil. 5 metre uzaktan izliyorum. - Yardım edeyim mi? (Ses Yok) - Çok iri değil. Biraz suya giriyorum. Işığı açıyorum. - İri iri. Misinaya hamle yapıyorum, balık taşlara dalmasın dolamasın diye. - Elleme, elleme... Elimi çekiyorum hemen. İyi olur Allah'tan kötü olur benden. Kaçar maçar, sonra senin yüzünde imalarıyla baş başa kalmayayım. Neyseki Cüneyt kamış yardımıyla balığı alıyor. 3,5 kilo varmı Volkan? - Ehh aşağı yukarı 3 gibi. 2,5 – 3 kilo arası var. - Balık varsa alırım Volkan. (sırıtıyor) Duman çıkaran nesneden ikram ediyor. Birlikte duman çıkartıyoruz. Biraz yatışsın ortalık. Durumu çakozlayan karşı kıyı da hemen arabadan çıkıp, atışlara başlıyor. Bizde atışlara başlıyoruz. Yaklaşık bir saat sonra sabah suyuna bir araba geliyor bizim tarafa. Olduk avlakta 5 kişi. Bende moral tükeniyor. Ne tekeye bakan var. Ne kimse yokken balık alabildik. Bugün çok çalıştım, çok umutluydum halbuki. Gelen takozlar da Cüneytle ikimizin arasına girince iyice atış alanım düşüyor. En az şanslı olan akarın en zayıf olduğu bölge bana kalıyor. Neyse verecek olan Allah, buradan da verir diye kendimi teselli ediyorum. Derken karşı kıyıda bir levrek çekiyorlar, 1 kilo bareminde. Aradan bir saat geçiyor 7 kişi olta atıyor kimsede balık yok. Sabah ezanıyla birlikte avın sonuna yaklaşıyoruz. Sabah ezanından yarım saat sonra avlak hareketleniyor. Levrekler 10 metre önümüzde çakıyor. Çok olmasa da güzel manzara. Umutlar artıyor. Ya yarım saat içinde balık alıcam ya da çok zor diyorum. Gece boyunca kopan silikonlar sayesinde ek yaptığım mono misina bitiyor. 25 metrelik ip misinaya direk sahtemi bağlıyorum. Atışı yapıyorum. Misina bitince sahte suya düşüyor. Öyle kötü durumdayım anlayacağınız. Makina değiştirmeye vakit yok. Kim uğraşacak, zaten ellerim donmuş. Sabaha kadar popom yer görmemiş, bel ağrıları benliğimi kaplamış. Moralim bayağı bozulmuşken oltamda bir ağırlık, taktım mı acaba diye hafifçe kaldırıyorum, yooo takılma yok ama ağırca. Aldım be, gene aldım, uzatmalarda aldım diyorum içimden. Kamışın bükülen beli, kamış ucunun dansı eşliğinde, geri geri 5 kişinin içinden yürüyorum. Atçek yapanlar anı izliyorlar hayıflanarak. Kıyıya çıkırıyorum balığı. Çokta direnemedi. Akıntının gücü, biraz zorluyor. O da akıntıdan çıkarana kadar. Sonrası basit. Hemen o an avı bırakıp, balığı fotograflıyorum. Sahteden kurtarmam kargaburunla oluyor, bayağı sağlam batmış tek iğne. Balığı bagaja koyup, artık yalandan atışlar yapıyorum. - Balık s........sı vermedin ya diye çatıyor Cüneyt. Çok mutluyum, umutsuzluğa dönüşen av son anda beni mutlu ediyor. - Balık varsa, alırım Cüneyt. (Gülüşüyoruz) Cüneyt'le beraber duman çıkartıyoruz gene. Benim için av bitti zaten. Gitmeden önce fotograf çekilelim diyor Cüneyt. En sevdiği an, bu anlarmış. Plaka da çıksın diye tutturuyor. Nedense anlamadım. Ona 15 – 20 poz çektikten sonra. 2-3 poz da o beni çekiyor. Ben plaka çıkmasın dedim tabi. Not: Cüneyt'in balık 2,800 kg geldi. 2'li rakamları sevmiyormuş, biz 3 diyelim dedi. 200 gr'ın lafı olmaz. Daha güzel avlar sizlerin olsun.
Bu rapor daha guzelmis pöh gibi çikmissin ( tezek anlaminda degil ) Baliklarin yerine duman cikaran demir cubuk olsa tam
Daha ne olsun, mis gibi gece olmuş. E balık da güzel... tebrikler, devamı daha da büyük daha da bereketli gelsin.
Tezek anlamında yazsan da sorun değil Roy'um. Tip bakımından bi iddaam yok. Benim kalbim temiz. Daha keyifli avlar senin olsun. Teşekkürler Adil abi. Tam umutsuzluğa düştüğüm anda gelmesi ekstra mutlu etti. 3 avı 3 balıkla sonlandırmam da gayet şık oldu benim için. hihi Daha güzel avlar sizlerin olsun.
abi harika rapor tebrikler tam bende umutsuzluğa kapılacaktım ki sosyal medyada fotoları gördüğümü hatırladım daha güzel avlar da nasip olsun abi özlemişiz valla raporlarını
Açıklamana gerek yoktu beyav. Tipsiz desen ne olacak, anca gülerim. hihi Beğendiğine sevindim teşekkürler. Daha güzel avlarınız olsun. Teşekkürler Yasin'im. Umarım sizin de güzel hafta sonu avınız olur. Özkan'a da çok selamlar.
tebrikler volkan güzel balıklar benim tahminde doğru çıkmış karşıda balık aldılar en az 2.5 kilosu var diyordum tutturmuşum (çaktırmayalım dediniz ama gece sessizliğinde fısıltıda olsa duyuluyo be kardeşim... hele o balığın çıkardığı şıkırtıda şiir gibiydi yani ) senin karşı taraf tahmininde doğru çıktı balık 900gr civarı geldi azminize hayran kaldım :thumb: sabaha kadar çalıştınız ve karşılığını aldınız daha güzelleride rastgele
Tebrikler Volkan,çok güzel,keyifli bir av hikayesi okudum.Uzun zamandır beni bu kadar gülümseten bir günce okumamıştım,sanırım daha önceki gülümseten güncede sana aitti.Bahtın açık olsun,her zaman rast gelsin.
:laughing: :laughing: Teşekkür ederim hocam. Demek o karşıdakiler sizlerdiniz. 30 metre mesafeden yalnızca ay ışığında mükemmel tahminler yapmışız. hihi Sizlere de keyifli avlar dilerim. Teşekkürler, beğendiğine sevindim. Daha güzel avlar sana nasip olsun İlyas abi.
Aleyküm Selam Erdem. Beğendiğine sevindim, daha güzel avların olsun. Ben teşekkür ederim, niceleri sizlere nasip olsun.
Yine güzel bir av raporu olmuş Volkan,emeğinin ve azminin karşılığını da ,güzel bir balıkla almışsın,tebrik ederim...
Günü senle beraber yaşadım resmen. Sanki avı ben yapmış kadar oldum. Tebrik ederim Volkan. Daha güzel avlar da dilerim.
Raporunuz edebi bir metin gibi olmuş. Okumaya doyamadım. Tebrik ederim azminiz ve tuttuğunuz balık için.
Teşekkürler abi, daha güzelleri sana rastgelsin. Resmedebildiysem ne mutlu bana. Daha güzel avların olsun Ergin. Beğendiğinize sevindim, daha güzelleri sizlere rastgelsin.
Volkan akşam akşam yardın beni gülmekten mini eteklilere mi tavşanlaramı dumanlaramı öbür tayfayamı hangine çatlayacağımı şaşırdım Üstat sen gel ara verme iş sonrası var izin günü var ohooo iş bahaneye bakar niyeti bozma aynen devam...Afiyet olsun on numara levroyu kandırmışsın.En kısa sürede bu eşsiz raporun devamını bekliyorum senden.Ya haaaala gülüyorum ben ha bir de duman ayrı komedi