Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

Konu, 'Tekneden Balık Avcılığı' kısmında orhan kucukbicmen tarafından paylaşıldı.

  1. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    74
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    24 Mart 2011 Sivrice,
    Sırtı ile Sinarit avlarım hakkında, nasıl avlanır ve kullandığım takımlar.

    Günaydın Genç amatör balıkçı Ercan kardeşim, sabah, sabah sizlerden genç kardeşlerimizden çocuklarımızdan, böyle güzel bir cümleyle karşılaşmak çok güzel, haliyle bu güzel övgüler, beni bu balıkçılık ve balık avlarımın daha derinliklerine götürüyor ve sinarit avları ile ilgili bir yazıyı sizlere yazmaya başlıyorum. Burada sizler gibi genç kardeşlerimle de olmaktan son derece mutluluk duyuyorum senelerin birikimi olan hayatımı , yaşam tarzımı, denizi balıkları ve balık avlarımı sizlerle paylaşmak ve bugün variz yarın yokuz felsefesi ile geride her zaman bir hoş seda bırakıp güzel anılarla anılmak.......iyiki varsınız, varlığınız yeter.

    Bugün 24 Mart 2011 güzel bir Sivrice sabahı, biraz bahçede yürüyüş yaptım, kedim Cızbız ve köpeğimle de biraz oynadım, şimdi kahvemi yudumluyorum ve sizlerle beraberim.

    [​IMG]

    Beraber yaşadığımız kedim Cızbız ve yeni köpeğim Stasse hund cinsinden, yani Türkçesi sokak köpeğim Çoban köpeğim dişi . köpeğim adını ne koyalım bilmiyoruz, sizlerden gelen isimleride değerlendirebiliriz, o zaman köpeğimin ismi......olsun.
    [​IMG]

    Hepinizin bildiği gibi uzun senelerden beri Çanakkale ayvacık, Sivrice'de yaşamaktayım, buraya gelmemin asıl nedeni, güzel denizi ve bol balığı olduğu içindir, havalar ve deniz müsaitse, bende hasta ve yorgun değilsem hemen denize teknem ile balık avına çıkarım.
    Denizde tekne ile yaptığım avlarımı üçe ayırırım, Sırtı avlarım, çapari avlarım ve yemli olta ile dip avlarım, her üç avında zevki ve heyecanı değişiktir, ben sizlere bugün sırtı ile Sinarit avlarımdan bahsetmek istiyorum.
    Sinaritin en fazla olduğu aylar, Ağustos, eylül , ekim ve kasım,
    sonra biraz seyrekleşir, Nisan mayıs, haziranaın ortalarına kadar yapar, fakat bu arada kıyılarda yaşayan yerli sinarit olarak tebir edilenlerde azda olsa bu aylar dişindada av verdikleri olmuştur.
    Sinaritler daha ziyade denizin dibinde avlarını arayarak bulan ve hayatlarını taşlıklar ve eriştelikler arasında geçiren balıklardır, örneğin kabuklu yengeçler, iskorpit,çarpan ve diğer sert yapılı dip balıkları ile beslenirler,en çok sevdiği yem 8 cm civarında olan iskorpitlerdir, buna hayatta hayır demezler ve gördükleri anda saldırırlar, Sinaritin en güzel canlı yemlerinden biri iskorpittir.
    Ocak ayında itibaren iki ay kadar ağızlarında oluşan kurtlar yemek yemesini engeller bu zaman zarfında hiç yeme saldırmazlar derler, eski balıkçı abilerimiz, sonra bu kurtları ağzından atarlar ve kocaman kocaman sinaritler yemlere saldırmaya başlarlar ve oltamıza takılaırlar.
    Olta balıkçılığında sinariti burada iki türlü avlarız, birncisi bırakma tabir ettiğimiz, canlı yemle kıyıdan uzun birakma, bu kıyıdan 300 metre uzaklara canlı bir iskorpiti veya küçük bir gelin balını veya bir hannozu yem olarak kulanılan ucunda tek sinarit iğnesine takılmış çanlı iskorpitle veya başka canlı bir balıkla yapılır, suyun içersinde saatlerce ölmeyen bir iskorpit balığını solungaçlarında geçirip yanağının hemen yanından çıkaracağınız 3 cm bir sinarit iğnesine 050 sağlam bir misinaya 10 metre kadar bir beden ekleyerek ve gerisine 1.2o yumuşak bir misina 350 400 metre kadar, bu avı şu şekilde yapabiliriz, kıyıdan bir tekne veya küçük bir kayıkla alacağın yemli takımı 300 metre uzaklıkta denizin aniden derinleşen yerlerine biraz taşlık ve biraz eriştelik olan yamaç yerlerine takım götürülerek birakılır,eriştelerin ve otları üstüne gelmemesine dikkat edelir, oltanın bir ucuda tekrar karaya getirilir, bu takıma hiç ağılık bağlanmaz, kalın olan misina kendiliğinden denizin dibine çökecektir, canlı yemimiz ise kayalıkların veya taşlıkların üzerinde devamlı kımıldayarak hareket halınde olacaktır, bunu gören sinarit hemen yemi kapacaktır ve ilk hamdede 10 metre yemi çekip açıklara gidecektir burada yemi mideye indirecektir, bu avın püf noktalarından biri sahile misinamızı takacağımız bir küçük çubuk ve bırakacağımız 15 metre kadar kalama, balık ilk vuruşta bu kalamanın 10 metre kadar olan kısmını alıp götüsecektir ve çubukta yere düşmüş olacaktır, işte bundan sonra balık oltadadır, gelirken her ne kadar mücadele etsede kısa biz süre sonra Sinarit bu duruma çok içerleyip gururundan çatlayacaktır, yavaş, yavaş çekilerek sinariti karaya alırsınız, sabah saatlerinde atılan takım öğleden sonra 15.00 saatlerinde kaldırılmalıdır, bu avın aynısını yemden 50 metre sonraya bir şamadıra takıp küçük bir ağılıkla denizdede bırakma şeklinde uygulanabilir.
    Sinaritin diğer avlanma şekli Sahte balıkla ve canlı yemle yapılan sırtı avıdır, ben bu sırtı avını sahte yemler yani rapala ile yapanlardanım, bunun nedeni ise ilk başta bu ava çok alıştım, diğer canlı yemi bulması çok zor olduğunda benimde biraz bu konuda sabrımın az olmasından bana daha kolay gelen rapala ile sırtı avını yapıyorum.
    Sinarite sırtı çekmek, dediğim gibi sinarit denizin derinliklerinde yarım metrelik yerlerde avını kovalayan gayet rahat bir balıktır, yem için fazla koşturmayan bir balıktır, önüne gelen yeme de hayır demez ve küt diye saldıran bir balıktır, Sinaritin meralarımızda bulunduğu yerleri senelerin vermiş olduğu tecrübe ile ezbere bilirim bu yerler nokta yerler değildir, derinlikleri aynı olan daha ziyade sığlıkların parelelerinde aynı derinlklerde yemlenen balıkların yerleridir, belirli caddeler üzerinde dolaşırken oltaya ani bir vuruş yaparlar, gelirker fazla hırçınlaşmazlar kendilerini bırakırlar çok kısa bir sürede çatlarlar, bir barakuda bir torik bir akya gibi değilledir, çekerken önemli olan balığın bir taşın altına girmemesine dikkat edilmelidir,Sinarit biraz dalgalı ve biraz akıntılı suları sever, zira suyun altındaki hareketler küçük böcekleri ve yemleri hareketlendirirler o zaman meydana çıkan sinaritler yanından geçen sahteyi görür görmez ani bir hareketle kapar, daha ziyade açık ve güneşli havaları sever, kapalı havalardan fazla hoşnmaz, zaten bizlerde hoşlanmayız,bizlerde daha ziyade açık ve güneşli havalarda avlanırız.
    Gelelim Sinariti sırtı ile rapala takarak avlanmasına,
    (Sinarit avlarında kullandığım rapalalarımı ve kullandığım takımımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

    Ben sırtı avını teknemden rapala çekerek yaparım, Sinaritler çok hassas balıklardır, daha ziyede gündüzleri av verirler, onun için kalın misina, kalın ve kaba takımlarla sinarit avlamak çok zordur, bence en fazla 035 veya 040 çok kaliteli yani çekeri çok fazla olan misinadan ön beden yaparım, bu misinanın en az on metreden fazla olmasına dikkat ederim, Sinarite sırtı çekerken hızımın rolantide veya çok az üzerinde olmasına dikkat ederim, belirli yerlerde 90 derece dönerek yön değiştiririm, bu dönemeçlerde rapalaya iki değişik hareket getirecektir, birincisi rapala biraz daha dibe doğru gidecektir, ikincisi ise yan gelerek hareketine devam edecektir, rapalaya bu dönüşler fazladan iki aksiyon daha kazandıracak ve sinariti daha çok cezbedecektir, sinarite sırtı çekerken çok önemli iki noktaya dikkat etmenizi isterim birinci nokta devamlı dalganın geldiği tarafa veya akıntının geldiği tarafa doğru avlanmakta fayda vardır, ben bu şekilde her zaman çok randıman almışımdır, ikincisi ise güneşi devamlı arkanıza alıp sırtı çekmeye bakın, denizin dibinde parlayan rapalayı güneştende rahatsızlanp onu gerçek balık zannederek saldırmasınıda unutmamak gerekir,
    Sinarit en çok hafif poyraz havaları çok sever, 7 veya 8 metrelerde taşlıklı kayalıklı yerler en çok sinarit aldığım yerlerdir, sinarite çekerken saldığınız toplam misina 30 metre civarında olması şansınızı çoğaltır ama ilk vuruş anında hazırda bulundurduğunuz 5 metre kadar kalamayı hemen kullanmak gerekir,
    ben daha ziyade sırtı avlarımda kamış kullanmam kullanan arkadaşlarada aynen devam etmesini söylerim, elle balık avlamak bana daha çok zevk veriyor, hemde çok alıştım , sağ bileğimde sırtı yapa yapa kemik ermesi olmuş, ama bana fazla bir problem yaratmıyor, devamlı elle sırtı çekmeye devam.

    Sırtı avlarında senelerin vermiş olduğu tecrübe ile şunu öğrendim, Sırtı ile balık avlayacaksan hangi balık için sırtı çekeceğini planını yapacaksın ve ona göre sadece o avda tutacağın balığı düşünmelisin, Sinarite sırtı çekiyorsan devamlı denizin dibinden gideceksin ve dipten bir metrenin üstüne çıkmayacaksın, Dipten gitmek içinde yaylı kurşunları kullanman gerekecek, Sinarit avında ağırlıkların ufaktan büyüye doğru olarak takılması lazım, 80gr. 90gr 100 gr gibi, rolantide gittiğinn taktirde ilk iki kurşunla 8 metrelerde çok rahatlıkla gidebilirsin.
    Sırtı çekerken bazen denizin dibinde aniden bir tepe ile karşılaşırsın, ilk yapacağın iş hemen bir kurşunu çıkartmak olacaktır, eğer daha da derinliklere geldiğinde kurşun ekleyeceksindir, bunlar benim uygulamalarım, sen de zamanla teknenin hızını kullandığın ağılıkları ne kadarının hangi derinliklerde sırtı çekileceğini daha bileceksindir, her kurşunu ortalama olarak, rolantide gittiğinde 4 metre hesaplaman yeterlidir, burada belki bir handikap, bir sorun olacak olan dönmelerdir, bu 9o derecelik dönmeler takımı baha aşağalara inmesini sağlayacaktır burada biraz daha hız vermekle bu sorunu gidereceksindir.

    İşte sinarit avıda kendi gibi çok hassas bir av,sizlere bilgi ve tecrübe dağarcığımdan oluşturduğum bu Sinarit avı hakkında yazım ile biraz faydalı olduysam ne mutlu bana,gene yeni yetişen gençö balıkçı kardeşlerime sesleniyorum, benim yapmış olduğum balık avlarım ile ilgili sorularınızı bilmek istediklerinizi bana yazabilirsiniz, hepinize güzel avlar dilerim, sevgiler, hoşçakalın.
    Bu Sinarit avı kendi yapmış olduğum avlardır, bu avlarımdan edindiğim kendi bilgilerim uygulamalarım ve tecrübelerimdir, lütfen kopya edilmemesi rica olunur,
    fakat alıntı olarak her zaman her yerde kullanabilirsiniz.
     
    Son düzenleme: 25 Mart 2011
    kimyaa bunu beğendi.
  2. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    74
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    [​IMG]


    [​IMG]

    Sinarit avlarımdan bazıları, 27 Ağustos 2010 Sivrice.
    Sevgili arkadaşlar, sabah saat 8.30 limandayım, teknemin son kontrollerini yaptım ve denize açılıyorum, ne yalan söyleyeyim aklımda hep Barakuda var, ilk başta yeşil 13 cm Prencessi suya bıraktım, bir kaç sahte denedikten sonra gene yeşil tobimaruyu taktım, gene dolaşıyorum, bu sefer bir ağır kurşun daha ilave ederek sinarit aramaya başladım, 25 metre derinliklere kadar indim bir vuruş sanki takımı biri geriye doğru çekiyormuş gibi verdu, saldığım misinanın tamamı 70 metre kadar, bunun için balığı hissedemiyorum ama büyük balık olduğu belli, hiç acele etmiyorum balığı dahada açıklara doğru götürdüm, kurşunlarla beraber saldım ve geriye çekmeye başladım balık kendini belli etti bana göre sinarit, üç kurşunuda içeri aldım, ince misina ile balığı çekiyorum, bu sefer balık dipten geliyor bir sinarit hemde hatırı sayılır, hemen kakıcımı hazırladım ve ağzından geçirerek balığı garantiye aldım hooop balık teknede bu bize yeter, bir Sinarit, ama Pir Sinarit, sevgiler, hoşçakalın.

    [​IMG]

    [​IMG]


    19 Ağutos 2010 Sivrice
    Sevgili arkadaşlarım hani derler ya, Sinaritler yemişler olunca gelirlermiş,
    Dün yakaladığım Barakuda ile çok sevindim ve mutlu oldum, dün akşamda yan komşum, askerlik arkadaşım İrfan'lardaydık, Barakudayı o kadar güzel kızartma yapmışlardı, ne yalan söyleyeyim çok leziz olmuştu, bu güzel duygularla denizdeyim, hedefimde gene barakuda var, hem avlak yerine gidiyorum hemde bugün kullanacağım sahteleri meydana, elimin altına çıkarıyorum, ilk olarak takımda olan Tobimaru ile başladım, gayet güzel bir hava biraz çalkantılı rüzgar gün doğosundan esiyor, sıkıcı hava yerini biraz serin havaya terketmiş gibi, dolaşıyorum, denizde benden başka kimseler yok, martımda tentenin üzerindeki yerine kurulmuş beraber dolaşıyoruz.
    Bu arada çok güzel sert bir vurş aldım, işte barakuda bu diyorum, ama barakuda gibi arada sırada geri çekmiyor, nazlı , nazlı geliyor, göründü suyun içersinde ilk gördüğüm an devasa bir sinarit gibiysede tekneye alınca o kadar abarttığımız gibi olmadığını görüyoruz, tabiki Tobimaruda görevini yapmış olarak ben bu işin Jokeriyim diyor, Sinarit livarda yerini alıyor.
    Ben sırtı avlarımı yaparken, meranın durumuna göre hareket ediyorum, bu gün üç ayrı yerde üç değişik balığı düşünerek sırtı yapıyorum,
    Bazen daha evvel sinarit aldığım yerlerden geçerken hızımı ve takımın ağırlığını düşürüyorum, bugün Sinari, Akyayı ve Barakudayı çeşitli yerlerde aradım, sadece sinarir geldi, gene dolaşmaya devam ediyorum, bu sefer sahteyi değiştirmeye karar verdim, yozuri 11 cm mavimsi hem sinaritte hemde Barakudada iş yapar diyerek, haklıda oldum ve güzel bir vuruş, balık geliyor ufak bir sinarit, bunu kardeşlerinin arasına , tekrar ailesinin yanına salıyoruz, sevgiler, hoşçakalın.

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]


    Sinarit ile mücadele. 15.kasım.2005

    Sevgili arkadaşlar,
    Balıkçılıkta çeşitli şekillerde,değişik balıklar tutmaktayız,
    Bunlar,Çapari ile ,Uskumru,kolyoz,istavrit olur,
    Yemli dip oltası ile,Mercan,fangiri,karagoz,vs.vs.
    Sırtı avında,Barrakuda,sinarit,torik,palamut,lüfer kofana,akya,vs.
    Bu yukarda yazdığım,balık avlarında,en zor olanı haliyle Sinarit
    avıdır,balık çok az olduğundan oltaya gelme şansı azdır,bunun
    için bazen saatlerce dolaşmak icap eder,
    Sivrice'de her zaman olduğu gibi sabahtan teknemin kontrollerini yaptım,Yakıtımı,suyumu,erzağımı,hazırladım,bu arada kepçemi
    elimin altına kolay alıbileceğim bir yere koydum,teknemle limandan çıktım,
    sırtı takımımı yavaş olarak suya bıraktım,sahte balığın yüzmesini kontrol ettim,
    test yaptım,çok iyi yüzmekte,((bende balık olsam bu sahte yeme atlardım,))
    kıstırma kurşunlarımı taktım suların derinliklerine göre ,bazen ilave
    ediyorum ,bazende eksiltiyorum,böyle çalkantılı bir deniz,güzel bir hava,
    işte dolaş,dolaş bir sey yok,günesin batmasına az kaldı,biraz rizikoya
    girip sahte yemi rapalayı daha dibe yakın yerlerde dolaştırıyorum,
    15 metrelerdedolaşırken yön değiştirdim 14,13 ,12 bir vuruş inanılmaz,
    sanki elimden misinayı geri alacak,birazsodım biraz çektim,sonunda anlaştık,
    fakat uğraştırıyor,çekiyorum tekneye beş metre kala tekrar geriye gidiyor,
    böyle oynuyoruz,bu arada balığı gördüm,kocaman bir yansıma,sanki
    prlak bir levha gibi,bu arada beni balğı çekerken seyreden balıkcı teknesindeki
    balıkçılar da heyecan içersinde,içlerinden biri çok büyük Orhan abi,
    kocaman bir Sinarit bu deyip müjdeyi veriyor,balıkla mücadele devam ederken
    Orhan abi yardıma geleyimmi diye bağırınca ,bende gel dedim,Utku reisin
    oğlu Ufuk bir hamleyle yanıma geldi,al kepçeyi Ufuk dedim,baliği iğice yordum,
    035 asso misinada yorulmuştu artık,yavaş yavaş teknenin kenarına kadar
    getirdiğim balığın
    kafasina kepçeyi geçiren Genç Ufuk kepçenin eyrilmesine aldırış etmeden
    bir hamlede tekneye aldı,dizlerin üstüne çoktüm,balıkçı
    kardeşlerimin brava sesleri içersinde Ufuk'u kucakladım öptüm,onlar bu balık
    7 kilo demelerine rağmen tartıda 4.600 gr ile benim Sinaritim oldu,
    bu balık için o gün 8 saate yakın bir zaman harcadım.balık tutmak çok güzel.Bende şu anda çok mutluyum.:):):):):)

    Bu fotoğrafı o zamanlar yeni olan dijital fotoğraf makinamla ilk çekilen fotoğraflardan, ne yazıkki daha evvel avladığım balıkları fotoğraflarını çekmek hiç aklımıza gelmedi.

    [​IMG]
    [​IMG]


    [​IMG]
    [​IMG][/QUOTE]


    21 Nisan 2010
    Güzel bir ilkbahar sabahı, bahçeye çıktım köpeğim Gina ile oynuyorum, 13 yaşında olmasına rağmen çok hareketli,:) yalnız kulakları ağır işitiyor, çeşitli oyunlar yaptık, o benim kızım gibi üç aylıkken almıştım, ailemizden biri gibi ne dersam yapıyor, ayağının üzerine koyduğum peyniri ben al demeden bekliyor, ağzının suları aka aka, ben ne vakit al diyorum oda alıyor, bu sabah aynı işlemi el hareketleri ile anlatmaya çalıştım aynen duyuyormuşcasına emirlere riayet etti, bende onu ödüllendirdim.
    Sabah kahvaltısı derken öğlen oldu, Sivrice kahvesine uğradım, Mercan Kenan teknesini yaza hazırlıyor, Conta kaptan çayları demliyor, benimde yakıtım azaldı, haydi Kenan Küçükkuyu'ya gidelim, tamam benimde yakıtım yok deyince beraber yola çıktık, yolda balık avları ile ilgili sohbetler yaparke, Tahir Gürhan kardeşimizinde kulaklarını çınlattık, ne dense son zamanlarda Sinarit alamıyoruz dedim,Kenan'a ben balıkta devamlı toriğe konsantre oluyorum, aklımda devamlı torik var, fakat bundan sonra toriği unutup sadece sinarite bakacağım diye şartlandım, tekrar Sivrice'ye geri döndüm hava çok güzel, dururmuyum, hemen tekneye atladım bastım gaza, yolda takımlarımı hazırladım, meraya geldim, ilk olarak X rap turuncu sahteyi çektim, sonra Tobi maru turuncu 10.5 sahteyi taktım, misinam 035 asso, kurşun apırlığım 200 gr civarında teknenin hızı rolantinin biraz üstü, derinlik 9 metrelerden 14 metreye kadar arayarak dolaşıyorum, hava biraz dalgalı, takımım 14 metrelerden geliyor, işte o anda olan oldu, bu başka bir şey çok değişik inanılmaz bir vuruş. oldu bu iş diyorum,
    takımı toplamam lazım ama balık hala çekiyor, biraz gaz verdim balığın derine inmesini astemiyorum, tekne hareket halinde bende takımı yavaş yavaş topluyorum, ilk kurşun geldi çekmeye devam ediyorum derken ikinci kurşunu aldım, balık artık çekmiyor, elime ince beden geldi , bundan sonra çok dikkatli olmam lazım, çekiyorum ve balığı gördüm, kocaman bir tepsi gibi gökkuşağının bütün renkleri yansıyor, bakırımsı rankler ağırlıklı insanın heyecanlanmaması gerçekten çok zor,
    sakin olmalıyım, balığa genede fazla yük bindirmiyorum, her zamanki gibi ona karşı çok nazik olmam gerek, sol tarafımdaki kepçemi sağ tarafıma koydum, balığı suyun yukarsına yarıya kadar .çıkardım ve ani bir hareketle kepçeyi alıp , kepçeledim,balık teknede, yaşasın sinariti aldım diye bağırmak geliyor içimden, çok sevinçliyim, işte bu balık benim balığım diyorum, balığı misinada tutup bir fotoğraf çekmek istedim, fakat misina bağlantı yerinden koptu, iyiki kepçem varmış yoksa balık denizdeydi, fotoğraflarını hemen çektim, biraz dinlendikten sonra, takımlarımı topladım, artık fazla durmanın gereği yok, bu sırada gelen bir telefon, arayan Tolga kardeşimdi, canlı yayında sevincimi Tolga ile paylaştım, valla bu balık tutmak beni çok mutlu ediyor, sanki küçük çocuklar gibi seviniyorum, sizlere rastgelsin, hoşçakalın sevgili amatör balıkçı arkadaşlarım
    [​IMG]
    [​IMG]
     
  3. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    74
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    29 Kasım 2009 Sivrice
    Sivrice'de dün sert bir lodos, balık avı yapmamıza izin vermedi, bugün ise gayet güzel bir hava var, teknemin son hazırlıklarını yaptım, bugün sırtı çekeceğim, aklımdn geçen balık ise Torik, takımımı şu şekilde hazırladım, 10 metre 040 asso misinaya 13 cm rapala X rap sahteyi taktım, rengi mavimsi, balığı derinlerde aramaya başladım, balık bulucum derinde balık olduğunu gösteriyor,fakat kaç sefer aynı yerden geçtiysemde balık vurmadı, gerçekten tam balık havası, her şey çok güzel, sanki her an balık vuracakmış gibi, yok, takımı değiştirmeye karar verdim, mavimsi Rapala yı gene parlak renkli 13 cm X rap ile değiştirdim, merada bir tur attıktan sonra 16 metrelerde vurdu, hemde çok sert bir vuruş, çok büyük balık olduğu belli, bana göre Torik vuruşu, sakinleşmek istemiyor,mücadele ediyor, ben de arada sırada sert darbeler vapıyorum, iğnelerin ağzına iyice oturmasını istiyorum, zira bu sekilde vuruşlardan sonra balık iğnelerden kurtuluyor, başıma çok kereler geldi, balık çekmeye devam ediyor, üstüme fazla gelmiyor, Torik olmadığını anladım, fakat genede kestiremiyorum, balığı görmem lazım, bir iki sefer hiç boşluk vermeden , sıkı bir şekilde yolverdim, balığın başını çevirtmek istemiyorum,nihayet balığı gördüm, şimdi hangi balık olduğunu söyleyebilirim, bu benim sevgilim, Sinarit bu hemde hatırı sayılır cinsinden , fırsat vermeden çekiyorum, kafasını sudan çıkarttım ve vurdum kepçeyi, Çok mutluyum, Sinaritim, sevgilim teknede artık..
    Hoşçakalın, sizlere de rastgelsin.

    [​IMG]


    Sinaritin canlı videosu, izleyin
    http://picasaweb.google.com/orhan.k...hkey=Gv1sRgCP3spOyQ==KfNA#5409543633630898914

    [​IMG]







    11 Mayıs 2010 Sivrice
    Sevgili arkadaşlar,
    Çok güzel bir gün, deniz çok sakin, gökyüzü masmavı, işte benim mabetim denizim beni bekliyor, denizde olmak bana her zaman huzur vermiştir, tekneme atladım ve açık denizlere doğru yol almaya başladım, gene sessizlik sadece motorun sesi ve suyun sırıltısını duyuyorum, ilk başta yemliya, mercana bakacağım, yem olarak sardalya var, hemen hannoslar gelmeye başladı, mercan ne zaman gelecek iki saat oldu hala mercan alamadım, halbuki kerterizim çok doğru, son günlerde diğer arkadaşlarda mercan cıkmadığını söylüyorlar doğruymuş, birazda çapariye baktım oda yok, son olarak sırtıya bakmak istiyorum, takımda mavi Yozuri tobimaru takılı 10.5 cm,
    torik ve barakuda için ideal, devamlı dolaşıyorum yok, yok, sahteyi değiştirmek istiyorum, biraz daha derinden gidip sinarite bakacağım, kurşunları üçledim, 250 gr kadar oldu, her zamanki meralarımda, daha evvel sinaritleri yakaladığım caddelerimde dolaşıyorum, sırtı ile balık avlamak birazda keyif işi, hem portakalımı yiyiyorum hemde sırtı çekiyorum, işte tam bu sırada bir vuruş ve inanılmaz bir çekiş, bir hafta evvel iki tane büyük balığı kaçırmıştım, biri akyaydı diğeride akya olduğuna inanıyorum, fakat bu çekişi ile akyaya benzemiyor, hem geliyor hemde çekiyor, yol istiyor, hiç hayır dermiyim, balık oltamda hemde çok iri bir balık, yarım saat oldu rolantide gidiyorum, balığı açık sulara doğru götürdüm, aşağı yukarı 300 metre misina saldım, tekrar geri çekiyorum artık bir saate yakın bir zaman oldu, balığı çekmeye başladım kurşunları topluyorum, ince 035 asso misinaya geldim balık havalanmış suyun üzerinden geliyor, gördü, gördüm sinarit bu hemde benim sinaritim, beş saatten beri dolaşıyorum, bir saatten beride beraber dolaşıyoruz, tekneye yaklaşınca gene hırçınlaştı gene misinayı istediğikadar saldım ve tekrar çekmeye başldım, kepçem elimin altında balık havalandı teknenin yanında hemen kepçeledim, ohhhhhhhh dünyalar benim oldu, hemen çömeldim ve oturdum,biraz dinlendim, yanıma fotoğraf makinamı almamıştım, telefon ile çektim ama nasıl yollanacağını daha bilmiyorum, takımlarımı topladım, teknede kocaman bir sinarit ve ben o bana bakıyor, ben ona bakıyorum, limana geldim, emekli öğretmen İlhami hoca yanıma geldi , oooooo bu ne diyerek sevincime ortak oldu, arabadan fotoğraf makinamı getirdi ve işte benim sinartim, sizlerede güzel sırtı avlarında böyle sinaritleri tutmanızı dilerim, benim sevincime ve mutluluğuma ortak olmanız beni her zaman olduğu gibi daha da mutlu edecektir, şimdiden hepinize çok teşekkür ederim,
    Hoşçakalın sevgili arkadaşlar.

    [​IMG]


    [​IMG]


    [​IMG]


    [​IMG]

    [IMG=http://img814.imageshack.us/img814/7996/012btm.jpg][/IMG]

    [​IMG]
     
    Son düzenleme: 25 Mart 2011
  4. exe0

    exe0 mustafa

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    40
    allah bızede nasıp edermı acaba orhan abiii ;Abim vedat abıyede yazdız sızede belırteyım bu YABAN tv ınatla balık avları konusunda neden sızıngıbı abılerımızın engın bılgısınde faydalanmaz ve ınatla kır avlarını bız dayatır bunu anlamıyorum kardeşim cagır bu duayenlerı rıca et haftada bır kac gun cekım yap bızde doya doya izlayalım.ayrıca baska bır gun olta baglama ve avlanma metotları hakkında bır program yap,dıger başka bır gunde tekne bakımı motor bakımı hıc yanı bunlar reitingmi istmez .Ülkemızde mılyonlarca balıkcı var neden yapmazlar anlamıyorum bugun yıne yazacagım adamlara .Saygılarımla mustafa yegın (bu arada sınarıtlerede nazar degmesın )
     
  5. ONUR TÜRKER

    ONUR TÜRKER ONUR TÜRKER

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    75
    Şehir:
    İSTANBUL
    Orhan abi maşallah gözümüz gönlümüz açıldı balıklar çok yakışıklı tutması da anlattığına göre bir o kadar zevkli peki yemesi nasıl balığı nasıl pişiriyorsunuz
     
  6. muratbodrum

    muratbodrum MURAT

    Mesajlar:
    33
    Şehir:
    ZONGULDAK - BODRUM
    Orhan abi ellerine sağlık çok güzel avlar ve çok değerli bilgiler bende sırtı ile avcılığı çok severim levrek kofana baraküda lambuka akya laos avlarım oldu fakat sinarit daha nasip olmadı kısmet bakalım uğraşıyoruz. Bu arada köpeğiniz çok şeker benim uzun zamandır aklımda bir isim var TÜYLÜ
    kısmetse bu aralar bizde ailemize bir fert dahil edeceğiz adıda malum tüylü olacak
    selamlar
    RASGELE.
     
  7. enez22

    enez22 irfantunalı

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    216
    Şehir:
    edirne
    Favori Kamış:
    Shimano Catana
    Favori Makine:
    Shimano Catana
    En İyi Avı:
    levrek 3 kg,sinarit 5 kg.
    muhteşem avlar

    Orhan Baba, avlarınız harika, yazılarınızı defalarca okudum ve büyük zevk aldım.Gerçekten bizler için çok değerli bilgilerinizi paylaşmışsınız ,bunun için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.:)
     
  8. enginson

    enginson engin

    Yaş:
    42
    Mesajlar:
    2.161
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    daiwa crossfire(spin) okuma salina
    Favori Makine:
    shimano catana 400 fb, ryobı ecusima 6000vi, okuma avanger 65
    teşekkürler orhan abi . hiç aklıma gelmezdi iskorpitten canlı yem yapılması :) hatta bu balığın insanlardan başka düşmanının olduğu da aklıma gelmezdi :) umarım bir gün bende bu balıkla tanışma fırsatı bulurum :)
     
  9. 0utlaw

    0utlaw Bahadır köse

    Yaş:
    33
    Mesajlar:
    620
    Şehir:
    antalya-manavgat
    Favori Kamış:
    Shakespeare E Series Supraglass 10-20
    Favori Makine:
    D.A.M. Quick 220,D.A.M. Quick 89
    En İyi Avı:
    Levrek, alabalık
    Orhan Amca tesekkurler paylasimci ruhun icin, hepimize adeta birer sinarit tutturdugun icin.Tecrube baska sey.Saygilarimla...
     
  10. izmir3535

    izmir3535 ibrahim

    Mesajlar:
    80
    Şehir:
    izmir-ksk
    teşekkürler orhan abi tutmuş kadar olduk anlattıklarınla, verdiği bilgiler için bu işi yapacak kişiler güzel bir bilgi
     
  11. balıkçı baki

    balıkçı baki baki taşpınar

    Mesajlar:
    54
    Şehir:
    cunda
    cok güzel av olmuş tebrikler orhan bey
     
  12. NADİR

    NADİR NADİR

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    103
    Şehir:
    KAYSERİ
    Favori Kamış:
    kenardan at-çekte kullanılan tüm malzemeler
    Favori Makine:
    SHİMANO
    En İyi Avı:
    yakaladığımda heyecanlandıran balık
    Orhan baba büyüksün, allah sana sağlıklı uzun ömür versin. Emeğine sağlık ustammm.
     
  13. AKİF ÖZKAN

    AKİF ÖZKAN AKİF ÖZKAN

    Mesajlar:
    518
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    Okuma salina spin2.40 ve bilumum kamış
    Favori Makine:
    yeteri kadarı
    En İyi Avı:
    Yeşil ırmak nehrinden bir torba dolusu tırıvırı
    Ne varsa siz büyüklerimizde var, deneyimin böylesine içten anlatılışını sadece siz saygıdeğer büyüklerimiz yapıyorsunuz ve bizlere hem ilham hem de örnek oluyorsunuz. Sevgiyle kalınız ve oltanıza hep belık vursun ki biz de yüzünüze yakışan gülümsemeye hep şahit olabilelim.
     
  14. hakiahakia

    hakiahakia Hakki

    Mesajlar:
    326
    Şehir:
    Bursa / Ayvalık-Cunda
    Favori Makine:
    Spro
    En İyi Avı:
    Levrek 2,7 Kg.
    Orhan bey amca eline, diline sağlık. Genelde balıkçı amcalar aksi, huysuz olurlar, paylaşmayı sevmezler. İnternet kullanıp balıkçılık forumlarına üye olmayanlardan bahsediyorum, aman kimse alınmasın.

    Çok değerli bilgiler vermişsin ama benim bir sorum var. Orhan baba düzeneğindeki 200 gr kurşun rölantide kaç mt derine iniyor? Veya bunun bir hesabı var mıdır? Her ilave 100 gr. şu kadar metre indirir gibi?

    Saygılar.
     
  15. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    74
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    Sevgili Hakkı kardeşim, bu raporda ağırlığa yeterli açıklama yapmamışım çok sorunda çok haklısın.

    Sinarit avında ağırlıkların ufakta büyüye olarak takılması lazım, 80gr. 90gr 100 gr gibi, rolantide gittin taktirde ilk iki kurşunla 8 metrelerde çok rahatlıkla gidebilirsin, üçüncü kurşunu taktığında 12 metreleri bulursun dördüncü kurşunda ise 16 metrelerde dolaşırsın, bu kurşunları küçükten büyüye doğru takmamızın faydası takımın biraz daha düz gelmesi içindir.
    Sırtı çekerken bazen aniden bir tepe ile karşılaşırsın, ilk yapacağın iş hemen bir kurşunu çıkartmak olacaktır, eğer daha da derinliklere geldiğinde kurşun ekleyeceksindir, bu benim uygulamam ama sen de zamanla teknenin hızını kullandığın ağılıkları ne kadarının hangi derinliklerde sırtı çekileceğini daha bileceksindir, her kurşunu ortalama olarak, rolantide gittiğinde 4 metre hesaplaman yeterlidir, buarada belki bir handikap, bir sorun olacak olan dönmelerdir, bu 9o derecelik dönmeler takımı baha aşağalara inmesini sağlayacaktır burada biraz daha hız vermekle bu sorunu gidereceksindir,

    Hoşçakal sana da sırtı avlarında güzel sinaritler dilerim.:) :) :)
     
  16. GYILMAZ

    GYILMAZ GÖKHAN

    Yaş:
    57
    Mesajlar:
    690
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Shimano
    Favori Makine:
    Shimano
    En İyi Avı:
    Minakop 3KG
    Orhan Abi,süper bir paylaşım,kitap gibi olmuş.Daha senden öğreneceğimiz çok şeyler var.Daha önceki bir raporunda yemli Mercan avında en iyi yemlerden birinin yeni yakalanmış olan bir kolyoz yada uskumrunun kesilerek yem yapılması olduğunu okumuştum.Geçen sezon bunu denedim ve gerçekten çok verimli oldu.Ben normalde çakı midye yada karides kullanırdım.
    Selamlar,
     
  17. Lear

    Lear

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    139
    Şehir:
    Bursa
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    ilk tuttuğum balık lapin
    Orhan baba verdiğiniz bilgiler çok işimize yarayacak paylaştığınız için teşekkürler. Bir de kedinizin adı cızbız olduğuna göre köpeğinize ona uyumlu bir isim aklıma geldi, MANGAL olabilir belki, uzun yıllar size yoldaşlık eder inşallah. Sağlıkla kalın.
     
  18. MİSTARVİT

    MİSTARVİT Feo

    Mesajlar:
    62
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    Yabomax-Bull/Panther
    Favori Makine:
    Spro
    En İyi Avı:
    10 lu çaparide 8 palamut
    Elinize , emeğinize sağlık. Harika bir paylaşım. Daha nice avları keyifle yaşamanız ve bizlerle paylaşmanız dileğiyle rasgele.
     
  19. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    74
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.
    Çok teşekkürler Mustafa kardeşim, bir sefer yaban tv geldi çekimler yaptık sonra arkası gelmedi benden talep olursa seve, seve yaparım, belki yeni çıkan Oltacı balıkçı dergisinde yazılarım yayınlakta belki kısa bir zaman sonra TV için çekimede geleceğini bana tel. Firma sahibi Kamil Üçok kardeşimiz.
    Sevgiler hoşçakal.:) :) :)
     
  20. jigging

    jigging Caner

    Yaş:
    44
    Mesajlar:
    1.213
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Penn spinfisher surf & Lineaeffe sorrento & Lucky Craft ESG II
    Favori Makine:
    Penn Surfmaster 750 & Shimano Ultegra XTB & Exage 4000fa & shimano twinpower 4000xg
    En İyi Avı:
    seni meraklı, hadi ordan... nazar değdireceksin..
    Orhan amca..... köpeğin ismi törpü olsun madem hem dişi hemde diğer sevimli arkadaşının ismiylede uyumlu olur :)

    Kendini özletme, gülen yüzünde hiç solmasın....... :)