Yeni başlayanlar aslında oltacıların ne konuştuğunu anlamakta zorlanıyorlar. İlk başladığımda kimin ne dediğini anlamıyordum. Adamın biri "balık kesti" dediğinde bile "acaba ne demek istiyor" diye düşünmüştüm. Balık neyi kesmiş olabilir ki? Yeni başlamıştım ve bu terimleri bilmiyordum. Derken biri "abi sağlı at" dedi. Ya da mesela elimde oltayla beni görünce "Dişli çıkıyor mu?" diye sordu yürüyüş yapanlardan biri? Bunlar herkese normal geliyor, ama aslında değil. Sonradan daha tuhaf başka ifadelere de rastladım. İnsanlar kendilerine has bir sözlük oluşturmayı seviyorlar. Tabi bir pratiklik de sağlıyor. Mesela, “Bugün balık biraz havalı”: Anlamı; balık çok dipte değil, biraz daha yükseklerde. Mesela “orta su”da. “Beraber olmak/Beraberiz galiba/Beraber miyiz?”- İlk duyduğumda Ne diyor diye şaşarak baktım. Yok beraber değiliz, hatta seni ilk kez görüyorum. İki kişinin oltaları birbirine dolanmışsa “beraber olmak” deniyor. “Su içeri basıyor”-Anlamını halen bilmiyorum Bugün de biri "çok basıyor, değil mi abi?" dedi. Yani? Yani ne yapıyor, kim yapıyor, anlamıyorum ki! Bu tür terimler o kadar çok ki aslında. Ama çoğunu öğrendiğim için şimdi aklıma gelmiyor, ayırt edemiyorum, normalmiş gibi geliyor. Terimleri hatırlamak için ilk başladığım zamanı gözümün önüne getirmeye çalışıyorum. Aklıma geldikçe ekleyeceğim... ===================================================== KATKILAR ==========================- (Köşeli parantezin içinde katkıda bulunan kişinin kullanıcı adı var) Tıktık'lamak: Balığın yemi didiklemesi [Co2] Kafa atmak: Yakalanan balığın çekilme aşamasında kaçma manevrası [Co2] Vuruş Var mı? Vuruyor mu? : Balığın yeme hamle yapması [Co2] Tasmalamak: Balığın yemi aldığı hissedildiği anda kamışı sertçe yukarı çekerek iğnenin damağa tam girmesinin sağlanması [Co2] Oynak: Su yüzeyinde kaçışan balıklardır. Bu, yakınlarda avcı balık (Boğaz'da kastedilen lüfer ailesi) olduğunu gösterir. [Co2] Kıyılamak: Balığın kıyıya, sığlığa yanaşması. Değiyor mu?: Balık yeme geliyor mu, didikliyor mu. (Muhacirlerin [Macır] dilinde "Diyiy mi?) [Night Fisher] Sağlı atalım beyler/Sollu atalım beyler: Akıntı olan yerlerde oltayı tam önüne değil, akıntının tersi istikamette biraz yana doğru atmak gerekir. Akıntı kurşunu zaten önünüze getirecektir. Yoksa oltalar karışır. Var mı bi şeyler?: "Yok" diyin
Tıktık'lıyormu ? Balığın yeme olan ilgisi / yeme atağı saldırısı. Kafa attı / kafa atışından tanıdım çipura ^^ Yakalanan balığın çekilme aşamasında yaptığı kaçma manevrasını yorumlayarak balık cinsini , henüz kıyılamadan tahmin etme oyunu, zevkli oluyor . Örnek ; yakaldım sandığım balığı gece çeker iken, aniden boşa düşmesi, yanımdaki avdaşıma ," balık kurtuldu demem " , ve son 1 metrede yarım kg üzeri mırmırı'n tekrar görünmesi, meğer bu muzur mırmır efendi, kıyıya doğru yüzermiş ekseriyetle , artık mırmırı tanıyorum^^ Vuruş varmı ? Vuruyormu? Balığın yem ile oyunu/merakı/didklemesi/yeme olan ilgisi/ yeme hamlesi Tasma /Tasmalamak / Tasmaladım Balığın yemi aldığını hiss edildiği anda yapılan sertçe eylem, böylece iğnenin sert damağa tam girmesi hedefleniyor. Oynak Su yüzeyinde kaçışan balıkların dolayısı ile yakınlarda avcı/dişli balığın varlığının tesbiti. Aklıma gelenler bunlar
Yazdıklarından iyi bir gözlemci olduğunu biliyorum,konuyu yine çok güzel bir ucundan yakalamışsın Adil kardeşim,gerçekten her yörenin kendine has balık avı ile ilgili terimleri oluyor.Yeni arkadaşlarımızda zaman içinde tecrübe kazandıkça bu terimleri herkes gibi öğreneceklerdir.
Tamkan, katkılar için teşekkürler. Bu arada başka bir terimi açıklarken kullandığın kıyılamak terimi de bunlardan biri. Bazıları zaten duyunca anlamı tahmin ediliyor tabi. Ama hepsi öyle değil. Teşekkürler Yahya Bey, Arkadaşların bildiği daha çok terim vardır herhalde. Bunlar en basitleri aslında. İnsan her işe başladığında uzun bir süre kendini beceriksiz gibi, bir şey anlamayan birisi gibi hissediyor. Biraz da dilini bilmediği için
Hah ha... onlar da dahil edilirse 30-40 terim varken bu sayı aniden binlere çıkar Ama doğru, "değiyor mu?" diye bir şey de var.
Güzel bir konu. "Su içeri basıyor" terimi benim bildiğim çay ağızlarında ve iç kısımlarında kullanılan bir terim. Normalde akarsuyun denize doğru akması, akıntının karadan denize olması gerekir ama bazen ayın etkisiyle deniz suyu yükselir ve ters yönlü bir akıntı oluşur. Denizden çaya doğru bir akıntı gelişir. Bu durum çok uzun sürmese de levrek avı yapanlar ve sık avlananlar mutlaka karşılaşmışlardır.
Ustumdesin sagla-solla. Yamuk attin veya kursunun hafif. Acemisin iste, bilmiyosun bu isi, git kumda oyna, balik senin neyine, git balikcidan al manasinda Baliga yol vermek, yaya gecidi yoksa bile buyuk baliga yol vereceksin. Yani, baligi yormak icin makaradan misina cekmesine izin vereceksin. Baligi kiskandirmak. Yemi almasini saglamak icin hafifce yemi cekmek. Daha birsuru vardir da aklima geldikce yazarim
Benim şahit olduğumda Boğaz için kullanıyorlardı. O gün akıntı çok güçlüydü, herhalde onunla ilgili olmalı.
Doğru, özellikle şu "balığı kıskandırmak" terimini nasıl atlamışım En güzellerinden biri. Kaşık/rapala atarken de kullanıyorlar: "Hızlıdan sonra birden yavaşa geçip balığı kıskandırmak gerekir"
Yeni yazılan terimleri ilk mesaja ekleyecektim, ama nedense "Düzelt" seçeneği artık çıkmıyor, ilk mesajımı edit edemiyorum.
Balığı boğmak (balık limitinde şakülü kaçırmakta denebilir) Genelde çinekop (yavru lüfer balığı) toplayıcılarının kullandığı bir tabir olup gerçek lüfer avcıları bu sözü kullanmazlar pek. Not: Mesaj güncelleme süresi 24 saati aşınca sona eriyor.
Combalak Su yüzeyinde kaçışan balıkların dolayısı ile yakınlarda avcı/dişli balığın varlığının tesbiti. Bu da benden olsun
Aslında sadece balıkta değil hayatın başka alanlarında da o işe özel terimler, deyimler kullanılıyor. Mesela, çok kişi ilgilenir diye düşündüğüm futboldan örnekler: Topu kesti... niye kesiyor mızıkçı, ne güzel oynuyorlardı. Topu dikti... hoppalaa, top ağaç mı dikesin. Topa bastı...Allah korusun, topa basılır mı, düşer adam. Çatala nişanladı...vah vah, kaşık bekar kaldı... ...