Av Ekibi: kaan gerzeli, snr55, faguvenli, cetingursu, Ergin DEMİROĞLU Av Saat: 04:50-8:00 Av Mevkii: Sırdır Vallahi Söylemek Olmaz. Av Ekipmanı: At-çek Sahte kullanımı Av Sonucu: Muhteşem bir Trofe Sazan Sabah sözleşilen saatde bir araya gelinip yola çıkıldı. Muhabbet tabii hep balık üzerine. Yoğun hava muhalefeti bizi yolumuzdan döndürmemişti. Uzaklardan gördüğümüz sudaki şamandraların ağ olmaması için içimizden dua ediyorduk. Neredeyse 50 dakika boyunca dağ bayır yürüyerek vardığımız avlağa gelindiğinde herkesin dili dışarı çıkmıştı. Ama bu bile yıldırmadı bizi. Üstelik yanımıza ne yiyecek ne de içecek birşey almıştık. Biliyorduk ki deniz bizi yeterinde doyurabilecek. Avlağımıza güç bela da olsa ulaşabilmiştik. Herkes çıkardı silahlarını. Pardon sahtelerini. Ama arkadaşımızın biri ismi lazım değil Saltigayı çıkardığında aslında karanlık olan havanın birden günışığı kadar aydınlandığını hissettim. Kesindi bu kez Levreğin kaçma şansı hiç yoktu. Öyle ya o kadar Hem acemiler (Ben Başta) hem ustalar bir aradaydı. Usta ustalığını konuşturacak, acemi şansına güvenecekti. At-çek başladık bismillah. Ne hikmetse ilk 10 dakika içinde beklediğimiz Denizin Aslanı saat geçmesine rağmen görünmemişti. Kol kaslarımız yorulmuş fakat halen bir balık alalamıştık. Alamazdık tabiii. Ama bir dakika bahanemiz vardı; 1. Deniz çarşaf gibiydi 2. Hava sisliydi 3. Sıra sıra dizilmiş ağlar sisten daha yoğundu. 4. Tam 20-25 metrelerde yunuslar uygun adım marş selam duruyorlardı bize. Denizde yunus haricinde canlı olarak ne kaya balığı ne yengeç ne karides görülmüyordu. Neden çünkü pazar harici balığa gidemeyen bana kastı vardı balıkların. Artık usta avcıyı tanıyorlar avlağa inince hepsi kaçacak delik arıyor diye avutacağım kendimi. Neyse sona gelirken hanımından izin alamayıp kaçak balığa gelmiş arkadaşlar kaçmaya karar verince bizde (burada biz;Hanımdan izin almayan yalnız ben) dönmeye karar vermiştik ki. Gözlerim kayaya oturmuş sırıtarak bakan Sonere ilişti. Vay canınaaaa... Günün trofesini almıştı. Üstelik fotoğraf çekeceğimden emin pozunu bile veriyordu. Bende tabii kaçırmadım. Meğer o trofe aslında bizmişiz... Sıcak yatağından kalk onca yolu tep sonra SAZAN'a bağla... )))) FOTOĞRAFLAR Bu arada yine fotoğrafım yok. İdare edin. Bundan sonra tripodumu da götürüp ilacımı kendim süreceğim. Keyfimiz Bol Olsun. Yine Olsa Yine Yaparız!... Avın Keyifçisi -o keyif biraz da geceden kalma- Avın Gazisi -Paçaya Dikkat- Avın Yalnız Adamı -Yalnız da olsan ben gibi biri ile balığa gidince kurursun- Avın Bezgini -Ne umutlarla gelmiştin oysa dimi-
o nasıl bır sazan oyle aynı photoshop denızde sazan oluyormu acemı balıkcı olarak soruyorum o nasıl sey oyle
Çok teşekkürler. Aynı zevki yaşarken ben yaşadım. Rastgele. Teşekkürler. Zaten balık olmadımı vuruyoruz manzaranın gözüne
denizden sazanda çıkardınızya helal olsun her halde dünyada başka yakalayan yoktur her ne garipse elin 1 beyaz 1 siyah
Arkadaş araç kullanırken tek kolunu dışarıda bırakır. Tesbihi de genelde o dışardaki elindedir. O'ndan olsa gerek
ah be abicim 1.si denizde ne arasın o sazan, 2.ciden photoshop olduğunu anlamak için sadece bir kez bakmak yeterli. heralde şaka babında hazırladınız bu raporu..
Kıyıya öyle ağ gerilmişken levrek zaten hayal olurdu. Muhabbetinizle esprilerle moral bozmamış, çok da iyi yapmışsınız. Ama eminim o ağlara baka baka atçek yapmak keyfinizi baya kaçırmıştır.
Sağlık olsun, biz balık alamasak da spor yaptık. Ya ağı serenler o ağlarla yarınlarını çektiklerini öğrenince ne yapacaklar...
"Bundan bir kaç yıl önceydi, biz de epey büyük bir sazan tutmuştuk denizden" diyerek, konuyu biraz sağlamlaştırsam, "hangi avlak, neyle tuttunuz" diye bin tane soru gelecekti sanırım. Şaka bir yana, bunun sazan olmakla falan alakası yok. Amatör balıkçılık, bir hafta önceden heyecan sarması, takımların hazırlanması, son gece uyku tutmaması ama sabaha karşı uykuya dalınıp, bir saat sonra da heyecanla uyanılması demek değil midir? Bazen yüzlerce kilometre yol yaparız, bazen balık uğruna günlerce eve uğramayız ama yine de tek bir balık tutamadığımız olur. Bu işin keyfi de orada zaten. Balık tutamasan bile, yinelemek için içinde istek olması, hatta bunu ayarlayabilmek için harcanan çabadadır keyif. Salacağımızı bildiğimiz balıkların peşinden dünya masraf ve yol yaparak gidiyoruz, günlerce düzensiz uyuyoruz ama yine gidiyoruz, yine gidiyoruz. Çünkü doğa çok güzel, kamp arkadaşlığı çok güzel, paylaşmak çok güzel... O yüzden, eğer sıcak yataktan kalkmak sazanlıksa, ben trofe bir sazanım. Bence harika olmuş. Mis gibi havayı solumuşsunuz, bir aradasınız, balık yok ama yüzler gülüyor, eğlenceli de bir raporunuz olmuş, daha ne olsun? Hepinizi ayrı ayrı kutlarım, darısı bizim başımıza diyeyim de yakında yine balığa gitmek nasip olsun. Oltanız balıksız, yüzünüz tebessümsüz kalmasın arkadaşlar, rast gelsin.
Şennur Hanım çok teşekkürler. Bizim Karadeniz'de saat 12:00 olmamışsa hiç birşey normal değildir. Bir de bakmışsınız denizde sazanlara denk gelmişsiniz. Önceleri yani balıkçılığa ilk başladığım yıllar olsa böyle balıksızlıkta offlayıp puflamış olurdum. Ama gerçekten artık boş dönülen avlarda zerre kadar üzülmüyorum. Geçtiğimiz haftalardan hatırlarsınız gerçekten çok iyi gökalalar kaçırmıştım. Kaşıktan sıyrılıp giden balıkları görenler diz döverken ben gülücükler saçıyorum. Tabii benim gülücüklerim başkalarının şaşkınlığı. Kaçan her balık ancak benim mutluluğum olur. O bir yenilgi değil, selamlaşmadır... Şuan bunu söylemelerine rağmen halen devam ediyorlar ya ona şaşıyorum.
nede güzel yazmışsın bende o balık ne diyodum. samsundamı levrek avlıyosunuz? bu mevsimde oralarda atçekle çıkıyomu acaba? yemliyle alıyolardırda atçekle biraz erken gibimidir?
Süleyman Abi Samsunlu atçek işini geç de olsa farketti. Bir ay öncesinden başladı tek tük. Normalde erken gibi düşünsek de bu yıl havaların erken ısınması balığın da erken başlamasına sebep oldu zannediyorum. Sağlıcakla.