Oturduğum yere 5 dakika mesafede derenin denize döküldüğü yer var ve biliyorsunuz orada levrek olur. Malesef buradada herkes biliyor artık orada levrek olduğunu ve geçen sene daha iyiydi yine birkaç kişi görüyordum en fazla ama artık hergün adam kaynıyor orası levrek süpürgesi olsun geceleri ağ gerenler olsun bu kadar olur ya.Balık malık tutulmuyor artık orda. Ve bende karar verdim burdan cacık olmaz artık dedim ve başladım gezmeye.Uzun yürüyüşler sonunda buldum biryer ve atçek yapmaya başladığım andan 5 dakika sonra bir balık yakaladım sonra yarım saat filan balığın güzelliğini seyrettikten sonra tekrar yarım saat filan devam ettim birşey çıkmadı bende tadında bırakayım bugün dedim ve döndüm.İşte balık; balık 2 kilo 90 gram . sabah 10 civarlarında tutuldu deniz berrak hava güneşli idi. ekipman; shimano alivio cx spinning 270 10-30 okuma avenger av40-b remixon fusion 0.20 ip misina fiyatına göre çok iyi bence duel harcore minnow 130f Gezmekte fayda var bunu öğrendim gittiğim yerde ne bir çöp ne bir izmarit vardı yerde, kimseler geçmemiş oralardan bir kişiye söylesem orda levrek tuttuğumu yarın orda 10 kişi görürüm eminim.Neyse sonuç olarak bizim halkımız çok pervahsız bir şeyi tadında bırakmıyorlar dibine kadar vuracaklar illaki Allah böyle insanlara izin vermesin.
Tebrikler, maşallah çok güzel bir levrek :thumb: Buradan avlak yazmayın dediğimizde bize kızanlara çok güzel bir cevap olmuş raporunuz, avlarınız her daim keyifli ve bereketli olsun.
Mithat tebrik ederim. Bende Giresunda yaşıyorum bu ara belimdeki rahatsızlık dolayısıyla 1 aydır balığa gidemiyorum. tuttuğun balığı görünce içim gitti. Denizde dalga da olmamasına karşın güzel bir balık ykalamışsın. Tebrik ederim tekrar. Fırsatımız olursa tanışmak isterim.
Öncelikle mükemmel bir av olmuş. İnanın resimlerinizi incelerken içimde hissettiğim sevinci yada duyguyu anlatamam. Levreğe sadece sıradan bir balık olarak bakılmamalı. Diğer balıkların aksine çok nadir ve ender olmakla birlikte daha duygusal davranışlarla haraket ettiğini düşündüğüm bir türdür. Evet yanlış okumadınız duygularından bahsettim. Eğer levreği suda iskelenin altında canlı canlı izleme fırsatı yakalarsanız, çevresini verdiği tepkilerinin , duyarlılığının diğer balıklara göre çok ama çok farklı hareketler sergilediğini görüceksiniz. Benim için onlar denizin en sadık dostları . Altını çiziyorum, kesinlikle abartmıyorum. Yaşıyorum-hissediyorum ..... Şu zamana kadar meraların paylaşılması konusunda sizin gibi düşünmüyordum fakat diğer amatör balıkçı arkadaşlarımızın ispendekleri dahi aldığı şu dönemde merayı sır gibi saklamak bana görede önemli ve gereken bir durum haline geldi. Keşke tüm amatör balıkçılar duyarlı olsa, keşke ağlar gerilirken sahil güvenlik ekipleri görevini yapsa yada bağlı olduğumuz bakanlık görevini yapsa, lakin hiç kimsenin bu konuda hiç birşey yaptığı yok. Ben amatör balıkçı olarak her zaman avlanmada yemekten çok sportifliğe ve doğaya olan saygımı, verdiğim değeri ön planda tuttum. Türkiyede' ki denizlerimizin hiç bir yerinde balık kalmasa yurtdışı yaparım veyahut başka alanlara yönelebilirim. Fakat buradaki önemli sorun ülkemizdeki balık populasyonun yeterince korunamaması. Ve en çok üzüldüğüm de geçen her saat her dakika her saniye balık türünün hele hele levrek gibi nadir balıkların azalmasıdır. Türkiye bir gün muhakkak bunun bedelini ağır bir şekilde ödeyecektir. Yabancı ülkeler avlaklarını yasalarla korurken, balık populasyonun sürdürebilirliğinde çektiği sıkınıtılara çözüm ararken , biz balığın çeşitlendiği temiz su alanlarını yada kaliteli balıkları bitirecek kadar duyarsızlaştık. Sözümüz tamamiyle amatör balıkçı arkadaşlarımıza değil tabiki onların-bizlerin denizlerimiz üzerindeki etkisi genel anlamda az. Burda en büyük suçlu evine ekmek götürüyorum başlığı altında , yumurta bırakmasına bile fırsat vermeden- av yasağı olduğu halde büyük teknesiyle çıkmasa da küçücük sandalıyla kıyıları voleleyen tabiri caiz ticari balıkçılarımızdır. Maalesef , ülkemizde bu kadar su ürünü mühendisi varken bunları yasalarla koruma altına alarak özelliklede kooperatiflerle uyumlu işbirliğiyle her tekneye verememiz bizim hatamızdır. Yeteri kadar sesimizi duyuramamaktandır. Türkiye' nin bu konuyla ilgili kurumlarının ayıbıdır. Bundan 1 ay önce eminönü tramvayında karşılaştığım bir turistle ders notum üzerine konuşurken şans eseri lafın üniversite bölümlerinden balıkçılığa geldiği o anda duyduklarıma hiç de şaşırmadım. Çünki biliyorum, yaşıyorum , duyuyorum, öğreniyorum. Şu anda kendi blog siteminde sahip olduğu bazı balıkçılık grupları var, topluluklar var. Belki aralarınızdan takip edenleriniz vardır gerek internet gerek tv aracılığyla . Ben o gruplardaki balıkçılığın geldiği noktayı gördüğümde bir amatör balıkçı olarak her denize salladığım oltada önce bir tereddüt edip daha sonra vuruş almayı beklerken çözüm arayışları için beyin fırtınaları yapıyorum. Unutmayın arkadaşlar, biz yokken onlar vardı. Onların yaşamlarını bizler tehdit ettik. Biz levreğin ekolojik döngüsünü tehdit ettik, biz istanbulda sinarit populasyonunu, mercan populasyonunu tehdit ettik. Bunları görmessek yanlış yapmış oluruz. Bundan dolayı biz amatör balıkçı arkadaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Ben inanıyorumki şu yazıyı baştan sona okuyan herkes en az benim kadar içinde deniz sevgisini edinmiş, hayatını sadece bir zevk uğruna inşa etmemiş, ve sahip olduğu bu güzel canlıyı yada canlıları koruyabilmiş yada koruyabilecek ender insanlardandır. Tüm amatör balıkçılara güneşli günler bereketli avlar dileğiyle.... http://turkeyfishingclub.blogspot.com.tr/ Turkey Fishing Club Meriç Yalçın
bereketi daim olsun.lakin bi konuya değinmek istiyorum.lafım size değil yanlış anlaşılmasın.nolursunuz balık boyunu nalet paketin boyuyla ölçüştürmeyin.Bol trofeli avlar dilerim.
Çok haklısınız meriç bey denizleri koruyan bir mekanizma yok burada ne limit nedir bilen var ne yasak tanıyan imkanları olsa herşeyi yaparlar balık tutmak için tek sınırları balıkları taşıyabilmek olur .Ayrıca yeni kullanıcı olduğum için özel mesaj gönderemiyorum size başka bir iletişim adresi verin lütfen.
Güzel avınız için tebrik ederim.Dereağızlarına ağ germek yasaktır.Gerekli makamlara resmi şikayette bulundunuz mu?
Ben arkadaşımdan duydum direk görmedim eğer görürsem direk şikayet ederim.Mesela siz şikayetlerinizi hangi makamlara ve nasıl yapıyorsunuz veya yapardınız o konuda da bilgi verin lütfen.Ayrıca gece zıpkınla dalanları da duymaya başladım.Ya sadece yasak avlanmaları kontrol eden bir birim, kurum yada teşkilat vesayre olmalı bence. Polisin,jandarmanın,belirli kamu görevlilerin yani nerdeyse herkesin baktığı bir işe kimse bakmaz.Asıl görevi bu yapılan kansızlıklara bakmak olan varsa söyleyin lütfen belki ben bilmiyorumdur.
Bunun için Sahil Güvenlik'i arayabilirisiniz.158 i direkt çevirdiğinizde çıkacaktır.Şikayetinizin takibi için de bunu sonradan yazılı olarakta iletmeniz faydalı olacaktır.