Yeşilköyde Kıyıdan Avlanılabilen Balıklar. 1 - İSTAVRİT : Mayıs ve Aralık ayları arasında yapılabilen istavrit avının en verimli dönemi suların iyice sıcak olduğu Haziran ve Ekim ayları arasıdır. Akşam güneşin batmasına yaklaşık 1 saat kala kıyılayan istavrit güneşin ortadan kaybolmasını taliben hava tamamen kararana kadar kıyıdan av vermektedir. Yazın başlarına doğru Mayıs, Haziran aylarında kıraça boylarında olan balık ilerleyen aylarda istavrit boyutunda av vermekle birlikte zaman zaman iri istavrit tabir edilen boylarda da avlanabilmektedir. takım: - Muhtelif boy ve ebatlarda çapariler kullanılır. Genelde ince takımlar tercih edilirse daha çok balık alınabilir. Çok küçük boy balıklar istenmiyorsa kalın köstek ve bedene sahip olan ve daha büyük iğneli çapariler de kullanılabilir. Yeşil ve mavi simli iplik türü tüylü beyaz ve siyah iğneler iyi sonuç vermektedir. İğne boyu tercihen 11 numara ile 7-8 numara arasında olabilir. - Çaparinin yanısıra seyirtme (sıyırtma) tabir edilen bir takım daha vardır. Bu takımla da bedenimizden gelen fırdöndüye bağlanan sıyırtma kurşunun ardına bir kulaç mesafe bırakarak, takılacak olan 5-6 no iğneli bir çapari yahhut aynı iğne boyuna iliştirilmiş, silikon küçük boy balıklar yada teke gibi bir takım yemlerden oluşan takımdır. Bu takımla da iri istavrit alınabilmektedir. 2 - İZMARİT : Marmara denizinin yegane dip balığı suların ısınmasıyla Yeşilköy sahileerinin çok yakınlarına kadar girmektedir. Yazın ortalarına ve sonlarına doğru çok iri izmaritler kıyıdan alınabilmektedir. takım : - Bunun için hazırlayacağımız klasik ikili yahut üçlü dip takımını ileri atmak, kamışımız germek ve vuruşları beklemek yeterli olacaktır. Bunun için yem tercihimiz bölgede bolca bulunan ve balıkların yem tercihlerinin başında gelen midye olabilir. Midyenin yanında teke, parça akyem de izmarit avında kullanılır. Yem takarken dikkat edilmesi gereken husus yemi çok büyük takmamaktır. İzmaritin ağız yapısı küçüktür. Dolayısyla iğnemizi ona göre ufak boylarda (6-7-8 no) seçip uygun şekilde yemi takmak yeterli olacaktır. Yemi takarken de genelde sert olan kısımlarını kullanıp iğneye sağlam bir şekilde geçirmeliyiz ki atış senasında yemimiz iğneden ayrılıp gitmesin. 3- İSPARİ : İspari avı yeşilköyde bol miktarda yapılabilmektedir. Kayalık alanların çok bol olduğu sahilimizde ispari balığı kıyıya çok yakın alanlara kadar gelmektedir. takım : - Öncelikle belirtmek isterim ki ispari balığı izmarit için hazırladığımız dip takımına da gelmektedir. Aynı karakteristikte olduğuizmarit balığı için seçtiğimiz yemlerin aynısı ispari içinde geçerlidir. - İspari için bahsedeceğimiz bir diğer takım da şamandırlı takımdır. Kıyıya 5-10 metre mesafeye kadar gelen ispari için ileri atış yapmaktansa şamandıralı takım yapılarak 10 metre kadar önümüze atmak ta yeterli olabilmektedir. Bu takımda bedenden gelen klipsli fırdöndümüzün arkasına bağladığımız şamadandıranın gerisine, atacağımız alanın dip derinliğine uygun bir beden bağlayarak bedenin sonuna tek bir 7, 8, 9 numara iğne ve iğneninde yaklaşık 1 karış üstüne kıstırma kurşun takarak takımımızı yemlemek suretiyle yakın suya göndeririz. Şamandırayı kontrol gözle kontrol ederek balığın vuruşlarını takip etmeye çalışırız. Şamadıra balığın vuruşlarıyla zaman zaman tık tık kıvamında oynayacaktır. Balık yemi ve iğneyi tamamen aldığın ise sağa sola kaçışmaya çalışacağından şamandıra tamamen batar artık balığımızı çekebiliriz. Bu çeşit av için durgun havalar idealdir. Havanın çok rüzgarlı denizin de oynak olması halinde şamandıranın kontorlü ve takımın belli bir yerde durması çok güç olacaktır. 4- EŞKİNA : Nisan ve Mayıs aylarında Kayalık bölgelerde yemlenmek için kendini gösteren eşkina Yeşilköy sahillerinde de kayalık alanlarda havanın kararmasıyla birlikte av vermeye başlar. Eşkina için avlanacağımız alanın mümkün olduğunca karanlık ve sessiz olması önemlidir. takım : - Eşkina da kullanılacak olan birinci takım klasik köstekli dip takımıdır. Bu takım 2 yada 3 iğneli olabilir. İğneler tercihen bronz renkli çapraz kısa pala 1 yada 2 numara iğnelerdir. Bedende kullanılacak olan misina 0.30 yada 0.35 kösteklerde ise 0.25, 0.30, yada 0,35 olabilir. Zaman zaman 2 yada 3 kilo üzerindeki balıklar bu takımları bile koparabilmektedirler. Köstekler ortalama 25-30 cm uzunluğunda bağlanmalıdır. Takımı hemen önümüzdeki kayaların az ilerisine atacağımızdan kullanacağımız kurşunun mümkün olduğunca küçük olması hem atış dengesi hemde kayalara takılıp takım vermeme açısındna yararlı olacaktır. Yem olarak teke ve kaya kurdu kullanılabilir. Tekenin eşkinanın en sevdiği yem olduğu söylenir. Kamışımızın ucuna iliştireceğimiz fosforlu ışık gece karanlığında sabitlediğimiz kamışımızın ucundaki takıma balığın vurduğunu daha rahat anlamızı sağlayacaktır - Eşkina avında kullanılabilecek diğer bir takımda şamandırlı takımdır. Daha önce ispari takımı bahsinde anlattığımız takımın daha güçlü halidir. İğne olarak yukarıda bahsettiğimiz boylarda kısa pala bronz iğne misina olarakta aynı değerlerde misina kullanılmalıdır. Yalnız şamandıra tercihinde önemli olan husus gece avcılığı yapılacağından, fosfor takılabilen şamandıraların seçilmesi yararlı olacaktır. Yemli takımda kamışta takılarak kullanılan fosfor bu takımda şamadıraya takılarak gece karanlığında balığın vuruşunu şamandıra üzerinde görebilmemizi sağlayacaktır. Işık sayesinde hemn şamandıranın yerini daha kolay görebileceğiz hemde balığın takıma vuruşunu ışıklı şamandıramızın hareketlerinden daha rahat anlayabileceğiz. 5- ZARGANA : Zargana esas itibarı ile gümüş balığı ve gümüş balığı yavrularıyla beslenen bir balıktır. Yeşilköy sahillerinde bolca bulunan gümüş balığı zargana için vazgeçilemez bir avdır. Zargana saldırgan ve meraklı yapısı itibariyle avcılığı da çok zevkli bir balıktır. Zaman zaman çok alışılmadık tekniklerle ve yemlerle avlandığına rastlanılmaktdır. Hava ve suların ısınmasıyla ve doğalolarak gümüşlerin de çoğalmasıyla kıyıları saran zargana kıyı sularının soğuması ve ufak balıkların da kaybolmasıyla kıyılarda çekilir. takım : - Zargana günün büyük bölümü suyun yüzeyinde ve üst kısmına çok yakın geçiren bir balıktır. Zargana avında en etkili takım su üstü şamandırlı takımdır. Bu takımda bendenimizden gelen fırdöndüye zargana topu olarak tabir edilen ağır şamandıramız bağlanır bu şamandıradan itibaren yaklaşık 1 kulaç (1.5 metre) 0.18 - 0.20 misina bağlanır ucuna da 8, 9, 10 numara tek iğne bağlanır. Zarganaya yem olarak akyemlerin kuyruk altı bölümleri sülük kesilerek takılabilir. Bunun yanında yeşilköyde zargananın en sevdiği yemlerden biri kurttur. Kaya kurdu yada dere kurdu da kullanılabilir. Bunun yanısıra kurt boyutlarında ve çok kalın olamayan toprak salucanlarının da aynı verimi verdiği tarafımdan ispatlanmıştır. Bu tip yemlerin bulunamadığı ortamlarda kaya ve yosunların arasından toplanabilecek olan canlı teke, o da yoksa kayaların kenarından çıkarılabilecek olan mideynin kurta benzeyen kenar etleri düzgünce sıyırılarak ve kurt gönümlü bu kenarları iğneye takarak kullanabiliriz. Bu takımı çok ileri atmaya gerek yoktur. Ortalama 50 metrelik bir atış yeterli olacaktır. Takımı attıktan sonra beklemeden sarmaya başlamalı ve orta ızda sararken zaman zaman kamışı gererek yemimize kaçak oynak bir hava verilmeli ve zargana kıskandırılmalıdır. Şamandıranın 1 kulaç gerisinden gelen iğnemizi gözle tkip etmeli ve çevreden saldıracak olan zarganaları yoklamalıyız. Saldırı olduğu an zargananın yemi alması için bir az bekleyebilir yahut hızımızı azaltabiliriz. Balık yakalandığı anda çok fazla zorlamadan orta hızda çekmeli balığın direnme anlarında kamışa asılmamalıyız. Zaman zaman çok büyükbalıklar geldiğinde misinanın koptuğu ve iğnelerin açıldığı oluyor, ben bu takımda genelde büyük balık arzu ettiğimden 0.25 misina ve 5-6 numara uzun pala siyah iğne kullanıyorum. 6- ÇİNEKOP, SARIKANAT, LÜFER, KOFANA, SIRTIKARA Bu balık yaz ortalarından itibaren karadenizden egeye doğru ilerlerken boğazı geçmesini müteakiben yeşilköy sahillerini de ziyaret etmektedir. Bu türün tamamının buraya yazılması tesadüf ve dikkatsizlik değildir. Yeşilköy kıyılarında genel olarak lüfer tabir edilen balığın en irilerinin yakşaık 1 metreye yaklaşan boyda sırtıkara olraka adlandırılan boylarının da yakalandığı tarafımdan bilinmekte ve şahitlerce de ispatlanmaktadır. takım : - Gündüz, akşam üstü ve akşam saatlerinde, kaşık ve rapala atıp çekme suretiyle yakalanan balık genelde çinekop sarıkanat ve lüfer balığıdır. Rapala bağlama, renk ve marka tercihi gibi konular burada işlenmeyecektir. Bunlar için Olta takımlarıbölümünü inceleyebilirsiniz. - Akşam üzeri, akşam saatleri ve havanın kararmasıyla birlikte, bu balıklar için mantarlı tabir edilen klasik lüfer takımını kullanıyoruz. Yem olarak İstavriti yaprak keserek kullanıyoruz. Tabi yem tercihinde asıl geçerli olan o bölgede doğal ortamda balığın neyi bulabileceği ve neye alışkın olduğudur. Yeşilköy kıyısına gelen lüfer muhtemelen zargana, izmarit ve istavritle beslenmektedir. Bizde mantarlı oltamızda bu yemleri kullanırsak avdan alacağımız verim bir kat daha artar. Bu takımla ilgili incelikeride forumuzdaki bu linkte bulabilirisiniz. Avlanabilecek Alanlar.
avlak yer bilgisi 1- Bu bölge yeşilköy limanının içidir, Avlanmaya müsait değildir. ancak buradan ihitiyacımız olan tekeyi kepçe ile kolayca alabiliriz. 2- Burası Polat Otel' dir. Sahilin son kısmını oluşturur. Bu taraftaki iskeleye geçmek mümkün değildir. Sahilin sınırlarının ve yöne tayininin kolayca anlaşılabilmesi için işaretlenmiştir. 3- Sahilin başlangıcındaki kayalardır. Genelde Lüfer avlağı olarak verimli olmaktadır. 4-Yeşilköyün ünlü röneparkıdır. Yön tayini açısından yararlı olsun diye işaretlenmiştir. 5- Benim düz kayalar olarak tabir ettiğim avlaktır. Bolca zargana avlamışlığım vardır. Ayrıca yukarıda pek değinmemiş olsamda dip kıbırısı ile çok iri kefalle alınmaktadır. Ayrıca şamandıralı zargana takımına da hatrı sayılır boyda iri kefaller denk gelebilmektedir. Ayrıca yine bu kısımda yemli ile ispari alınmaktadır. 6- Burada kiralaık tekneler ve yunuslar bulunmaktadır. Ayrıca bu bölge çapariyle güzel istavrit yapmaktadır. Erken gelinmezse pek yer bulunamayabilir. 7- Son kaya tabir edilen yerdir. Mevsiminde lüfere atanlar çoktur. Güzel lüfer yaptığı söylenir ancak ben hiç lüfer için bu kısma gitmedim. Ancak buradan yemli takımı ileriye atarak çok iri izmarit ve ispari aldım ayrıca, 3 lü dip takımına 2'li 3'lü izmarit gldiği de oldu, çok güzel bir yemli avlağı. 8- 7 nolu bölgenin hemen bitişiğindeki avlaktır. Burada yönümüz denize değin yan tarafa, K.çekmece tarafına dönüktür. Bu tarafa doğru attığımızda takımı akıntıya ters çektiğimizdne ötürü güzel zargana yapmaktadır. Ayrıca güzel bir ispari avlağıdır. Benim zargana için tercihim bu bölgedir. Ayrıca çok iri zarganaları da bu noktadan yana doğru atarak almışımdır. Hatta çok çok iri zarganaları da takımı patlattıklarından ötürü bu noktadan kaçırmışımdır. 9- Bu bölge sahilin son bölgesidir. İBB Florya tesisleri bulunmaktadır. Arzu edilirse kıyıdan at çekle zarganayı bol miktarda yapar. Ancak diğer noktalara göre daha sığlıktır. bu noktada genelde kalabalık insanlar gezdiğinden pek fazla av yapılmamaktadır. Ancak ava müsaittir ve denenmesi gereken noktalardan biridir. 10- Bu nokta yeşilköyün otobüs ve minibüs ulaşımı ie gelindiğinde son durak olarak bilinen noktadan sahile inilen yerdir ve ilk karşılaşılan noktadır. Burada da zargana avlamışlığım vardır. Ayrıca buradada zargana takımına bolca kefal gelmektedir. Yemli içinde ideal bir yerdir.
Selam Vermiş olduğun bu faydalı bilgiler için teşekkürler,emeğine sağlık. Bol balıklı günler temenni ediyorum...
Ben de Yeşilköy'de avlanıyorum, bilgiler çok işime yaradı, teşekkürler. PAzar gidip deneyeceğim. Ben şimdilik acemi biri olarak istevritlerin peşindeyim... Bilgiler için tekrar teşekkürler...
4 sene önce kayıktan zokalı takımla çirozun karşısında 65cm kofana düşürmüştüm denize, o gün 2 kişi 15 tane lüfer yakaladık kayıktan, sona doğru bu hayvanat denk gelmişti bana, o kadar hızlı su üstüne çıktı ki boşluğunu bile alamamıştım, suyun dışına çıkıp bir zıplamasıyla ağzımız açık kalmıştı, kayığa kadar çektim balığı nooldu dersiniz? kepçe kullanma özürlü olduğum için balığı kaldırdım ve suya düştü .O gün bugündür yanımda kepçesiz lüfere gitmiyorum.
. O Sene Bolluk vardı. Şimdi Amatör olarak değil kepçe Profosyonel olarak Ağ atsan balık çıkmıyor. Geçen gün Boğaç ile Yeşilköyde dolaşırken iskeleye bir Ticari Ağ teknesi yanaşıp tayfa indirdi,Biraz konuştuk çocukla, Ataköy açıklarına ağ atıp Voli yapmışlar sadece 12 adet Sarıkanat ve Lüfer almışlar. Velhasıl sularımızda balık popilasyonu giderek azalmakta. Bugün bizim fazladan avlayacağımız bir çinekop yarının Sarıkanat'ı , 6 ay sonrasının Lüfer'i ve yavrularının anası olacakken ( hemde binlerce minik minik çinekop) sadece bugunu düşünmemiz yüzünden ( Sözüm meclisten dışarı) balığın neslini tüketiyoruz. Burada biz diyorum ama Genel insanlık için konuşuyorum desem yeridir. Konu tarafımdan başka taraflara doğru gitmeye başladı pardon. Kısa tutayım.
Paylaşımda bulunan arkadaşlardan hem kendilerini hem de bizleri zor durumda bırakmamaları için, alıntı yaptıkları kişi ya da kurumu bilgi paylaşımı sonunda belirtmelerini önemle rica edeceğim...
wallahi yeşilköydeki gırgırların ağlamaya hiç hakkı yok, o bolluk zamanı akşam balık kıyıya yemlenmeye geliyodu utanmasalar çirozun ağzına yama yapıcaklar gece gece o kadar sığ yere ağ döküyolardı, defalarca şahit oldum, balık bitiyosa ticari balıkçılık bitiriyo, başka bir yazımda okuduysanız bilirsiniz yakında bu insanlar aç kalınca nerde bu devlet nerde bu millet diye televizyonlara çıkarlar demiştim.Vallahi müstehaktır billahi müstehaktır, zamanında balıkçılıktan geçinmeyi değil köşeyi dönmeyi amaçladılar yarının balığını bugünden yakalayıp ucuzucuz sattılar, alın bugünde ağlıyolar.Türkiyede sular neden kuruduysa balık da o yüzden kurudu(küresel ısınmayı kasdetmiyorum).Nasıl konya ovasında gereksiz usulsüz aşırı sulama nedeniyle olması gerekenden 20 kat fazla su kullanılıyorsa, denizlerimizden de haddinden fazla balık yakalanıyor.Bir de haberlerde biri çıkıp diyorki ticari balıkçılıkta dünya 6. sıymışız, Allahım bu insanlara akıl ver!! Denizden ne kadar fazla çıkarırsak o kadar kar ederiz mantığı bitirdi bu denizleri.Sanki deniz değil de darphane.Alın size içi boş darphane(hedefim ticari balıkçılar) buyrun geçinin.Daha nediyim deliriyorum, 2 kere gırgırda tayfalık yaptım 1 kerede trole gittim, sırf gördüklerimden indallah ettim.Balık akını zamanı ç.kale boğazını kapattılar biliyomusunuz, kimsede gelip ne yapıyosun diye sormadı balık o kadar çoktuki güvertede herkes beline kadar balığın içindeydi, ve ağlar henüz tam boşalmamıştı ağın altında kalan binlerce balık ölmüştü canlı da olsa o kadar balık doluydu ki teknenin kıçı nerdeyse suya sıfır haldeydi.Netekim kasalanan balığın 3 te 1 i kadarı da suya iade edildi ölü olarak.İşte bu açlık bitirdi denizleri.Bir amatör balıkçının geri bıraktığı yaprak ancak bir umut olabilir, somut bir getirisi olmayacaktır bu ticari balıkçılık mantığı varken
YUcel usta, tam dusunduklerimi yazmissin... beter olsunlar.acliktan geberseler ekmek vermem bu pisliklere... buralari bitirdiler sarozu talana basladilar simdi. ama onlara sor hepsi sutten cikmis ak kasik...
Haritadaki 7 ve 8 numaralı noktalarda gece ışık zayıf kalıyor, 6'yı bilmiyorum ama 5 ve 10 sahildeki spotlar tarafından çok iyi aydınlatılıyor, yazın bir defa gittim bir mırmır bir de minyatür bir yayına benzeyen balık yakaladım, galiba cinsi gelincik. 9 numara belediye tesislerinin tam önünde olduğundan iyi ışık alıyor, kayalar son derece muntazam yerleştirilmiş ve alçak, akrobasi gerektirmiyor, dibin de diğer kısımların aksine kumluk olması lazım ama yazın akşamları adım atacak yer olmuyor, havalar bir soğusun saat 7'den sonra adam kalmaz, o zaman 9'u bir denemek gerekir. 9'dan ispari, kefal ve zargana çıkar; lüfer, çinekop, izmarit falan alan varsa söylesin, gerçi 8'den çıkan balığın 9'dan çıkmaması için bir sebep yok ama hayvanların huyu belli olmuyor. Eskiden bu civarda mezgit falan olurdu, şimdi galiba yok... Offf, balık tutasım geldi, karşıda olsam şu konuyu okuduktan sonra evde duramazdım... Herkese hayırlı ramazanlar, iyi avlar...
10,6,7,VE 8 de su diğer yerlere nazaran daha derin yaklaşık 20 metre açıkta 20 metre civarında, + dikkat ederseniz o haritaya göre sağdan sola doğru şiddetli akıntı var açıkta dediğim yerler de omuz yapmış bir şekilde duruyor kıyıya paralel geçen balık sürüleri omuz yapan yerde kıyıya daha yakın geçiyorlar, bu yüzden oralarda lüfer yakalamak daha kolay, benim çirozun ucunda ilk oltamı atarken dengem bozulmuş ve oltam en fazla 10 metre gitmişti, çektim ucunda 25cm sarıkanat vardıi ancak kıyıya yakın yerlerde dağınık kayalar var suyun dibinde, açığa atınca yaklaştıkça oltayı daha hızlı çekip suyun üstüne çıkarmak gerekiyor aksi halde çok takım kalıyor hepinizin dikkatine
Arkadaşımız konuyu kopyalayıp açmış. Eline sağlık. Alıntı yaptığı kişinin adını vermemiş ama sorun değil. Bende yıllar önce bu bilgileri insanlar faydalansın diye yazmıştım, hiç bir zaman hiçkimseye neden benim emeğimi kullandın demedim. Burdada demiyorum. Yeterki altına kendi ismini yazmasın. Bu arada bu bilgileri hazırlayalı sanıyorum 4-5 sene olmuştur. O zamandan bu zaman geçen vakit içerisinde elbette bilgi ve deneyimlerimde çok ciddi değişiklikler oldu şimdi bu bilgileri okuduğumda çok keskin çizgilerle yazmış olduğumu gördüm. Şurda şu çıkar burda bu çıkar gibisinden keskin bir ayrım yok herşey heryerde çıkabiliyor arkadaşlar. ama genelde çıkan balıklar aynı balıklar pek bir değişiklik yok. Ancak bu bilgileri yazdığım senelerde çok güzel avlar yapılabiliyorken içinde bulunduğumuz yıllarda artık bu denli bereketli av yapma imkanı kalmadı. Tabi yine balık tutuluyor ama kayda değer birşeyler almak için çok kere balığa gidip boş dönmek gerekiyor..
GÜZEL YAZMIŞSINIZ TEBRİKLER.==->18.04.2001 tarihini yorumun içine de yazalımki 4 sene sonra cıkıp tekrar yorum yapmasınlar
buyur, hönk!, yani şaşırdım. Anlayamadım, 2001 den beri ne oldu? Rapor hatalı mı? eksik miydi? aylar ve yıllar doğru mu? bizi biraz daha aydınlatırsanız... sevinirim