09/02/2008 Ariza Team Av Raporu

Yer : İst. Kanalda bir yer.
Yem : Hamsi
Tutulack balık : Sarıkanat Lüfer
Katılımcılar: tarkan boğaç kutsal ve ali.
Takımlar : Zokalı takım.

Cumartesi Sabah saat 05,15 suları buluşma noktasına intikal. evet bakıyorum Tarkan orada. arkasından ben Boğaç ve Kutsal geliyor. Neyse kazasız belasız. giriyoruz içeriye.
Hemen başlıyor Kahvaltı olayları. gün hafif hafif ağırmaya başlıyor. Yemimiz hazır, takımlar hazır, herşey hazır. biniyoruz tekneye ve av yerine doğru intikal. Havanın sert oluşu ile beraber denizde pek müsaade etmiyor ancak devam dedik bu sefer kendi meralarımızın dışında başka bir av bölgesine gidiyoruz 3 teknenin arasına Demiri bırakıyoruz sular o kadar akıyor rüzgar o kadar basıyorki yaklaşık 40 kulaç kadar salmak zorunda kalıyoruz ve kitleniyoruz. her zamanki gibi başlıyoruz yemli hamsi ile sarıkanat avına.
Av verimsiz. 1.5 saat kadar sonra kendi meramıza gidelim diyerek ortak karar alıyoruz. demie çekilecek Asli görevli baş üstüne gidiyor bu havada baştan demiri çekmek zor olacak arkaya alıyoruz. ve çekmeye çalışıyoruz. Ancak;
sadece çalışmakla yetiniyoruz. Gelmiyor. Demirde Çürüklükte yok. hata üstüne hata işte. çürüklük olsa %80 patlatır alırdık demiri ama. maalesef pusulanın tüm yönlerine doğru denememize rağmen gelmiyor bu arada kutsal artık bitiyor. arkasından boğaçım ve ben. tamam diyoruz. arka babaya bağlayıp çekelim.
-Boğaç ellerini çek oradan.......
-Herkes uzak dursun. ve halat geriliyor. çatır çatır sesler geliyor halattan. ama hala bir gelişme yok. baş omuzluktan rüzgar olanca hızıyla vuruyor. arkamıza alıyoruz rüzgarı ve lodosa doğru yükleniyoruz. evet gidiyoruz yada gittiğimiz zannediyoruz. birden boşlatınca tekne geri geri doğru gliyor ve kıç tan içeri sular doluyor. Son deneme Boğaçıma veriyorum hiç kullanmadığımız zor anlar bıçağını. kalomayı al . tam apikoya geldiğinde vur diyoruz. ve 17 kulaçı içeri alıp 23 kulaçı suda bırakır şekilde kesiyoruz. ve zo şartlar altında yaşadığımız olay sona eriyor. Bugün kısmetimizde bu varmış. limana dönüş.
Teknedeki takımları toparlıyoruz. odamızı düzenliyoruz. ve arkasından elimizde bir kasa hamsi var. 4 ekmek 4 soğan ve 7 tava kızartma yanında 1a ile olayın yine keyfini çıkarmaya devam ediyoruz. Süperdi yine her şey çok güzel oldu. Tecrübe her zaman tecrübedir.
Bu aslında yazılmalımı, yazılmamalımı diye düşünürken yazalım dedim herkese bir ders çıkar bu konudan.

-Demiri bilmediğiniz yerlere atmayınız.
-Atacaksanız dahi. Demirde çürüklük olmalı ki her zaman yukarı alabilesiniz (Ustalarımın uyarısına rağmen ben o gün yapmdım Hata benimdir)
-Yemli balık tıtarken kullanacağınız demir kırmalık demiri olmalı.
-Halatınızın gitmesini istemiyorsanız. Demirden sonra kullanacağınız 2 kulaç ip ana halatınızdan daha ince olmalı. ki sadece demir kopsun. halatınızda gitmesin.
-Ustalarınızı iyi dinleyin
-Hava koşulları önemli nerde nasıl hareket edeceğinizi iyi bilmelisiniz. yada olaya nerde nokta koymanız gerektiğini. (Kıç üstünden sular atlama noktasına geldiği an)
-Altımızda batık bir mermer gemisi olduğunu.(Boğaç az kaldı gemiyi alıyormuşsun yukarı.)

Bu haftaki av raporumuzda böyle arkadaşlar.
En Kötü günümüz de bu şekilde olsun. O kadar antrenmanlıyız ki bu durumlara olur böyle şeyler. tekrar sipariş ettik. 100 Kulaç örgü halat ve demir. (Bunlar maddi çözülecek işler. Can sağlığı herşeyden çok ama çok önemli.)

Günün resimleri akşam Tarkan tarafından eklenecektir.

Sevgiler.

 

Reis .

Başından sonuna kadar çok güzel bir biçimde özetlemişsin .

Kalemine sağlık öncelikle.


O gün ayrıca Senden şunuda öğrendim ki.

Balıkçılık yetisi , eline oltayı , misinayı alıpta koyvermek değil.

Denizi bilecek
Rüzgarı koklayacak
Havayı görecek
Ve doğa karşısında Haddini bileceksin.

Akşam oldumu oturup günün muhasebesini yapacak
Nerede eksiklik vardı göreceksin...


Bence diğer avlarımızdan çok daha heyecanlı bir zaman dilimiydi.
Her ne kadar demiri Kutsal ve Boğaç çektiysede Bende Lojistik olarak destek verdim..



Daha dur bakalım kimbilir ne Maceralara imzamızı koyacağız.
...

Çıkan Arızalar bize değer katar...




.

 

Her ne kadar bazı denizcilik terimlerini anlamasam da, yaşamış kadar oldum desem yeridir.
Başlığı görünce yine döktürmüşsünüzdür diye düşündüm ama durum değişikmiş.
Size ve ekibe geçmiş olsun.

 

Bu avdan geriye kalan tek güzel anı bir kasa hamsiyi bütün liman mideye indirmek üstünede mayalamak oldu .Diğer geriye kalanlara da tecrübe diyelim ...Bu arada tüm bu yorgunluk ve yemek sonrası Ustamla barınağın kahvehanesindeki çıtır çıtır odun sobasının başında -her biri 60 yaşını geçmiş -Boğazın Usta balıkçılarından geçmiş zaman öyküleri dinleyerek şekerleme yapmayı ise hiç bir şeye değişemem