Tilapya Azmani ??=?? israil Sazani

Konu, 'Tatlı SU Balık Avcılığı' kısmında aydın karakaya tarafından paylaşıldı.

  1. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Arkadaşlar biliyorsunuz yeni sirkülere göre sazan için yasak dönemlerde bazı değişiklikler yapıldı.Fakat bahar mevsiminin geldiği bu günlerde insan kapalı mekanlarda duramıyor.Bu güzel bahar günlerinde israil sazanı avına gidilebilir diye düşünüyorum.Yaptığım araştırmaya göre sirkülerde her daim avı serbest olanlardan biriside tilapya azmanı .Tanıdınızmı bilmem ama bu bizim israilsazanı aşağıdaki makaleyi dikkatle okursanız konu daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Sirkülerde konu şöyle geçiyor.
    Çizelge–2 İçsularımızdaki Ekolojik Açıdan Zararlı Balıklar

    MADDE 9 – (1) Çizelge-2’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel zararlı balıkların görüldüğü sular derhal Bakanlığın en yakın il veya ilçe müdürlüklerine bildirilmelidir. Bu grup balıklar için boy ve sayı limiti yoktur. Kapalı sezon bulunmamaktadır.
    Tilapya azmanı Tilapia sp. Yabancı kökenlidir. Ekonomik değeri olmayıp yerli türlerimize ve ekonomik balık türlerine büyük zararlar verebilir
     
  2. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    quote]İsrail Çipurası (Oreochromis niloticus, =Tilapia nilotica, Oreochromis aureus, Oreochromis rendalli) dediğimiz balık nedir?
    Bu isim son on yıllık dönem içerisinde amatör balıkçılar ve halk arasında; Orta ve Kuzey Afrika özelinde Nil havzası orijinli birkaç tropik balık türü için ortak olarak kullanılmaktadır. İlk olarak 70' li yılların sonu ve 80'li yıllar içerisinde ülkemiz coğrafyasında kültüre alınabilir alternatif türlerin denenmesi kapsamında başta İsrail olmak üzere yurt dışından getirilen anaçların çoğaltılması ile ülkemize girmiştir. Başta Çukurova bölgesi olmak üzere ılıman ve yarı ılıman iklim özellikleri sergileyen bölgelerimizde yetiştiricilik çalışmaları yürütülen bu ithal tür 90'lı yılların başında Seyhan Nehrinde de doğal tür kompozisyonları içerisinde lokal gruplar oluşturarak zamanla belirgin bir populasyon değerine ulaşmıştır.
    Daha öncesinde ülkemiz coğrafyasında yakın hiçbir akrabasının doğal rezervlerde yer almadığı bu tür piyasa arzı öncesinde halka tanıtılırken tüketici alışkanlıkları ve geleneksel pazar olgusu düşünülerek bilinen ve yadsınmayacak bir isimle tanıtılmıştır. Şeklen en yakın ve halkımızca bilinen bir tür olan çipuraya benzemesi ancak menşeininde vurgulanabilmesi için "İsrail çipurası" olarak tanıtılmaya başlanmıştır. Bu uydurma(!) isim artık bugün bile söz konusu birkaç tür için ortak olarak kullanılmaktadırNeden bir kaç tür için aynı isim kullanılmakta?
    Bu soruya verilebilecek en mantıklı yanıt kısaca; söz konusu Oreochromis ve Tilapia cinsi balıkların ithal edilmiş türleri arasında morfolojik (şekilsel) açıdan çok az farklılığın bulunmasıdır. Diğer bir deyişle konuya uzman olmayan insanların rahatlıkla birbiriyle karıştırabileceği kadar benzemelerinden dolayı her birine bir isim vermek yerine hepsi için bir isim verilmesindendir.

    Peki bir balık için isim uydurmak doğru mudur?
    Eğer söz konusu balık türü bulunduğu ortamda doğal olarak yaşamıyor, getirildiği tarihten öncesinde söz konusu coğrafyada bulunmuyor ise tabi ki isimsiz kalacak değildir. Ancak bu balıkların anavatanlarında kullanılan isimleri yabancı bir isim ise telafuzu ve harf dizimi Türkçeye uygun değilse bu türü tanımlayıcı yeni bir isim konulabilir.
    Örneğin hepimizin bildiği fakat ülkemiz coğrafyasının doğal bir türü olmayan Gökkuşağı alabalığı" İngilizce' de "Rainbow Trout" olarak anılır. Adında yer alan ekin Türkçe karşılığı olduğu için ismin Türkçeleştirilmesinde teknik bir imkansızlık yoktur. Oysa Yine Gökkuşağı gibi ithal olarak ülkemize Coho Salmon getirilse ve yetiştiriciliği yapılarak pazara sunulsa ne adla satılacak? Hadi salmona karşılık som yada somon sözünü kullandık diyelim, orijinal ismin ön ekinde ki cohoyu ne yapacağız? Muhtemelen birileri Kızılderili dili orijinli olan bu eke bir karşılık bulamayacağı için balığın kendisinin kırmızı ağırlıklı oluşuna dayanarak kızıl somon veya gelincik somu gibi makul ve mantıklı bir isim kullanarak yerel dile sokacak.

    Bu hikayede vurgulamaya çalıştığım olgu bizim hikayemizde de aynı yapıda şekillenerek İsrail çipurasını balıkçı lugatına sokmuştur. Ancak ben yinede doğrusunu/orjinalini kullanırım diyenlere benden bir küçük hediye: Oreochromis niloticus, =Tilapia nilotica türleri için Nil tilapyası, Tilapia rendalli için Kızılgöğüslü tilapya, Oreochromis aureus içinse Mavi tilapyayı gönül rahatlığı ile kullanabilirler. Hatta hepsini tanımlayacak nitelikte kısaca Tilapya denilebilir(Şahsen ben bu ismi tercih ediyorum).

    İşin bundan sonrası malum; gün gelecek FAO Türkiye çalıştayı doğal rezervlerde yer alan tür listelerini güncellediğinde bir de bakacağız ki israil çipurası yada tilapya; artık hangisi bu ünvan karşılaşmasını kazanmışsa TR - local names klasmanında yerini alacak.

    Tamam buraya kadar herşey güzel güzel de bu İsrail Sazanı ne peki?

    Yukarıda bahsettiğim üzere malum dönemde yurda getirilen ve kültür denemelerine girişilen bu türler belirli geliştirme ve adaptasyon çalışmaları bünyesinde, kontrollü ortamlarda birbirleriylede çaprazlanarak (çiftleştirilerek) hibrit(melez) döller elde edildi. Bunda amaç kimi zaman bir türün soğuğa dayanıklılığı ile diğer türün hızlı ve yüksek büyüme performansı birleştirmek gibi yetiştiricilik için başarılı ve yüksek verimli döller elde etmekti. Yine bu çalışmalar esnasında görüldü ki tilapya türleri çokda fazla zorlamaya gerek kalmadan zaten kendi aralarında da çiftleşerek yeni melezler oluşturabiliyor (tıpkı atla eşeğin icabında birbirleri ile çiftleşerek katırları oluşturmaları gibi). İki farklı ebeveyn türün yükselen karakterlerini yansıtan bu döller hem ana-baba özelliklerini taşıyor hemde onlardan farklı ve çoğu abartılı diğer karakterleri barındırıyorlardı. Bir sebepten(!) doğal kaynaklarımıza üretim çiftlikleri deşarj suyu ile karışarak hayatta kalmayı başaran bu saf türler hem kendi türleri ile hemde zaten sorunsuz olarak çiftleşebildikleri diğer kardeş tilapya türleri ile de yeni döller oluşturdular. Bu melezlerin çoğu kendi aralarında döl veremeyen (infertil) bireyler olmakla birlikte acısuya (tuzluluğa) daha toleranslı bireyler olarak nehir mansaplarına kadar indiler. Zaten yem ve beslenme konusunda oldukça verimli olan bu tip alanlarda rahatça bol çeşnili bir menüden beslenerek ana-babalarından çok daha iri ve biraz daha farklı formları ile bir melez populasyonu oluşturmayı başardılar. Bu çiftleşme ve melezleme döngüsü süreklilik arz ettiği süre boyuncada üçüncü bir tür(!) gibi ayrı ve karışık gruplar halinde rezervlerde av vermektedirler.
    İşte bu İsrail çipurası olarak tanınmış türe benzemekle birlikte ondan daha iri ve bir düzeyde ayırt edilmesini sağlayacak kadar da farklılaşabilmiş hibritlere balıkçılar İsrail sazanı demektedir. Şahsen ben bu melezler için zaten uydurma bir isim olan İsrail Sazanı yerine Tilapya Azmanı ismini kullanmayı tercih ederdim.

    Farklı bir mecrada şekillenen Aynalı sazan ile İsrail sazanı aynı mıdır? Sorusunun da cevabı ortaya konulmuş sayılabilir.


    Yani İsrail sazanı ile Aynalı sazan aynı balık mıdır?

    Eğer yukarıda ki paragrafı bir kez daha okumak istemiyorsanız kısa cevabım: Hayır aynı balıklar değildir olacaktır. Abartılı cevabım ise Kesinlikle aynı balık değildir hatta İsrail sazanı sistematik açıdan sazan bile değildir olacaktır. Küçük bir ek bilgide vermek gerekirse tüm tilapya türleri (=İsrail çipuraları) akvaryum meraklısı dostların yakından tanıdığını sandığım ve piyasada Çiklit adıyla tanınan bilimsel ismi ile Cichlidae familyası üyelerinin büyük ağabeyleridir. Bu balıklara en yakın görebileceğiniz türler bu rengarenk ve çeşidi(varyantı) bol akvaryum balıklarıdır.

    Madem öyle: İsrail çipuraları (=Tilapyalar) ve melezleri İsrail sazanları Türkiye'de nerede bulunurlar?

    Konunun başında da değindiğim gibi aslen Afrika orijinli tropik kuşak balıkları olan tilapyalar ülkemiz doğal coğrafyasında anavatanlarının klimatolojik ve hidrografik özelliklerine en yakın karakterdeki Akdeniz, Orta ve Güney Ege ile Güneydoğu Anadolu'nun batı bölgesinde yer alan nehir ve göl sistemlerinde bulunabilirler. Bulunabilirler diyorum çünkü bildiğim kadarı ile DSİ balıklandırma programında bu türler yer almamaktadır. Dolayısı ile bir yerde bulunulurlukları tamamen bu balıkların kendi gayretleri ve yakın bölgede yürütülen ancak deşarj suyundan izolasyonu tam olarak yapılamamış ticari ve bilimsel araştırma işletmelerinden kaynaklanmaktadır.
    Zaten her zaman söylediğim gibi Doğa bir yolunu bulur! ve bu balıklar gün gelir kendisinden beklenmeyen bir adaptasyon, yayılım ve yaşayabilme performansı ile daha soğuk iklim alanlarına ve iç bölgelere de yayılabilir (Kimbilir belki de çoktan yayılmıştır). Kimbilir diyorum çünkü normal yurdum oltacısı ve de balıkçısı tuttuğu balığın fiyatı kadar kendisini bilmediği için varsa da hangi benzer hikayeyle türetilmiş bir isim altında tanıyordur tilapyaları (nam-ı diğer İsrail çipuralarını ve melezi İsrail sazanlarını). Bu ve benzeri konularda işte bizim gibi bu işin tanımını ve detayını ortaya koyma gayretini ve inancını benimsemiş insanlar ve oluşturdukları dernekler için açık birer hedef projedir. Ülkemizde yerel dilde kullanılan balık isimlerini, eşleşiklerini ve farklılıklarını bölgeler bazında ortaya koyan bir Türlerimiz ve yöresel deyişleri indeksini hazırlamamız, canlandırmamız gerekmektedir. Bu proje büyüktür ve aynen de ulusal niteliktedir. Ülkeye katkısıda en kısasından; güncel tür kompozisyonlarının belirlenerek anılışlarının bilinmesi ile doğru zaman ve mekan içerisinde anılmalarını sağlayarak kesin doğrulukta ve etkin yaptırım altında istihsalinin, yetiştiriciliğinin, avının ve dönem belirlemelerinin yapılabilmesini sağlamak olacaktır.

    Siz bunları nereden biliyorsunuz?
    Biliyorum çünkü Su Ürünleri Mühendisi olarak bunları ve daha fazlasını bilmem gerektiğini düşünüyorum yani mesleğim bu. Biliyorum çünkü bu ve benzeri konularda kişisel ve bilimsel araştırmalar yapıyorum. Biliyorum Çünkü Rastgele-Der üyesiyim.
    Yardımcı olur inancıyla adı geçen türlerin fotoğrafları sıralı şekilde:


    İşte 40 yıllık sazan.
    Üstte bir adi sazan varyantı olan Aynalı sazan, altta ise zaten iyi bildiğimiz ve halk arasında pullu sazan olarak da tanınan Bayağı sazan.
    Her iki türün latincesi; Cyprinus carpio carpio dur.


    İsrail çipurası (Nil Tilapyası)
    Oreochromis niloticus =Tilapia nilotica

    (bu iki isim bir türe ait sinonimdir farklı kaynaklarda ayrı ayrı anılabilirler)


    İsrail çipurası (Mavi Tilapya)
    Oreochromis aureus


    İsrail çipurası (Kırmızı göğüslü Tilapya)
    Oreochromis rendalli



    İsrail sazanı (Tilapya Azmanı) adı altında yer alan Tilapya melezleri her zaman birebir aynı özellikleri yansıtmadığı ve elimde bunlara ait görsel medya bulunmadığı için Yukarıda resmi görülen üç tilapyanın benzeri bir melez görünüm olarak hayal edilebilir.

    O. Bahadır ÇAPAR
    Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Temel Bilimler Bölümü
    Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı
    _________________
     
  3. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Zavallı Bahadır, kulakların çınlasın yada kesin çınlamıştır.
    Bu makaleden anlaşılan meğer


    tilapya azmanı = İsrail sazanı

    imiş.

    Aydın bey çok yanlış bir denklem kurmuşsunuz.
    Lütfen aktardığınız metni okuyun. Yazar makalesinden böyle bir çıkarım yaptığınız için üzülmesin.

     
  4. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Tamam buraya kadar herşey güzel güzel de bu İsrail Sazanı ne peki?

    Yukarıda bahsettiğim üzere malum dönemde yurda getirilen ve kültür denemelerine girişilen bu türler belirli geliştirme ve adaptasyon çalışmaları bünyesinde, kontrollü ortamlarda birbirleriylede çaprazlanarak (çiftleştirilerek) hibrit(melez) döller elde edildi. Bunda amaç kimi zaman bir türün soğuğa dayanıklılığı ile diğer türün hızlı ve yüksek büyüme performansı birleştirmek gibi yetiştiricilik için başarılı ve yüksek verimli döller elde etmekti. Yine bu çalışmalar esnasında görüldü ki tilapya türleri çokda fazla zorlamaya gerek kalmadan zaten kendi aralarında da çiftleşerek yeni melezler oluşturabiliyor (tıpkı atla eşeğin icabında birbirleri ile çiftleşerek katırları oluşturmaları gibi). İki farklı ebeveyn türün yükselen karakterlerini yansıtan bu döller hem ana-baba özelliklerini taşıyor hemde onlardan farklı ve çoğu abartılı diğer karakterleri barındırıyorlardı. Bir sebepten(!) doğal kaynaklarımıza üretim çiftlikleri deşarj suyu ile karışarak hayatta kalmayı başaran bu saf türler hem kendi türleri ile hemde zaten sorunsuz olarak çiftleşebildikleri diğer kardeş tilapya türleri ile de yeni döller oluşturdular. Bu melezlerin çoğu kendi aralarında döl veremeyen (infertil) bireyler olmakla birlikte acısuya (tuzluluğa) daha toleranslı bireyler olarak nehir mansaplarına kadar indiler. Zaten yem ve beslenme konusunda oldukça verimli olan bu tip alanlarda rahatça bol çeşnili bir menüden beslenerek ana-babalarından çok daha iri ve biraz daha farklı formları ile bir melez populasyonu oluşturmayı başardılar. Bu çiftleşme ve melezleme döngüsü süreklilik arz ettiği süre boyuncada üçüncü bir tür(!) gibi ayrı ve karışık gruplar halinde rezervlerde av vermektedirler.
    İşte bu İsrail çipurası olarak tanınmış türe benzemekle birlikte ondan daha iri ve bir düzeyde ayırt edilmesini sağlayacak kadar da farklılaşabilmiş hibritlere balıkçılar İsrail sazanı demektedir. Şahsen ben bu melezler için zaten uydurma bir isim olan İsrail Sazanı yerine Tilapya Azmanı ismini kullanmayı tercih ederdim.



    ___________________________________________________________________________________ Yakup hocam şu konuyu bi izah edersen bizde bilgilenmiş oluruz
     
    Son düzenleme: 16 Mart 2009
  5. sazansever

    sazansever

    Yaş:
    53
    Mesajlar:
    25
    tilapya azmanı israil sazanı değildir bildiğim kadarı ile tilapya azmanı yosunlu göllerde ırmaklarda aşırı su yosunu ile mücadele amaşlı salınan bi balık
     
  6. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Kırmızı balık ve havuz balığı yani japon balığının atalarına bazı yörelerde verilen isimdir.

     
  7. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Sadece kışın su sıcaklığı 10 dereceye inmeyen ılık sularda yaşayabileceğini ve İzmir'den kuzeyde sadece akvarum gibi ısıtılan yerlerde olabileceğini de not edelim.
     
  8. nejat vardar

    nejat vardar nejat vardar

    Mesajlar:
    1.626
    Şehir:
    İstanbul
    İlk olarak 70' li yılların sonu ve 80'li yıllar içerisinde ülkemiz coğrafyasında kültüre alınabilir alternatif türlerin denenmesi kapsamında başta İsrail olmak üzere yurt dışından getirilen anaçların çoğaltılması ile ülkemize girmiştir. Başta Çukurova bölgesi olmak üzere ılıman ve yarı ılıman iklim özellikleri sergileyen bölgelerimizde yetiştiricilik çalışmaları yürütülen bu ithal tür 90'lı yılların başında Seyhan Nehrinde de doğal tür kompozisyonları içerisinde lokal gruplar oluşturarak zamanla belirgin bir populasyon değerine ulaşmıştır.

    Arkadaşlar,uzmanlar, mühendis kardeşler,
    Ben şimdi takıldım kaldım... Tilapya'nın zararlı olduğu, yerli türleri, ekonomik değeri olan türleri kırıp geçirdiği hangi tarihte öğrenilmiş uzmanlarımızca....Ki ondan sonra tut sen bu balığı ''Balık yetiştiriciliği için alternatif tür'' olarak al sulara sal.. Akıl..akıl gel oltaya takıl... Haydi uzman kardeşlerim, mühendislerim bunu bir yol açıklayıverseniz de aydınlansak...
     
  9. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Bu ne ilk ne de son. Ne de sadece balıkçılıkla sınırlı.
    Şu an ülkemize sokulmak istenen ve gelecekte çok büyük zararlar verecek türlerle ilgili çalışmalar çok yaygın. Balıkçılığımızın yanında tarımımız ve hayvancılığımız da tehlike altında.

    Tilapya için söylenecek tek şey, ülkemiz için hiç te uygun bir alternatif tür olmadığı ta başından bilinmesi gerekirken, maalesef işgüzarlıktan, bilmişlikten bu noktaya geldi. Köyceğiz (Dalyan) ve Çukurova'da doğal balık stoğu denilen kavramı tamamen değiştirmiş durumda.

     
  10. nejat vardar

    nejat vardar nejat vardar

    Mesajlar:
    1.626
    Şehir:
    İstanbul
    Yakup kardeşim, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkürler. Aslında açıklamalardan Tilapya dediğiniz benim İsrail Sazanı dediğim balığın sakıncalı olduğunun başından beri bilindiği ve alternatif olarak sunulmasında kasıt olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Yani kırsaldaki vatandaşımızın yedek protein kaynağı bilinçli olarak yok ediliyor.
     
  11. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Nejat bey sizin hangi balığa israil sazanı dediğinizi bilmiyorum ama, benim bildiğim, yada herkesin bilmesi gereken israil sazanı ve tilapya aşağıdaki balıklardır.
    TİLAPYA, TATLISU ÇUPRASI, İSRAİL ÇUPRASI
    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]

    İSRAİL SAZANI, KARAS, GOLDFISH, KIRMIZI BALIK, HAVUZ BALIĞI


    [​IMG]
    [​IMG]
    [​IMG]
     
  12. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Hocam öncelikle ilginiz için teşekkürler ancak gerçekten konuyu anlamak istiyorum son mesajınızda koyduğunuz bu foto bizim israil sazanı dediğimiz balıkın ta kendisi yani sirkülerdeki azmanın bu olduğunda hem fikirsek bahadır hocamın makaleside bu fotodaki balığı işaret ediyor [​IMG]
     
    Son düzenleme: 18 Mart 2009
  13. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Hayır sirkülerdeki azman bu değil, bunun ne olduğu üzerinde yazıyor.
    İSRAİL SAZANI, KARAS, GOLDFISH, KIRMIZI BALIK, HAVUZ BALIĞI

    Tilapya azmanı bu.
    [​IMG]

     
  14. aydın karakaya

    aydın karakaya Aydın KARAKAYA

    Mesajlar:
    395
    Şehir:
    BALIKESİR Gönen
    En İyi Avı:
    sazan 12 kg
    Hocam verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim sizin gibi arkadaşların forumda olması bizler açısından son derece faydalı Ancak bizim israil sazanı sirkülerde havuz balıkları olarak yerini almış ve her daim yakalanmasında bir yasak olmadığı anlaşılıyor ;yinede temkinli konuşmamız lazım hocam siz ne dersiniz? İçsularımızdaki ekolojik açıdan zararlı balıklar

    MADDE 9 – (1) Çizelge-2’de yer alan içsularımızdaki ekolojik açıdan potansiyel zararlı balıkların görüldüğü sular derhal Bakanlığın en yakın il veya ilçe müdürlüklerine bildirilmelidir. Bu grup balıklar için boy ve sayı limiti yoktur. Kapalı sezon bulunmamaktadır. Bu balıkların canlı yem olarak kullanılması, bir yerden başka bir yere bu amaçlı nakli yasaktır.

    Çizelge 2 - İçsularımızdaki ekolojik açıdan zararlı balıklar

    Adı
    Latince adı
    Gerekçesi

    Güneş levreği
    Lepomis gibbosus
    Ülkemiz iç sularının doğal türü olmayan etçil bir balıktır. Ekonomik değeri olmayıp yerli türlerimize ve ekonomik balık türlerine büyük zararlar verebilmektedir.

    Tilapya azmanı
    Tilapia sp.
    Ülkemiz iç sularının doğal türü değildir. Ekonomik değeri olmayıp, yerli türlerimize ve ekonomik balık türlerine büyük zararlar verebilir.

    Havuz balıkları
    Carassius sp.
    Sazan balığı ve bazı sazangiller türleriyle çiftleştiğinde kısır yavrular meydana gelir. Bu etkisi ile sazan ırkını yok edici özellik taşımaktadır. Hızla çoğalarak ortama hakim olur.

    Gambusia
    Ghambussia sp.
    Sivrisineklerle biyolojik mücadelede kullanılan ve zararsız olduğu düşünülen bu balık türü, bırakıldığı sularda bazı balık türlerinin yumurtalarını yiyerek, zararlı olabilmektedir. Yerleştiği habitattan temizlenmesi çok zordur.

    Çizgili sazan*


    Pseudorasbora parva
    Ekonomik değeri yoktur. Küçük böcekler, balık yumurtaları ve larvalarıyla beslenir. Sayıca üstünlüğe ulaşınca diğer balıkların yumurtlama alanlarına ciddi zararlar verir. Kirlilikten ve sıcaklık değişimlerinden etkilenmez. Birçok balık türü üzerinde baskı oluşturur. Doğal balık faunasına, öldürücü patojen enfeksiyonlar bulaştırması ile de zarar vermektedir


    *Çizgili sazan denilmekle birlikte, henüz yaygın kabul görmüş bir Türkçe isimlendirmesi yoktur.


    l
     
  15. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Aydın bey durum açık. Tebliğde çok net ifade edilmiş. Avcılığı herhalukarda serbest.

    Benim buna ilave etmek istediğim; Ne daha önce üyesi olduğum derneklerde ne de halihazırda üye olduğum forumlarda anlatamadığım bir konu var.

    Olmayan yada az çıkan balıklar için organizasyon ve yarışmalar düzenliyoruz.

    Neden, sadece bu zararlı türleri avlamaya yönelik yarışmalar düzenlenmez.

    Millet doya doya balık yakalasa, hem de doğaya katkı sağlasa olmaz mı?


     
    Son düzenleme: 18 Mart 2009
  16. nejat vardar

    nejat vardar nejat vardar

    Mesajlar:
    1.626
    Şehir:
    İstanbul
    Yakup hocam, bizleri aydınlatıın sağol, varol. İsrail Sazanı'nın havuz balıkları arasında olduğunu ilk defa sayenizde duydum. Amatör avcıların tamamına yakını da bilmiyordur. Bizleri doğru yönlendirmesini beklediğimiz Tebliğde de eğer İsrail Sazanı avı zaman sınır tanımadan yapılabilir denmiyor. Denmemesinin sebebi de İsrail Sazanı bizim sazanın yediği yemleri yediği için (koruma amaçlı) avlanmaya gideceklerin kış şartlarında kolluk kuvvetlerince yeterince denetlenemeyeceği endişesi olmalı..
     
  17. ugur35

    ugur35 uğur

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    185
    Şehir:
    ödemiş/İzmir
    Favori Kamış:
    Remixon
    Favori Makine:
    RYOBİ KOBE 5500
    En İyi Avı:
    acemi şansı 3,5Kg Çipura;Karaburun/Çeşme
    açıkçası literatür isimleriyle aramız pek hoş değil ama ödemiş/Gölcük te başımızın belası israil sazanı hakkında bir kaç şey demek isterim.
    acaba bizim buraya ve güzel ülkemizin birçok göl ve barajına atılan bu israil sazanı ve bunlara benzer türlerin ülkeye girişinde bir art niyet mi var??

    yani şöyle;
    bundan 10-15 yıl öncesine kadar haftasonu Gölcüğe giderdik.olta atardık tamamen amatörce.ama sürekli Gölcükte ikamet eden abilerimiz vardı.pazarda sarı sazan ve yayın satışı olurdu.bu kişiler bundan ekmek yerdi.halkta ucuza kaliteli balık yerdi.ama şimdi bırak satmayı yemek için bile balık zor çıkıyor.bu durum birçok yerde böyle.
    acaba balık tüketimini üretim çiftliklerine yönlendirmekmi amaç??
    yada doğal balık türlerimize karşı bilinçli bir saldırımı??
    yada sadece yetkili kişilerin bilinçsizliğimi??
     
  18. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Pek çok yerde bu saldırıyı yapan bizzat amatör balıkçı ve akvarumda balık yetiştiren sade insanlardır.
    Bu türler ekseriya beslemekten bıktıkları veya hastalanan akvaryum balıklarını güya öldürmeye kıyamadıkları için doğal sulara bırakanlar tarafından yayılmaktadır.
     
  19. kaşıkçı

    kaşıkçı FARUK

    Mesajlar:
    734
    Şehir:
    KDZ. EREĞLİ / ZONGULDAK
    Favori Kamış:
    Hafif olsun kolum ağrıyor sonra. Reklama gerek yok.
    Favori Makine:
    O da hafif olsun. Çok dandik olmasın.
    En İyi Avı:
    Dardanel ton 3'lü paket

    Merak ettiğm bir konu var hocam. Şu etçil piranhalardan ülkemizdeki akarsu veya göllere bırakan olsa yaşama şansı nedir? Bir fikriniz varmı?
     
  20. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Deneyin görün :) diyeceğim olmayacak.
    Asidik ve kışın bile 15 derece nin altına inmeyen bir suda yaşayabilir.