Lüfer mantarı - 1 (az akıntılı sular için)..

Konu, 'Mantarlar' kısmında skoylu tarafından paylaşıldı.

  1. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Lüfer avı, genel olarak sevilen, pek çoğumuzun olta başında sabahlamasına sebep olan aktivitelerden biridir malum.

    Lüfer ise, kendi halinde, sürü olarak gezen, bu sürüler karşılaşınca birleşen, ama gece olunca dağılan, ufak sürülere dönen, gündüz tekrar biraraya gelen -denk gelirlerse- ve gezerken önlerine çıkanı talan eden bir balıktır.

    Bu sebeple, lüferin avı için zor, kolay vs. demek pek kolay değildir. Çünkü, kalabalık bir sürü olmuş o esnada avlağınızda bir av bulmuş işe girişmişlerse, kolayca av verirler. O kalabalıkta elbet biri değilse öbürü, ne atsanız atlayacaktır üstüne. Çıplak iğne, dandik sahte, kola pipeti, sigara izmariti vs. farketmez..

    Ama sürü nispeten daha pasif haldeyse, av daha güçleşir. Çok düzgün kesilmiş yemler vs. gerektirir. Bu durumda genelde yorumlar, balık olmadığı şeklinde yapılır. Lüfer diğer pek çok oşinodrom balık gibi aynı mekanda sürekli pek kalmaz. Bu açıdan sahada lüfer olmaması gayet mümkündür. Velakin, pek çok durumda, lüfer orada olsa bile, yakalamak pek mümkün olmayabilir.

    Bu gibi durumlarda, kullanılan takımın ve yemin verimi dramatik şekilde öne çıkar. Genel olarak, eğer iyi bir yeminiz ve onu iyi gösterecek bir takımınız varsa, lüfer sülalesinden balıkları yakalama şansınız kat kat artacaktır.

    Bu noktada, kıyıdan uğraşan amatör için en büyük sorun, yemi düzgün tutup, dağıtmadan münhal mesafeye atacak, o noktada ise, yemin zemine yatıp yengeçler (iskorpit vs. dahil) tarafından yenmemesini sağlayacak bir takım kullanmaktır.

    Bu amaçla, lüfer takımlarında yemi yukarda tutan mantarlar kullanılır..

    Tipik bir lüfer mantarı, herkes bilir sanıyorum, bilmeyen en yakın malzemeciye gidip görebilir, bir kaç dezavantaja sahiptir.

    1. Mantarın ön yüzü.. Silindir kesimli mantarın misina giren tarafı düzdür. Bu nedenle akıntıya fazlaca kapılır. Bu, mantarın sürüklenmesine yol açar, sararken gereksiz ağırlığa sebep olur. Sürüklenme, mantarın dibe yapışmasına neden olur.

    2. Mantarın kaldırma hususu. Mantar, yan silindir kenarının ortasından misinayla bağlandığı için, kaldırma kuvveti, mantarı suda dik duran bir silindir şekline zorlayacaktır. Bu da lüferin görmeyi beklediği yatay duran yem profiline çok uymaz. Ayrıca, akıntı vs. yemi hareket ettirirken, bir garip hareket sebep olacaktır. Sonuçta, yemin etkinliği düşer. Yüksek akıntılı sularda bu mesele daha az olacaktır.

    3. Mantarın yapıldığı malzeme.. Su, içindeki herşeye basınç uygular. Mantarın malzemesi eğer bu basınca dayanamıyorsa, ezilecek, mantar görevini yapmayacaktır.

    İşte bu sorunlar, lüferin av verimini oldukça düşüren etmenler olmaktadır. Bu sorunlar giderilebilse, yem daha iyi sunulabilecektir.

    Fakat bu bir başka sorunu gündeme getirmektedir. Akıntı ve yemin kendisi. bu srounları gidermek için yapacağınız düzenleme, akıntılı ve durgun sular için aynı etkiyi yapamaz. Bu nedenle, farklı av (tekne, iskele, kıyı vs.) ve akıntı koşullarına göre farklı takımlar elzem olmaktadır.

    İşte bu noktada, akıntısı nispeten düşük meralar için, şöyle bir mantar öneriyorum. Defaten kullanıp memnun kaldığım bir takımdır. Ama bu takım, akıntının yok denecek kadar az olduğu yerler değil, 50-60 gr kurşunun dibe oturabileceği kadar düşük akıntılar için uygundur.

    Malzeme listesi:

    [​IMG]

    Yahu bu boncuklar filan... Onlarla köpekbalığı takımı yapacağız, karıştırmayın siz onları.. Sadece aşağıda listelenenler lazım şimdilik.

    1. Çinekop veya lüfer mantarı. Tercihan sert mantardan. Olmazsa, sert EVA mantar bulunabilir. Ama yumuşak, sünger gibi olanlardan uzak durun.. Basitçe şu ölçüler mevcut ve sizin işinizi görür:

    1cm X 3 cm = Yaprak normal boy hamsi, 12-13 cm kıraça yaprak.
    1.5 cm X 3 cm = Şakşak hamsi, irice istavrit yaprak (< 16 - 17 cm), küçük izmarit (<12cm)
    2cm X 3 cm = İri istavrit, izmarit yaprak.
    2.5 cm x 5 cm = Zargana yaprak, eşek istavridi, izmarit, tırsi vs.

    2. Mantarın içine sığacağı çapta bir enjektör.

    3. Enjektör çapında, parlak, ayna gibi boncuk. Boncukcularda bulunur.

    4. Kulak pamuğu, pamukları sökülmüş..

    5. Kaplama kağıdı (parlak kağıt), Japon yapıştırıcı, varsa aktivatörlü kıvamlı japon (MDF Yapıştırıcı), Kırmızı boya (oje vs.).

    İşe, boncuğun alt tarafını uygun şekilde keserek başlıyoruz.

    [​IMG]

    Kesme işlemi çeşitli şekillerde yapılabilir sanıyorum, en kolayı olmasada, benim yöntemim, el taşlaması (dremel)..

    [​IMG]

    Elimdeki bu boncuk, enjektörün içine giriyor. Daha büyük olsaydı, kesme noktamız, enjektör çapı kadar olacaktı. Tavsiye edilen, kesme sonrası oluşan küre parçasının yüzünün enjektöre tam gelmesi olacaktır. Ama uygun boy boncuk bulunamazsa, boncuk içine oturacak şekilde böyle bir düzen yapılabilir.

    Buna göre boncuğu içine oturtup enjektörün, boyun ölçüsünü alıyoruz ve enjektörü kesiyoruz..

    [​IMG]

    Mantarı, tekerlek gibi 3'te bir boyda kesip, enjektörün pistonu ile iterek iyice sıkıştırıyoruz. Üzerine bir miktar japon döküyoruz, bir dilim daha kesip onu da geçiriyoruz gene japon döküp, kalan son dilimi geçiriyoruz.

    [​IMG]

    Kestiğimiz boncuğu, tercihan MDF yapıştırıcı ile, bolca dökerek, yoksa, japonla vs. mantarın ucuna güzelce yapıştırıyoruz.

    İşin en kritik kısmı burası. 2 - 2.5 mm matkap ucuyla düz tarafın tam ortasından, boncuğun kenarına gelecek şekilde, yani boncuğun mantarla birleştiği yerden çıkacak şekilde bir delik deliyoruz.

    [​IMG]

    Pamuk çubuğunun ucunu şöyle eğik kesip, deliğe yerleştiriyoruz.

    [​IMG]

    Artık mantarımızı kaplayabiliriz. Kaplama için, tavsiyem olabildiğince sade bir şey kaplamanızdır, desensiz, yıldızsız vs. Kaplamanın boyu, düz tarafta 7-10 mm kadar taşacak kadar geniş olmalıdır.

    [​IMG]

    Burayı, çakmağın alevini birazcık geriden tutup çevirmek suretiyle, yanmamasına, kararmamasına dikkat ederek, eritiyor ve donmasına müsaade etmeden, seri bir şekilde, düz bir yüzeye bastırıyoruz. Böylece kaplama ütülenmiş gibi olmasada, mantara oturuyor.

    [​IMG]

    Eğer dilerseniz, burayı güzelce boyayabilirsiniz. Bence boyamanızın faydası oluyor.

    [​IMG]

    Böylece acayip, çarpık gibi duran bir mantar sahibi olduk.. Diğer bileşenleri ayrıca vakit oldukça gösterirrim sanıyorum. Nihai hali, şuna benzer bir takım olacak..

    [​IMG]
    Bu mantarın avantajları şunlardır.

    + Kaldırma kuvveti, yemi yatay durduracak şekildedir. Hafif akıntı, yemi hem yatay duruşa zorlar. Bunun için, ölçülerde verilmiş olan mantar ve yemleri kullanın, örneğin, büyük mantara, hamsi takmayın..

    + Ön kısım hidrodinamiği nispeten daha iyi olduğu için, türbülans almayan akıntı, doğrudan yeme etkiler. Böylece yem daha iyi salınır, cezbedici olur.

    + Derin suda ezilmez. Mantar olarak görevini yapmaya devam eder.

    + Takımı atınca, dalarken ve çekerken daha az direnç gösterir.

    Belli başlı eksileri ise şunlardır

    - Dalarken ve çekerken, yem çok fazla döner. Bu nedenle köstek burulması sorunu olabilir. Kaliteli bir fırdöndü elzemdir.

    - Çelil tel kullanılacak olursa, telin ömrü, köşeli çekme nedeniyle kısa olur. Telin çekme kuvveti dramatik şekilde %30 kadar (min) azalır.

    - Misinayı hırpalayabilir. Atıştan önce kontrol etmek faydalı olur.

    Sanırım bu tür bir şeyi daha önce bir yerlerde görmemişsinizdir. Bundan sonra bir yerde, bilhassa internette görürseniz, membaının burası olduğunu unutmayın.. Alıntı yapmayı düşünenlerin, bir zahmet kimden/nerden alıntı yaptıklarını göstermeyi akıl etmelerini bekleriz. Böylece, takımda kafasına takılan bir şey olan, takımın bizim aptal kafamızın görmediği bir eksiğini, yanlışını gören, bize ulaşıp bizim yanlışımızı söyleyerek hayır duamızı alabilir olacaktır..

    Yarın niyetim köpekbalığı ile 3. raunda çıkmak.. Eğer mümkün olursa, size, normal mantar ile bu tip mantar arasındaki farkı gösteren bir şeyler çekerim sanıyorum.. O zaman neden bu kadar uğraştığımız sanıyorum daha iyi anlaşılacaktır..
     
    Son düzenleme: 19 Haziran 2009
  2. oltacı_

    oltacı_

    Mesajlar:
    365
    Deryasın sen Serdar hoca, Üretkenliğin her türlü taktirin üzerindedir, Kabaca okudum ileride kesin hatim edeceğim.

    Eskiler boşuna "Marifet iltifata tabidir" dememişler.

    İlk forumlara üye olduğumdada bu tarz bir yazınla seni gıyabında tanımaktan memnun olduğumu belirtmek isterim.

    Ellerine, fikirlerine ve üretkenliğine sağlık.
     
  3. uaytun

    uaytun ufuk

    Yaş:
    52
    Mesajlar:
    59
    Şehir:
    kocaeli
    Favori Kamış:
    olta
    Teşekkürler Serdar Bey.Bir gün Eskihisar sahillerinde karşılaşmak dileğiyle.
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Belki kafalarda biraz karışıklık olabilir.. Açıklamak iyi olur..

    Bu takım az akıntılı sular için iyidir. Ama akıntılı suda iş yapmaz değil..

    Yüksek akıntılı, boğaz gibi yerlerde de bu mantar gayet iyi netice verir. Ama o tür sular için, o akıntının gücünden faydalanacak daha basit ve daha ucuz mantar profilleri mevcut. Bunlar, basitlikleri nedeniyle daha küçük olabilirler, daha kolay yapılırlar. Bu yüzden akıntılı suda onlar tercih edilirse, daha verimli olur..

    Lüfer avında sorun, az akıntılı yerlerdir. Hiç akınıt yoksa, çok çok az akıntı varsa, lüfer nadir oraya uğrar genelde.. Ve bu gibi takımlar, dipte oturan takımlar yani, verimsiz olur. O bölgelerde tepeden inme takımlar kullanmak daha verimli olacaktır. Bir şamandıra, bir tertibat.. Fırsat olursa, onuda ekleriz..
     
  5. Balikci34

    Balikci34 selim

    Yaş:
    62
    Mesajlar:
    2.590
    Şehir:
    Almanya
    Favori Kamış:
    Sportex,Shimano
    Favori Makine:
    Shimano,Daiwa,Dam,Abu
    En İyi Avı:
    Turna
    Biz bu düzenek sekline su alti samandirasi diyoruz tatlisuda,mesela yayin avinda cok sik kulanilan bir düzenektir.
    Serdar bir kac soru sorup konuyu dahada derinlestirmek istiyorum müsadenle.
    Neden mantar,balsa alternatif olabilirmi mesela,aluminyum folyo ne icin,suda parlakligi saglamayami yariyor...
     
  6. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Mantar yerine balsada olabilir teorik olarak. Ama balsa, su içinde iyi bir mantar kadar kaldırma kuvveti sağlamaz. Buda mantarın büyük olmasına yol açar. Birde bulması zordur, pahalıdır.

    Konu yeterince kaldırma kuvveti sağlamak. Yemi zeminden yukarda tutup hem daha görünür olmasını, hemde yengeçlerden vs. uzak durmasını sağlamak.

    Temel olarak en iyi mantar, olmayan mantardır. Benim şahsi gözlemlerime göre, mantar lüferi ürkütüyor. Bu nedenle mantarı görünmez yapmak lazım. Bir şeyi görünmez yapmanın yolu, ya saydam yapmaktır, yada ışığı geldiği gibi yansıtmasını sağlamaktır. Saydam olanı anlamak kolaydır da öbürü biraz kafa kurcalar. Aynalar, ışığı geldiği gibi yansıttığı için aynayı göremezsiniz, aynadan çevreyi görürsünüz.

    Bu durumda mantarı kamufle etmek için alüminyum folyo etkili oluyor. Bu ayna gibi davranıyor ve ortama uyuyor, çevreyi yansıtıyor. Böylece daha az balığı ürkütüyor.

    Ama bir diğer görüşe göre, folyo parlayarak balığı cezbediyor.

    Bu iki görüşten hangisi daha etkilidir kesin bir fikrim yok. Benim şahsi tecrübem, parıldayan, hologramlı, yıldızlı vs. folyoların lüferi ürküttüğü yönünde. Lüfer yemi yeme benzetemiyor bu durumda..

    Mantardan beklentiler şunlar: Yemi kaldıracak, yatay tutacak, lüferi ürkütmeyecek, basınca dayanıklı olacak, atışta hava direnci göstermeyecek, çekerken yük yapmayacak.

    Bunu sağlayacak her şey mantar olarak düşünülebilir..
     
  7. fish founder

    fish founder Özgür

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    1.874
    Şehir:
    istanbul
    güzel ve detaylı bir çalışma Serdar Bey,
    elinize sağlık,
     
  8. ersyn_k

    ersyn_k Ersin

    Mesajlar:
    94
    Şehir:
    Gebze
    Favori Kamış:
    D.A.M Steelpower Telesurf 3,90
    Favori Makine:
    Okuma Avenger AV55b
    En İyi Avı:
    comming soon..
    ah bu resimler bi tazelensede bizim gibi acemilere ileride faydası olsa :)
     
  9. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    konusunun altına cevap yazsam bir yerlerden gelip acaba ne yazıyorsun kardeşim benim takımımın altına dermi?
     
  10. ersyn_k

    ersyn_k Ersin

    Mesajlar:
    94
    Şehir:
    Gebze
    Favori Kamış:
    D.A.M Steelpower Telesurf 3,90
    Favori Makine:
    Okuma Avenger AV55b
    En İyi Avı:
    comming soon..
  11. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Demez. Hatta bundan ziyadesiyle mutlu olur.

    Evde bir bakınayım, sanırım vardır bu resimlerin yedeği.

    Gerçi akıntılı sular için daha iyi modellerde var, bir gün fırsat olursa eklerim yapılışını.
     
  12. nidya78

    nidya78 Aydın

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    411
    Bu mantarı yapmak için basitçe bir kalıp yapsak, köpük tanelerini mermer yapıştırıcısı veya polyester tarzı bişeyle karıştırıp kalıba döksek, sonrada güzelce üstünü kaplasak daha basit olmaz mı ?
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Kalıpla yapmak elbette daha iyi olur. Ama bu mantar kalıp yapmak için iyi netice verecek bir model değil. Kalıp yapıyorsanız, daha etkili mantar modelleri var. Elle yapması güç oluyor. O yüzden buralara eklemiyorum onlara dair tarifleri.

    Birde sanki kendim çalıp kendim oynuyormuşum gibi geliyor. Atıyorum, Sirkeci'deyiz. Patır kütür sarıkanat tutuyorum mesela. Yanımdakilerde pek tık yok. Biri gelip soruyor, yem ne, istavrit diyorum. Kafa sallıyor gidiyor. Zaman geçiyor, manzara aynı kalıyor. Sonra onlar sıkıntıdan yanıma geliyor, o ara balık çekiyorum. Diyorum ki, şu takımı aha böyle yapın. Siz duruken benim tutuyor olmam bundan.

    Cevap ne olsa beğeinirsiniz: Balık yok, olsa gelirdi. Yahu aha biz tutuyoruz patır kütür, balık yoksa bunları aydan mı çekiyoruz? İşte yaklaşım bu. Apaçık şekilde gösteriyoruz, aha böyle böyle yapılırsa, balık az olunca da iyi av verir. Ama karşınızdaki bunu kabul etmiyor.

    Sirkeci'de bir nokta vardır. Tıkış tıkıştır. 5 m yerde 10 kişi olta atar. Benim taburme, kovam filan yok, oturacak. Atarım, sonra gezinirim milletin tepesinde durmayayım diye.

    Çünkü, oturamıyorsunuz, adamın tepesindesiniz. Ve adamın gözü pür dikkat kamışın ucunda. Kamış bir milimcik hareket edince, hurra bir tasma. Ama öyle böyle değil, kamışın yüzünüzde patlaması ve ağzınızı burnunuzu kırması işten bile değil.

    Bense takımı apikoya alınca, geziniyorumdediğim gibi. Balık gelir, vurur, kendi yakalanır. Oradakilerde gıcık olur, yahu kamışına baksana sen filan. Aheset aheste gelirim, kamışı kaldırır sararım lüfer, çinekopu vs. Bir tanesi diyordu: "Dayı horon teptirmeden almıyor balığı"...

    Aynı yerde, gösteriyorum, bak böyle yaparsan, tasam filan diye kasmazsın, kendi yakalanır balık. Cevap gene benzer: yahu hiç balık kendi yakalanır mı, vuracan tasmayı ki yakalansın.

    İşte olay bu. Gözünün önüde fark yaratan şeyi koyuyorsunuz ama itimat eden yok. O zaman niye vakit, pil filan harcayıp, bunları uzun uzun yazalım ki?
     
  14. RainboW

    RainboW Sertan

    Mesajlar:
    378
    Şehir:
    İstanbul
    Serdar abi sen yaz yine de. Eminim senin ve Aliço reisin yazılarından taktik ve bilgiler kapmak isteyen çok kişi var...

    Mantar olayına gelince bir sorum olacak. boncuk bulmak kesmek traşlamak biraz zahmetli.

    Tabi konu el emeği olunca zahmetine katlanmak gerekir diyebilirsin. Bu mantarı normal silindirik olarak atıyorum 15 mm çapında ve 30mm uzunluğunda yapıp bir yüzeyini kubbe veya piramit şekline gelecek şekilde traşlasak, törpülesek v.s ondan sonra enjektör içerisine koysak ve kubbe veya piramit kısmı dışarıda kalacağı için o kısmı da oje ile boyasak olur mu ? Ne dersin?
     
  15. nidya78

    nidya78 Aydın

    Yaş:
    45
    Mesajlar:
    411
    Serdar Abi; sen herkeze bakma burda ben eminim ki seni bir sürü insan takip ediyor. Ben senin taktiklerinden çokca ilham alıyorum ve benzer taktikleri uyguluyorum.

    Bu mantarın kalıbı çok basitçe yapılabilir. 2 tahta birleştirilir, birleşim yerinden mantar kalınlığında delinir sonra dremelin küre kafasıyla uç kısmı yapılır. Buraya kadarki işlem nerdeyse bir mantarı yapacak sürede yapılır. Sonrasında ise strafor taneleriyle 5 dkkda donan epoxy yada benzeri bir ürün karışrıtılıp kalıba dökülür. Tabi alıbın içini karışımın yapışmaması için bir şeyle kaplamak gerekir. (kalıp içi için parafin geçiyor kafamdan) Sonrasında 5 dkkya bir mantar üretilir. Diğer modelleri bilemiyorum ama büyük ihtimalle 2 parça kalıpla onlarda yapılabilir. Ayrıntıları çoksa alçıdan veya silikondan kalıp çıkarılabilir. Umarım onlarıda paylaşırsınız bizde ilham alırız.

    Bu arada aklımdaki bir fikirde acaba epoksiyle mantarların üstünü ayna gibi sırlayabilir miyiz? Bunu başarabilirsek mantarlar çok başarılı olur gibime geliyor.
     
    Son düzenleme: 21 Eylül 2011
  16. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bu mantarın kalıbını yapmaya değmez. Zira kullanılabileceğ iyer çok az.

    Kalıbı yapılacaksa, daha başka mantarların kalıbını yapmak lazım.

    Kalıp olayındaki temel sorun şu. Pürüzsüz yüzey elde edebilmek. Ki üzerine parlak kaplama yapınca, ayna gibi olsun. Bunu sağlamak içinde bir şeyler de elbette yapılabilir.
     
  17. volex21

    volex21 Volkan

    Mesajlar:
    6.735
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Okuma V System 2.40 Lineaeffe Spirit Surf 3.90 (fiyat performans 9/10)
    Favori Makine:
    Spro Red Arc 20'lik (Fiyat/Performans : 8/10)
    En İyi Avı:
    Levrek (57 cm - 2.100 gr ) Sargoz (700 GR kadar) Palamut (40 cm üzeri), Lüfer 40 cm, Çipura 950 gr
    Skoylu abim, verdiğin bilgiler için teşekkürler. Ben İzmir'liyim. Geçen sen İzmir Dikili'de bende 2 kez lüfere tekneyle çıkma şansı buldum. Sende tahmin edersin ki buralarda lüfer çok az ve nazlı olmakta. Biz klasik lüfer takımı kullanmıştık, sardalya'ya takılan iki iğneli dip takımı, 30 metre gibi bir derinlikte takımı bir kulaç kadar kaldırıp bekledik sabahlara kadar. 4 kişiydik ve gece 11 den sabaha kadar 5 lüfer tutmuştuk. 1 tane de ben tutmuştum, tam tekneye kaldırdığım sırada lüfer iğneyi de alarak teknenin yan tarafından 2 kez zıplayıp denize düşüp sıvışmıştı. O anki duygularımı anlatamam. Bu sene balık malzemesi satanlarda çapari şeklinde lüfer takımları gördüm, bu takımlar hakkında görüşlerini merak ediyorum. Ayrıca tekneden derin suda avlanabileceğim daha performanslı takımlar ve önerilerin varmı? Senin gıyabında Alico abimin de görüşlerini merak etmekteyim. Umarım lüfer ustaları olarak bu mesajımı görür ve cevap verirsiniz. Şimdiden cevap yazacak herkese teşekkür ederim.

    Ayrıca bir sorum daha var, Aliağa'da bir bey atçekle 3-5 metre derinliği olan kıyı kesimde lüfer yakalamıştı. Yukarıdaki mesajındaki takımı bu derinlikte kullanabilir miyiz? Akıntı pek fazla yok bu avlakta. Resimleri işyerindeki bilgisayarda göremedim ama bi de evden bakacağım.

    Sizin gibi ustaların yazılarını merakla okumakta, kullandığınız yöntemleri aklım erdiğince denemeye çalışmaktayım. Eminim benim gibi birçok arkadaşımız vardır. Bulunduğunuz avlaktaki kişiler yazma şevkinizi kırmasın lütfen. Değerli bilgileriniz için tekrar teşekkürler.
     
  18. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bu mantarı hazırlamak kolay. Ama etkinliği az. Bu, akıntının çok az olduğu yerde iyi netice verir. aksiyon açısından dinamiği çok kötüdür. Ama aynı dinamik, havada süper işe yarar. Bunun espirisi, takımın daha uzağa atılabilir olmasını sağlamaktır. Böylece, dalganın kırılma noktasına veya daha derin bölgeye erişip, akıntıyı yakalayabilirsiniz.

    Konu yıllar sonra gene gündeme geldi malum. Evde internet yok şu ara. Ceptende resimler filan yüklemek pek olacak iş değil. İnternet düzelince, normal, akıntının vs. olduğu, boğaz filan için gayet iyi netice veren mantarların yapılmasını da anlatayım. Tama biraz daha zor onlar ama, etkinliği çok yüksek.
     
  19. shadowpane

    shadowpane Hakan

    Mesajlar:
    2.318
    Şehir:
    İstanbul/Düzce
    Favori Kamış:
    Shimano Antares/Vengeance/SuperAero Lineaffe_Spider Surf Okuma_VSystem/hellios/x-safina
    Favori Makine:
    Daiwa_Entoh/Ballistic Shimano_Aernos/KİSU/BULL'S AlbaStar.Pasha 60
    En İyi Avı:
    Yayın/Turna/Alabalık Eşkina/Levrek/Palamut/Lüfer/Kalkan
    konuyu takip ediyorum. gelişme varmı?
     
  20. onokbey

    onokbey Metin

    Mesajlar:
    20
    Şehir:
    Çanakkale
    Favori Kamış:
    Shimano Nexave AX TE SURF GT 420
    Favori Makine:
    Shimano Titanos XSA 5500
    En İyi Avı:
    Henüz yakalayamadım
    işin en kritik kısmı burası. 2 - 2.5 mm matkap ucuyla düz tarafın tam ortasından, boncuğun kenarına gelecek şekilde, yani boncuğun mantarla birleştiği yerden çıkacak şekilde bir delik deliyoruz.

    Serdar bey merhaba,
    Ben bu kısmı anlayamadım.
    Çubuğu yerleştirdikten sonra hiç birşey yapmadan kaplıyormuyuz.?
    Yani çubuğun içi boşmu kalıyor?
    Oraya yan bir şekilde çubuk yerleştirmemizin mantığı ne ?
    Bu kısmı biraz izah edermisiniz.
    Acemiliğme verin lütfen.