Team-T’nin Maldiv Adaları’ndaki 1.gün (26 Ekim) av raporu:

Team-T’nin Maldiv Adaları’ndaki 1.gün (26 Ekim) av raporu: Waho, Sail Fish, Dog Toth, Fugu ve Shark Rey..

Sevgili arkadaşlar merhaba,

25 Ekim - 02 Kasım tarihleri arasında Team-T olarak Maldiv Adaları’nda balık avı seyahati gerçekleştirdik. Çok güzel av güncelerine şahitlik ettiğimiz bu seyahatin detaylı raporlarını gün ve gün sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu konuda sadece 1.günü kısaca özetlemeye çalıştım, her hangi bir hatam, kusurum olmuş ise lütfen affedin.

6 günlük av güncelerimizde yakalanan balıkların çoğunu fotoğraf ve videolarını çektikten sonra tekrar geldikleri yere iade ettik, bazılarını yemek için, bazılarını da yem yapmak için aldık. Toplam 68 adet çeşitli balık ve 5 adet Kalamar yakaladığımız bu av güncelerinde 30’dan fazla da Hit’imiz vardı. GT’ler ile yaptığımız mücadelede 4 adet Popper kaybettik, diğer balıklarla olan mücadeleler de ise 10’dan fazla sahte kaybımız oldu, ayrıca bir adet kamışımız kırıldı.

Hedeflediğimiz balıklara şöyle bir göz atacak olursak Thuna, Blue Marlin, Baraküda, Dorado, Red Snapper, Emperor ve Job Fish yakalayamadık, tabii bunlara zaman ve mevsim faktörlerini katarsak yakalayamamız normaldi ama listeye dahil etmediğim balıkları da yakalamayı başardık. Sonuç olarak bu seyahatte çok büyük tecrübeler edindik, çok zevk aldık ve çok mutlu ama bir o kadar da yorgun bir şekilde evlerimize döndük. Her şeyden önemlisi ise dostluklarımızı pekiştirdik, unutulmaz anılara birlikte imza attık. Bu bağlamda sevgili Timur, sevgili Cebrail ve sevgili Ahmet Tahir’e çok teşekkür ederim.

Trolling, Jigging, Popping ve Bottom Night Fishing avları esnasında yakaladığımız ve hit olan balıkları listelemiştim, bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sail Fish: 12
Waho: 19
Yellow Fin Thuna: 2
Dog Toth: 1 (Çok ender bulunan bir tür)
Fugu: 1
Shark Rey: 1
Bonito: 3
Giant Trevally (GT): 23
Bluefin Trevally (GT): 1
Ship Holder: 1
Rainbow Runner: 1
Tiger Grouper: 1
Grouper: 1
Rubin Snapper: 1
Kalamar: 5

Yaklaşık 30 ve üzeri de Hit yaptık.

Şimdi bu unutulmaz av güncelerinin fotoğraflarını, videolarını ve kısa kısa anektotlarını sizlere aktaracağım.


25 Ekim, Yeşilköy Atatürk Havaalanı


Sevgili Timur'un doğum günü kutlaması


Dubai'ye uçuyoruz








Dubai'ye indik, oradan da Male'ye devam edeceğiz


Artık Male yolundayız


Harika bir yolculuk için Emirates..


Male semalarındayız


Male havaalanına inişimiz


Artık Male'deyiz


Salgın hastalık "Domuz Gribi" için form doldurduyoruz


Pasaport kontrolü


Male'ye inişimizle ilgili video klip: http://www.dailymotion.com/video/xb1...ledive1_travel


25 Ekim’de başlayan yolculuğumuz 26 Ekim sabahı Male’ye inmemizle son buldu, havaalanında salgın hastalık olan Domuz Gribi’yle ilgili doldurmamız gereken evrakları doldurduk ve Male’ye giriş yaptık. Bagajlarımızı topladık ama bir sorun vardı, sevgili Cebrail’in bavulu Dubai’de kalmıştı, yetkililerle yaptığımız görüşmede sorunu halletmiştik, bavulu Kaptan İbrahim’in yaşadığı Kurandu Adası’na göndereceklerdi. Bunu özellikle belirttim, çünkü biz hiç karaya çıkmadan 5 gün boyunca botta kalacaktık ama böylesi bir durum nedeniyle turistlerin girmesine izin verilmeyen Kurandu Adası’nı ve Kaptan İbrahim’in ailesini tanıma fırsatını yakalamıştık. Bu arada 5 günlük avımızı 1 gün daha uzatma fırsatımız oldu, bunu da değerlendirerek 6 gün av yapma şansını yakalamıştık.

09:30 gibi havaalanından bizleri karşılayan Muhammed (Tekne sahibi) ile limana doğru ilerledik, bizi av yapacağımız bota götürecek olan bir başka bota bagajlarımızı yükledik ve av botumuza doğru yola koyulduk, kısa bir yolculuktan sonra av botumuz karşımızdaydı, sancak tarafından borda yaparak bagajlarımızı aktardık ve 6 gün boyunca birlikte olacağımız kadro ile tanıştık. Müslüman ve Türk olduğumuzu bildikleri için öylesine sıcak karşılandık ki, o anı hiç unutamam.

 

Devam..





























Güzel bir hoş geldiniz karşılamasından sonra kaptan İbrahim motoru çalıştıdı, demir alındı ve av yapacağımız meralara doğru yola çıktık. Kamaralara kişisel eşyalarımızı bıraktık, ardından takımlarımızı hazırlamaya koyulduk, çok hızlı bir şekilde organize olduk ve oltalarımızı saat 11:00 gibi suyla buluşturduk. Artık av başlamıştı, mutluyduk ve umutluyduk.

Şehrin kalabalığından uzaklaşmış ve sessizliğin hüküm sürdüğü meralara doğru yol aldığımız 45 dakikadan sonra ilk vuruş gelmişti, “Fish Onnnnnnnnnnn” sesleri arasında sevgili Timur ilk balığımızı çekmeye bizler de diğer olataları karışmaması için çekmeye başladık. Sevgili Timur’un hedef balığı Waho idi ve yakalanan ilk balıkta Waho oldu, kıç güverteye aldığımız balığı hemen ölçülendirdik, 115 cm boyunda ve 8.750 Kg. ağırlığında bir yakışıklıydı. Bu balık hem akşam yemeğimiz olacaktı, hemde Sail Fish için güzel bir yem olacaktı. Miço Yade hemen balığın fletosunu çıkarttı, karın altından da yemleri hazırladı. Takımları yemledik ve tekrar suyla buluşturduk, bu esnada öğlen yemeğimiz hazırdı, hızlı bir şekilde yemeğimizi yedikten sonra tekrar oltalarımızın başında yerlerimizi aldık.

 

Devam..

















İkinci vuruşta gelmişti, bunu ben tasmaladım ve çekmeye başladım, tabii bu esnada diğer takımlarda hemen çekildi, bu yakışıklıda 115 cm, 8.375 Kg’dı. Artık ortama alışmıştık, balığı aldıktan sonra diğer takımlar hemen suya gönderiliyor, kalama ayarları yapılıyordu, tabii bu esnada fotoğraf ve video çekmeyi de ihmal etmiyorduk. Kısa zaman sonra bir vuruş daha aldık, sevgili Timur tasmayı atmıştı, çıkrıktan gelen sesler kulaklarımızı çınlatıyordu, ipin yetmeyeceği düşüncesiyle Dingi’ye binen sevgili Timur ve iki miço Sail Fish’le sörf yapıyordu, yarım saatten fazla uğraşan sevgili Timo Sail Fish’i botun kenarına getirmeyi başarmıştı ama miçolar bota almayı beceremediler. Aslında geri salacağımız bir balıktı ama onca mücadelenin sonunda o balığı kucağımızda görmeyi çok arzuladığımızdan küçükte olsa bir hayal kırıklığı yaşamıştık, ama sorun değildi, daha çok günümüz vardı ve başkalarını da yakalayabilirdik, öyle oldu.

 

Devam..

































Tekrar düzenimizi kurduk ve yola devam ediyorduk ki, yine kulaklarımızda çınlayan o muhteşem sesi duyduk, sevgili Ahmet Tahir hızlı davrandı ve tasmayı attı, artık oda ilk balığını çekiyordu, onbeş dakikalık uğraşın sonunda çok ender bulunan Dog Toth kıç güvertede idi, 6.5 kg bir yakışıklı olan bu nadir balıkla fazla zaman kaybetmeden fotolar alındı ve hemen denize iade edildi. Kaçan Sail Fish’in ardın yüzler tekrar gülmeye başlamıştı, hepimiz çok mutluyduk.

 

Devam..

Avımız devam ediyordu, saatler 16:10’da yeni bir vuruş geldi, bu sefer sıra sevgili Cebrail’deydi, oda hızlı bir şekilde balığı tasmalamış ve onunla boğuşmaya başlamıştı, bizlerde diğer takımları topladıktan sonra sevgili Cebrail’in balıkla olan mücadelesini seyretmeye başaldık, video ve fotoğraflar çekiyorduk. Balık henüz kendini göstermediği için ne olduğu konusunda fikir sahibi değildik, yaklaşık 20 dakika sonra suyun üzerine çıkarak kendini ve cüssesini gösteren Sail Fish’ti, sevgili Cebrail’i balığı botun iskele kıç omuzluğuna getirmeyi başarmıştı ama ikisi de yorgun düşmüştü, bir ara botla yarış etmeye kalkan Sail Fish iyice yorgun düşüp kendisini teslim etmişti, kılıcından yakalayan miço kendinden o kadar çok emindi ki, çok rahat davranıyordu, ama Sail Fish son sözü söyledi ve son hamlesiyle Rapala X-Rap’in iğnesini kırarak bizden kurtulmayı başarmıştı. Aslında moralimizi bozmak istemiyorduk ama bir an önce kucakladığımız, resimlerini çektiğimiz ve sulara iade ettiğimiz bir Sail Fish görmek istiyorduk, bu isteğimiz yine kısmet olmamıştı.

















Sevgili Cebrail'in Sail Fish ile olan mücadelesin video klibi:

http://www.dailymotion.com/video/xb1...ledive2_travel

http://www.dailymotion.com/video/xb1...ledive3_travel


Rapala X-Rap’in iğnelerini Owner ile yeniledikten sonra tekrar Trolling yapmaya devam ediyorduk ki, saat 17:05’te iki takımdan da kulaklarımızı çınlatan sesleri duyduk, ortalık bir anda karıştı, boşta olan takımlarlada Casting yapdık ama sadece iki takımda balık vardı, balıkların sağa sola geçmeleri takımların karışmasına yol açacaktı, bunu engellemek için mücadele ederken takımlardan birini kurtardık ama balıkları yakalayamadık, bu sefer de balıklar galip gelmişti, balıklarla aramızda bir şekilde anlaşıyorduk.


http://www.dailymotion.com/video/xb1...ledive4_travel


Saatler ilerdi ve Trolling için paydos saati gelmişti, kaptan İbrahim çok güzel resiflere sahip bir adanın gölgesine demir attırdı, artık gece avı hazırlıkları yapmaya başladık. Biz hazırlanırken akşam yemeğimizin kokuları etrafı sarmıştı, masa hazırlanıyordu, kurt gibi açıkmıştık ama takımlarımızı hazırlamaktan ve gece avı yapmaktan kendimizi alıkoyamıyorduk.



















İlk denemeler için takımları yemledik ve suya gönderdik, hareket yok gibiydi ama ne olacağı hiç belli değildi. Bu arada gecenin uzun olacağını bildiğimizden hemen akşam yemeğimiz olan Waho’nun tadına bakmak için masaya oturduk, hızlı bir şekilde yemek olayını bitirdik ve tekrar oltalarımızın başındaki yerlerimizi aldık. Zaman geçirmeden yemlerimizi kontrol ettik, yemler gitmişti ama neyin götürdüğü konusunda fikir sahibi değildik. Derken sevgili Timur’a öyle bir balık geldiki kamış neredeyse ikiye katlandı, mücadele ediyordu ama sonra mücadele kısa sürdü, takımı toplayıp bakdığımızda mono beden kesilmişti. Hemen çelik telli takımlara döndük ve tekrar beklemeye başladık, bu sefer aynı anda iki oltaya balık vurmuştu, birinde sevgili Ahmet Tahir, diğerinde de ben vardım, balıkları tasmalamıştık ama nasıl olduysa sevgili Ahmet Tahir’in elindeki kamıştan çatırtı koptu, kamış kırılmıştı, makinayı son anda kurtarmıştı ki, balığı çekmek için spectra ipi tutmaya niyetlenirken takım patlamıştı. İyi de olmuştu aslında, kamışı kıracak kuvvette bir balığı çıplak elle ve spectra iple çekmek çok akıllıca değildi, sonuçta kırılan kamıştı ama kimsede bir zarar yoktu, sevindirici olanda bu idi.







Bu esnada bende oltamı yukarı çekmiştim, bana gelen 5 kg.’lık bir Fugu idi, hiç güzel bir balık değildi ama yakalanmıştı, kendimden uzak tutarak bir iki resim aldık, iğneyi çıkartmak için uğraş verdik ama o dişlerin arasından çıkacak gibi değildi, bende çelik telli bedenden keserek onu tekrar suya gönderdim. Gece avı da bereketli geçiyordu ama halen elimizle tutabileceğimiz bir balığımız yoktu, takımları yeniledik ama bu sefer daha sağlam makinalı ve kamışlı iki takımı suya gönderdik.

 

Devam..







Saat 21:15’te beklediğimiz vuruşu tekrar alınca diğer takımı hemen topladım, sevgili Timur güzel bir tasma ile balıkla olan mücadelesine başladı, çok kuvvettli bir balık olduğunu anladıktan sonra “acaba ne olabilir” sorularını soruyorduk kendimize, bir ara sevgili Timur “Köpek Balığı” demişti, ama sonra bu Shark Rey olabilir, hareketleri bunu gösteriyor dedi. Balık bir aşağı, bir yukarı, bir sağa bir sola uğraştırıyordu, tam 45 dakikadır uğraşıyorduk ama hiç yukarı gelecek gibi değildi. Sonra sevgili Timur bana “Sülo, mücadele kemerini tak, takımı sana vereceğim” dediğinde içimi bir heyecan kapladı.















İlk defa böyle bir mücadeleye girişecektim, hemen hazırlandım ve takımı aldım, sevgili Timur’un anlattıkları kulaklarımda çınlıyordu, balık istiyor ben veriyordum, ben istediğimde alıyordum, bir saatten fazla bu şekilde balıkla dans ettik. Bir ara su üzerine çok yaklaştırmıştım, tam bu iş tamam derken yeniden tazeledi ve başını alıp gitmeye başladı, gitti, gitti, gitti ve sonunda durdu, artık yorulmuştu, tabii bende kan ter içinde kalmıştım. Takımı toplamama müsade eden balık nihayet suyun üstüne çıkmıştı, bu Shark Rey’di, muhteşem cüssesiyle suyun üzerinde yatıyordu, balığı tekneye almayacağımızdan hızlı bir şekilde resimlerini çektik, sonra da iğneyi dudağının kenarından kurtararak onu tekrar doğasına geri gönderdik.

 

Devam..



























Yakaladığımız Shark Rey ile ilgili video klip: http://www.dailymotion.com/video/xb1glg_maledive5_travel

Ölçümünü yapma şansımız olmadığından kaptan İbrahim’in sözleri bizim için önemli bir kriterdi, yaklaşık 3 metre boyunda ve 100 kg.’mın üzerinde olduğunu söyleyen kaptan İbrahim’in sözlerini not aldıktan sonra gece avımızı sonlardık ve günün yorumlarını yapmak üzere sevgili Cebrail’in hazırladığı kahvelerimizle birlikte masaya oturduk. Günün değerlendirmesini ve yarına yapacağımız avların kritiklerini konuşmamız bir saat kadar sürmüştü, artık gözlerimiz kapanıyordu ve yatmalıydık, zira saat 06:00’da yeni av güncemiz başlayacaktı.

Okyanusun ortasında demirliydik, yüzlerimizdeki gülümsemelerle kamaralarımıza çekildik ve güzel bir uykuya daldık.


Sevgili arkadaşlar,

Maldiv Adaları’ndaki ilk günümüzü sizlere kısaca özetlemeye çalıştım. Diğer günlerde yaşadıklarımızı da kısa zaman aralıkları içerisinde gün ve gün sizlerle payşacağım.

Her şey gönlünüzce olsun, hoşçakalın, sağlıcakla kalın..

 

Sevgili Süleyman abi öncelikle aramıza hoşgeldin doğru adres...
Team-t İlk tebrik benden olsun defalarca seyrettim çok güzel görüntüler...
devamını bekliyoruz...

 

Tebrikler Süleyman abi. Boğazda ki istavrit akınını kaçırmışsınız diğer balıkların peşinde koşarken Baştan sona çok güzel bir seyahat olmuş. Bizlerle paylaştığınız için teşekkürler.

 

Bir çırpıda okudum, hemde anlattıklarınızı yaşarcasına.Çok güzel bir anlatım, eklediğiniz fotolara bakınca insanın içi kıpır kıpır oluyor, sizi ve arkadaşlarınızı tebrik ederim.

 

siz olmuşsunuz.. tebrikler...

 

Tebrikler çok ayrıntılı bol resimli mükemmel bir av raporu olmuş. Devamını bekliyoruz.

 

Noktayı koymuşsunuz gerçekten..
bi tebriği de hakettiniz ekip olarak

 

Mükemmel. Elinize sağlık.

 

Herşeyden önce bu kadar fotoğrafı yükleme zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürler.Muhteşem turunuz dahada güzel.

 

Muhtesem bir rapor,tebrikler,1haftalik bu sefer ucak biletleriyle beraber adam basi kac paraya maloluyor,eminim merak eden coktur,gitmeyi umid eden oralara, devamini bekliyoruz raporlarinizin.

 

Bizler sizin av raporunuzu okurken, tecrübelerinize ve heyecanınıza ortak olup, bu kadar keyif alıyorsak, sizlerin yaşayarak edindiği tecrübe ve aldığı keyif mutlaka çok daha büyük ve doyumsuzdur.

Sizi ve tüm ekip arkadaşlarınız kutlar, raporlarınızın devamını dilerim.