9,5 KG Yayın Avımız!

Konu, 'Makaleler' kısmında Talip Girgin tarafından paylaşıldı.

  1. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    [​IMG]
    Temmuz 2010 Trakya

    Efendim, ben, bu güne kadar tuttuğum değil de, tutamadığım balıkların hikâyesini yazar, kimseyle öyle uzun uzadıya balık konusunda muhatap olmazdım. Yok, efendim nerde tuttun, nasıl tuttun, kaça tuttun? Muhabbetleri beni bozar. Zaten balık raporum olmayınca kimsede bana salça olmuyordu:)

    “Yaz kardeşim sen Minik Ali’yi veya Metal Böceği; sen ne anlarsın balıktan filan” gibi muhabbetler taa kulağıma kadar gelmeye başladı. Yok, haklılar yani! Öyle göze sokacak bir balık tutsam; bilirim ben ne yapacağımı ya. ^&%+/(^)

    Birçok amatör balıkçı sitesiyle balığa gittim ama nafile...

    Türkcell’den bile “kol saati ve gömlek kazandınız” mesajları geliyor (!) Sanki adamlar benimle balığa geliyor da ne tuttuğumuzu görüyorlar! (Ülen adamlar uydudan izliyor olmasınlar bizi?) :) :) :)

    Geçen gün vatandaşın çatısını yapıyorum yerden 15 metre yükseklikte elimde altı metrelik bir makas; cep telefonum cebimde başladı zııın zııın zııın titremeye. Dirseğimle telefona dokunmaya çalışıyorum sussun diye ama olmuyor. Bıraksam gıcıklanıyorum. Aşağıdan bakanlar da çözemiyor işi! Neyse koca makası kucağıma aldım ve çömeldim.

    Eldivenleri çıkarıp telefonu zor bela açtım Gelen mesaj şu: TEBRİKLER! Ramazana özel ÜCRETSİZ GÖMLEK ve KOLSAATI Kazandınız. HEMEN 0532 111 75 75 i arayın, faturanızda ki tasarruf fırsatını kaçırmayın. 0532 111 75 75!

    Birde sonuna ünlem işareti koymuş yani şunu demek istiyor ara ki göresin ebenin… evini uydudan! Daha önce de yine ferforje kapı takarken kol saati ve elektrik faturasından %40 indirim kazanmıştım! Hatta ondan önce de Yangın merdiveni tepesinde Gold’tan hediye kazanmıştım! :)

    -Değerli Müşterimiz Gold Paketiniz ve Hediyeniz için lütfen 0212 466 54 66 ı arayınız….

    Birde şöyle gönderildi;

    —Değerli Müşterimiz. 5000 TL’lik Teminat ve Sürpriz hediyeniz için Hemen 0212 354 90 90 arayın. Hem hediyenizi alın, hem de Kara Gün Dostu Poliçenizden faydalanın.

    Vay be ne değerli kıymetli müşteriymişiz de haberimiz yok. Birde kazara bu numaraları aramış olsak, adamlar nasıl iltifat edecekler bilemiyorum. Onu da siz düşünün gayri…

    Ülen arkadaş gören de sanacak ki, bizim hayatımız beleş! Çatı da telefonu kapatıp, başımı göğe doğru kaldırdım en yakın uyduyla iletişime geçtim! Elimdeki makası gösterip; uzun hamle kısa hamle mantığı ile; alın size kol saati, alın size gömlek, alın size altın, alın size sürpriz hediye daha geride on tane var 11x6=66 hadi işi 66 ya bağladık yine… :)

    Nerde kalmıştık? Ülen arkadaş bir balık raporu yazacağız memlekette yapılan tüm alavere dalavereleri ortaya çıkardık yani! Sana ne baksana sen işine… adamlar yolunu bulsun işte! Bu memlekette saf mı yok! Pardon affedersiniz “Değerli Müşteri”mi yok? Tonla, herkese yeter!

    İsmail, Recai, Mustafa yakalasanız ya be kardeşim şu dolandırıcıları? Bakın googleye telefonlar orijinal!

    &&&&

    Dedim ya birçok amatör balıkçı sitesiyle ava gittim, tuttuğumuz adamakıllı bir şey yok! Geçen bir arkadaşım dedi ki “Yahu Talip ağabey sen amatör sitelerde amatör balıkçılarla balığa gidiyorsun! Neymiş o Amatör Balıkçı Sitesi filan? Sen bize; Usta balıkçılara takıl, balık nasıl tutulur gör bak” demez mi? Tamam be kardeşim bundan böyle benim kankim sensin. (Bir dakikada sattım amatörleri ) :)
    Duyduğuma göre başbakanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken; İstanbul civarı ve Marmara bölgesindeki göl ve dere yataklarını bu sazancı kardeşimizin av raporları doğrultusunda tespit etmiş ve hemen boruları döşemiş! O gün bu gün İstanbul’un suyu kesilmez. Yok, öyle yağmur duası filan hepsi şekilden ibaret (!) Allah razı olsun Sazancı Gürol’dan!

    Not: Kırmızı niva cipi gördüğünüz yerde selam vermeye kalkarken önüne çıkmayın, yandan takılın; çünkü altı aydır el freni ile idare ediyor söylemedi demeyin! Keza ben arabanın içinde, sağ koltukta iki gün fren yaptım (!) kaval kemiğimde aşırı baskıdan ödem oluşmuş! avdan gelince on beş gün fizik tedavisine gittim.

    Geçen gün Gürol aradı “abi yuh sana! Ayağınla kaportayı delmişsin?” Ülen Gürol, attırma kafamın tasını; dua et senin kafanı delmedim ben! Sanki altımızdaki “Hammer” (!) arabanın yarısı ormanda kaldı be. Çamurmuş, çatakmış, batakmış, tepeymiş, gölmüş baktığın yok be arkadaş; yok, dua okuyayım dedim, bana bildiğim duaları da unutturdun sen yahu?

    &&&&

    (Yok, öyle “geldim, gördüm, gidiyorum” (!) sonuna kadar okuyacaksınız şimdi beni!:)
    Günlerdir rapor rapor diye tutturuyordunuz değil mi?)

    —Kırmızı düldülün üzerine Gürol kardeş benim ofis ölçülerinde kat çıkmış! İlk balığa gittiğimizde evi taşıyoruz sandım. Tüm mutfak araçları ve gereçleri, elektrik ve elektronik eşyalar 2+1 tesisat
    Masa sandalye çadır vs vs. Bizi almaya geldiğinde, bizim eşyalarla birlikte komple mahalleden taşınıyoruz izlemini vererek düştük yollara.

    Bakkal Orhan, motorcu Zafer, kompresörcü Selim çaktırmadan fatih kısa parmak yapıyorlar “nah tutarsınız” hesabı! Alacağınız olsun Ülen sizin…

    Şehir dışına çıktıktan sonra çok güvendiğimiz navigasyon aletinin bozulması sebebi ile kocaman bir bölge haritası çıkarıp bulunduğumuz yerden gideceğimiz noktaya giden hat üzerinde en elverişli yolları tespit etmeye çalıştık. Bazı köy ve yollar her ne kadar kafamızı karıştırsa da Gürol kardeşimin yaban hayat tecrübesi sayesinde karanlıkta olsa birkaç saat sonra mekânımızı bulduk.

    Bir ara burada bir yol olacaktı ÜLEEEEENNN diye yabanlık yapsa da karanlıkta elindeki haritaya ters baktığını anladı! Yol solda değil sağdaymış. Zaten soldaki yol pek tekin değil! Başkanlar sazana gidiyor denizkızı yakalıyor, hem de mecliste (!) Ohaaa yuh be, nerden nereye zıpladık. En büyük başkan bizim başkannn!

    Neyse yeri bulduk, mekânı kurduk, çayı demledik. Yolda aldığımız nevale ile evden buzluğa ters koyduğumuz barbunyayı düzeltip sofraya koyduk. Tabi, öncesinde kurbağa tuttuk, oltalara taktık, ya bismillah göle takımları kurduk, adam başı dört kamış x3=12 zilleri taktık ama balıklar rahatsız olmasın diye şıkı şıkı yapmadık. :)

    Gürol ben ve yanımızda getirdiğimiz bir misafir; yabancı sayılmaz canım kardeşim. Sanal âlem de ki balık muhabbeti ile pek işi olmaz kardeşimin ama hemen her siteye merakından girer ve bilgi transferi yapar. Kimsede olmayan olta düzenekleri yapmakta meşhurdur. Bir görseniz bu ne titizlik bu ne özverili bir çalışma hayret edersiniz. Birde bu düzeneklerle balık tutabilseydi :) :)

    İstanbul’da son yüz otuz yıllık sıcak ve nemden yandığımız için evden yazlıklarla çıkmıştık. Mekâna gelince ayvayı yediğimizi anladık! Geç olduğu için alamancı çadırını kurmaya gerek duymamıştık. Birader arabada yattı, bende Gürol ile yer halısının üstüne kedi gibi kıvrılıverdik. Biz gelmeden önce burada yağmur yağmış her yer ıslak. Zaten ağaçlardan düşen çiy yağmurdan farksızdı hele o enseye düşmesi yok mu?

    Gürol’un çift kat yorgan kılıfı ile örtünmeye çalışıyorduk ama nafile; keskin orman havası, çiy, pişmiş, kırağı ne varsa sarmıştı dört biryanımızdan! Gürol kafayı yastığına koymasıyla dünya değiştirdi zaten. Ben bir oraya bir buraya sabah dörde kadar dön baba dön. Beş on dakika dalmışım, bilemedin yarım saat. Hadi fasılalı uyuma diyelim hepsi bir saat.

    Bir uyandım çenem birbirine vuruyor tıpkı kayınçomun, mırmır avındayken benim iskelemdeki durumuna düşmüştüm. Leylek gibi takırdıyor, kendime hâkim olamıyordum. Elimle ağzımı tutmasam ne kadar yapma çakma diş varsa göle düşecek. İki yüz metrelik parkurda bir ileri bir geri koşar adımla yürüyerek vücudumu ısıttım.

    Bu arada 12 kamışta tık yok, yahu yalandan bir zil ötmez mi? Gece soğuk olduğu için şimdi’den boş vaktimi odun toplamakla değerlendirmeye başladım…

    &&&

    Devamı sırasıyla aşağıda.
     
  2. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Sabah güneşi üzerimize vurduğunda çadır minderinin birini altıma serdim diğerini kendime yastık yaptım. O sessizlikte uyuya kaldım. Bir süre sonra kardeşim Murat arabadan inip benim topladığım çalı çırpı odunlarla ateşi yakmış çay suyunu koymuştu. Gürol’u uyandırmak pek kolay olmadı ama sonra aklıma gelen dâhiyane fikirle buna muvaffak olduk!

    Kamerayı yerleştirdim ve Gürol’u uyandırmak için bayağı hırpaladım banamısın demedi. Az sonra oltalardan birinin zilini çalınca yerinden fırlayıverdi!

    Kahvaltı yaparken durum değerlendirmesi yaptık ve sonuç olarak yerimizi değiştirmeye karar verdik. Kaldığımız yer çok yol üstüydü ve piknikçiler daha sabahtan gelmeye başlamışlardı. Yemekten sonra bir çevre araştırması yaptık ve kalacağımız yeni yeri tespit ettik.

    Sabah kamışların yemlerini tazelerken üç dört tane limit altı sazan yakalamış ve onları salmıştık. Yeni yerimize geçmek için tekrar toplandık. Zahmetli bir uğraştan sonra daha sıkı ve sessiz bir yere taşındık.

    Gün boyu yapmadığımız, denemediğimiz takım ve sistem kalmadı diyebilirim. Ama yine tık yoktu. Günlerden perşembe olmasına rağmen, piknikçiler yine geliyordu. Arabasını rallideymiş gibi kullanan araba hastaları, egzoz sesi üşütükleri yanı sıra kıçına biber sürmüşsün gibi bağıran zerzevatçı kesimi yüzünden, bırakın balıkların ürkmesini; biz bile, onlardan bir kilometre uzakta olmamıza rağmen rahatsız oluyorduk. Ses yankı yaptığı için yüzlerce metre uzaktaki insanlar sanki yanındaymış gibi geliyor insana..

    İki bira içip kodum muhabbetlerinden gına geldi. İnsan hiç bu kadar etrafına duyarsız olabilir mi arkadaşlar. Vatandaşların kaldıkları yerlerin yanından geçtik, bütün yedikleri içtikleri ortalık yerde! Her yer rakı şişesi, bira kutusu vs.

    Sakın ormandır deyip mantar terliklerle gezmeyin, Allah muhafaza her an ayağınız bu içki şişelerinin kırık parçaları ile kesilebilir. Buna keza su içinde gördüğüm şişe kırıkları da az değil!
    Oh ne güzel, Allah özene bezene tablo gibi yer yaratmış; biz insanoğlu gelip içine edelim! Günahtır kardeşim, ayıptır! Bu güzel doğamız, çocuklarımızın emanetidir bize...

    Hiç olmazsa bira şişeleri kırmayın kutuları sağa sola atmayın bunların geri dönüşümü var! Bakın garibanlar gelip topluyor bunları. Şişeler kırık, kutular gölün içinde olunca, bir işe yaramıyor tabi.

    Karanlık basmadan önce kamışlardaki yemleri tazeleyip tekrar attık. Akşam yemeğinden sonra yine çayımızı içiyoruz. Kulaklarımız; en yakın otuz metre ila yüz metre arasında yatırılmış kamış ve zillerin de! Uyku vücudumu ağır ağır ele geçirmeye çalışıyor zaten iki gündür uykusuzdum. Balık ta istediğimiz gibi olmayınca şevkim kırılmaya başlamıştı.

    Bir ara ben yerdeki kilime sarılıp uyumuşum Gürol gelip beni kaldırdı “gel çadırda yat Talip ağabey” dedi. Her ne kadar yerim iyi rahatım dediysem de beni yaka paça çadıra götürdü. Gürol bütün gün fırsat buldukça kestirdi uykusunu almıştı ve şimdi akşamdan beri bir telaş içinde. “Olmaz” diyordu. Buraya kadar gelip size balık tutturmadan gidersem ben kahrolurum. Nerde o zaman benim ustalığım” diyordu.

    Son yaptığı olta düzeneklerinden bana da vermişti. Kendi elimle tuttuğum kurbağayı özene bezene takmış ve tam kanalın içine düşürmüştüm. Çadırın içine yatmıştım ama Gürol halen üzerime örtüyü getirmemişti (!) üşüye üşüye dalmışım. Kardeşim Murat zaten birkaç gündür rahatsızdı ve uykuya hiç dayanamıyordu o çoktan arabanın içinde kendinden geçmişti.

    Bir ara bir zil sesi ve sonrasında tapırtı duydum ne oldu diye seslendim Gürol “Balık vurdu ama takılmadı “dedi. Yine dalmışım bu kez ben rüyamda zili çalan kamışa öyle bir yapışıyorum ki! Çekiyorum gelmiyor, "koşun" diye sesleniyorum gelen yok. Çıldıracağım, balık beni resmen sürüklüyor. Korkuyorum, hayatımda hiç bu kadar büyük balık tutmamıştım olmaz katiyen bırakmam seni diyorum. Balık önde ben arkada, elimde kamış resmen suyun üzerinde sörf yapıyorum!

    Derinden bir ses duyuyorum abi abi ABİİİ. Uyan uyan UYANNN. Balıkla boğuşurken çadırın üç kazığını sökmüşüm yerinden olacak şey değil! Neyse Gürol kardeşimin sayesinde çadırı eski haline getirdik. Gürol iyi misin ağabey diyor. Tamam, Gürol Kardeşim iyiyim kendime geldim sen işine bak dedim. Aradan yarım saat geçti yine dalmışım tabi saat gecenin 02.30 u. Bu kez Gürol ABİ YETİŞŞŞ BALIK diye bağırınca çadırın kapısını güç bela bulabildim.

    Baktım benim olta; “al” dedi bana oltanı. Arkadaş oltayı elime alır almaz balık beni suyun içine kamışla beraber çekti! Hayatımda ilk defa bir trofe balık tutacağım biraz sevinç biraz korku ile asılıyorum kamışa. Kamış iki büklüm oldu misine koptu kopacak, kamış kırıldı kırılacak diye ödüm kopuyor. Aman Allah’ım yoksa bu da mı rüya?

    Kalamayı balığın çekim gücüne göre ayarlıyordum. Balık sazların içine girmiş olmalı çekiyorum gelmiyor bırakıyorum gitmiyor.

    Suya girmek lazım ama korkuyorum! Uyku sersemi ne çektiğimi de bilmiyorum ki. Allahtan Gürol kardeşim var… Hemen suya girdi misina’yı elleye elleye gölün içine göğsüne kadar girdi ve misinayı ters istikamete çekerek balığı saklandığı sazın içinden çıkardı bana “makineyi sar” diye bağırdı. Hemen misinanın boşluğunu sardım balığın ağırlığı tekrar makineye bindi. Bu arada güç bela Murat’a sesimizi duyurabildik ve o da geldi. Elinde kepçe hazır kıta bekliyor.

    Gürol kepçeyi uzat diye bağırdı ve kenara gelerek Murat’ın elinden kepçeyi aldı. Bu arada ben balığı güçlükle zapt ediyordum, balık beni çok yormuştu. Gürol suyun içinde misinadan tutup balığın tekrar sazlığa girmesini engelliyordu. Bu sazlıktaki otların balığa sarılması ile sanki 25–30 kiloluk bir balık çekiyor gibiydim. Gürol bağırıyor dikkat et abi misinayı kopartma gelmediği zaman zorlama ben buradan takviye yapacağım. Gürol yine bel üstü bir derinlikte balığı kontrol ediyordu.

    Nihayet balık suyun üzerine çıktı ve bir kuyruk darbesi ile kendini hem duyurdu hem gösterdi.
    Ben diz üzerine kadar sudaydım benim beş metre önümde de Gürol kepçe elinde, bana bir elinle “çek çek” diye komut veriyordu. Kardeşim Murat ise kenardan bize ışık tutuyordu. Balık yaklaştığında Gürol kepçeyi balığın altına soktu ve balığı kepçeledi.

    Geçmiş olsun diye bağırdı balığı ikimiz birden karaya çıkardık. Bu benim hayatımda ilk yayın avımdı güzel bir ekip çalışmasıyla 9,5 kiloluk bir yayın yakalamıştık. İşin güzel tarafı bir balık hepimize aynı heyecanı yaşattırmıştı. Bunca yolu boşuna gelmemiş ve sevgili kardeşim Gürol da sözünde durmuş bize böyle harika bir balık hediye etmişti!

    Saat 03.00; balığı dışarıya almamız yaklaşık yarım saat sürmüştü. Balığı karaya aldığımızda bütün yorgunluğumuz bitti. Sonrasında güzel bir muhabbet ve sabahı yaptık. Bir iki zil sesi daha aldık ama balık yoktu. Sabah serinliğinde birkaç saat uyumuştuk. Kalktıktan sonra kahvaltımızı yaptık, dönüş yolculuğu için takımları toplamaya başladık…

    Şurası kesin ki, Gürol olmasaydı benim bu balığı, bu gölden çıkarmam imkânsızdı. Öncelikle heyecandan ya misina’yı kopartır veya kamışı kırardım. Ama usta balıkçının yardımı ve direktifleri sayesinde başarıya ulaştık. Teşekkürler Gürol kardeşim. Sen gerçekten Usta avcısın… Senden öğrendiklerimin bundan sonraki avlarımda bana çok faydası olacak buna eminim...

    Not: Yayın avında kullandığım takım; 0.35 misina, biraz iri üçlü kanca 50 cm köstek için ip misine.100 gr kurşun ve yem olarak canlı kurbağa.
    Köstek ve fırdöndülü kurşunu klipse takıyoruz.


    Resimler aşağıda...
     
  3. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]
     
  4. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    [​IMG][​IMG]

    Az daha unutuyordum, balığa giderken şekil yapan esnafa geldiğimde balığı gösterdim dudakları uçukladı zavallıların :) :) :)
     
  5. ozanyurt

    ozanyurt OZAN YURT

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    80
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Makine:
    SHAKESPEARE MEDALIST
    En İyi Avı:
    YAYIN 2,5 KG
    çok yaşa emi abi ne muhabbetti o öyle ya sanki yanınızdayım sandım ağzına emeğine sağlık daha nice mutlu avlara abi. herşey gönlünce olsun
     
  6. bahti88

    bahti88 Bahtiyar Çelik

    Mesajlar:
    1.113
    Şehir:
    Balıkesir - İzmir
    En İyi Avı:
    1531 gr. Pullu Sazan, 1150 gr. & 58 cm. Turna
    Olmaz böyle bir rapor. Av da rapor da şahane, bize yaşattığın bu güzel anlar için teşekkürler Talip abi. :)
     
  7. atakule team

    atakule team hüseyin

    Mesajlar:
    919
    Şehir:
    ANKARA
    Favori Kamış:
    Bass Pro Shops® extrime xps Mitchell Elite Spin DAIWA EXCELER, EXSF662MHFS 1.98
    Favori Makine:
    shimano sustain 2500 fg shimano exsence 3000cı4
    En İyi Avı:
    hedefim 120 cm
    slm

    talip abicim herşey süper olmuş muhabbet balık hepsi süper inşallah dahada irilerini çekersin rastgele abicim :D :D
     
  8. adem1

    adem1 adem aksoy

    Mesajlar:
    630
    Şehir:
    Calgary,AB,Canada
    En İyi Avı:
    halibut.20kg(tahmini:D)
    :D,Bastan sona okudum,ozlemisim yazilarinizi.
     
  9. LapinCash

    LapinCash

    Mesajlar:
    2.817
    Son iki resim çok hoşuma gitti , tebrikler..
     
  10. mr_zagg

    mr_zagg zeki

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    234
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    V.s, v,s. v,s....
    En İyi Avı:
    hedefime az kaldı...
    Hürriyet Gazetesinin Spor sayfası gibi keyifle okudum bu sabah raporunu. Helal olsun elinize sağlık.
     
  11. 56561

    56561 Yücel

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    2.535
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Daiwa Sensor Red Surf 4.00, Daiwa Procaster Samfish 2.10
    Favori Makine:
    Shimano Catana 4000FA, Ryobi Ecuisma 8000vi
    En İyi Avı:
    10.5 kg rus kefali, 5.250 Levrek, 1573gr kofana
    Talip Ağabey, hikaye ve sonundaki balık çok güzeller, ellerine sağlık.
     
  12. korni

    korni koral

    Mesajlar:
    7.546
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    55 kg trakya kıvırcığı
    teşekkürler emeğiniz tartışılmaz.:)
     
  13. barisbasci06

    barisbasci06 Barış

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    412
    Şehir:
    Ankara
    Favori Kamış:
    Shimano Bestmaster
    Favori Makine:
    Shimano Exage 4000 RB
    En İyi Avı:
    Hatırlamak zor..:)
    tek kelimeyle harika olmuş..ellerinize sağlık
     
  14. poseıdon74

    poseıdon74 ERDEM ERÖZ

    Yaş:
    51
    Mesajlar:
    72
    Uzun zamandır(çok uzun zaman) okuduğum engüzel rapor.Elinize emeğinize sağlık.
     
  15. 3182

    3182

    Mesajlar:
    1.186
    Tebrikler talip abi. Gürol a da selam. Boğdunuz bu sene yayını hadi bakalım.
     
  16. Taytai

    Taytai Mustafa

    Mesajlar:
    51
    Şehir:
    Bandırma
    Favori Makine:
    Okuma
    Abi o nasıl bir anlatımdır öyle resmen ordaymış gibi hissettim kendimi :) Ev halkının endişeli bakışları arasında gülerken kendimden geçmişim. Tebrikler başarılı avlarınızın devamını dilerim.
     
  17. alcedo

    alcedo ümit

    Mesajlar:
    321
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Abu Garcia 2.40 7-28 gr
    Favori Makine:
    Abu Garcia Cardinale 3
    En İyi Avı:
    5,5 Kg aynalı sazan, 2,250 Levrek
    Böyle güzel bir anlatım NEcmi Abi'de görmüştüm daha önce. Şimdi de sizde. Güle güle okudum:) Harika rapor....
     
  18. KULL64

    KULL64 Emrah

    Mesajlar:
    1.836
    Şehir:
    TURKIYE
    Favori Kamış:
    Guan2000gr
    Favori Makine:
    Ticagt4000
    En İyi Avı:
    ...
    Bir basyapit gibi :D
    Son derece guzel paylasim.Tesekkurler...
    Rastgele...
     
  19. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Talip abi yine döktürmüşsün, üstelik bu sefer espiriler takılmalar ve birazda ironilerle mükemmel bir anlatım olmuş , yüreğine ve parmaklarına sağlık, nalınada mıhınada vurmaya devam canım abim , inan stendap yapan ünlüler bile senin ifade tarzını yakalayamıyorlar.

    Saygılarımla.
     
  20. bilent yıldırım

    bilent yıldırım bilent yildırim

    Mesajlar:
    263
    Şehir:
    istanbul-edirne
    tebrikler talip bey.
    orası her zaman güzel yayın yapar.