Dostlarla Bir At-çek Avı, İki Güzel Levrek

Değerli amatör dostlar, sizlerle 17 Ağustos 2010’u 18 Ağustos 2010’a bağlayan gece bazı av arkadaşlarımla gerçekleştirdiğim bir at-çek levrek avını paylaşmak istiyorum. Her şey, 17 Ağustos akşama doğru gelen bir telefonla başladı. Arayan Hür Abi, “Haydi at-çeke gidiyoruz” diyor, bir de Şenol Abi’nin telefonunu istiyor. Haydaa, nereden çıktı bu şimdi, evde doktora tezim için çalışıyorum, “Ben gelmesem?….” Sonra hemen fikrimi değiştiriyorum: “İşte Şenol Abi’nin telefonu, size katılacaksa ve yanınıza gelirken beni de alabilirse ben de geliyim bari.” Ardından Şenol Abi arıyor,
“Haydi Aykut hazırlan, nereden alayım seni?”
“Ege Üniversitesi Hastanesi önü iyi mi?”
“İyi”
“Saat 20.45?”
“Uygundur”
“İyi, görüşürüz o zaman”
“Tamam, görüşürüz”

Saat 20.50’de buluşuyoruz Şenol Abi ile ve avlağımıza doğru yola koyuluyoruz. 21.30 -22.00 Arası avlağa varmış durumdayız. Bugün ilk dördün, yarım ay var yani ve saat 00.30 gibi batacak (gece avlarına gitmeden önce gün ve ay ne zaman doğup ne zaman batacaklar bakarım hep).Önce Hür Abi’yi görüyoruz, İbrahim Abi de biraz ileride; tam biz varmışken İbrahim abi daha yeni bir balık almış belli, bir şeyler istiyor “Tamam” diyorum önce “şimdi yanına geleceğim.” Hür Abi ile selamlaşırken geçenlerde aynı avlakta tanıştığım Vehbi’yi de görüyorum, selamlaşıyoruz hemen. Ekip süper, eğlenceli vakit geçireceğimiz açık.

Sonra Vehbi ile İbrahim Abi’nin yanına gidiyoruz; amanın o da ne? Pek güzel bir levrek almış İbrahim Abi, meğer az önce istediği de onu koyacak bir şeyler imiş. Balık daha canlı. Pek yakışıklı görünüyor. Önce biraz seviyorum, sonra ölçüyoruz balığı. 68-69 cm, 3 kg. civarı. Balık tam sığda misinayı koparmış, ama İbrahim Abi atlayıvermiş balığın üstüne; başarmış dışarı almayı. Balığı alan kandırıcı, Strike-pro jl-092f, renk kodu 061.

Ardından biz de başlıyoruz İbrahim Abi’nin yanında at-çek’e. Benim tercih ettiğim sahte, geçen avda iyi iş çıkaran River2sea Triho Minnow 120f (renk kodu HB06).

Bu arada, inanılmaz bir şey var. Yarım aya ve onca yapay ışığa rağmen suda korkunç güçlü bir yakamoz var. Abartmadan söylüyorum, kıyıdaki küçük balıklar hareket ettiler mi her bir hareketlerini en ince ayrıntısına kadar seçebiliyorsunuz, çünkü radyasyona maruz kalmış gibi ışık saçıyorlar. Bu kez, bu avlakta daha önce hiç şahit olmadığım bir şekilde, misinalarımız da yakamozdan nasiplenmekte. Bu biraz kötü gibi, ama İbrahim Abi balık almış, moral bozmaya gerek yok. Gece içinde bu yakamoz bazen iyice şiddetleniyor, bazen azalıyor.

Neyse, Epey bir zaman at-çek ile, dinlenmeyle, muhabbetle falan geçiyor; fakat kimsede hiçbir hareket yok. Sonra ben bir ara yer değiştiriyorum, gidip farklı noktaları deniyorum, ama gene hareket yok. Yalnız ortalıkta kıyamet gibi sübye var, dolaşıp duruyorlar. Gene eski yerime dönmeye karar veriyorum. Dönerken şeytan dürtüyor, olmadık bir yerden atıyorum sahtemi, iki tur çeviriyorum makineyi, pat diye biniveriyor balık sahteye. Hay aksi, ben buradan bu balığı alamam ki, acayip bir yoldan en az 20 metre ileri gitmem lazım. Pek de paniklemiyorum aslında, zira balık pek büyük değil gibi. Misinada boşluk bırakmadan 20 metre ileri kayıyorum. Balık bu esnada sakin, pek hareket etmiyor. Sonra emin bir noktaya gelince yol istiyorum balıktan, aheste aheste geliyor. Aramızda 4-5 metre kala fark ediyorum: Yahu bu o kadar da küçük değil. “Kepçe” diye sesleniyorum hemen, Hür Abi Şenol Abi’nin eline tutuşturuyor kepçeyi, Şenol Abi koşarak geliyor, İbrahim Abi de geliyor. Balığın kafasını biraz yukarı kaldırıyorum; altından kepçeleyiveriyorlar hemen. Keyfimize diyecek yok tabii. Sonra İbrahim Abi “Ya, kameraya alacaktım ben bunu, gene unuttum” diyor. “Bir dahaki sefere” diyoruz biz de. Balığı ölçüyoruz, 61-62 cm kadar ve tahminen 2,5 kg civarı. Geçen günkü levrekle aynı yani. Şaşırıyorum aslında. Geçen seferki, 4-5 kglık levreklere taş çıkaracak kadar agresifti, bu seferki öylesine uysal. Tuhaf balık şu levrek, ne zaman ne yapacağı, nerede oltanıza bineceği, oltanıza bindikten sonra nasıl davranacağı hiç belli olmuyor. İbrahim Abi’ye saati sormayı akıl ediyorum, “01.30” diyor.

Sabah yaklaşık 06.00’ a kadar devam ettirdiğimiz avımızda başka hiçbir hareket olmuyor. Sonra bir iki kare fotoğraf alıp eve yollanıyoruz.

Aşağıda ilk cevapta bu avda kullandığım takımla ilgili bazı bilgiler vereceğim; ama şimdilik sizi bu avın fotoğrafları ile baş başa bırakıyorum:

İbrahim Abi, ben ve paşalar:

Ben, Hür Abi ve Şenol Abi:

Ve hep beraber:

 

Bu avda kullandığım takım şöyle:

KAMIŞ:
Kullandığım kamış, Shimano Catana BX 300MH (SCATBX300 MH), iki parça spin kamış:

Bu kamış, 300 cm boya ve 15-40 g.lık bir atar aralığına sahip orta sert bir kamış. Çok hafif takım kullananlar için biraz ağır gelebilecek bu kamış 15-40 g.lık bir atar aralığına sahip olsa da, belki biraz da uzunluğundan ötürü, ben bu kamışla 8 g.lık sahteleri bile gayet uzağa atabilmekteyim ve uzun atışlar bakımından kamışımdan çok memnunum. Bu kamışın çok esnek, tabir caizse lastik gibi olmamasından da çok memnunum, zira çok esnek kamışlarla hedeflediğim noktalara dakik atışlar yapmakta daha çok zorlanmaktayım, hatta bunu pek becerememekteyim. Elbette bunun sebebi çok esnek kamışlara alışkın olmamam da olabilir. Bence oldukça sağlam olan bu kamış, kendi atar aralığındaki sahteleriyse gerçekten çok iyi atmaktadır. Kamışın uzunluğu, dediğim gibi, sahtelerinizi daha uzağa atmak bakımından fayda sağlamaktadır, fakat bu kadar uzun bir spin kamışın sakıncaları da yok değildir. Söz gelimi, iri bir balık aldınız ve tek başınasınız; kamışınızın uzunluğundan ötürü zorlanacaksınız. Bunun sebebi, kamışın uzunluğundan ötürü balıkla aranızda balığı kıyıya getirdiğinizde bile fazla mesafe olacak olmasıdır. Bundan başka, bu kamışla, hem biraz ağırca hem de uzun olmasından ötürü, örneğin wtd aksiyonu vermeniz çok zor olacaktır. Sizin özel bir çabayla aksiyon vermeniz gereken su üstü sahteler için daha hafif ve daha kısa kamışlara yönelmelisiniz (elbette kullanacağınız kamış boyunda sizin boyunuzun da önemli olduğunu unutmadan).

MAKİNE:
Kullandığım makine Ryobi Ecusima 4000vi:

İyi bilinen bu makineyi ayrıntılı olarak anlatmama gerek yok, zaten bu makinenin ayrıntılı anlatılacak bir numarası da yok. Sadece, fiyatına göre oldukça iyi bir makine olduğunu söylemekle yetineceğim. Bir yıldır kullanıyorum, pek çok av yaptım, henüz bir sorun yaşamadım. Elbette, piyasada çok daha üstün makineler var; ama dediğim gibi, bu makine de fiyatına göre bence gayet iyi. Her makinede olduğu gibi bu makinede de makineyi özenli kullanmak, makinenin gerekli bakımlarını yapmak lazım kuşkusuz. Ben makinemi kumdan, tozdan topraktan sakınmaya çok özenirim; makinemi her avdan sonra tuzdan arındırmaya bakarım (özellikle de mandaldaki misina sağan küçük makarayı); gerektiğinde gerekli aksamını yağlarım. Bu makine, 0.25 mm misinadan yaklaşık 250 m kadar almaktadır.

MİSİNA:
At-çek avlarında ilk kullandığım misina Asso Doule Strength 0.24 mm olmuştu. Bu misina sağlam sağlam olmasına ama, bence korkunç yüksek bir hafızası var. Bir de birkaç kez klipsteki düğüm yerinden kopmuşluğu olduydu. Bilemiyorum; belki de ben pek iyi bağlayamamıştım. Yaklaşık son iki aydır, bir tavsiye üzerine, ef&fe Latex Super Soft misinanın 0.25 mm olanını kullanıyorum:



Etiketinde çeker değeri 7.390 kg görünüyor. Çekeri o kadar var mıdır yok mudur bilemem ama, sağlamlığından kuşkum hakikaten yok (koparayım diyorsunuz bir türlü koparamıyorsunuz). Super Soft dediğine de bakmayın, öyle aşırı soft, lastik gibi sünen bir misina da değil; ama yumuşak bir misina, üstelik çok güzel ve sağlam düğüm tutuyor. Hafızasıysa bence Asso Double Strength’den kat be kat az. Vel hasılı kelam, ben bu misinadan gayet memnun kaldım. 300 metresinin etiket fiyatı 15 ytl idi, fakat pazarlık ediniz, daha ucuza alabiliyorsunuz. Yalnız bir şeye dikkat etmek lazım: Bu misinanın sarılı olduğu makara, resimlerde de görüldüğü üzere, şeffaf mika bir kutunun içinde duruyor (bu da iyi bir şey, mika kutu bir işinize yarar). Alacağınız misinanın makarasını bu mika kutudan çıkarıp misinanın makaraya düzgün sarılıp sarılmadığını kontrol ediniz; eğer sarım hatalı görünüyorsa başka bir paket alınız (ben alırken bazı makaralar iyi sarılmamış gibi bir izlenim verdiydi, ondan söylüyorum). Neme lazım, kötü sarım probleme yol açabilir.

KLİPS:
Son birkaç avda, elimde daha uygun bir klips olmadığından, Remixon’un YM-3005 kodlu fırdöndülü klipsinin 12 no’lusunu kullandım:

10’luk paketlerde gayet ekonomik fiyatlara satılan bu klipsin paketinde çeker değeri 6 kg görünüyor. Küçük ve hafif olduğundan sahtenin aksiyonuna olumsuz bir tesiri olmadığı kanaatindeyim. Bu klipsi, fırdöndüsünü yankeski ile keserek kullanmanız da mümkün (ben son avlarımda fırdöndüyü kesmemiştim). Bundan başka, klipsi açarken klipsin kendi doğal açıklık aralığını fazla zorlamamaya bakınız, çünkü bu açıklığı klipsin metalini zorlayacak kadar fazlalaştırmaya çalışırsanız, klipsin metali yorulup kırılabilir (yemli bir avda başıma gelmiştir). Bir de, bu klipsi bir iki avdan fazla kullanmamalı bence.

SAHTE:
Bu avda da yeni sahtem River2sea Triho Minnow 120f ile çalıştım ve balığı bu sahte ile aldım. Sahtemin renk kodu HB06:

Gerçi onca yakamozda meselenin sahtenin renginde değil de aksiyonunda olduğuna şahsen ikna olmuş durumdayım artık. Bu sahte, sahteyi sabit bir devirde ve kamışınızla ekstra bir hareket yapmadan çektiğinizde iki aksiyon sergiliyor: Bir yandan bir sağını bir solunu gösterecek şekilde aksiyon kazanırken bir yandan da tatlı bir “S” çizerek geliyor. 12 cm uzunluğunda, 14,5 gr ağırlığında, 1,5-1,8 m batarlı ve üç iğneli bu yüzen tip sahtenin atımının fena olmadığını daha önce söylemiştim (ama daha üst sınıf ve özel ağırlık ayarları yapılmış sahtelerle kıyas kabul etmez her halde). Son olarak, bu sahtenin bilyeleri sahteyi ağır ağır çekerken bile gerçekten iyi tıkırdıyor. Tek kusuru, boyasının çabuk yıpranacak gibi görünmesi.

Bu avda İbrahim Abi’nin kullandığı ve balık aldığı sahteden de biraz bahsetmek isterim: 061 renk kodlu Strike-Pro JL-092F:

Aslında bu sahte Strike-Pro’nun Arc-Minnow serisine ait. Bu seriden benim kullanıp bildiğim 2 boy var: 9 cm’lik JL-120F ve 10.5 cm’lik JL-092F:

İkisi de yüzen tip ve ilki 8, ikincisi 11 g. İlki 1.3-2.4 m, ikincisi 1.4-2.2 m batar aralığına sahip. Bu sahtelerin aksiyonu da River2sea Triho Minnow 120F’ninkine benziyor. Tabi bu sahteler River2sea Triho Minnow 120F’ye göre daha inceler ve ondan farklı olarak üzerlerinde 3 adet değil 2 adet üçlü iğne var. Bu sahtelerin atımlarının da fena olmadığını belirtebilirim.

Şimdilik söyleyebileceklerim bu kadar. Sağlıcakla kalınız ve rast gele.

 

Yeter ama yaaaa... Yaptığınız müstehakmı.... Giden var gidemeyen var. Milletin biyerleri şişecek...









Tebrikler

 

Ryobi Ecusima 4000vi bu makineden bende de var "pamuk" gibi.

bu arada güzel bir av olmuş.

 

Serkan Bey, özür dilerim Yaz dediydiler, ondan yazdım En kısa zamanda en bi güzel avı yapmanız dileğimle; esen kalın ve rast gele.

 

Levent Bey, teşekkür ederim. Sizin gibi ve yukarıda belirttiğim gibi bu makineden ben de memnunum. Şimdilik farklı koşullara uygun farklı spin kamışlar aramaktayım (tabi önce parayı bulmam lazım). Sağlıcakla kalınız ve rast gele.

 

cok guzel rapor.Tebrikler...