Ümit Burnu'nun Yeşilliğinde Ümitlerim Yeşerdi-1

Tum balik dostlarina selamlar, saygilar…

Hayatta herseyin temeli olduguna inandigim arastirarak, okuyarak ve sorarak ogrenmenin olta ile balik avciliginda ne kadar onemli oldugunu her gecen gun daha iyi anladigimi zannediyorum. Olta avciligina dair teorik bilgi edinme surecinde ucuncu yilimi doldurdum. Bugun kendimi gecmisle kiyaslayinca, bu isin geneline dair bir fikir sahibi oldugumu hissediyorum. Suphesiz bilginin ve ogrenmenin siniri yok ve ben daha isin basindayim.

Temel oltacilik bilgilerini anlamak ve yorumlamaya calismak kuskusuz onemli fakat pratik tecrube olmadan, yani insanin yuzune dalga vurmadan, pacalari islanmadan bu isin gercekten nasil birsey oldugunu anlamaya imkan yok. Fakat yuze de vursa, bastan asagi da islatsa, o dalga insana keyif veriyor. Olta avciliginin en guzel yani da bu bence. Yani baska bir cok iste insan aci cektikce tecrubelenirken, oltacilikta tecrube cogunlukla keyif alirken ediniliyor. Tecrubesizlik sonucu kaybedilen takimlar, kucuk kazalar, kacirilan baliklar ise isin tuzu biberi. Onlar olmazsa bu isin tadi olmaz.

Olta avinda hic pratik tecrubesi olmayan bir amator avci adayi olarak, forumdan ve kendi cevremdeki amator avcilardan edindigim bilgileri uygulamaya gecirmeyi epeydir hayal etmekteydim. Nihayet o gun geldi ve dun (Turkiye’de su anda saat gece yarisini gectigi icin ‘dun’, burada ise hala ‘bugun’) yapmis oldugum av denemesi benim bu iste attigim ilk ciddi adim oldu. (Olmaz olaydi demeyeyim, nedenini ilerleyen kisimlari okudukca anlayacaksiniz).

Gecen yaz Trabzon’da Fatih kardesim (Farozlimani) ve babasi Muhittin reis ile tekneden tuttugumuz tirsi, istavrit ve mezgitleri saymazsak, cok uzun zamandir olta ile balik tutmamistim. Didim’de sazdan kamisin ucuna bagladigimiz misina ve sinek igne ile lidaki tuttugumuz gunlerin uzerinden nereden baksaniz yirmi sene gecmistir. 90’li yillarda birkac defa yine Didim’deki Tavsan Adasi’nin aciginda tekneden capari ile kolyoz tutmuslugum var, baska da tecrubem yok. Dalmayi birakali ise (kiyilari zipkin ile kolacan etmeyi saymazsak) dort sene olmus. Simdi artik olta avciligini ogrenme ve bu isin keyfine varma zamani.

Iste bu dusunce ve duygularla katilmakta oldugum forum paylasimlarindan bugune kadar cok onemli bilgiler edindim, degerli dostlar kazandim. Bu vesileyle, yillarin deneyimini hic dusunmeden ve usenmeden buradan yaziya dokup paylasan comert agabey ve arkadaslarima tesekkur ediyorum.

Lafi daha fazla uzatmadan, ilk av denemesi raporumu asagida sunmak istiyorum.

NOT: “Hemserim; tum gun av yapmissin, cesit cesit malzeme goturup denemissin, ustune ustluk bir de av raporu acmissin, uzun uzun da yazmissin, iyi guzel de hasilat nedir, sen onu soyle!" diyenler icin en bastan soyleyeyim, HICBIR SEY TUTAMADIM! Avlakta balik yok muydu? Vardi, hem de coktu. Yanimdaki diger avcilar capari ile uskumrulari beser beser cektiler. “Benim ise elim bagrimda kaldi” diyerek vaziyeti dramatize etmeyecegim. “Balik bahane, tum bir gunu acik havada, deniz manzarasina karsi gecirmenin keyfi sahane” diyecegim ama o zaman da zugurt tesellisi olacak. En iyisi vaziyeti oldugu gibi kabullenmek. Ne yapalim, tutamadik iste. Ogrenecegiz bu isi illa ki. Kismet bir dahaki sefere diyelim.

Bu arada, sabah erken saatte avlagin yolunu tuttugumda “acaba gercekten acemi sansi diye birsey var mi, bugun yuzum guler mi?” diye dusunmekteydim. Simdi anladim ki ACEMI SANSI DIYE BIR SEY YOKMUS! INSAN HEM ACEMI HEM DE SANSSIZ DA OLABILIYORMUS! Skor olmayinca konusuna “av raporu” yazmaya elim varmadi, “av denemesi raoru” dedim adina. Idare edin artik.


AV DENEMESI RAPORU

Tarih: 29 Mart 2012 (09:30 – 15:00)

Avlak: Hopes Nose mevki, Torquay, Devon / Ingiltere

Hava Durumu: Acik, gunesli, 19 derece, ruzgar hizi 3,22 km/saat, nem orani 58% (bu detaylar cok lazim sanki )

Hedef Balik: Uskumru (capari), levrek (sahte)


Takim Detaylari

1.Fladen Universal genel maksatli kamis (360 cm)
Penn Sargus 5000 makara
Shimano Aero MF misina (0.37 mm), 80 gr kursun, muhtelif capari

2.Balzer Performer surf kamis (390 cm)
Daiwa Emcast Plus 5500 makara
Shimano Aero MF misina (0.40 mm), 100 gr kursun, Mustad Aberdeen 2 no. igne

3.Daiwa Minicast MC50 spin kamis (270 cm)
Daiwa Regal 4000 XIA makara
Berkley Trilene FC misina (0.28, 0.33 mm)
Muhtelif su ustu sahteler, Dexter Wedge, Krill ve Toby tipi kasiklar


Avlak Detaylari

Avlak mevki; Ingiltere’nin guneybatisinda, Atlantik Okyanusu kiyisinda yer alan Torquay kasabasinin yakinindaki Hopes Nose adli kayalik burundur. Buraya nicin Hopes Nose (Umit Burnu veya Umitlerin Burnu) demisler, bilemiyorum. Fakat sunu biliyorum ki lise ders kitaplarindan hatirladigimiz, cografi kesifler devri denizcilerinin korkulu ruyasi olan Afrika’nin en guney ucundaki meshur kayalik Umit Burnu ile bir alakasi yok. Asagidaki resimde gorulen, avlagin hemen karsisinda yer alan ada seklindeki kayaliklarin (Thatcher Kayasi) da eski Basbakan, Demir Leydi lakapli Margareth Thatcher ile alakasi olmadigi gibi.




Avlagin haritadaki yeri



Avlagin internetten buldugum bir kus bakisi goruntusu



Internetten avlak videosu

http://www.youtube.com/watch?v=t8_ocQtv7fE&feature=endscreen&NR=1

Bunlar da kendi cektigim resimler

Avlaga inen yuruyus yolunun baslangici (asagi indikce daraliyor ve diklesiyor)



Avlaga tepeden bakis (Yahya Kemal & Munir Nurettin'in Aziz Istanbul'a tepeden bakisi gibi degil ama idare edin iste. )



Turlu milletten amator avcilar



Uzak Dogulular, somon basta olmak uzere bazi tur baliklari ortasindan kilcigini aldiktan sonra iki yana dogru acarak yaprak haline getiriyor ve ciroz benzeri kurutuyorlar veya tutsuleyip yiyorlar. Hic denemedim ama Ingiltere'de Smoked Salmon cok talep goruyor. Uskumruyu da oyle yaptiklarini bilmiyordum. Sogumaya yuz tutmus odun atesinin dumaninda tutsulenen baliga odun agacinin aromasi siniyormus, baliga lezzet katiyormus. Bize ters tabi!

Tutsulenmek icin hazirlanan uskumrular




Ingiliz avci epeyce uskumru tutmus (birader iki tane de bize ver de aksam eve donuste hanima madara olmayalim).:laughing:



Fakat Filipinli cocuk kadar kimse tutamadi.. buzlugu uskumruyla dolduruyor




Benim bulundugum Exeter kentinin de yer aldigi guneybati Ingiltere, yani Devon ve Cornwall kiyilari, Britanya adalarinin deniz balikciliginda en gelismis bolgesidir. Buranin avantaji, Atlantik Okyanusu’nun guneybati - kuzeydogu yonlu akintilari ile hareket eden balik surulerinin ilk ugradigi kiyilar olmasidir.

Okyanusun soguk sularindan bagimsiz hareket eden, nispeten ilik Kuzey Atlantik Akintisi; okyanusun otesinde, Kuzey Amerika’nin dogu kiyilarinda olusan ve kuzeye akan Gulfstream akintisindan ayrilarak kuzeydoguya yonelen bir koldur. Bu akinti, Britanya adalarinin batisi ve kuzeyinden gecerek Norvec kiyilarina, hatta kuzey kutbuna kadar yol alir (Arktik buzullari eriten ilik su akimi bu iste). Irlanda, Galler ve Ingiltere sahillerine yaklasan Kuzey Atlantik akintisindan ayrilan bir kol guneye yonelir ve Ispanya, Portekiz, Fas, Senegal kiyilarina dogru akar. Yolu uzerindeki Kanarya Adalari nedeniyle olsa gerek, bu akinti koluna Kanarya Akintisi denir. Diger bir kol ise kuzeye giden ana akintidan ayrilir fakat Kanarya kadar guneye degil de doguya, Mans Kanali’na dogru hareket eder. Yani benim avlagimin bulundugu sahillere dogru akar.

Merak edenler icin dunya genelindeki okyanus akintilari haritasi




Cografya dersimiz sona erdi, simdi biraz da biyolojiye bakalim.

Ingiltere ile Fransa arasindaki Mans Kanali, akinti ile suruklenen planktonlarin ve bunlarla beslenen kucuk baliklarin olusturdugu devasa surulerin gecis yoludur. Her yerde oldugu gibi burada da kucuk balik surulerini buyuk baliklar takip eder ve kiyilara kadar sokulurlar. Ringa suruleri ve onlarin pesindeki cesitli orkinos turleri buna ornektir.

Devon ve Cornwall bolgelerinin balikcilik bakimindan diger bir avantaji da kiyi sularinda cok sayida batik olmasidir. Iki buyuk dunya savasi nedeniyle onlarca, belki yuzlerce gemi, denizalti ve ucak enkazi baliklara evsahibi olmus durumdadir. Tekne ile avlanan amator balikcilar ve dalgiclar icin bulunmaz nimettir. Bu bolgede batik ustu avi icin tekne turlari turistlerden cok ragbet gormektedir. Ozellikle de yemli takimlarla cod (morina) ve pollack (bir cins buyuk mezgit) avi. Londra’dan Ali agabeyin (KibrisliBalikci) tekneden morina avi raporlarini hatirlarsiniz: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=40759). Devasa boylarda turbot ve halibut (kalkan benzeri turler) avlari da yapildigini biliyorum ama onun icin ciddi ekipman ve deneyim lazimdir zannedersem.

Ben ise acemi bir avci adayi olarak bu ise capari kullanarak uskumru denemeleriyle baslamayi tercih ettim. Zira bugune kadar konustugum buranin yerli amator avcilari, balik malzemesi aldigim magazanin calisani arkadaslarim, forumlarda yazilanlardan edindigim izlenim, en kolay ve keyifli kiyi avinin bu olacagi yolundaydi. (Madem kolaydi, niye tutamadin hemserim?!) :laughing: Fakat malesef oyle olmadi. Biraz beceriksizlik, biraz sanssizlik ve bolca tecrubesizlikten olsa gerek, bir saatlik denemenin ardindan capari takimini dipteki kayalara taktirip okyanusa hediye etmek zorunda kaldim. Yanimdaki yedek capari takimini ise uygun agirlikta baska kursunum olmadigi icin yeterince uzaga atamadigimi gorup capari ile uskumru avini baska bir bahara birakmak durumunda kaldim. Sagimda solumda elin Ingilizi, Endonezyalisi, Filipinlisi uskumrulari beser beser cekerken bu durum hic hos olmadi tabi. O dakikada B Plani’ni devreye koyup spin kamis/makara ve sahte ile levrek denemelerine basladim. Bir yandan da yemli surf takimi suya attim. Neticede saatler suren ugrasin sonunda elim bos dondum.

Daragacindaki Temel’e sormuslar “son dilegin nedir?" diye. Temel demis ki “ ha bu baa iyi bir ders olsun”. Ben de bugun sagimda solumda avlananlari izleyerek, bazilariyla sohbet ederek hatalarimi gormus oldum, dersimi aldim. Neyse ki daragaclik bir durum yok. Misinalarimin gereginden ince, kursunlarimin da cok hafif oldugunu anladim. Ayrica ikiden fazla ilave yedek takima da her an ihtiyac duyabilecegimi gordum. Bundan sonra uskumru caparisi ve levrek sahtesinin yani sira, yemli icin burada en cok kullanilan yem olan lugworm denilen buyuk solucanlari denemek istiyorum (bkz: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=45920)

Simdilik gorunurde bir hasilasi olmayan iyi bir baslangic oldu zannedersem. En azindan yeni edindigim kamis, makara (makina kelimesinden hoslanmiyorum, dogrusunun makara (reel) olduguna inaniyorum) ve diger malzemenin ilk denemesini yapmis oldum. Hava kosullari, hedef balik ve avlak ozelliklerine gore nasil hareket etmek gerektigine dair bir fikir edindim. Acik havada guzel bir gun gecirdim, guneslendim, ciddi ciddi yandim, hatta su anda yuzum, omuzlarim, sirtim hafif sizlamakta (evet, yaz gunu gibi gunesli olunca herkes sort-terlik seklinde av yapiyor).

Bundan sonrasini, benim bu av gunu boyunca kafamdan gecirdiklerim ve kendi kendime icerden yaptigim konusmalar seklinde yazarsam belki daha guzel olur, beraberce egleniriz.

DEVAMI IKINCI KONUDA (Ümit Burnu'nun Yeşilliğinde Ümitlerim Yeşerdi-2)

 

İbrahim abi baştan yazayım, müthiş bir sunum. Zevkle, keyifle okudum. Ellerine sağlık.

İlk oltayla balık denemelerin olarak sonuç normal bence. Avlağın yapısı ve orada kullanılacak takım hakkında bir takım fikirlere sahip olmuşsun.

Bundan sonraki avın daha başarılı geçecektir. Av gününü boşta olsa bizlerle paylaşman çok hoşuma gitti. Umarım avların sıklaşır. Bir sonraki avında rastgelir inşallah...

 

teşekkürler dostum..süper bir anlatım,minik bir roman gibi,içinde herşey var.konumuz balık olunca ilgimiz daha bir fazla tabide,konusu ne olursa olsun her yazdığın keyifle okunur..edebiyat dünyası yakında bir elinde oltası diğer elinde kalemiyle iyot kokulu bir yazar kazanacak gibi.başarılarının devamını dilerim.

 

güzel paylaşımın için teşekkürler aga imrendim mekana vallah
böyle sakin mekanlarda gerile gerile av yapmayı hedeflemişimdir

 

İbrahim abi, başlığı görünce Afrik'ya gittin sandık, neyse İngiltere'deymişsin halen Güzel bir gün geçirmişsin görüldüğü kadarı ile. Bir dahaki gidişine balık da yakalayacağına eminim. Kullandığın çaparilerin uskumruya uygun olduğunu düşünürsek, çapariyle herkes balık alırken balık alamamanın tek sebebi takımı balığın olduğu suya ulaştıramamaktır. Görülen o ki sana 140-150 gramlık kurşunla rahatlıkla abanabileceğin sağlam bir 420 surf kamış gerekli Bu konuya birazdan Roy damlayacaktır. O da denizin karşı kıyısında bol uskumru yakalıyor, işin detaylarını ondan alırız artık.

 

Abi eline sağlık. Diğer raporda balıkları görmek dileğiyle.

 

Balik olmasa da, forum da su ana kadar okudugum en guzel rapor.

Elinize saglik.

Better luck next time

 

Sagolasin Volkan. Begendigine sevindim. Sana da bereketli avlar dilerim.

Nazik sozleriniz icin cok tesekkur ederim Selim bey. Bizimkisi eglencelik, dostlarla biraz gulelim biraz da dusunelim diye... yoksa edebiyat filan ne haddimize. Saygilar...

Dostum Kadir, sen o muthis taktik altyapi ve top tekniginle burada olsan var ya ... balik birakmazsin koca okyanusta yeminle.

Burada bir kac denemede daha basarili olamazsam, balik tutabilecegimi bileyim, gerekirse Afrika'ya da giderim. Inadim inattir yani.

Tavsiyelerin icin tesekkur ederim Aret. Aynen dedigin gibi, kursun hafif kaldi, balik da cok kiyida degildi, oyle olunca baligin oldugu suya ulasamadim. Uskumru cekenler epey uzaga atiyorlardi, zaten tahmin ettim izlerken. Gerci 390 cm surf kamis da denedim ama kursun hafif olunca yapacak birsey kalmadi. Bir dahaki sefere daha dogru malzeme secimiyle deneyecegiz bakalim.

Dun eve donunce ilk isim Roy'a danismak oldu. Sagolsun, detaylari anlatti da simdi anladim nedir ne degildir.

Ilgin icin tesekkur ederim.

Sagolasin Mehmet. Trabzon'a selam.

Cok sagol Yusuf. Abartmayalim, ne raporlar var, biraz arastirinca, eskilere dogru gidince cok kiymetli bilgiler, muthis avlar var. Yukarida da dedigim gibi, bizimkisi eglencelik.

Ben de sana bol sans dilerim. Gerci son av raporlarina bakilirsa sansa hic ihtiyacin yok masallah. (kiskandimmm )

 

Dostum, o kadar detaylı-emek harcanıp-özenerek yazılan bir rapor olmuş ki ,balık tutup tutmamanın bir önemi kalmamış.Ellerine sağlık,tebrikler.İnşallah bir dahaki sefere trofe fotoğraflarıyla süslü br raporun olur.Rastgele...

 

Tesekkur ederim. Bereketli avlar dilerim...

 

Ktap ne zaman çıkıyor?

İmzalısından isterim valla

Neffisti,şimdi ikinciye geçiyorum

 

Sagolasin Nuri dostum. Begendigine sevindim. Selamlar..

 

Ümit Burnu diyince Güney Afrika'ya gittin sandımHer belgesel sever en az bi kere izlemiştir büyük beyazın foku yakalyıp zıplamasını.
Ama yinede Kuzey Denizine bu kadar yakın bi yerde daha fazla balık olmasını beklerdim.Mevsimsel bir kıtlık mı aceba?

 

Sevgili İbo

Zevkle raporunu okudum.

Beni bilenler iyi bilirler.Balıkcılıkta hırslı,azimli ve iddialı olur ve avlanırım.

Şayet ben yanında olaydım,bu ihtiyarın elin Filipinlisine,İngilizine sahilden nasıl en randımanlı şelkilde uskumru avlanılırmış gösterirdim.

Şimdi sana rica,bu iş beni üzdü,biir Türk böyle bir durumda boynu bükük kalamaz,kalmamalı,bir şekilde bana ulaşmalısın,yada ben ulaşmalıyım,sana surf kamışla nasıl avlanılır öğretmeliyim.

Hatta uskumru çaparisi yapmayı dahi öğretebilirim.

Ciddiyim

Sevgiler

 

Balik yok degil, var... hem de cok var da isi bilene var.

 

Vedat agabey, ilginiz icin sagolun, var olun.

Burada olsaydiniz, yaptiginiz avlari goren yetmis iki bucuk milletin avcisinin agzi acik kalirdi, ona suphe yok.

Bizim de boynumuz bukuk kalmaz evelallah, fakat daha avin basinda caparileri taktirip kursunsuz kalinca o saatten sonra yapacak pek birsey kalmadi. Bir dahaki sefere daha saglam techizatla, gumbur gumbur varacagiz avlaga, avin hakkini verecegiz insallah. Bu ilk seferim bir kesif niteliginde oldu acikcasi.

Uzun zamandir WSF'deki dostlarin (ben dahil) gozu sizi ariyor, Turkiye'den av raporlari gormek icin can atiyor ama siz pek ugramiyorsunuz galiba.

Ben yine de buradan veya ozelden tavsiyelerinizi alayim. Sagolun, saygilar..

 

Sevgili İbo

İstanbul B oğazındaki fiili avlarım kıyı balıkcılığı olarak üniversite tahsili için geldiğim 1967 yılında başlar.

O zamanlar dahi hep makaralı olta ile avlandım.

İddialı bir avcı olmak,bunu defalarca ifade etmek,birtakım iddialara girmek,üstelik ifadelerinde burnu havada bir avcı hüviyetine bürünmek belki doğru ve etik olmayabilir.

,Ancak bilinmelidirki buna ihtiyacım vardır,bünyemi motive etmekte sanki Ozon İğnesi yaptırmış gibi olmaktayım.

Genel hareketlerinde yaşına uygun biri gibi görünsemde,fiili av esnasında en genç biirinin aktivitesine bu sayede bürünebiliyorum.

Dün gece birde,çok yorucu bir avdan(Saroz ve Gökçeada yanları)döndüm.Hiç durmadan 2 saat jigging yaptım.Saatlerce denizle boğuştuk.

Rapor yayımlamakta tereddüt ediyorum.

Bazıları balık yakalayamayınca balıklar yumurtalı dedi çıktı,eh bizde altta kalmadık tabii.
Oysa hangi balığın yumurtasını döktüğünü,hangiisinin dökmekte olduğunu ve hangisinin daha uzunca bir zamana ihtiyacı olduğu bilinmeli ve iş genel olarak ele alınmamalıdır.

Bana bir soru sorulduğunda illaki uzun ve detaylı cevap vermeyi yeğlemem asla bilgi show'u olarak algılanmamalıdır.Buna zaten ihtiyacım yoktur,amacım olabildiğince faydalı olmaktır.

WSF'una uzunca bir süre yazdım.Yerli forumlarda arada uğradığım,imalı lafların ve hatta hakaretlerin zerresiyle karşılaşmadım.

Bu muhafazakar millet beni forumlarında Legend(efsane) avcı olarak lanse etti.

Oysa burada kimi zaman en sevildiğimi zannettiğim kişilerce son günlerde kibirli,yada hayalci olarak tenkit edilmekteyim.

Biz maalesef böyle bir milletiz.

Hiçbir milletin atasözünde ''Meyve veren ağaç taşlanır''lafının manasını taşıyan bir deyiş yoktur.

Neyse,

Bir çapari avına tek bir çapariyle gidilmemeli,muhakkak yedek bulundurulmalıdır.

En uzağa atmak konusunda halende herkesle yarışabilir ve kendisine güvenen biirisiyim.
Keşke bir fırsat olsada seni iyi bir atıcı yapabilseydim.

WSF'na her an dönebilirim.

Oranın birçok avcısı b uralara gelip benimle avlanma niyetini belirttiler.
O zamanlar onları tatmin edecek bir imkanım yoktu,ama şimdi var.

Gelecek olanları Sarozun engin sularında hayatlarının balığına tutturabilecek imkanım var artık.
Bu benim için sanki milli bir vazifedir.

Sevgimle kal

 

Muhterem ustadim Vedat agabey,

Ilginiz icin tekrardan tesekkur ederim.

Burada olsaydiniz, engin tecrubenizle avlaktaki tum avcilari etkileyeceginizden, bolca da balik avlayacaginizdan hic suphem yok. Kuskusuz sizin gibi bir ustayi izlemek, ona sorular sormak benim icin de degerli bir firsat olurdu.

Fakat acikcasi sportif balik avciliginda hirs ile hareket etmenin kisiye yararindan cok zarari olduguna inananlardanim. Hirs, ogrenme askini kamcilamasi bakimindan tabi ki gereklidir ve kaybedilmemelidir. Ancak "herkesten cok balik avlayayim, en buyugunu ben avlayayim da millet gorsun" gibi bir hirsim hicbir zaman olmadi. Cocukluk yillarimdan beri yapageldigim sualti avciliginda bu boyleydi, bundan sonra ogrenmeye niyetli oldugum olta avciliginda da boyle olacagini zannediyorum.

Ne olur bu sozlerimi size yonelik bir elestiri gibi algilamayin. Bunlar kendimle alakali durumu ortaya koymak icin basvurdugum ifadeler.

Hirsa dair soylediklerim uzerine sanmayin ki olta avciligi konusunda isteksizim veya yeterince cesur degilim. Bilakis bu isin ne kadar inceligi varsa hepsini ogrenmek, uygulamak, hatalari yapa yapa dogruyu bulmak icin muthis bir istek duymaktayim. Sadece bu isi kendi ic huzurum icin yapmaktan ve amator avcilik ruhunu cevremdekilere asilamaya calismaktan baska birsey dusunmuyorum.

Elin Ingilizi, Filipinlisi bana "saatlerce olta savurdu, biz kova kova uskumru alirken o hicbir sey tutamadi" demez, dese de hic umurumda olmaz acikcasi. Umurumda olursa zaten o isten o kadar keyif alamam, anlamsiz hirs yaparim, kendimi rahatlatacak yerde gereksiz strese sokarim. Bu isi baskalarinca iyi avci olarak gorulmek icin degil de kendi icimde huzur bulmak, dogayla icice olup gundelik stresten arinmak icin yapmayi onemsemekteyim.

Bununla birlikte, tavsiyelerinizi, engin tecrubenizin bir iki kirintisini dahi olsa benimle paylasmanizdan her zaman memnun olurum, seref duyarim. Bilgiye ve paylasimin onemine ne kadar deger verdigimi siz zaten artik biliyorsunuz.

Bu ilk tecrubeden sonra, ikinci seferimde daha dogru malzeme secimiyle birlikte daha erken vakitte avlakta olmaya calisacagim. Bu arada tavsiyeleriniz olursa cok sevinirim. Simdiden tesekkur ederim. Fakat sunu da soyleyeyim, her zamanki gibi ozel mesaj kutunuz dolu ve size ulasmak mumkun degil.

Insallah yaklasmakta olan kesin donusten sonra bulabildigim ilk firsatta sizi ziyaret etmek, sinirli vakitte de olsa bir pratik ders almak isterim.

Gosterdiginiz ilgi icin tesekkur eder, saygilarimla ellerinizden operim...

 

nefis bir rapor bu ibocan bundan sonraki balıklı olsun ama mrsparkle sevgiyle kal

 

Sagolun Mustafa agabey. Insallah oyle olur. Selamlar, saygilar...