Ümit Burnu'nun Yeşilliğinde Ümitlerim Yeşerdi-2

RAPORUN DEVAMI

29 Mart 2012

06:00: Saatin alarmi calar ve zipkinci dostumuz cantasini kaptigi gibi yollara duser (cantayi kontrol etmez bile, zira takimlari uc gun onceden hazirlayip cantaya yerlestirmistir, heyecan o derecededir yani , kahvaltilik nevalesini, termosta cayini, kahvesini de evden cikmadan az once cantaya eklemistir ve artik hersey tamamdir)...

07:15-07:45: Exeter – Teignmouth arasi tren yolculugu

08:10-08:45: Teignmouth – Kents Cavern arasi otobus yolculugu

08:45-09:15: Wellswood, Kents Cavern mevkine varis ve avlaga yuruyus

09:30: Onca yolu teptikten sonra bir de ustune dik bir bayirdan asagi inis ve nihayet avlaga varis (daha oltasini suya atmadan yorulmus bir avci ve karsisinda balikla dolu koca bir okyanus.)

Ve Zipkinci dostumuz baslar kendi kendine konusmaya.

Oyyy ne yoruldum ne yoruldum ... vay anam vayyy… oturup bir soluklanayim hele once (gozu balik filan gormez bu asamada). Spor yapacam diye kendime iskence ettim be, taksiye bineydim nolurdu sanki. Daha ava baslamadan perisan oldum, dur bakalim nolacak bu isin sonu. Su sagdan direksiyonlu araba isine de bir turlu alisamadim gitti. Ne guzel olurdu surebilseydim, boyle trene, otobuse, tabanvaya gerek kalmazdi, yorulmadan gelirdim kolayca.

Sansim da yaver gitmedi ki kardesim, haftalardir “Ibo gel baliga gidelim” diyen bizim cocuklar (balik malzemesi bayindeki dostlarim Dave ve Alan, muthis tatlisu avcisidir ikisi de :thumb bu sefer ben “haydi” deyince “dukkani birakip gelemeyiz” dediler, oyle olunca biz de yalniz geldik ta buralara. Fakat hakikatli cocuklar ikisi de, cok sey ogrettiler bana sagolsunlar, dukkanlarinda kafalarini az utulemedim, hic bunalmadan sabirla anlattilar isin puf noktalarini. Kismet artik, bir dahaki sefere beraberce av yapariz.

Daha basta bu kadar yorulmusken, zor gecer bu av gunu ya hayirlisi bakalim. (Gencecik bir delikanliyken, 20’li yaslarda dalis takimlarini sirtlayip sarp kayalarin ustunde keci gibi ziplaya ziplaya avlaga vardigin gunler, gun boyu palet vurdugun, balik pesinde kostugun, hava kararirken takimlari sirtlayip ayni yolu geri yuruyup eve vardigin, gece vakti de uyumak yerine ertesi gunun avini planladigin zamanlar artik tarih oldu dostum! Artik isler degisti Zipkinci efendi, kabul et, eskisi gibi zinde degilsin, hafif gobeklenmissin, bak iste iki adim atinca nefes nefese kaldin, artik bundan sonra alirsin eline oltani, oturursun iskemlene, sahil keyfi yaparsin, “firtina gibiydim genclik gunlerimde, takoz gibi sinaritleri, sargozlari tespih gibi dizerdim belime” diye hikayeler anlatirsin cocuklara, onlar da inanmazlar ya, sen de zaten o baliklari bir daha anca ruyanda gorursun. )

10 dakika sonra… nefeslenmis, kendine gelmis, karsisindaki koca okyanusu yeni farketmis …

Eveeet haydi bakalim, bos oturani Allah sevmez. Onca yol teptik geldik, acalim su oltalari da atalim bakalim, gorelim nasil oluyormus bu is (nasil oluyoru var mi be kardesim, teleskopik kamis iste, ucundan tutup acacaksin, misinayi makinaya onceden sarmissin zaten, ucundaki klipsli firdonduye hazirladigin capariyi, digerine de sahteyi takip at, yem takma yok, yem dustu mu kaldi mi derdi yok.)

Haydi bakalim rastgele, yallah Bismillah…

Aaa iyiymis be, tahmin ettigimden daha uzaga dustu! (Yavrum daha bilmiyor basina gelecekleri , atmasi kolay da cekmesi nasil olacak, bes dakikaya kalmaz takilir kayalara, yosunlara, sonra cek babam cek kopartana kadar, o zaman anlarsin hanyayi Konya’yi. :laughing: Nitekim bes dakika degilse bile yaklasik bir saat sonra takim dipte kayalara takilinca kesilmek zorunda kaldi).

2 saat sonra…

Millet uskumrulari beser beser cekerken biz kaldik caparisiz. Nolacak simdi? Bir tane daha capari olsa bile yedek kursunun agirligi kafi gelmez. En iyisi sahte ile levrek denemesine baslayayim.

Bir muddet sonra...

Eveeet sahte ile at-cek isi de boyle bir seymis demek ki. Pek zor degilmis ama surekli atip cekmek yoruyor insani. Fakat su kopek gezdirme aksiyonu (WTD) denilen hadiseyi pek kiviramadim. Oysa ki youtube videolarinda defalarca izlemistim. Antalya’dan Kadir (Levrek Pesinde) dostumuzun videolari da cok isime yaradi, gel gor ki izlemek baska, uygulamak baska. Zamanla elimiz alisacak herhalde. (Gun sonunda yapilan av muhasebesinde, toplamda 2 capari, 3 sahte, 2 kasik okyanusa hediye edilerek envanterden dusulmustur.)






Millet ne kadar uzun kamislarla gelmis yahu! Bunlar da bizim Bogaz avcilari gibi 4 metreden asagi kamis kullanmiyorlar demek ki. Neyse, ben usul usul takilirim bugun burada, maksat tecrube edinmek zaten, neyin ne oldugunu gorup anlamak, balik olmasa da olur.

Bir zamanlar Marmara’nin prensesiyken, simdilerde tarih olan, bugulamasi adama parmaklarini yedirten canim yerli uskumrunun sekil olarak aynisi ama onun daha irisi. Kolyoz gibi degil pek, daha cok hakiki uskumruya benziyor, sirtinin yesili, deseni guzel, fakat daha once yedigim icin biliyorum, tadi saman gibi (kendi tutamadi ya, yanindaki Filipinlinin tuttugu her biri takoz kadar toplam 55 tane uskumruya mundar diyor hihi). Lezzeti bizim hakiki uskumrunun yanina bile yaklasamaz. Yine de iri balik, insanin gozunu doyuruyor. Daha isin basindayken balik secme luksumuz yok zaten. Elimiz bos donmeyelim yeter. Ama donduk , kabul et artik!.

Avlaga inen yol... inerken iyiydi de gunun sonunda o yorgunlukla cikis perisan etti. :redface:









Tazeligini kaybetmeye baslamis barbunlar (bizim yerli barbun gibi birinci sinif balik degil, tadi tuzu yok, iri iri ama bes para etmez) yem olur mu acaba? Denedik, olmadigini gorduk.






15:00: Kol, omuz, sirt agrilari artip at-cek isinin de tadi kacinca dostumuz av gununun sona erdigini anlamistir.

Toparlanip donuse geceyim en iyisi. Arkami donup donus yolunda tirmanmam gereken o dik yamaca bakmak bile istemiyorum ama geri donusun baska yolu yok. Simdi surada bagli bir tekne olacakti, bu yorgunlugun ustune atlayacaktim, motoru calistirip 5 dakikada Torquay limanina inecektim, oradan da hop tren istasyonuna, sirtinda yuk tasimadan atardin kendini trene, sonra da uyuklayarak giderdin eve kadar. Fena mi olurdu be Zipkinci?... Hayal kurmayi birak birader! Vakit ilerliyor, acele et, alet edevatin hepsini sirt cantana doldur ve yokusu tirmanmaya basla. Bir elin bosta kalsin ki tirmanista kayip dusersen yuz ustu kapaklanmayasin. Ondan sonra bir de gozlugu filan kirip da ugrasmayalim. Efendi gibi geldik, efendi gibi gidelim suradan, macera aramayalim.

Donus yolundan manzaralar



Donuste Jaguar'ima atlayip bastim gaza! Mesela yani..



Bu da hafta sonlari kullandigim yedek Jaguar'im! :laughing: Saka bir yana, boyle insanlar yok degil.




17:30: Avci adayimiz kendini trene atar ama artik ayakta duracak hali yoktur. Ayiptir soylemesi, donuna kadar islanmistir, omuzlari sizlamaya baslamistir ve acikmistir.

Ohhh cok sukur medeniyete dondum, trendeyim nihayet. Balik kokuyorum bu arada (sadece yemlik olarak kullandigi baligin kokusu :laughing, kimse oturmaz yanima, fena da olmaz hani.hihi En son ne zaman bu kadar yoruldugumu hatirlamiyorum bile. 15 sene once askerde mi? Belki…

Donuste trenden ilginc bir manzara... med-cezirin etkisi..




Ulan millet ne uskumru cekti bee. Uc, bes de acemi sansi hesabina bizim oltamiza geleydi fena mi olurdu? Yarin aksama guzelce bugulama yapardim, Karadeniz cocugunun marifetini gosterirdim konu komsuya. Oyle mutfak isi bilmez Ingiliz bebeleri gibi uyduruktan fish&chips ile gecistirmem zira. Baligin avini da pisirmesini de yemesini de keyifli yaparim icabinda. (Sen hele bir avini yap, raziyiz, gerisi olmasa da olur. )

Bu maceranin sonunda, sira esas soruyu kendime sormaya gelmistir...

Eveet Zipkinci efendi, kucuk de olsa bir olta avi deneyimi edinmis oldun, bu isin nasil birsey oldugunu az cok gordun. Simdi soyle bakalim, zipkin mi olta mi? Himmm dostum, samimiyetle gonlumden geceni soyleyeyim mi? “Oltanin adi, zipkinin tadi var” demisler. (Ulen sarisin-esmer icin derler onu, iyi uydurdun simdi ).

Evet, olta avi keyifli, acik havada doga ile basbasa, ustelik dostlarla sohbet, piknik havasi icinde olursa, hele bir de balik da varsa tadindan yenmez. Olta avinin inceligi, teferruati cok, bilmek, tecrube etmek gereken o kadar cok mevzu var ki, gercekten saygi duyulacak bir ugras, hem de keyifli. Forum sayesinde bircok dost edindim. Bu nasil oldu? Olta avciligina adim atmam sayesinde oldu. Demek ki iyi bir is yapmisim, dogru yoldayim, bu yolda devam etmeye kararliyim.

Peki ya zipkincilik? Abicim, onu hic sorma, yarami desme. Yillar once kulagimdaki sorun ciddi boyuta varip da sagir olma riski ortaya cikinca doktor dalisi yasakladi, o gun bugundur terkedilmis asik gibiyim, mutlulugu baska gonullerde aramaktayim. :laughing: Belki zipkin avinin yerine baska birsey koymaya calismak hataydi. Neticede zipkin baska, olta baska. (Itiraf edeyim, tum gun boyunca balik tutamadikca icimden gecen cumle “ULAN BU KADAR ZAMANDA BEN CESIT CESIT BALIK VURMUSTUM DA SOFRAYA OTURMUSTUM BILE… OLTA ISI DELI ISIYMIS” oldu - sozum meclisten disari ).

Peki bugun hala dalabiliyor olsaydim oltaci olur muydum? Sen de cok zor sorular soruyorsun be kardesim. Yok, valla olmazdim. Isin durustcesi bu yani. Baliga zipkin atmayi bir yana birak, spor olarak serbest dalisin yerini hicbir sey tutmaz. Orada, o buyulu dunyada olmak hicbir seyle kiyaslanmaz. Degil oltacilik, uzay mekigine bindirsinler beni, aya gondersinler, dalisi ona bile degismem. Ama kismetimizde dalisi bitirmek varmis. Cok sukur ki iyi bir doktora denk gelmisiz de vaktinde onlemimizi almisiz. Asagi inmeden, kiyidan kiyidan zipkin avi da olacak is degildi, neticede hepten kapattik o defteri.

Simdi yepyeni bir defter actik, yeni dostlar edindik, onlarin tavsiyesiyle elde hicbirsey yokken olta takimlarimizi duzduk, okuduk ogrendik, sorduk ogrendik, sira geldi denemeye, uygulamaya, iste bugun o gundu, hasila olmasa da guzel oldu. Bir de eve varip ilik bir dus ve pijamalarima kavusursam daha ne isteyeyim. Cok sukur bu gunumuzu de gorduk.

18:00: Exeter’e varis, istasyondan eve kisa bir yuruyus ve bu maceranin sonu…


Kissadan Hisse

Sadece Turkiyemizde degil, dunyanin her yerinde baliklar azaliyor, bircok tur tamamen yok olmak uzere diye dusunup gelecege dair kaygilanirken, insan bir yandan da bir umut isigi ariyor, korumacilik adina yapilan ufak tefek isleri gorup mutlu olmak istiyor. Luferde av limitinin 20 cm’e cikmasi ulkemiz amator balikciligi icin cok onemli bir kazanimdir kuskusuz. Her ne kadar denetim yoksa, limitlere cogu zaman uyulmuyorsa, yasalarin, tebliglerin caydiriciligi yoksa, parmak kadar kiracalar, defne yapraklari kasa kasa alinip satiliyorsa da “umut garibin ekmegi” diyerek buldugumuz son dala tutunmaya calisacagiz.

Bunu yaparken; gordugumuz, duydugumuz, okudugumuz herseyi dusunup, sorgulayip kendimizce dersler cikartacagiz. Mesela burada edindigim bilgi ve tecrubenin gun gectikce artmasini kendi adima cok onemsiyorum. En basit ornek olarak, Britanya adalari sularinda levrek av limitinin 36 cm (evet yanlis duymadiniz, yaziyla “otuzalti”) olmasi kucuk bir detay gibi gorunse de 25 cm’den sonra yumurtlama olgunluguna erisen levrek, yani denizlerin veziri (denizlerin sultani tabi ki luferdir ) icin ciddi bir koruyucu onlem. Bizdeki mevcut levrek av limiti ise malesef 18 cm. Insallah yakin zamanda yenilenecek olan tebligde bu rakam 30 cm seviyelerine cikartilir.

Kendimce acmis oldugum bu yeni defterin ilk sayfasina yazdigim Hopes Nose av izlenimlerini umitlerin yesermesi olarak degerlendiriyorum. En sevdigim ugrasim, ilk askim olan zipkin avciligindan sartlar geregi kopmus olmama ragmen, farkli bir kulvarda yeniden baslayabildigimi goruyorum. Kendi adima umidimi kaybetmedigime seviniyorum. Memleketimizden uzaklarda, okyanusun kiyisinda, teknolojinin nimetleri sayesinde forum uzerinden paylasim yapabilmenin, bu sayede ulkemiz balikciliginin gelecegine dair umitleri paylasarak cogaltmanin keyfini yasiyorum. Umarim hepimiz denizlerimizin ve baliklarimizin gelecegine guvenle bakabiliriz, israrla yanlis giden islere dur demeyi veya dedirtmeyi becerebiliriz.

Bugun Umit Burnu’nun yesilliginde kendi avcilik gelecegime dair umitlerim yesermis oldu. Onbinlerce kilometre otede, bir baska okyanusun kiyisinda, kiymetli dostlari, evladi yakisikli Erol, dunya tatlisi Ilir ile yaptigi keyifli avlari siirsel anlatimiyla bizlere aktaran Yeni Zelanda'dan Huseyin Alp agabeyimin buyuk nezaket gosterek bana armagan etmis oldugu son raporunda (o muthis kuzu avi) bahsettigi renk olan “yesil” bende de nacizane iste bu sekilde bir anlam bulmus oldu. Hopes Nose kayaliklarinin yesilliginde umitlerim yeserdi, baliktan ve denizden kopmadigimi, bilakis eskisinden de guclu bir tutkuyla baglandigimi hissederek mutlu oldum. Gunun sonunda eve elim bos donerken keyifliydim ve tum stresimden arinmistim.

Lafi daha fazla uzatmadan, gorunur bir hasilasi olmasa bile anlami benim icin buyuk olan bu ilk av raporumu, bir nevi hediye teatisi olarak, kabul ederse sayet, Huseyin Alp agabeyime armagan ediyorum.

Onumuzdeki donemde daha dogru malzeme secimi ve takim duzeni ile tekrar uskumru caparisi (biraz inatciyimdir, huyum kurusun ), sahte ile levrek ve bunlara ilaveten yemli dip takimiyla nispeten zorlu baliklar (cod, turbot, plaice, whiting) icin denemeler yapacagim insallah. Bir sonraki avlak muhtemelen Seaton kasabasi ve hemen yakinindaki Beer balikci koyu olacak. Bakalim, kismet…

Herkese keyifli ve tadinda avlar dilerim…

Zipkinci Ibo (fiilen oltaci da olsa kalben hala zipkinci )

 

Muhtesem rapor ibrahim abi zevkle okudum. Tez zamanda baliklari da görecegimize eminim. Uskumrunun kiyiladigi esnada tirsak levrek pek av vermez tazmanya canavarlarinin çekilmesini bekler zulaya yatar abi aklinda olsun

 

farklı görsel içerikli paylaşımın için teşekürler aga ne imrendirdin beni şimdi
sokakları bile 5 yıldızlıhihi

 

İşlerden fırsat bulup, ikinci bölümü yeni okuyabildim.
Ne demeli bilmiyorum, benim çok hoşuma gitti rapor sunuş tarzın.
Balık olsun olmasın, devamını dilerim.

Zıpkın işi de aklıma düşmedi değil hani. Şnorkelle izleyerek 5 metrelik misinayla izleyerek çok balık yakalamıştım küçükken. Görerek yakalamanın veya yakalayamasakta izlemenin zevkini ucundan kıyısından biliyorum.

Seni bu açıdan iyi anladım, denizin içinde olmak hiç bir şeye benzemez.

Yalnız bu okyanus balıkları bu kadar mı lezzetsiz. Bizim buralarda çok lezzetli balıklar, okyanusa çıkınca saman gibi nasıl oluyorlar? Bana çok ilginç geliyor.

Neyse, sağlık sorununa üzüldüm, sağlıklı mutlu, bol balıklı avlar temenni ederim...

 

Anlatim mükemmel olmuş abi tebrikler ugraşıp yazıp yaşattın o anlari bana buarada hic bisey bilmeden ciktigim ilk balik avimin ilk 3 dakikasi icinde 1 adet lüfer almistim ondan sonra mi? Belki 3 belki 5 ay bos kova ile cikip bos kova ile döndüm tamamen kismet balik olmasada bircok balik tutulmus raporun yaninda jaguar degil bentley gibi olmus bu rapor Umarim bidahakine bol bol tutarsiniz bahsettiginiz baliklardan mezgit var mi oralarda

 

Gecenin geç saatlerine kadar bekledim; siz oradasınızda, bizim rapor nerede diye.

Sonunda geldi ama, sadece özümsüye özümsüye okyabilme şansım oldu. Sabah ta resimler eklenmiş olunca görsel olarak tamamlanmıştı.

Anlatımlarınız eşliğinde, ilk sınavını girmiş lise - 1 talebesi gibiydiniz sanki.

Ben bu şartlarda sizi liseye kabul etmezdim ve elinize belgeyi tutuşturur gönderirdim.

Tabii ki mezuniyet belgesini.

Sizin yeriniz burası değil, yüksek okuldur diye.:thumb: :thumb:

Güzel ve akıcı anlatımınızla birlikte, dolu dolu geçirdiğiniz bir gününüzü, bizlerle paylaştığınız için teşekkürler ederim.

Eğer ki paçalarınız ıslandıysa tamamdır.

Arkadaşlarınız Alen ve dave'ye bundan sonra kolaylıklar diliyorum. İşleri bir hayli zor bundan sonra.

Nice mutlu avlara. Sevgilerimle.

 

çok güzel ve keyifli rapor olmuş ellerine saglık balıksız bir gün geçirsende iyi spor olmuş

 

Off çok uzunmuş... Ben daha birincisini bile okumamışım, ki ikincisi yayınlanmış eyvah eyvah. Biri de ikiyi de müsait bir zamanda okuyacağım İbrahim ağabey, o nedenle konu hakkında şimdilik yorum yapmayacağım. Kusuruma bakmazsın umarım. Çünkü keyifli, kafamda bir şeyler olmadan okumak istiyorum. Belli ki şöyle demli çayımın yanında okuyacağım harika bir konu bu.

 

Sagolasin Roy kardesim. Bir dahaki sefere senin verdigin taktiklerle gidecegim zaten.

Bu Tasmania canavarlari cekirge surusu gibi dalga dalga gelip onune cikana saldiriyor demek ki. Levrek ise tamamen farkli bir karakter. Asil ve uyanik kerata. Bir iskillendirdin mi aninda tuyer, ardindan bakakalirsin. Fakat uskumru surulerinden urkecegi aklima gelmemisti. Bunu soyledigin iyi oldu. :thumb:

Eksik olma dostum Kadir. Senin levreklerden tutabilsek boyle manzara goruntulerine gerek kalir miydi ... balik olmayinca ne yapacaksin iste...

Tekrar tesekkur ederim Volkan.

Baslarda dusunmedim degil "bu ne yahu, balik var mi yok mu bilmeden, varsa ne tarafta anlamadan rastgele saga sola oltayi savuruyoruz" diye. Fakat tabi bu normal bir acemi dusuncesi. Ustalar ise ruzgara, mehtaba bakip suyu gozleyip sak diye soyluyorlar ne zaman nerede ne olur diye. Dedim ya zipkin baska, olta baska. Ikisinin de hastasiyiz neticede. Cunku aslinda biz baliga hastayiz.

Okyanus baligi niye bizim yerli baliklar kadar lezzetli degil diye ben de cok dusundum. Suyun sicakligi, plankton orani, hayvanin gidasini olusturan diger hayvanlar... ne bileyim daha bir suru faktor vardir herhalde lezzetine etki eden... Lufer mesela; okyanustaki (bu tarafta degil, Amerika kiyilarinda) Blue Fish dedikleri lufer/kofananin bizim bogazin sultani kadar lezzetli olmadigini soylerler. Nispeten lezzetli baliklar yok mu burada? Var ama inan ki bizim luferin, mirmirin, barbunun yerini tutmaz... acaba biraz da biz gurbet psikolojisiyle farkinda olmadan abartiyor muyuz aradaki farki diyorum bazen.

Cok sagol Cagri. Ilk avin 3. dakikasinda lufer ha? Vay bee ne heyecanlanmissindir kim bilir.

Bizim yerli mezgitin aynisindan gormedim ama cok benzeyen, ayni familyadan olan turler var. Morina cesitlerinin hepsi mezgit ile akraba turler. Bir de pollack denilen baska bir mezgitimsi balik var. Mezgit sulalesine dair forumda guzel paylasimlar olmustu hatirladigim kadariyla. Aratirsan kolayca bulabilirsin.

Bu arada Bentley sana kurban olsun kardes.

Sagolun, var olun Tevfik agabey. Daha bu yolda okuyacagimiz cok siniflar var.

Paca ne kelime, cok daha fazlasi islandi ama sikayet etmedim. Ozlemisim denizin kokusunu.

Arkadaslar bu aceminin sorularindan zaten yeterince bunalmis vaziyetteler. Biliyorlar da baliga gittigimi, birkac gun ugramayayim dukkanlarina diyorum. Unuturlar belki. Yoksa onca anlattiklarindan sonra elim bos dondugumu duyarlarsa dillerinden kurtulamayiz.

Sagolasin Erkan.

Ne demek kusura bakmak sayin adminim. Bak keyfine...

Daha okumamis olsan dahi konuya gosterdigin kiymet icin tesekkur ederim.

Cay dedin de simdi canim cekti, ben de bir cay alayim kendime...

 

Alıntı yapamadım cok karıştı abi lüferi korkudan cekemedim sagolsun arkadaş aldı kamış elimden o asıldı :laughing: :laughing: Morinayi gördügüm icin sormuştum abi mezgite cok benziyor bidahakine bol balıklı avlar dilerim saygılar

 

Luferin sivri disleri yakindan bakinca gercekten korkutucu. Fakat kazara, hayvan igneden kurtulmak icin cirpinirken can havliyle denk gelir de isirirsa belki kanatir veya parmagindan kucuk bir parca aliverir. Barakuda gibi adami kasten isirmaya gelmez en azindan.

Morina beyaz etli, lezzetli balik. Mezgit iste. Ozel sosa bulayip kizarttiklari balik.

Sagolasin, sana da bereketli avlar dilerim..

 

Rapor degil sanki belgesel.Muthis bir anlatim ve harika kareler paylasim icin cok tesekkurler zevkle okudum

 

Begendigine sevindim Levent. Sagolasin.

 

İbrahim, ah İbocan, kardeşim benim.

Anca böyle olurdu ya onu da Sen yaptın, helal olsun dostum.

Ümit Burnu'nda yeşeren ümitler;

yeşilin serinliğinde, yeşilin dinginliğinde, yeşilin enginliğinde tüm güzellikler seninle olsun.

 

resimleri simdi gorebildim. avlak gordugum kadari ile 250 atar fast aksiyon 4.20-4.50 surf kamis istiyor ibrahim abi. makina da surf makinalarindan birini kullanman gerekecek. bu tip avlaklarda uskumru için uzaga erim sart. 0.18 ip ve 0.40 shoc leader uygun olacaktir. gerisi ozelden anlattigim gibi is yapar. yanliz oyle 9.30 10.00 da avlakta olmamak lazim. bu avlaga sabah 4de varacaksin etraf sakin ve sessizken ilk is spin takimi açip sahte ile levrek kovalayacaksin. bir takimi da yemleyip yatirmakta fayda var. saat 9a kadar bu sekilde oyalanirsin akabinde ogleden sonra 3e 4e kadar uskumru için atçek yapilir. hatta eger etraf tenha ise yemli takimin da suda kalabilir. basinda durup tasma atma imkanin olmayacagindan çember igne kullanip kamisin ucuna da bir zil takmakta fayda var.

gerisi once bu reeling sonra bu hooked sonrada bu :hungry: mrsparkle

 

Nuri abim, guzel abim... sen sagol, hep var ol.

Yardimlarin icin tekrardan sagol Roy.

Elimdeki 390 cm, 80-220 gr atarli surf kamis bile yeterli olmaz diyorsun ha?

Makara isi biraz sorunlu oldu. Emcast Plus 5500 denedim, cok guzel bosaltiyor ve sariyor fakat cok agir meret. Kolum koptu vallahi. Onunla capari avi yapacak adamin alnindan operim. Senin, benim gibisi degil, Herkul gibi adam lazim o ise. Bence sadece beklemeli av olur bu makinayla. 4500 veya 5000 Plus modeli olsaymis tam olacakmis. Mitchell Compact Gold'u da gecen gidisimde TR'ye goturmustum. Oyle olunca baska secenek kalmadi. Kuvvetli makina olarak belki Navi 8000 PG ile olabilir ama o da surf kadar uzaga atmaz. Neyse, bir formul bulacagiz elbet.

Bu avlagin yolu az mesafe degil. Sabah erken vakitte orada olma imkanim yok malesef. Zaten o kadar uzak bir yere bir daha gidecegimi de tahmin etmiyorum. Cok populer bir avlak, dedikleri kadar varmis. Guzel noktalar erken saatte kapilmisti zaten. Ben donuse gectigimde daha yeni gelen bir suru avci vardi. Sabahcilar ayrilirken aksamcilar devraliyordu uskumru mesaisini.

Acikcasi cok methedilen meshur bir avlak diye biraz da merakimdan gittim oraya. Yoksa daha yakin yerler de var. Bir dahaki sefere yakin bir yere gidip cok erken vakitte orada olmaya calisacagim.

 

Yazdigin kamisi biraz zorlarsan uyar heralde. Penn almistin o da olur. Yorar biraz yoksa yeterli gelir tahminime.

 

Rapora çok emek verilmiş tebrikler

 

Tesekkur ederim.

 

Bu, yapılan işe ve karşı tarafa duyulan saygının, değerin, önemin göstergesidir.