Geçen hafta perşembe günü ablamlar tekirdağ çorludan sürpriz bir şekilde geleceklerini haber vermeleri ile gözlerim fal taşı gibi açıldı. Öğrencilik yıllarımda ellerimde büyüyen büyük yeğenim şimdilerde boyu boyu yetişmiş ve 15 yaşına gelmişti ve dayı senle hiç macera yaşayamıyoruz bu gelişte benide gece balık avına götür ama sabahlayalım demişti. Cumartesi ve pazar düğün olduğundan cuma akşamını cumartesiye bağlayan gece için programı yaptım ve programı telefonda yeğenime anlattığımda sevinç nidaları yükseldi. Sıra nerde avlanacağımıza gelmişti. 1. ihtimal burnazdı. ama ordada küçük balık çok olduğundan balıksızda dönmek istemiyordum. 2. ihtimal yumurtalık. orhan abi perşembe akşamı gitmişti ondanda istihbaratı almak için öğlen sonunu bekliyordum dörtgözle. Öğleden sonra aradığımda gecenin pekte verimli geçmediğini sabaha karşı birer minekopla avı noktaladıklarını öğrendiğimde biraz moralim bozulsada bu iş kısmet dedim içimden. İş çıkışı tam gaz osmaniyeye varıp yeğeni ve erzakları alıp tuttuk yumurtalığın yolunu. yeğenimle yolda sohbet muhabbet yumurtalığa vardığımızda bizi aracı parkedeceğimiz yere kadar kovalayan köpekler karşılayarak yeğeni epey tedirgin etmişti. deniz dalgalı idi ve hava kararmamıştı. Neyse levrek böyle havaları sever diyerek ben takımların birini yemledim ve sıra yeğenime olta atmayı öğretmeye geldi. bir iki başarısız dene sonucu yeğenim dayı benim oltaya ne zaman yem takacağız diye sorunca bende 15 tane güzel atış yaptıktan sonra dedim malum 4 paket boru kurdu vardı ve harami balıklar yemleri tüketiyordu yemi boşa harcamak istemiyordum. 15 atış gerçekleşemeden hava kararmaya başladı. bu arada yeğenim 2 de bir bu köpekller gelmez dimi dayı diye soruyor bende sakin ve önceki tecrübelerme dayanarak kendimden emin yok yok gelmezler diyordum. Derken koyun sürüleri yanımızdan geçerken dayı şimdi köpeklerde gelir deyince yok gelmezler diyordum ama gözlerimde köpekleri arıyordu. allahtan köpekler yoktu. havada kararmış henüz vuruş alamamıştık. derken yeğenim heyecanlı ve kısık bir sesle dayıııı dayııı köpekler bize saldıracak dedi. arkama bakmamla 2 koca çoban köpeğinden biri sağımızda biri solumuzda 30 metre öteden yavaş yavaş bize yaklaşıyorlardı. içimden hıh tam ..ctık şimdi doydunmu, hadi beni ısırsın (tabi parçalamadan bırakırsa) yeğene birşey olursa ne yaparım diye yusuf yusuf zilleri çalsada sakin olmaya çalışarak idk yok dayım onlar çoban köpeği etrafı kolaçan ediyorlar sen korktuğunu belli etmeyip telaşlı davranmazsan birşey yapmazlar dedim ama kalbim yerinden çıkacak. o ara makinasını çıkardığım spin kamışın üst kısmını da çıkardığımda oluşan 1.1 metrelik kılıncımı elime aldım . nede olsa korkunun ecele bir faydası yok saldıracak olurlarsa arabaya kaçamayız zaten araç onların mekanda ve kumluk alanda nasıl koşulabilirki tek yapılacak iş bende onlara saldıracaktım. derken 15-20 metre kela ikiside durdu, hareketsiz ve ayakta duran bizi süzmeye başladılar. bende köpekten aşırı derecede korkan birisi olarak sanki kahraman edasıyla yeğene herşeyin yolunda ve kontrol altında olduğunu hissettirmeye çalışıyorum. bak dayım sakin olunca durdular gördünmü sakın heyecanlı tavırlar sergileme dedim. 5 dakika sonra köpekler olduğu yere oturdular. içimden senaryolar üretmeye devam ediyorum. nasıl hareket ederlerse nasıl yaparız yoksa en kötü sabaha kadar bekleriz hava ışıyınca giderler diye geçiriyorum ama daha saat 20:30 :laughing: derken 5 dakikada öylece bekleyip yavaş yavaş gittiler ve deriiiin bir oh çektim. sonra ava devam ettik ama harami balıklar yemleri alıyor vuruş alamıyorduk derken ilerleyen saatlerde bir ara yeğen başladı balık yakalanmıyor dayı gitsekmi deyince. bak şimdi yakalanacak hani sabahlayacaktık derken benim surf takım bir iki sallandı ve kamış ayağından düşerken kaptım ve vurdum tasmayı ama nafile balığı alamadım. Yeğen iyice duramaz oldu. 2 paket daha boru kurdu var saat 23 gibi dalgalar azaldı ara ara vuruşlar devam ediyor ama gol olmuyordu. bende yemler bitsin gidelim diye bol kepçe yemleri tazeliyorken saat 24 suları köpeğin biri tekrar geldi. gene aynı senaryo devam ederken kamışın ucu hafif haif sallanmaya başladı. oldumu şimdi diyorum kımış 5 metre ötemde yeğeni bırakıp gitsem ani hareketlerimden köpekte saldırabilir diye hiç kımıldamıyorum ve kılıncım gene elimde. köpek yine gittikten sonra vurdum tasmayı vurmamla müthiş bir mücadele başladı ama kalbim zaten köpekten dolayı 170 atıyor aklımda balık değil köpek var. barınakta gerçekleştirdiğim çupra avında kalamayı iyice kapatmıştım balıklar kaya altı yapıp koparmasın diye. surf takımımdaki 0,3 luk esnek misina kamışımın müthiş esneme özelliği sayesinde bir 2 dakika mücadele ettiğimde kalamanın hiç açılmadığını farketmemiş ve kalamayı açmak aklıma bile gelmemişti ve kamışım u olup duruyordu. yeğenim şaşkınlıkla soruyor dayı yakalandımı diye bende sevinçle kamışın u olmasını gösterip sence bunu ne yapıyor olabilir dev bir canlı var diyordum. ama heyecanlı mücadelede balığın yönünü kıyıya çeviremeyince dandik makine ile çektiğim vatoz geldi aklıma kamış ile alacaktım balığı kıyıya. kamışı yukarıya doğru çekerken esneme payı biten misa küüüüt kopması ile büyük bir çöküntü yaşadım ve aklım başıma geldi, neden kalamyı açmamıştım banghead olan oldu balık gitti saat 01:00 ve kalan 3 adet boru kurdu. en son yemde artık takımları toplarken gene kamışa gözüm gitti hafif hafif oynuyor ama herhalde küçük bir mırmır yada çupradır diye tahmin ediyorum bir tasma zaten kopan misinadan sonra iyice gevşettiğim kalamdan dolayı cırrrrr sesleri. biraz uğraştan sonra kıyıya aldığımda 700 gram olduğunu tahmin ettiğim bir minekop ile avıda yemide bitirdik. sağ salim evimize döndük çok şükür ama kafama takılan ipimi koparacak büyüklükte ve daha önceleri aynı boylarda yakaladığım minekoplar kamışı alıp götürürken balık okadar nazlıydı ki vurduğunu bile hissedemiyorduk. içimden keşke geç gelseymişiz zaten orhan abide balığın sabaha karşı yaptığını söylemişti desemde bu maceralı av bana büyük heyecan stres vede zevk yaşattı resim konusunda yeğene güvenince benim telefonla çekilen tek resimle raporu yayınmak durumunda kalıyorum fotoğraf makinesinin şarjı bitmiş ve i-podu ile çekmek isteyince kıramamıştım. hesapta hala yeğenin i-podu ile çekilmiş resimleri alacğız bu i-pod i-phone gibi apple cihazlardan soğumamın nedenide bu bencillikleridir çünkü sadece kendi soydaşları ile resim alışverişi yapılabiliyor. bluetooth u var başkasına göndermiyor idk uzuuuunca raporumu sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim:thumb: yeğen olta atmaya çalışırken
o mekan adamı ya güldürür ya ağlatır ortası yok yaniaynı yerin az sağında 0.40 misinayı patlatan bir canavar yakalayamamıştıktebrikler ve geçmiş olsun o çoban köpekleri yer valla adamı
Gültekin abi, sonuna kadar okudum ve gerçekten kaçırdığın balığa üzüldüm Dün gece bizler de aynı yerdeydik Sabaha kadar senin de söylediğin gibi ufaklıkları doyurduk bir güzel. Gerisini yazmayacağım (Orhan abi raporu açar bugün ) Umarım şu kısmetsizliğini yenersin birgün ve güzel bir trofe ile süslersin raporu Rastgelsin
:laughing: :laughing: Sabah sabah iyi güldüm kardeş. Allah ta seni güldürsün. O köpeklerle benim de bi maceram var maalesef. Korkmamak mümkün değil o koca köpeklerden. Geçen sene bir gece yarısı o sahilde arabam kuma saplandı ve o köpeklerin sahibi hemen sazlıkların ordaki baraka da olduğundan yardım istemeye gittik ama araba kumda kalsaydı daha iyiydi.:laughing: İyi korkmuştuk. Avını tebrik eder devamını dilerim.
teşekkür ederim. bundan yaklaşık 2 ay önceden beri avlağa gitmişliğim 4 sefer sadece 1 seferinde balıksız döndük oda yemler ölü çıktığından. amaç çok balık değilde kaliteli balık. ordada bolca var gförüşlmek üzre orhan abinin bugün yarın gideriz dediğini hatırlıyorum bir yerden bende merakta kalmıştım. neyse raporu dörtgözle bekliyor olacağım inan görüşmek üzere vallahi o mekana gitmek iyi cesaret zaiyat yoksa verilmiş sadakanız var demektir şimdi şu elektronik köpek kovuculardan araştırıyorum birdaha böyle bir adrenalini kalbim kaldırmayabilir
gerçekten çok zevk aldım en azından heves etmesi beni çok mutlu etti. benim oğlum yok ama 2 kızım var umarım onlarlada güzel avlar yapma şansına erişirm şu an bebekler daha bayağı vakit var
Çok güzel bir macera ve rapor olmuş. Yeğen okursa bidaha gelmez senle balığa. Artık köpeklerden korktuğunu biliyor olacak Bu güzel rapora tek foto zayıf kalmış. Keşke daha fazla olsaydı. Keyifli anlatım için teşekkürler, kaçan balık için geçmiş olsun. Adamın aklından 3 gün çıkmıyor kaçan Rastgelsin Gültekin.
Gültekincim köpeklerle mücadeleden avdanda zevk alamamışsındır.Yeğenide sağsalim eve getirmişsin daha ne olsun Bu arada daha güzel avlarınız olsun inşallah.Tebrikler...
evet aslında daha önce hiç gelmemişlerdi ama onlarda genelde başkalarıda oluyordu mera kalablık oluyordu ondanmı acaba. oda macera isteyip duruyordu kerata şimdi ballandıra ballandıra anlatır. şöyle kaç(a)madık böyle cesur durduk koca koca balıklar oltamızı kopardı diye hihi
Köpekler saldırgan değilmiş Gültekin kardeş Orhan abi öyle yazmış başka bir konuda. Zaten her gelene saldırsalardı bu avlak bu kadar rağbet görmezdi.
Aynı yaşlarda benimde yeğenim var bazen stresli ama onlarla gidilen yerin tadı başka oluyor. Önemli olan köpeklerden sonra sağ salim dönebilmeniz. Başka avlarda telafi edersiniz inşallah. Tebrik eder devamkını dilerim...
Gultekin sonuna kadar okudum, roman edasi gibi,noldu nolacak ,isirdimi valla superdi. Kacirdigin baliga uzuldum ama yinede bos donmemissin. Bende iki gundur barinaktayim sonuc minicik bi karagoz. Husranlardayim anliyacagin kismet bakalim.
maceralı bir av olmuş, ben de köpekten çok korkarım, önce rüşvet olarak ekmek atmayı denerim, olmadı şahadet getirip kamışı elime alırım büyük balığı kaçırdığına üzüldüm, ama biz bu tür olaylara şöyle bakarız : eğer o balığı çıkartmış olsaydın bir süre sonra o tatmin ve haz azalacak ve sıradanlaşacaktı. ama bu durumda hep o anı düşünecek ve acaba neydi diyeceksin, hatırası hep taze kalacak yani bir nevi mutluluk oyunu