1998 yılı eylül ayı başlarında uzun zamandır görüşemediğim (o sıralar yüzbaşı idi şimdi emekli) Erhanla akşamdan kararlaştırdığımız balık avı serüvenine sabah 5 te Erhanın zili çalmasıyla başladık. Yemleri,ıvırzıvırı tekneye yükleyip, alaca karanlıkta Altıntaş kocakaya açığına doğru hareket ettik. Erhan liseden kankam , harbiyeye girdi,orası senin burası benim yurdum içinde dönüp durdu yıllarca ,görevİ icabı.Balığa merağı çoktuda pek fırsatı olmadığından acemilikte oldukça kıdemliydi. Koca kayanın 150-200m açığı kaynayan sular (suda yeryer hava kabarcıkları oluşuyor tatlı su kaynakları var) mevkiinde ,o günlerde bol miktarda pabuç gibi izmaritler tutuyordum .Onuda oraya götürüp bol balık tutturmak niyetim. Av yerimize vardığımızda hava aydınlanmıştı,çapayı atmadan tekneyi kendi haline hafif akıtıya bırakıp vuruş alacağım yere çapa atmak niyetim. Derinlik 20 metre civarı ve aşşağısı kırmalık tabir ettiğimiz yapıda. Erhan hemen oltasını çıkardı ama ne olta ,en adisinden bi kamış ve makine,ucunda belki ikiyıl önce su görmüş sinek iğneli uydurma bi takım.Acele etme sana güzel bi takım hazırlarım dediysemde dinlemiyor.Ucuna bir parça midye takıp açığıa doğru salla bari dedim,altımız kayalık 15-20 m açığımız kumluk bölge,ben balığı bulacam ya, bide oltası takılır uğraştırmasın şimdi diyorum içimden. O salladı oltayı ,ben takımı hazırlayıp yemleyip saldım suya ,zeminden bir metre yukarıda akıntıyla ağır ağır yokluyorum.5 dakika geçmedi Erhanın kamış yamuldu ,ne oluyo dedim takıldı galiba dedi,oğlum sana atma dedim acele ettin taktırdın oltayı diye söylene söylene aldım oltayı elime asıldım ,dibe takılı gibi ama çok hafif bir kıpırdanma yaptı ne takılması oğlum ,balık bu dememle oltayı sarmaya başladım.Önce oltanın ucu çat etti kırıldı,sarıyorum makinadan carıltı curultu garip sesler çıkıyor .Aşşağıdan gelen ağır ama hiç kafa sallamıyor,Allah Allah bu ne yahu derken ,suyun yüzeyine geldi balık.Net 1300 gr lık bir pisi, kalkana yakın boyu var. İzmarit avlayacaz diye kepçede yok yanımızda.Kaldırıverdim ,teknenin içine düştü.Ne ballısın birader ,şu dandik sinekle koca pisiyi yakaladın diyorum Erhana.Baktım ,yem takıyor, yine atacak oltayı,kırık parçayı çıkarmış kamıştan.Bekle yahu biraz, çapa atınca yeni takımla atarsın dedim, herzaman kedi kaymak yemez,sabret biraz.Kim dinliyorki cump olta sallandı bile aynı yöne.Mübarek izmaritlerdende tık yok ,oysa iki gün önce kaynıyodu balık diye söylene söylene içimden, akıyoruz hafif hafif. Abartısız beş dakika geçmeden erhanın olta yine yamuldu.Yok deve dedim Erhana ,takıldı bu sefer demi ,aldım yine elime kastım bi ,oda çekti geri oltayı .Al ulan ballı herif çek balığı dedim .Başladı sarmaya. Bu sefer kamış sekiz oldu ,carcar makine sesi sıyıra sıyıra dişliler, balık gözüktü. Koca bir kırlangıç(2700gr geldi).Ulan kaçar şimdi bu paniğiyle Erhan, kaldırıp attı tekneye balığı,sinek iğne dudağında hala duruyor.Ellerimi kaldırıp pes dedim ,acemi şansının böylesi görülmemiştir.Bu olayı yaşamayıp birisinden duysam asla inanamazdım ama aynıyla vaki oldu. O gün bu gün ,bir sürü acemiyi yanıma alıp acemi şansından medet ummuşumdur.Ama hepsinin kulakları çınlasın bu gün usta oldular, Çıraklık günlerini unutup ustalarına tuttukları balıklarla hava yapıyorlar,boynuz kulağı geçti diye .O da işin bir diğer zevkli yanı tabi.Tüm balıkçı dostlara rastgele diyorum...
Güzel hatıra. Bende şunu tecrübe ettim, yanınızda acemi varsa ve kendince balık yakalamak istiyorsa rahat bırakmak gerek.
night fisher merhabalar, eşkina balığındaki taş konusunda yardımcı olabileceğinizi belirtmişsiniz, bir hastamız var ama maddi alım gücü de yok, taş konusunda yardımcı olabilirmisiniz ?
night fisher merhabalar. eşkina taşı bir hasdtaya gerekli ama? ücretsiz kargo demişsiniz bende bursadayım halen mevcutmudur elinizde ? allah razı olsun
Guzel bir oyku...Benzerleri benimde basimdan gecti... Tabii baliklari yakalayan ben degildim... En son 4 yasindaki bir cocuk, rihtimin dibine salladigi oltayla 2kglik kirlangici cikartti.O rihtimda 5 balikciydik.Cocugun anasida olta atiyordu.Cocukla yedi olta. Ben ve digerleri cocuk ve anasi haric, o avlakta yillardir balik tutariz.Oltalarimiz cok kaliteli, atislarimiz deli gibi , hedef kirlangic. O velet o gun icimizde tek balik cikartandi. Annesinin bagladigi igneyi, takilan yemi, ve bilezik gibi kursunu gormeliydiniz... Baligi rihtima cekmeye yardimci oldum.Sudan cikartirken gozlerime inanamadim... Ama Tanri ben olsaydim...O rihtimda da o gun bir balik tutulacagina karar verseydim...O baligi kimseye degil o velede verirdim... Dogru olana gitti anliyacaginiz. Yuzundeki o yumuk yumuk sevinci bir gormeliydiniz.
Çok güzel bir hikaye bende acemiyim ama bana böylesi denk gelmedi henüz demekki acemi şansının tutması için ustalarla ava gitmek ve onları dinlememek gerekiyormuş
