Ve aradan birkaç gün geçti Erhanın pisiyle, kırlangıcı tuttuğu yerdeyim, sabah 6.30,yalnızım .Takımlar hazır ,dip sürtmesi tekniği uygulayarak kumluk bölgede kırlangıcın peşine düştüm.İğneler 2/0, 0,40 misinalı köstekler ,herşey kitabına uygun. İki adet kamışı teknenin kıçına yaslayıp, ayaklarımla hafifçe bastırarak ,ağır ağır ,kah kürekle ,kah akıntıyla dibi tarıyorum.Çok geçmeden kamışın biri sallanınca elime aldım ve evvet ,şükür allaha oldu bu iş,ağır ağır aldım yukarı, bu sefer kepçede yanımda, küt!! kepçede ,zevkten dört köşeyim. 2 kiloluk bir kırlangıç.tel bir livarım var içine koyayım dedim, kafası sığmadı ,koydum teknenin içine.Oltalar tekrar suya ,ben daha bi iştahlı asılıyorum küreğe. Vızık vızık bi ses ,kırlangıç sanki inliyor,acıdım hayvana. Kepçeye koyup yandan saldım, suyla temas etsin diye.Fazla zaman geçmediki ,kamışın biri ayağımın altından kaydı gidiyor,elime almamla kamış yarım daire şeklini aldı.Sanki koca bir taşa bağlı gibi gacır gacır ötüyor emektar 82 model silstar kamışım.Kayıktan yaklaşık 100 metre geriden geliyor takım . Biriki metre, biriki metre çeke çeke,adrenalin patlaması yaşayarak ,bi yarım saat uğraşıp, balığı teknenin 2 metre altına kadar getirdim .Kanatlarını açmış ,yaklaşık 120 cm lik dev bir kırlangıç aşşağıda süzülüyor. Ne aşşağı hareketi var ne yukarı ,ağır ağır süzülme hareketi yapıyor. Kepçeyi hazırlayayım diyorum bir elimle ,ama kepçedeki kırlangıç geliyor aklıma,hemen ters çeviriyorum kayığın içine kepçeyi ama ne çareki düşmüyor balık dikenleri geçmiş bir sürü yerden ağa. Aşşağıdaki güçlü bir hamle yapıyor ,bırakıyorum kepçeyi. İki elle tekrar kayığın altına ,yaklaşık 1 metre derinliğe getiriyorum balığı. Kamışı yan tarafa dayayıp, sapını dizimin altına sıkıştırıp , kepçeye dönüyorum .Ama bi yanda kamışın gacırtısı,bi yandan arapsaçına dönmüş kepçe, panikten beni öldürecek.İki elimle savurup duruyorum kepçeyi ,elimle tutulacak gibi değil ,balığın üst dikenler parmak kadar. Kaç dakikamı yoksa kaç saniyemi sürdü bu mücadele ,farkında değilim ama balık sonunda tekneye düştü .Ohh!! diyordum ki...... Kamış düzeliverdi....Gitti koca balık,kanım çekildi sanki,nefes almayı unuttum. Sadece yutkunuyorum. Topladım takımı iğne yerinde ,yırtmış ağzını,neresine saplandıysa keratanın. 14 sene geçti onun sevdasıyla bir iki sene dövdüm o merayı, ama bir iki kırlangıçtan fazlasını tutamadım.Birde ,bir iki balıkçı hergün aynı yerlere bırakma ağ atmaya başlayınca ,benim kırlangıç avcılığımda sona erdi. Şimdi bu avı tekrar hatırlayınca, bu sene ekimde tekrar şu kırlangıç avını denemeye karar verdim,deneyecem şansımı ,Allah izin verirse. ... Tekrar tüm dostlara rastgele,bol balıklı avlar diliyorum.
Demek sonradan üzülmemek ,çin herşeye hazırlıklı olmak gerek. Tekrar aynı büyüklükte kırlangıç yakalarsınız inşallah.
O zaman üzülmüştüm ama,sonra tatlı bir anı olarak kaldı bende.Kusursuz olursak,balığın hiç şansı kalmaz
ustam çok güzel bir anı olmuş. şimdi nerde o eski günler demek kalıyor bize malesef. bende ilk defa yakaladığım kırlangıç kovada tavuk gibi gıdaklayınca ölüyor galiba deyip suyunu değiştirmeye yeltendim ,sen misin değiştiren cumburlop kovadan attı kendini denize. bunun gibi çok anılarım olmuştur. selamlar.