Bugün askerlik görevi için uğurlayacağımız kayınçomuza balık yedirmek vede beraber vakit geçirmek için misafir almıştık. Dünde hanım biz iskenderunda iftarı piknik babında yapalım sizde mehmet ile balık avlarsınız demişti. Zaten dünden razı olan ben için bu çok güzel bir program olacaktı.reeling Akşam iş çıkışı malzemeleri hazırlayıp iskenderun sahilinde petek pastenesinin yanındaki parka doğru yöneldik. Aslında klasik meram barınak faklat ben çocuklardan uzaklaşmak istemediğimden bu aylar pekte verimli olmasada bana yarışmada birincilik getiren noktaya oltaları kurdum. Yem : boru kurdu ve dondurucudan çıkmış sülinez. İğne: Sesame chinu 2 numara Köstekler : 35-40 cm uzunluğunda beden 0,3 iğnelere balık nazlıdır nede olsa deyip 0,25 fc bağladım. boncuklu yumurtalık tarzı. ve akşam ezanı yalaşmışken oltaları kurduk kayınço denize doğru düşünceli düşünceli bakerken nede olsa asker derken ilk vuruş veee tasma. geliyor ama fazla zorlamıyor fazla kafa atımıda yok. bu olsa olsa 200 gram civarında bir mırmırdır diye düşünürken kıyıladığında gördüğüm sırtının kahverengiliğinden bunun yavru bir kemane (sapan) olduğunu görüyorum ve hay daaaaaa oldumu şimdi neyse fazla incitmemeye çalışarak suyuna iade. Derken 2. atışın ardından 10 dakika geçmemiştiki kamış gidiyor. hemen tasma ve trofe ile mücadele başlıyor. balık gelmem diyor ben asılıyorum. 0,25 misina bağladığımdan kalamamda biraz daha gevşedi hali ile. Ara ara misina almasından yok diyorum bu kemane olmayabilir ama öylece bekleyip gelmemeside beni ümitsizliğe sürüklüyordu ve balık kıyıladığında bununda 2 kiloluk tahminen bir kemane olduğunu görüyorum. kayaların arasından köstekleri koparmasın diye uğraşırken oda kurtuldu ve zaten gideceği dünyasına benim göndermeme müsade etmeden yol aldı. iyide oldu. Sonrasında atışlarımda bir iki vuruş olsada gol olmuyordu. derken kayınço iftarını yapmış geldi. ben antibiyotik kullandığımdan niyetlenememiştim. spin takımı levrek kıyıda olur düşüncesi ile yakına atmış surf takımla uzakları tarıyordum. kayınço spin takımın başında bekliyordu abi buna vuryor galiba dedi. bekle bakalım belki dalgadır dedim. derken kayınço ani bir hareketle tasmayı vurdu ve yüzünde heyecanlı gülümseme ile geliyor geliyor diyordu. kendisi avcılıkta tam acemi olduğundan yemleme ve atışlar bana aitti hali ile çektiği 30 cm lik minekop denizde kamış ile yakaladığı ilk balıktı ve pozlarını aldık kayınço şeytanın bacağını kırmıştı. oltasını yemleyip tekrar denizle buluşturdum ve fazla uzun sürmeden kayınço tekrar tasmayı vurdu ama kamışta herhangi bir eğilme olmuyordu. kaçtı galiba dedim. abi boşta değil dedi ve çektiğinde birde ne görelim. 15 cm ispendek bile olamamış benkli bir levrek yavrusu. ama malesef. iğneyi tamamen yutmuştu. ne yapmalıydımda bu yavruyu kurtarmalıydım diyerek daha önce akvaryumumda yakaladığım 25 cm lik bir minekop ile test ettiğim ve başarılı sonuç aldığım, daha önceleride üstadlardan duyduğum iğneyi kesip yavruyu ait olduğu dünyaya saldım. kulağınada fısıldadım seneye gene benim oltama gel.. arkadaşlar burası gerçekten önemli olduğundan koyu yazdım. iğnenin balığın boğazında olsa dahi 1 haftada iğne kayboluyor bizzati akvaryumumda test ettim. Derken bir yavru levrekçik te benim oltama gelmişti ve aynı şekilde tembihledikten sonra onuda suyuna gönderdim. bu yıl saldığım kaçıncı levrek yavrusu bilmem hepsi sözünü tutarsa seneye levreğe bıkacağız gecenin ilerleyen saatlerinde kuvvetli vuruşlar alsakta gol olmamış ama en azında kayınçoya güzel bir aksiyon yaşatmış vaziyette evimizin yolunu tuttuk. herseferinde diyorum şu fotoğraf makinesini götüreyim diye ama bir türlü kısmet olmuyor
Güzel bir hikayeleme Gültekin, tebrik ederim. Kayınçona hayırlı teskereler dilerim. Onun için çok iyi olmuş, kafa dağıtmış. Balık yönünden kısır geçsede yeni başlayan birinin iyi bir balık yakalaması ve mutlu olması, yüzündeki ifade beni hep mutlu etmiştir. Dahasına rastgelsin... Not: Fotograf makinesini unutma lütfen.
teşekkürler volkan. beğendiğine sevindim. zaten şöyle bereketli avlara hasret kaldık şu zamanda ya bunda kaçamak kaçamak ava gitmek ve bereketli avlakları esgeçmenin etkisi var tabi. buna şükür en azından yavruları yakalanınca biraz daha fazla ümitleniyorum en azından seneyede balık nesli tükenmeyecek diye
kayınbiraderine hayırlı tezkereler. ha kato, ha foça görüyosun Allah saklasın. minekop için tebrikler iğneyi yuttu ayağı ile balık alıkoymalarına bahane tanımayan ve bu uygulamaya son veren açıklamaların için vatan sana minnettardır kardeşim dedim ya ille bişey tutar diye bak
şansmı dersin ne dersin dostum adama önce samsun acemi, usta birliği kıbrıs çıktı gece açıklandı ama kimin ne zaman başına geleceği belli olmaz allah tüm asklerlerimizi korusun askerimize polisimize silah sıkanlar kahrolsun balık konusuna gelince akmasada damlıyor
Kayınçona hayırlı tezkereler. Keyifli bir av olmuş. Kemane balığı şu alt tarafı insan yüzüne benzeyen balık di mi. Eti lezzetli değil galiba aldığını salıyosun.
iyi dilekleriniz için teşekkürler. balık konusuna gelince kemane aynen bahsettiğiniz balık. akşam bir avcı yanıma geldi birşey varmı dedi. bende her atışa bir kemane geliyorda salıyorum dedim. abi salınırmı o balık sırf et yemiyorsan bana ver dedi. başkada yakalanmadı zaten. kayıço tezgahta satıldığınıda görmüşte ne bileyim ben yemiyorum. hiç yemedimde. kafa kısmını kestiğinizde kuyruk kısmı sırf kılçıksız et ama kıkırdak gibi diyorlar yani sert. profesyonel tekneciler parekete yemlemekte kullanıyormuş.
Tebrikler pekte verimli bi av olmasada heyecanı yeter diyelim Ayırca sormak istediğim levrekte boy limiti ne kadardır? Sonra levrek diye ispekdekleri alıkoymayalım
teşekkürler inşallah tüm askerlerimize hayırlı teskereler. Mesele balık avı olunca akan sular duruyor. çünkü her atış ve çekişim aklıma kazınıyor yazarkende o anları yaşıyorum. aslında sizlerin hoşuna gidende bu ortak tutkumuzdur kanaatindeyim buna şükür aslında birçok arkadaşımında dediği gibi şurda bir kasa levrek var alırsan senin olsun deseler üşenirsin ama saatlerce boş olta atıp çeksen gram üşenmez üstüne üstlük tekrarını iple çekersin. böyle bir tutku bu. boy limiti devletin belirlediği 18 cm gibi komik bir rakam ama 20 cm üzeri levrekleride burdaki çoğu arkadaş gibi azat etmekteyimdir. bu hayvanın vicdani boyu sevdalıları tarafından 35 cm olarak benimsendiğinden 35 cm altını bende almamaya özen gösteriyorum. amaç et yemek değil adrenalin yemek tabi güzel boylarda olursa etinide bayıla bayıla yeriz :hungry:
Tamamen hemfikirim. Sen orda misina 0.25 yazinca benim aklimda elim kalomaya gidiyo. Akabinde ayni cümleni okuyorum. Veya ufak bi kemani dediginde elime kargaburunu alip igneyi çikartiyor ve saliyorum. Derken senin usulca baligi saldigini okuyorum. Kisacasi o ani yasiyor ayni duygulari paylasiyorum. Ayni duygularin paylasildigi yerde sinerji olusuyor. Aksi durumda o rapor itici geliyor insana.
:thumb: işte bu yüzden burdayızya biz gidemesekte gönül birliği yapmış arkadaşlarla hafta içi av keyfi reeling
Tebrikler güzel ve keyiflibir av olmuş. Ayrıca ufak ispendeklere göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayıda teşekkürler. Asker kardeşimizede hayırlı teskereler dilerim.
tebrik ederim, eğlenceli bir av olmuş, en azından vuruş var, balık var. biz epeydir plan yapıyoruz ama bir türlü denize gitmek kısmet olmadı. bu akşam botla çıkmak için plan yapmıştık, şimdi baktım gene deniz 3-5 bu arada ben de bir şey anlatayım : geçen mayıs ayında sizin tatlısuyun yakınında bir kayabalığı yakaladım. balığın ağzında benim iğnenin haricinde sallanan yaklaşık 60 cm uzunluğunda 0,70 civarı bir misina parçası vardı. misinayı çekince bir ucunun balığın midesinde olduğunu anladım. balığın boyu sınırdaydı ama bacanak almak isteyince ben de ses etmedim. balığın karnını açtığımızda midesine oturmuş mustad marka 3/0 mat renkli krom iğneyi gördüm. tahminimce canlı yüzdürenlerden birisinin kefalini mideye indirip taşların arasına girmiştir. iğnenin üzeri simsiyah olmuştu ama en küçük bir paslanma, korozyon belirtisi yoktu. elimle bastırarak ovuşturunca siyahlık gitti iğne tertemiz oldu. geçen turna avında da bacanağın yakaladığı turnanın dudağında 2 no meps vardı, biraz matlaşmış ama hala kullanılabilir durumda. aslında iğnenin erimesi o kadar da kolay iş değil ama balık bu halde de bir şekilde yaşamanın yolunu buluyor.
ben teşekkür ederim iyi dilekleriniz için teşekkürler. dedimya bu yakaladığım minekopta kullandığım iğne hayabusa 4 numara iğneydi. akvaryuma attım yaşarmı yaşamazmı diye. iğnede tam solungaçlarının olduğu bölgede idi. 3. gün yem yemeye başladı. 1 hafta sonra sonra yanaklarında kırmızı kırmızı benekler oluştu metal zehirlenmesinemi uğradı yada enfeksiyonmu kaptı acaba ölürmü derken 2 gün sonra tekrar sağlığına kavuştu epey bir süre yaşadı 2 çupra 1 minekop sonra talihsizlik eseri öldüler. minekop insandan ürkmüyor ve tatlı suya uyum sağlayabilen bir balık. tam akvaryum balığı imiş. şimdi denizdeki kaya balığının ne zaman kurtulduğunu kesin olarak bilemeyiz ama dedin gibi paslanmaz bir iğne ise zaman alacaktır. benimde kıyıdan yakaladığım bir orfoz vardı 2 hafta oldu onunda ağzından çıkartamayınca akvaryuma götüreyim dedim. hatta ilk attığım gün ağzını kapatamıyordu şimdi 2 hafta oldu hala canlı ama hiç çıkartıp bakmak istemedim zırt pırt rahatsız etmek istemiyorum. ama yem yemesinde sıkıntı yok
Balık yönü zayıf olsada güzel anlatım için teşekkürler Gültekincim.Daha güzel avlar yapman dileğiyle tebrikler...
