Dün gün doğumundan gün batımına kadar Can ve Uygar ile birlikte gerçekleştirdiğimiz uzunolta avı bizim için unutulmazlar arasında yerini çoktan aldı. Bazen "anlatılmaz, yaşanır" şeklinde ifade edilen durumlar vardır. Bu yüzden ben de bu avı klasik rapor formatı yerine sadece resimlerle paylaşmayı daha uygun gördüm. Kısaca bilgi vermek gerekirse, TFT organizasyonunda dostlarla geçirilen keyifli bir gecenin ardından, niyeti bozduk ve rotayı doğrudan balık haline çevirdik. Aliço ve ekibi ile içilen sabah çorbasının ardından bir kasa zarganayı paylaşıp attık kendimizi denize. Öğleye kadar vasat geçen av, öğleden sonra mera değiştirmemizle verimli bir hale döndü. Akşam suyunda ise tam anlamıyla çığrından çıktı. Her biri ayrı bir av hikayesine konu olacak kiloluk kofanalar, sanki verimli bir sarıkanat avı yaparmış gibi birbiri ardına tekneye düşmeye başlayınca, bu güzel gün yıllar sonra bile anlatacağımız unutulmaz bir anı haline geldi. Ben de sizinle o anlarda çekme fırsatı bulabildiğimiz bazı kareleri paylaşıyorum. Bu işe emek veren herkesin bu avları yaşaması dileğiyle... Yem tahtası 30x40 cm. boyundadır.
Ellerinize sağlık olsun Daha bereketli olsun. Daha irileri ve bereketlilerine rasgelsin........ Raporu asmaya korkuyorum hemde çok........
Tebrikler,müthiş balıklar..Ellerinize sağlık Abi mümkünse beni aydınlatabilir misiniz? Çok merak ediyorum,boğazda dişli namına hiçbişey yokken herkes akını beklerken,anadolu yakasının uzak kısımları( tuzla ) ve ambarlı yeşilköy tafalarında bu kadar balık olmasını nasıl açıklarız.Tuttuğunuz bu balıklar yatak balığı mıdır sizce ?
İşim sırrı Hal Çorbası Tebrikler balıklar çok güzel zevk yaptığınıza çok sevindim. Günün sözü ''Bugün balık olmaz abi '' Şimdi ben ters uğur yaptım dicem inanmıcanız o yüzden hiç demeyeyim
Sağ kolum tutmuyor. Terden ıslanmadık yer kalmadı. Bırak yem almayalım lafını. Allahtan Buzluktaki yemleride almışım yanıma Kamil seni.....
Sağol abi, Deniz'i zaten +5 kilo limiti için sandala alıyorsunuz galiba, hiç olta attığını da görmedim
Evet bu sezon üzerinde konuşulması gereken en önemli konu bu. Balık yatak balığı değil akış balığı, zaten bu kadar yoğun av başka türlü olmaz. Yeri saklamak ihtiyacı duymadım, Sarayburnu'nda avlandık. Zaten oraya çıkacak donanımı olan balık haberini de alır. Kıyıdan ise ne Marmara'da ne Boğaz'da hiç bir şey çıkmıyor. Size şöyle anlatayım. Dün TFT buluşmasına giderken Yeniköy'da baktım, havuzlar bu boy lüferlerle doluydu. Uzunoltacılar balığı kırmış. Sonra gidip Tarabya'da kıyıdan olta attık. En az 20 oltaya saatlerce vuruş bile olmadı. Ordan doğruca tekneye gidip denize çıktık. Livar lüfer doldu. Bu sene kıyı balıkçılığı açısından çok verimsiz geçiyor. Karadeniz'den gelen haberler de bu yöndeydi. Arkadaşım Sefa Samsun'da uzunoltacıların hiç bir yılda olmadığı kadar çok ve iri lüfer aldığını, kıyı balıkçısının ise kan ağladığını söylüyordu. Bunun sebeplerini düşünmek gerekli. İklimsel sebeplerle balık derinden geçiyor olabilir. Ancak gırgırların da balığın çok kıyıdan geçtiği için yakalayamadıklarını söylemeleri bu noktada tezat yaratıyor. Bana göre bu balıklar kıyı balıkçısının önünden geçip gidiyor. Çok iri oldukları için klasik yemliye pek bakmıyorlar. Zaten o takımlarla çekmek de pek mümkün değil. 2/0 iğneleri bile dün ortadan kesip kırdılar. Kısacası ona göre yem ve takım indirmek gerekli. Canlı yem asansör sistemi denenebilir. Kıyı balıkçısının yüzünü güldürecek olan sarıkanat ise elbette bu devlerin korkusundan henüz yaşamını Karadeniz'de sürdürüyor.
Dün deniz 1 balık çıkardı eline yine takım değdi. ancak adam kesilmiş yem servis ediyor. lojistik ikmal yemek su. elimiz kolumuz her şeyimiz. zaten oda olmazsa limit bazında yandığımızın resmini gösterirler bize bu forumda sorma. sopayla kovalarla valla.
O hal çorbası bu işin olmazsa olmazı Balıkları yerken dikkat edin abi. Dün akşam yediğim balığın ağzından yarım iğne çıktı, iyi ki yutmadım Bizim iğne değildi, birininkini paladan kesmiş bize yakalanmadan önce. Böyle kalın balık yıllardır görmedim.
Ben de küçükken babamların yanında o şekilde çalışırdım. Bana da bir kere olta verseler bayram ederdim. Dünkü avda özellikle eksiden Umuryeri'nde yaptığımız uzunolta avlarını hatırladım. Ama Deniz'in artık miçoluk yaşı geçmiş tayfalık yaşına gelmiş. Siz ona daha çok olta verin yoksa biz transfer teklifinde bulunabiliriz. Balık böyle devam ederse bizim de ağırlık limitiyle başımız derde girebilir bu sene sıkıntı olmayacak tek konu boy limiti gibi gözüküyor. En küçük balık 30 cm'di.