Öncelikle herkese merhabalar Uzun süredir üyesi bulunduğum forumda başta Vedat Abayoğlu olmak üzere levrek avı ile ilgili tecrübelerini paylaşan tüm balık avı ustalarımıza buradan teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Bundan 3 sene önce başlayan levrek avı maceramız bir gün çok sevdiğim büyük balık üstadım, kader arkadaşım ve avdaşım Atınç kardeşimin bu balık karadenizde varsa Akçakocada da vardır bizde onu mutlaka yakalamalıyız sözleriyle başladı. 2 sene boyunca her bulduğumuz fırsatta kendimizi sahillere hiç bilinmeyen koylara atarak levrek peşine düştük. Rapala, raglu , silikon ve kaşık ile defalarca kendimizi paralayarak bir umutla binlerce kez oltalarımızı denize savurduk. Derken bir sonbahar sabahı yine umutsuzca rüzgarda savrulan misinama bir ağırlık binmesiyle şaşkına döndüm avlamaya çalıştığım balık tabiri caiz ise beni hiç ummadığım anda beni gafil avlamıştı. O zamanlar kalama ayarı ile ilgili uyarıları kulak ardı ettiğimizden balığı ancak geri geri yürüyerek sahile alabildim. Paşa 66 cm ve 3 kilo civarında bir levrekti avdaşımla sevinçten naralar atarak birbirimize sarıldık bu sevinci ancak bu satırları okuyan siz balıkçı dostlarım anlayabilirsiniz. Hemen benden 15 dakika sonra şansımıza avdaşım da aynı büyüklükte aynı kiloda bir paşayı yakaladığında şaşkınlıkla ava son vererek eve geri dönmüştük İşte maceranın başlangıcı böyle oldu aradan geçen 6 aylık süre içinde aralıklarla bu sevinci yaşama şansını elde ettik. Defalarca elim yazmaya gitsede fırsat bulamadığımdan bir av hikayesini paylaşmak kısmet olmadı taki bugüne kadar.. Pazar günü ve gecesi nöbetçi olduğumdan pazartesi günü akşamı oldukça erken yatmak zorunda kaldım. Tabi durum böyle olunca doğal olarak 7 mayıs Salı sabahı saat 4.30 gibi uyandım. İki hafta önce yakaladığım paşa rüyalarıma girmiş beni uyutmamıştı, yada avdaşım Atınç kardeşimin beraber gittiğimizde 2 kere üst üste balık alıp benim boş dönmemle dalga geçmesi biraz hırs yaptırdı mı demeliyim bilmiyorum usta bir manevra ile ( bu kısmı balık yakalamaktan daha zordur ) uyuyan eşimden balığa gitme izni aldım. İlk etabı geçmiştim. Oltalarım ve takım çantam arabada hazır olduğundan , ne zaman balık ihtimali olacağı bilinmez, derhal yola koyuldum.30 km lik yol bana 100 km gibi geliyordu. Avlağa vardığım zaman denize ilk baktığımda gözlerimin içi parladı rüzgar ve dalga tam istediğim gibiydi. İçimde bir his vardı bu sabah bir şeyler olacaktı. Ağır adımlarla sessizce avlakta yerimi aldım. Rapalamı denize dualar eşliğinde savurdum. 10 dakika kadar sonra inanılmaz bir ağırlıkla oltam sarsıldı. Derhal kalama ayarına elim gitti biraz gevşetince balık ve benim aramdaki mücadele başlamıştı bir o bir ben misineden çeke çeke 10 dk sonra dalgaların arasına gelen paşa bana yüzünü gösterdi yaklaşık 3 kilo civarında olduğunu tahmin ettim. Ancak bir sorunum vardı dalga biraz kuvvetli olduğundan benim 0,28 lik misinem fazla gerilmişti korkmaya başladım biraz balığa doğru ilerlememle balığın kafa darbesi ve misinadan gelen pat sesi ile başımdan aşağı kanar sular indi balık ağzında sahte balığımla kaçmıştı. Dalganın arasına atlasamda elimde soğuk deniz suyuyla kalakaldım. Yeni rapalamı bağlamam 2 dakikadan az, kendime gelmem biraz daha fazla sürdü. Yılmak yoktu derhal bulunduğum yerden 50metre ileriye giderek atıp çekmeye başladım. Diğerlerini ürkütüp kaçırmış olabileceğim ihtimali vardı sonuçta. Aradan 15 dakika geçtikten sonra bu sefer kıyıya yakın bir mesafeden güçlü bir kafa darbesi ve makinemdeki cırlama sesi ile dünyalar benim oldu, bu sefer kaçamayacaksın dedim seni daha çok yoracağım, balık kalamayı biraz daha gevşetmemle kıyı seridi boyunca dalga ile beraber yanlayarak ilerlemeye başladı bende arkasından takip etmeye.. yaklaşık 25 metre arkasından gittikten sonra karar değiştirip derine yöneldi şimdi sıra bende dedim ikitur sarıp ikitur gevşeterek yormaya başladım çabaların sonuç vermişti misinanın azizliğine uğramadan levreğimi dalgadan uysalca aldım. Sonradan tartıldığında 1,75 kg gelen paşamızı itina ile sevip okşadıktan sonra kenara bıraktım. Bu sefer ilk olta attığım yere geri dönerek bellimi olur ikincide gelebilir diyerek tekrar at çek yapmaya başladım yine 15 dakika kadar sonra oltam da bir kütürtü ile cırlama sesi beni kendime getirdi aynı hırsla yorarak balığımı kıyıya kadar getirdim diğerinin aynı boyunda ve aynı iriliğinde ikinci paşada artık ellerimdeydi. Bir sigara molası verdikten sonra son bir kez şansımı deneyip dönerim artık diyerek oltamı suyla buluşturdum. Artık gün ağarmış bulutlu bir gün olsada güneş sıcaklığını hissettirmeye başlamıştı toplanıp gideyim diyerek biraz hızlı turla misinamı çevirmeye başladığım anda bir kütürtü daha koptu kamışta fazla yormaya gerek kalmadan oldukça yakından gelen balık bir kiloluk bir levrekti bu gün gerçekten oldukça güzel ve heyecanlı olmuştu artık avımı sonlandırabilirdim. toplamda 4,5 kiloluk balıkla avımı bitirerek evin yolunu tuttum. İlk işim misinamı ip misina ile değiştirmek oldu. Darısı tüm levrek peşindeki arkadaşlara. Saygılarımla . Kullanılan kamış: shimano catana mx 14-40 g. 300m Makine: okuma trio 40s Misina: casper hayalet 0,28
Tebrikler, çok başarılı bir av olmuş. Ancak bu kadar güzel gaz verilebilirdi. Nice güzel balıklar rastgelsin. Trio S makinalar iple sorun çıkardığını okumuştum ama umarım siz sorun yaşamazsınız. Raporda sahteden bahsetmemişsiniz, gizli değilse sert sahte mi, slikonla mı avlandığınızı merak ettim?
güzel rapor için öncelikle teşekkürler.heyecanla okudum,sanki o an yanınızdaymış gibi hissettim kendimi.ard arda 3 paşa herkese nasip olmaz.büyük başarı.bu arada ekipmanlarımız aynı.tek fark bendeki katana 270 cm.daha bana levrek tutmak nasip olmadı.böyle güzel raporları okudukça o gün yakınlaşıyor diyorum içimden. bu arada hangi rapalaları kullandığınız açıklar mısınız?tekrar tebrik ediyor, böyle güzel raporlarınızın devamını diliyorum.rastgele
volkan bey in yazdıklarına kesinlikle katılıyorum.ben 2 tane 200mlik ip misina yedim.Trio S lerde ip misinayı kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Tebrik ederim avınız için, bende 1 senedir karadeniz kıyılarında levrek peşinde koşuyorum ama henüz tanışma fırsatım olmadı. Yarın sabah deneyeceğim yine. Kullandığınız sahte hakkında bilgi verebilirmsiniz sakıncası yoksa?
teşekkür ederim volkan bey bu avda sert sahte kullandım. bir sonraki gidişimde ip misina biraz başımı ağrıtmadı değil aslında. atım sonrasında makinaya boşluk vermeden sardırmak için zorlandım ama alıştım sayılır. Tamamen ilk atış sonrası makineye boşluksuz sardırmak önemli bence. şimdilik 0,12 lik dynema ip misine ile deneme yapıyorum 0,06 lık kullanan arkadaşımda herhangi bir problem olmadı.
teşekkür ederim ünal bey darısı başınıza bizde tam 3 sene kadar bir uğraş verdik balıkla tanışabilmek için.
Tebrikler hemşerim. Balığı tutan sahteleri de paylaşabilirsen ilgili arkadaşlar faydalanabilir.. Rastgele..
evren bey tebrikler, sanırım dalarlı sahte kullandınız. iki hafta önce memleketim düzceye geldim. akçakoacada balık avlamaya gittik. yaklaşık 20 kadar kraça tuttuk ve hepsini suya iade ettik. henüz balık mevsimi başlamamıştı. kalkan ve levrek alabileceğimi düşündüğüm meralar var dere yatakları kenarları. düzceye gittiğim ilk fırsatta akçakocaya avlanmaya gideceğim. ip misinaya gelecek olursak, eğer 0,06 kadar inmek istiyorsanız kesinlikle berkley almalısınız. savegear adrenelin 0,13 / 0,16 - 0,22 ve 0,26 sını kullandım kesinlikle tavsiye ederim. daha ekonomik olsun derseniz mithcell kullandım 0,12 adrenalin 0,16 ile aynı kalınlıkta halen daha kullanıyorum. mitchell ilk başta kuşgözü yaptı daha sonra suya gire çıka alıştı sorunsuz onuda kullanıyorum.
Tebrikler arkadaşım....Avın ve sunumun harika olmuş bunu ancak bir levrekçi anlayabilir...devamını dilerim...